Yeni korku filminden şaşırtıcı pazarlama kampanyası

Hugh Grant'in başrolde olduğu film, 8 Kasım'da vizyona girecek.

Sapkın, prömiyerini eylülde Toronto Film Festivali'nde yaptı (A24)
Sapkın, prömiyerini eylülde Toronto Film Festivali'nde yaptı (A24)
TT

Yeni korku filminden şaşırtıcı pazarlama kampanyası

Sapkın, prömiyerini eylülde Toronto Film Festivali'nde yaptı (A24)
Sapkın, prömiyerini eylülde Toronto Film Festivali'nde yaptı (A24)

Hugh Grant'in başrolde olduğu yeni korku filmi Sapkın (Heretic), filmle hayal gücünü ürkütücü bir şekilde harmanlayan yaratıcı bir pazarlama kampanyası başlattı.

Sessiz Bir Yer'in (A Quiet Place) senaristleri Bryan Woods ve Scott Beck tarafından yazılıp yönetilen yapımda, son olarak Steven Spielberg'in Fabelmanlar (The Fabelmans) filminde izlediğimiz Chloe East ve Yellowjackets'tan Sophie Thatcher, Mormon misyonerler Rahibe Paxton ve Rahibe Barnes'ı canlandırıyor. 

İkili, Grant'in canlandırdığı kötü niyetli Bay Reed'in kapısını çaldıkları kader gününde, kendilerini kedi fare oyununun içinde buluyor ve inançları nihai bir teste tabi tutuluyor.

Filmin oyuncuları arasında That '70s Show'la tanınan 46 yaşındaki Topher Grace de yer alıyor.

A24, filmin 8 Kasım'da vizyona girecek olması şerefine Salt Lake City Havaalanı'na, ilk bakışta gerçek kayıp ilanlarına benzeyen dijital posterler astı. 

"Paxton ve Barnes'a ne oldu?" yazılı afişlerde, Thatcher ve East'in canlandırdığı karakterlerin fotoğrafları da yer alıyor. 

Afişin altında bir de QR kodu var ancak GamesRadar, "Bunun bizi nereye götüreceğini henüz bilmiyoruz" diye yazdı.

Film Updates'in aktardığına göre, yıllık bir Mormon etkinliği olan LDS Genel Konferansı bu hafta sonu Salt Lake City'de gerçekleşiyor. Bu nedenle afişlerin Salt Lake City Havaalanı'na asılması son derece manidar.

Eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'ta 100 üzerinden 92 gibi etkileyici bir puana sahip olan Sapkın, Birleşik Krallık sinemalarında ABD'den bir hafta önce, 1 Kasım'da gösterime giriyor. 

Filmekimi kapsamında Türkiye prömiyerini yapan korku filminin ülkemizdeki vizyon tarihiyse 8 Kasım.

Independent Türkçe, GamesRadar, Film Updates



Mavi köpekbalıklarının bukalemun gibi renk değiştirdiği keşfedildi

Fotoğraf: Wikimedia Commons
Fotoğraf: Wikimedia Commons
TT

Mavi köpekbalıklarının bukalemun gibi renk değiştirdiği keşfedildi

Fotoğraf: Wikimedia Commons
Fotoğraf: Wikimedia Commons

Yeni bir araştırmaya göre mavi köpekbalığının derisindeki benzersiz yapılar, bukalemun gibi renk değiştirebileceğine işaret ediyor.

Bu hafta Anvers'te düzenlenen Society for Experimental Biology konferansında sunulan çalışma, mavi köpekbalığının (Prionace glauca) derisindeki renkleri üreten küçük nano yapıları ortaya çıkardı. Köpekbalığının renginin sırrı, deriyi zırh gibi kaplayan pulların, dermal dentiküller diye bilinen pulpa boşluklarında saklı.

Çalışmada yer alan araştırmacılardan Viktoriia Kamska, "Mavi, hayvanlar alemindeki en nadir renklerden biri ve hayvanlar bunu üretmek için evrim boyunca çeşit çeşit benzersiz strateji geliştirdi. Bu da bu süreçleri bilhassa büyüleyici kılıyor" diyor.

Pulpa boşlukları içindeki guanin molekülü kristalleri, mavi reflektör görevi görüyor. Buna ek olarak melanin pigmenti içeren hücre bileşenleri diğer dalga boylarını emerek köpekbalığının karakteristik rengini üretiyor.

Dr. Kamska, "Bu bileşenler, aynalarla dolu torbaları ve siyah emicilerle dolu torbaları anımsatan şekilde ayrı hücrelerde toplanıyor ancak yakın ilişki içinde durarak birlikte çalışabiliyorlar" diye açıklıyor.

Melanin, belirli kalınlık ve aralıklara sahip guanin kristalleriyle işbirliği yaparak köpekbalığının derisindeki renk doygunluğunu artırıyor.

Bir diğer araştırmacı Mason Dean "Bu malzemeler bir araya getirilince, renk üretme ve değiştirmeyi sağlayan güçlü bir yetenek de ortaya çıkıyor" diyor.

Büyüleyici olan şey, kristalleri içeren hücrelerdeki küçük değişiklikleri gözlemleyerek bunların tüm organizmanın rengini nasıl etkilediğini görüp modelleyebilmemiz.

xsdfrgt
Mavi köpekbalığının dermal dentikülleri (Viktoriia Kamska)

Araştırma, renk üreten küçük yapıların biçimini, işlevini ve mimarisini tanımlayan gelişmiş görüntüleme teknikleri sayesinde mümkün oldu.

Dr. Dean "Rengi organizma düzeyinde, metre ve santimetre ölçeğinde incelemeye başladık ancak yapısal renk nanometre düzeyinde elde edildiğinden, bir dizi farklı yaklaşım kullanmamız gerekti" diyor.

Araştırmacılar daha sonra küçük deri yapılarındaki hangi yapısal parametrelerin, gözlemlenen görünümü üretmekten sorumlu olduğunu doğrulamak için bilgisayar simülasyonları kullandı.

Bu renk değişimi mekanizmasının, guanin kristal aralığını etkileyecek çevresel faktörler tarafından da yönlendirilebileceğini gösterdiler.

Dr. Dean, "Bu şekilde nem veya su basıncı değişiklikleri gibi basit bir şeyden kaynaklanan çok ince ölçekteki değişiklikler, vücut rengini değiştirebilir ve bu da hayvanın nasıl kamufle olacağını şekillendirir" ifadelerini kullanıyor.

Örneğin köpekbalığı daha derine yüzdüğünde, deriye daha fazla basınç uygulanması sonucu guanin kristallleri birbirine doğru itiliyor ve köpekbalığının rengi koyulaşarak çevresine daha iyi uyum sağlıyor.

Bu küçük yapıların davranış mekanizması köpekbalığının deri rengini de değiştiriyor olabilir. Dr. Dean şöyle diyor: 

Böylesine çok işlevli bir yapısal tasarım (yüksek hızlı hidrodinamik ve kamufle edici optik özellikleri birleştiren bir deniz canlısı yüzeyi) bildiğimiz kadarıyla daha önce görülmedi.

Independent Türkçe