Bridgerton'ın yeni başrolü, kadroya dahil olduğu şaşırtıcı anı anlattı

Ha'nın, Benedict'in romantik partneri olacağı eylülde duyurulmuştu (Netflix)
Ha'nın, Benedict'in romantik partneri olacağı eylülde duyurulmuştu (Netflix)
TT

Bridgerton'ın yeni başrolü, kadroya dahil olduğu şaşırtıcı anı anlattı

Ha'nın, Benedict'in romantik partneri olacağı eylülde duyurulmuştu (Netflix)
Ha'nın, Benedict'in romantik partneri olacağı eylülde duyurulmuştu (Netflix)

Bridgerton'ın 4. sezonunun yeni yıldızı, hit Netflix dizisinin kadrosuna dahil olduğunu öğrendiği duygusal anı anlattı.

En çok Halo'daki Kwan Ha rolüyle bilinen ve yakında gösterime girmesi planlanan Dune: Prophecy dizisinde yer alacak 29 yaşındaki Yerin Ha, Naiplik dönemi dramasının yeni sezonunda Sophie Baek'i canlandıracak. Bridgerton'ın yeni sezonu, Luke Thompson'ın canlandırdığı Bridgerton kardeşlerin ikinci en büyüğünün aşk hayatını konu alacak.

Kore asıllı Avustralyalı oyuncu Ha, haberi annesiyle Güney Kore'nin Seul şehrinde kahvaltıdayken sürpriz bir telefonla aldığını söyledi.

Shondaland'le YouTube röportajında Ha'ya, Bridgerton'ın 4. sezonunda rol alacağını söylediğinde ailesinin nasıl tepki verdiği soruldu.

Ha "Rolü aldığımda annemle Kore'de bir kafede kahvaltı yapıyordum" diye yanıtladı.

Dışarı çıktım ve çok komikti çünkü Gangnam sokaklarında zıpladığımı görünce işi aldığımı hemen anladı.

Ha'nın annesi, habere o kadar heyecanlanmış ki yemek yedikleri restorandan hızlıca ayrılması gerekmiş.

xsfgrb
Yerin Ha ve Luke Thompson, Bridgerton'ın 4. sezonunda (Gavin Bond/Netflix)

Ha "Annem ağlayarak dışarı çıktı ve telefon konuşmasından sonra 'Gitmemiz lazım. Sanırım hazımsızlık yaşıyorum' dedi ve gittik" diye anlattı.

Sanırım bir şekilde, onunla bu anı paylaşmak çok güzeldi.

Ha'nın Bridgerton'ın oyuncu kadrosuna katıldığı, eylülde sosyal medyada duyurulmuştu. O dönemde oyuncu Tudum'a, Julia Quinn'in Bridgerton kitap serisinde Benedict'in romantik partnerinin Sophie Beckett diye adlandırıldığını, fakat Ha'nın kültürüne saygı göstermek amacıyla karaktere Korece bir soy isim verildiğini anlatmıştı.

Ha "İsim, kimliğinin dünyayla paylaştığın ilk parçası ve bu yüzden bir ismi değiştirmek çok güçlü olabilir" demişti.

Sophie'nin ismini benim gibi görünen birine uydurmak gerçekten güçlendirici. Tüm takdir dizi sorumlumuz Jess Brownell'e gitmeli.

Belli bir kalıba girmek zorunda kalmaktansa bu rolün bana uygun olduğunu hissetmem için gerçekten güzel bir yol. Psikolojik anlamda bunun etkileri inanılmaz. Bu yüzden Jess'in bunu benim için yapması çok anlamlı.

Ha, role nasıl ilgi duymaya başladığı hakkında konuşurken eklemişti:

Sophie'ye dair ilgimi çeken şey anında engellerle karşılaşması, her zaman bir şeylerin üstesinden gelmesi gerekmesiydi. Bu ister sosyal statü savaşı ister hislerini Benedict'ten saklamak olsun.

Netflix, Bridgerton'ın 4. sezonunun yayına giriş tarihini henüz duyurmadı.
Independent Türkçe



Dünyada ilk: İki babalı farelerin kendi yavrusu oldu

İki babası olan yetişkin erkek fareler, kendi yavrularını dünyaya getirdi (Yanchang Wei)
İki babası olan yetişkin erkek fareler, kendi yavrularını dünyaya getirdi (Yanchang Wei)
TT

Dünyada ilk: İki babalı farelerin kendi yavrusu oldu

İki babası olan yetişkin erkek fareler, kendi yavrularını dünyaya getirdi (Yanchang Wei)
İki babası olan yetişkin erkek fareler, kendi yavrularını dünyaya getirdi (Yanchang Wei)

Dünyada ilk kez iki babası olan fareler kendi yavrularını dünyaya getirdi. 

İki annesi olan farelerin dünyaya getirildiği ilk kez 2004'te duyurulmuştu. Ancak iki babalı kemirgenler üretmek çok daha zorlu bir iş oldu. 

Son yıllarda Japonya ve Çin'den farklı araştırma ekipleri kendi yöntemlerini kullanarak iki babalı fareler dünyaya getirmeyi başarmıştı. Kök hücreleri kullanan Japon ekibin çalışmasında 7 yavru normal bir şekilde büyümüş ve Scientific American'a göre yetişkinliğe ulaşan iki hayvanın doğurgan olduğu görülmüştü.

Çinli bir ekipse bu yılın başlarında gen düzenleme tekniğiyle iki babalı fareler üretmişti. Ancak bu yavrularda birtakım gelişimsel sorunlar görülmüş ve yetişkinliğe ulaşsalar da kısır oldukları tespit edilmişti.

Bulguları hakemli dergi PNAS'te 23 Haziran Pazartesi günü yayımlanan çalışmadaysa Çin'den farklı bir ekip iki babalı farelerin ilk kez kendi yavruları olduğu bildirildi.

Şanghay Jiao Tong Üniversitesi'nden araştırmacılar, çekirdeği çıkarılmış bir yumurtaya iki sperm hücresi yerleştirdi. Ardından epigenetik düzenleme adı verilen bir yöntemle, embriyonun gelişmesi için gereken sperm DNA'sındaki 7 bölgeyi yeniden programladılar.

Dişi farelere yerleştirilen 259 embriyodan sadece ikisi hayatta kaldı ve yetişkinliğe ulaştı. İkisi de erkek olan fareler daha sonra dişi farelerle çiftleşerek kendi yavrularını dünyaya getirdi. Araştırmacılar bu yavruların da boyut, ağırlık ve görünüm açısından normal göründüğünü ifade ediyor.

Ebeveynleri aynı cinsiyetten memeliler üretmenin önündeki en büyük engel, baskılama denen bir olgudan kaynaklanıyor. Baskılama, bir gen hem anne hem de babadan alındığına bunlardan birinin aktif, diğerinin pasif kalmasını ifade ediyor.

İki erkekten alınan DNA'yla embriyo oluşturmaya çalışınca, çok fazla baba geni aktif kaldığı ve anne geni bulunmadığı için ortaya baskılama sorunları çıkabiliyor.

Yumurta ve sperm oluşumu sırasında kromozomlara, bazı genlerin aktif, diğerlerininse pasif olmasını sağlayan kimyasal etiketler ekleniyor. Bu değişiklikler altta yatan DNA dizilimini değiştirmedikleri için "epigenetik" diye adlandırılıyor ancak etiketlerin etkisi varlığını sürdürebiliyor. 

Yeni çalışmayı yürüten ekip, modifiye edilmiş CRISPR proteinleri kullanarak DNA dizilimini değiştirmeden epigenetik etiketlerle oynadı.

University College London'dan Helen O'Neill, yer almadığı çalışmanın kritik bir adım olduğunu söyleyerek ekliyor: 

Bu çalışma, genomik baskılamanın memelilerde tek ebeveynli üremenin önündeki ana engel olduğunu doğruluyor ve bunun aşılabileceğini gösteriyor.

Genetik düzenleme içermediği için yeni yöntemin insanlara uyarlanması teoride mümkün görünüyor. Öte yandan çalışmadaki başarı oranının düşük olması nedeniyle bunun gerçekleşmesi için daha fazla çalışmaya ihtiyaç var.

Çalışmada yer almayan moleküler nörobiyoloji uzmanı Christophe Galichet, "Aynı cinsiyetteki ebeveynlerin üremesi üzerine yapılan bu araştırma umut verici olsa da gereken yumurta sayısı, ihtiyaç duyulan taşıyıcı anne sayısı ve başarı oranının düşük olması nedeniyle bu tekniğin insanlara uygulanması düşünülemez" diyor.

Independent Türkçe, IFLScience, New Scientist, Scientific American, PNAS