Ünlü oyuncu 27 yıllık meşhur korku serisine geri dönecek mi?

Çığlık'ın (Scream) senaristi Kevin Williamson tarafından kaleme alınan film, gösterime girdiği 1997'de haftalarca gişe listesinin zirvesinden inmemişti (Columbia Pictures)
Çığlık'ın (Scream) senaristi Kevin Williamson tarafından kaleme alınan film, gösterime girdiği 1997'de haftalarca gişe listesinin zirvesinden inmemişti (Columbia Pictures)
TT

Ünlü oyuncu 27 yıllık meşhur korku serisine geri dönecek mi?

Çığlık'ın (Scream) senaristi Kevin Williamson tarafından kaleme alınan film, gösterime girdiği 1997'de haftalarca gişe listesinin zirvesinden inmemişti (Columbia Pictures)
Çığlık'ın (Scream) senaristi Kevin Williamson tarafından kaleme alınan film, gösterime girdiği 1997'de haftalarca gişe listesinin zirvesinden inmemişti (Columbia Pictures)

Sarah Michelle Gellar, meşhur korku serisinin son halkasında rol alıp almayacağına dair kafa karışıklığına son noktayı koydu.

Slasher (kurbanların keskin aletlerle öldürüldüğü korku filmi) serisi Geçen Yaz Ne Yaptığını Biliyorum'un (I Know What You Did Last Summer) devamı çekilirken pek çok hayran, Gellar'ın güzellik kraliçesi Helen Shivers rolünü yeniden canlandırıp canlandırmayacağını merak ediyordu.

"Ben öldüm"

Gellar, People'a verdiği son röportajda 1997 yapımı filmde canlandırdığı karakterin akıbeti hakkında konuşarak "Ben öldüm" dedi.

Buna karşılık Gellar'ın ilk filmde birlikte rol aldığı eşi Freddie Prinze Jr., serideki rolünü yeniden canlandıracak. 

Bir döneme damga vuran meşhur dizi Buffy the Vampire Slayer'ın yıldızı Gellar, yeni projede "gayriresmi" bir sıfatla yer alacağını söyledi. 47 yaşındaki aktris, daha fazla detay vermedi.

Leah McKendrick'in taslağından Sam Lansky ve Kaytin Robinson tarafından yazılan korku filmi serisinin son halkasını Jennifer Kaytin Robinson yönetiyor. 

Robinson daha önce, Camila Mendes ve Maya Hawke'un başrollerde yer aldığı İntikam Kankam'ı (Do Revenge) çekmişti.

Neal Moritz'in yapımcılığını üstlendiği filmin 18 Temmuz 2025'te vizyona girmesi planlanıyor.

1973 tarihli aynı adlı romandan uyarlandı

Geçen Yaz Ne Yaptığını Biliyorum, gece otomobille bir adama çarparak ölümüne neden olan 4 öğrencinin allak bullak olan hayatını anlatıyordu. 

Freddie Prinze Jr. ve Sarah Michelle Gellar'ın yanı sıra Jennifer Love Hewitt, Ryan Phillippe, Johnny Galecki ve Bridgette Wilson'ın rol aldığı Geçen Yaz Ne Yaptığını Biliyorum 1997'de gösterime girmişti. 

Yönetmen koltuğunda Jim Gillespie'nin oturduğu filmin senaryosunu Kevin Williamson kaleme almıştı. 

Korku filmi, Lois Duncan'ın 1973 tarihli aynı adlı romanına dayanıyor.

Kült bir klasik haline gelen film, dünya çapında 125 milyon doların üzerinde hasılat elde etmiş ve ardından Geçen Yaz Ne Yaptığını Hâlâ Biliyorum (I Still Know What You Did Last Summer) adlı bir de devam filmi çekilmişti. Serinin üçüncü halkası Geçen Yaz Ne Yaptığını Daima Bileceğim (I'll Always Know What You Did Last Summer) ise 2006'da vizyona girmişti.

Independent Türkçe, Deadline, People, ScreenRant



Paris Hilton, DEHB'yle yaşama deneyimini paylaştı

Paris Hilton, gençliğinde çok konuşkan, enerjik ve dikkati dağınık olduğunu söyledi (AP)
Paris Hilton, gençliğinde çok konuşkan, enerjik ve dikkati dağınık olduğunu söyledi (AP)
TT

Paris Hilton, DEHB'yle yaşama deneyimini paylaştı

Paris Hilton, gençliğinde çok konuşkan, enerjik ve dikkati dağınık olduğunu söyledi (AP)
Paris Hilton, gençliğinde çok konuşkan, enerjik ve dikkati dağınık olduğunu söyledi (AP)

Paris Hilton, DEHB'sinin bir engel değil avantaj olduğuna inanıyor.

Hilton, Teen Vogue'da yazdığı kişisel bir denemede, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu deneyimini detaylandırarak, yaşlandıkça teşhisine bakış açısının nasıl değiştiğini anlattı.

Hilton, büyürken hayatındaki yetişkinlerin, özellikle de eğitimcilerin kendisinin yaklaşımına karşı çıktığını söyledi. Bunun sonucunda Hilton "yanlış anlaşılmış", okul sistemi kendisini "yüzüstü bırakmış" ve dolayısıyla Sorunlu Genç Endüstrisi isimli özel bir tesise yerleştirilmişti.

ABD'nin Ulusal Ruh Sağlığı Merkezi, DEHB'yi "İşlevselliği ya da gelişimi aksatan süregelen dikkatsizlik ve/veya hiperaktivite ve dürtüsellik belirtileri gösteren gelişimsel bir bozukluk" diye tanımlıyor.

43 yaşındaki DJ, gençliğinde zihninin hep anormal bir hızla ilerlediğini kabul etti. Hilton, "fazla enerjik", "fazla dikkati dağınık" ve "fazla konuşkan" olduğunu fark ediyordu.

Hilton, o zamanlar bunu bilmese de Provo Canyon Okulu'ndaki sorunlu genç programına alınmasına yol açan bu eğilimlerin hepsi DEHB belirtisiydi.

3 Ekim'de yayımlanan denemede Hilton, "Keşke biri 'Ona gerçekten neler oluyor?' sorusunu sorsaydı. Bunun yerine, yıllarca yanlış anlaşıldığımı, beynimin çalışma şekli yüzünden cezalandırıldığımı hissettim" diye itiraf etti.

Sosyetik isim, nihayet resmi bir teşhis alınca neler olduğunu anlamaya başladığı halde rahatlamış hissetmemişti. Aksine, teşhisi bir "etiket" gibi görüyordu.

Hilton şöyle dedi:

İlk başta, teşhis almak bir etiketmiş gibi hissettirdi. Beni sınırlayan bir şeydi, beni yapamadıklarımla, farklı kılan özelliklerimle tanımlayan bir şey gibiydi.

Hilton "Bu eskiden gizli tuttuğum bir şeydi, nasıl algılanacağına dair endişeleniyordum. İnsanlar fazla dağınık, fazla odaksız olduğumu veya başarmamın imkansız olduğunu düşünür müydü?" yazarak devam etti.

Ancak bu zorluklar, madalyonun bir yüzü. Diğer yüzünde çok güzel bir şey açığa çıkıyor: Yaratıcılık, tutku, dayanıklılık ve cesur, beklenmedik şekillerde düşünen bir zihin.

Bununla birlikte, iki çocuk annesi olan Hilton, artık DEHB'sini "süper gücü" gibi görüyor.

Bu, sık sık bize risk almamamızı söyleyen bir dünyadaki gizli silahım.

Hilton, hâlâ pek çok kişinin kendisinin de bir zamanlar sahip olduğu önyargılara inandığını ve hak verdiğini kabul etti. Toplumun insanlardan "kalıplara uymasını" beklediğini ama kendi deneyiminde en zenginleştirici anların, o sınırların dışına çıktığında ve farklılıklarını benimsediğinde yaşandığını dile getirdi.

Realite şov yıldızı "Trendleri öngörebilmemin sebebi DEHB, bu bana bir imparatorluk kurmak için gereken yaratıcılığı, sınırları zorlamak için ihtiyaç duyduğum azmi ve insanlarla daha derin bağlar kurabilmek için lazım olan empatiyi kazandırdı" yazdı.

Independent Türkçe