Yarattığı tartışmalarla sinemayı değiştiren korku filmi 50 yaşında

Teksas Katliamı'ndaki Deri Surat karakteri, meşhur seri katil Ed Gein'in cinayetlerinden esinlenmiş olsa da filmin konusu büyük ölçüde kurgusal (Bryanston Distributing Company)
Teksas Katliamı'ndaki Deri Surat karakteri, meşhur seri katil Ed Gein'in cinayetlerinden esinlenmiş olsa da filmin konusu büyük ölçüde kurgusal (Bryanston Distributing Company)
TT

Yarattığı tartışmalarla sinemayı değiştiren korku filmi 50 yaşında

Teksas Katliamı'ndaki Deri Surat karakteri, meşhur seri katil Ed Gein'in cinayetlerinden esinlenmiş olsa da filmin konusu büyük ölçüde kurgusal (Bryanston Distributing Company)
Teksas Katliamı'ndaki Deri Surat karakteri, meşhur seri katil Ed Gein'in cinayetlerinden esinlenmiş olsa da filmin konusu büyük ölçüde kurgusal (Bryanston Distributing Company)

Korku sinemasında yeni bir sayfa açan meşhur serinin ilk filmi Teksas Katliamı (The Texas Chain Saw Massacre), 50. yaşını kutluyor. 

2017'de aramızdan ayrılan Amerikalı yönetmen Tobe Hooper'ın imzasını taşıyan ikonik bağımsız korku filmi, 50. yıldönümü şerefine ABD sinemalarında bir kez daha meraklısıyla buluşuyor.

900 salonda gösterimde

4K kalitesinde restore edilen meşhur korku filmi, toplamda 900 sinema salonunda gösteriliyor.

İlk filmin 1974'te gösterime girdiği gün olan 1 Ekim'in 50. yıldönümünde başlayan gösterim, kasımın ilk haftasına kadar devam edecek.

Marilyn Burns, Paul A. Partain, Edwin Neal, Jim Siedow ve Deri Surat rolünde Gunnar Hanssen'in oynadığı film, hafta sonu kaçamağı yapan 5 gencin insan derisinden maske takan bir kasap ve onun yamyam ailesinin kurbanı olmasını konu alıyor. 

Şiddet ve yüzleşmelerle dolu korku, tartışmalara ve sansüre maruz kalmasına rağmen korku sinemasında bir dönüm noktası olmuştu.

İlk Teksas Katliamı'nı, ilk yapımdaki olayların öncesini anlatan bir öncül devam filmi, sonrasını anlatan bir başka devam filmi ve yeniden çevrimler izlemişti.

"Korku sineması bir daha asla eskisi gibi olmadı"

Dark Sky Films ayrıca ünlü Mark Woollen tarafından hazırlanan yeni bir 50. yıl fragmanı da yayımladı. 

Dark Sky, filmle ilgili şu açıklamayı paylaşıyor:

50 yıl önce, Teksas kırsalında bir hafta sonu kaçamağı yapan 5 genç, insan derisinden yapılmış maskeli bir kasap ve yamyam ailesinin kurbanı oldu ve korku sineması bir daha asla eskisi gibi olmadı.

Açıklama şöyle devam ediyor:

Şoke edici derecede gerçekçi olan Teksas Katliamı, 1974'te siyasi ve sosyal açıdan çalkantılı bir Amerika'da gösterime girdiğinde, izleyicileri daha önce hiç olmamış bir şekilde dehşete düşürdü. Sorunlarla dolu gösterimi boyunca tartışmalar, sansür ve tepkilerle karşılaşan bu korku başyapıtı, zamanın sınavından geçerek kültürel bir dönüm noktası haline geldi.

Independent Türkçe, Deadline, Bloody Disgusting



Bilim insanları mesajlara "görüldü atılmasını" yaygın bir alışkanlığa bağladı

Çoğu kişi kısaltma kullansa da görünüşe göre bu şekilde yazılmış mesajlar almak istemiyor (Unsplash)
Çoğu kişi kısaltma kullansa da görünüşe göre bu şekilde yazılmış mesajlar almak istemiyor (Unsplash)
TT

Bilim insanları mesajlara "görüldü atılmasını" yaygın bir alışkanlığa bağladı

Çoğu kişi kısaltma kullansa da görünüşe göre bu şekilde yazılmış mesajlar almak istemiyor (Unsplash)
Çoğu kişi kısaltma kullansa da görünüşe göre bu şekilde yazılmış mesajlar almak istemiyor (Unsplash)

Araştırmacılar, mesajlaşırken ifadeleri kısaltan kişilerin "samimiyetsiz" göründüğünü tespit etti. Yeni çalışmaya göre bu kişilerin mesajlarına cevap almama ihtimali de artıyor.  

Pek çok kişi mesajlaşırken kelimeleri veya uzun ifadeleri birkaç harfle yazarak kısaltıyor. İnternetin ilk yıllarından miras kalan bu alışkanlık yazışmayı kolaylaştırırken kendine has bir çevrimiçi dil de ortaya çıkarıyor. 

Fakat ABD'deki Stanford Üniversitesi'nin yeni çalışmasına göre mesajlarda kısaltma kullanmak özellikle yeni bir ilişkinin başlangıcında olumsuz bir etki yaratabilir. 

Araştırmacılar, 37 ülkeden 5 bin 300'den fazla katılımcının mesajlarını inceledi ve onlarla anketler yaptı. Flört uygulamaları ve sohbet odalarını kullanan kişilerin kısaltma içeren ve içermeyen konuşmalardaki davranışları da incelendi.

Katılımcılar kendilerine gösterilen mesajları, samimiyet, çaba ve cevap verme isteği üzerinden değerlendirdi. 

Bilim insanları daha güvenilir bir sonuç almak adına farklı bağlamlardaki sohbetleri çalışmaya dahil etti.

Bulgularını Journal of Experimental Psychology: General adlı hakemli dergide yayımlayan araştırmacılar, kısaltma kullanmanın genellikle karşı tarafa samimiyetsiz geldiğini kaydetti. Ekip, kişilerin yakınlığı veya mesaj uzunluğu değiştiğinde bile kısaltmaların olumsuz etkisinin sürdüğünü gözlemledi.

Ayrıca bu davranışı sergileyen kişilerin yanıt alma olasılığının daha düşük olduğu saptandı. 

Diğer yandan çalışmanın başında yapılan anketlerde katılımcıların yüzde 99'u kısaltma kullandığını ve yüzde 84'ü bu davranışın rahatsızlık vermeyeceğini düşündüğünü bildirdi.

Yüzde 4'lük bir kısım da kısaltmaların karşı tarafın hoşuna gitmesini bekliyodu. 

Makalenin başyazarı David Fang "Mesajlaşan kişilerin kısaltmalardan hoşlanabileceğini düşündük çünkü gayriresmi bir yakınlık hissi uyandırıyordu" diyerek ekliyor: 

Bu nedenle kısaltmaların bunları kullanan kişiler hakkında olumsuz algılara yol açması bizi şaşırttı.

Araştırmacılar, kısaltmaların çaba göstermemek gibi algılandığı için böyle bir etki yarattığını düşünüyor. 

Fang, "Bulgularımız, örneğin bir ilişkinin başlangıcı ya da iyi bir izlenim bırakmamız gerektiği durumlar gibi, özellikle daha samimi görünmek ve sosyal bağları güçlendirmek istediğimizde önem kazanıyor" diye açıklıyor. 

Diğer yandan kısaltmalar her durumda kötü olmak zorunda değil. Fang, "Örneğin kuryeyle hızlıca mesajlaşırken, daha samimiyetsiz görünmeyi kabul etmek mantıklı olabilir" diyor.

Daha önceki bir araştırmada emoji kullanımının yanlış anlaşılmaya yol açabileceği bulunmuştu. Farklı ülkelerden katılımcılarla yürütülen çalışmada, emojilerin anlamının cinsiyet, kültür ve yaşa göre değiştiği görülmüştü.

Independent Türkçe, BBC Science Focus, Study Finds, Journal of Experimental Psychology: General