Jason Statham'lı aksiyon 13 yıl sonra listelerde tımanışa geçti

43 yaşındaki Emmy adayı aktör Ben Foster'ın da (sağda) rol aldığı The Mechanic'in New Orleans'da başlayan çekimleri 9 haftada tamamlanmıştı (CBS Films)
43 yaşındaki Emmy adayı aktör Ben Foster'ın da (sağda) rol aldığı The Mechanic'in New Orleans'da başlayan çekimleri 9 haftada tamamlanmıştı (CBS Films)
TT

Jason Statham'lı aksiyon 13 yıl sonra listelerde tımanışa geçti

43 yaşındaki Emmy adayı aktör Ben Foster'ın da (sağda) rol aldığı The Mechanic'in New Orleans'da başlayan çekimleri 9 haftada tamamlanmıştı (CBS Films)
43 yaşındaki Emmy adayı aktör Ben Foster'ın da (sağda) rol aldığı The Mechanic'in New Orleans'da başlayan çekimleri 9 haftada tamamlanmıştı (CBS Films)

Jason Statham'ın başrolde yer aldığı aksiyon filmi The Mechanic, gösterime girmesinden 13 yıl sonra Netflix'te en çok izlenenler arasına girdi.

Aksiyon efsanesi Charles Bronson'ın başrolde olduğu 1972 yapımı aynı adlı filmin 2011 tarihli yeniden çevrimi, eleştirmenleri pek memnun edemese de aksiyon sahneleriyle halen iyi hatırlanıyor.

Statham'ın performansı beğenilmişti

The Mechanic, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da 100 üzerinden 53 gibi vasat bir puan almasına rağmen Statham'ın performansı övgüyle karşılanmıştı.

Netflix, The Mechanic'in 30 Eylül - 6 Ekim haftasında, ABD'de yayın devinin en çok izlenen 10 filminden biri olduğunu açıkladı. 

Yönetmen koltuğunda Simon West'in oturduğu aksiyon, Sylvester Stallone'un başrolünü üstlendiği Kaçış Planı'nın (Escape Plan) hemen altında ve İspanyol yapımı devam filmi Platform 2'nin (El Hoyo 2) hemen üstünde yer aldı. 

Kendine listenin 5. sırasında yer bulan yapım eli çabuk, temiz ve profesyonelce iş çıkaran kiralık katil Arthur Bishop'ın hikayesini anlatıyor.

Filmde suikastçı Arthur, bu yaz yaşamını yitiren usta aktör Donald Sutherland tarafından canlandırılan akıl hocası Harry McKenna'nın öldürülmesinin ardından intikam arayışına çıkıyor.

Aksiyonda başroldeki Statham'a Sutherland'in yanı sıra Ben Foster, Tony Goldwyn, James Logan, Mini Andén, Jeff Chase ve Christa Campbell eşlik ediyor.

Devamı da çekilmişti

The Mechanic, 40 milyon bütçesine karşılık gişede 76,3 milyon dolar kazanmıştı. 

Bu hasılat bir devam filmi için yeterli görülünce 2016'da Mekanik 2: Suikast (Mechanic: Resurrection) gösterime girmişti. Statham'a bu kez Tommy Lee Jones, Jessica Alba ve Michelle Yeoh'nun eşlik ettiği film, Arthur Bishop'ın tetikçiliği bırakıp Brezilya'da kendine yeni bir hayat kurması sonrasında yaşananları ele alıyor.

The Mechanic, an itibarıyla Netflix Türkiye kütüphanesinde yer almıyor.

Independent Türkçe, ScreenRant, Collider



Tarihin en büyük eklembacaklısının gizemi çözüldü

Arthropleura, eskiden Kuzey Amerika ve Avrupa'yı da kapsayan Lavrasya'da yaşıyordu (Claude Bernard Lyon 1 Üniversitesi)
Arthropleura, eskiden Kuzey Amerika ve Avrupa'yı da kapsayan Lavrasya'da yaşıyordu (Claude Bernard Lyon 1 Üniversitesi)
TT

Tarihin en büyük eklembacaklısının gizemi çözüldü

Arthropleura, eskiden Kuzey Amerika ve Avrupa'yı da kapsayan Lavrasya'da yaşıyordu (Claude Bernard Lyon 1 Üniversitesi)
Arthropleura, eskiden Kuzey Amerika ve Avrupa'yı da kapsayan Lavrasya'da yaşıyordu (Claude Bernard Lyon 1 Üniversitesi)

Bugüne kadar yaşamış en büyük eklembacaklı hakkındaki gizem aydınlatıldı. Türün hangi sınıfta yer aldığını nihayet tespit eden bilim insanları, beklenmedik bir bulguyla da karşılaştı.

Yaklaşık 358 milyon yıl önce başlayıp 298 milyon yıl önce sona eren Karbonifer Dönem'de yaşayan Arthropleura, yeryüzünde yaşadığı bilinen en büyük eklembacaklı.

2,6 metre uzunluğa ve 45 kilogram ağırlığa ulaşabilen böceğin fosilleri ilk olarak 1854'te bulunmuştu. Ancak bugüne kadar kafası düzgün bir şekilde korunmuş bir örneğe rastlanmaması tür hakkında pek çok kritik soruyu cevapsız bırakıyordu. 

Günümüzde yaşayan kırkayaklara ve çıyanlara benzeyen Arthropleura'nın hangi eklembacaklılar sınıfına ait olduğu saptanamıyordu. 

Fransa'nın Montceau-les-Mines bölgesinde bulunan iki yavru Arthropleura fosili sayesinde bu gizem nihayet çözüldü. 

Science Advances adlı hakemli dergide 9 Ekim Çarşamba günü yayımlanan çalışmayı yürüten ekip, kafasıyla beraber korunmuş örnekleri inceleyerek Arthropleura'yı kırkayaklar sınıfına yerleştirdi. 

Yaklaşık 305 milyon yıl önceye ait fosillerin boyu 4 santimetre civarındaydı. Bilim insanları, Arthropleura'nın kafasının daireye benzediğini ve ince antenler, saplı gözler ve bir çeneye sahip olduğunu kaydetti. 

Ayrıca biri kısa ve yuvarlak, diğeri de bacağa benzeyen uzun bir yapıda olmak üzere iki beslenme uzvu vardı.

Her bir hayvanın 24 parçası ve 88 ayağı olduğu tespit edildi. Araştırmacılar, Arthropleura'nın ağız yapısı ve yavaş hareketlere göre biçimlenmiş vücut yapısına bakarak çıyanlar gibi bir avcıdan ziyade, çürüyen bitkilerle beslenen modern kırkayaklara daha yakın bir hayvan olduğu sonucuna vardı.

Fransa'daki Claude Bernard Lyon 1 Üniversitesi'nden makalenin başyazarı paleontolog Mickaël Lhéritier, Arthropleura'nın zamanının çoğunu yemek yiyerek geçiren büyük bir hayvan olduğunu ifade ediyor.

"Epey görkemli bir hayvan olduğunu düşünüyorum. Bence devasalığı ona balina veya filler gibi tuhaf bir hava katıyor" diyen Lhéritier ekliyor: 

Onu Karbonifer'in 'ineği' olarak hayal ediyorum. Günün büyük bölümünde yemek yiyor ama tabii ki bu, dış iskeleti ve çok daha fazla bacağı olan bir inek.

Devasa böcek, kırkayak sınıfına konsa da çenesi gibi bazı özellikleri çıyanlarla benzerlik gösteriyor. 

ABD'deki West Virginia Üniversitesi'nden paleontolog James Lamsdell, yer almadığı yeni çalışmanın Arthropleura'nın gizemini çözmüş göründüğünü fakat bu karmaşık özelliklerin kafa karıştırıcı olduğunu söylüyor:

Bu ayrıntılar bir arada ele alınınca, belki de Arthropleura eskisinden daha büyük bir bilmece haline geliyor.

Bunların yanı sıra fosil örneklerinin saplı gözleri olması çok daha şaşırtıcı bir bulguydu. 

Daha önce hiçbir eklembacıklıda rastlanmayan bu göz yapısı, genellikle suda yaşayan hayvanlarla ilişkilendiriliyor. Arthropleura'nın ise büyük ölçüde karada yaşadığı düşünülüyor. 

Fakat örneklerin yavrulara ait olması bu durumu açıklayabilir. Lamsdell, Arthropleura'nın yavruyken suda daha çok vakit geçirdiği ve daha sonra bu gözlerini kaybettiği ihtimali üzerinde duruyor. 

Bütünüyle korunmuş yetişkin örneklerin keşfi, bu soru işaretini gidermeye katkı sağlayabilir. 

Independent Türkçe, Live Science, Reuters, Science Advances