Al Pacino, Baba'dan "neredeyse kovuluyormuş"

Baba, Al Pacino'ya En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu dalında ilk Akademi Ödülü adaylığını kazandırdı ve Baba 2'yle (The Godfather Part II) En İyi Erkek Oyuncu Oscar'ının sahibi oldu (Paramount Pictures)
Baba, Al Pacino'ya En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu dalında ilk Akademi Ödülü adaylığını kazandırdı ve Baba 2'yle (The Godfather Part II) En İyi Erkek Oyuncu Oscar'ının sahibi oldu (Paramount Pictures)
TT

Al Pacino, Baba'dan "neredeyse kovuluyormuş"

Baba, Al Pacino'ya En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu dalında ilk Akademi Ödülü adaylığını kazandırdı ve Baba 2'yle (The Godfather Part II) En İyi Erkek Oyuncu Oscar'ının sahibi oldu (Paramount Pictures)
Baba, Al Pacino'ya En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu dalında ilk Akademi Ödülü adaylığını kazandırdı ve Baba 2'yle (The Godfather Part II) En İyi Erkek Oyuncu Oscar'ının sahibi oldu (Paramount Pictures)

Al Pacino her zaman Baba'daki (The Godfather) çığır açan performansıyla anılacak olsa da Francis Ford Coppola'nın 1972 yapımı mafya dramasında neredeyse başka bir aktör rol alacaktı.

Akademi ödüllü oyuncu, yeni çıkan anı kitabı Sonny Boy'da, Mario Puzo'nun romanının sinema uyarlamasında Michael Corleone'yi canlandırmak için Paramount'un "doğru oyuncu olup olmadığını sorguladığını" anlattı. 

Birleşik Krallık merkezli gazete Guardian, sonunda kendini kanıtlayabildiğini anlatan efsanevi aktörün kitabından bir alıntı paylaştı. Sözkonusu alıntıda Pacino, "Paramount benim Michael Corleone'yi oynamamı istemedi" ifadelerini kullanıyor ve ekliyor:

Jack Nicholson'ı istediler. Robert Redford'u istediler. Warren Beatty ya da Ryan O'Neal'ı istediler. Kitapta Puzo, Michael'ın kendisine 'Corleone ailesinin hanım evladı' adını taktığını söylüyordu. Ufak tefek, siyah saçlı, narin bir şekilde yakışıklı olması ve kimse için görünür bir tehdit oluşturmaması gerekiyordu. Bu stüdyonun istediği adamlara benzemiyordu. Ama bu benim olmam gerektiği anlamına da gelmiyordu.

"O lanet uçağa bineceksin"

Pacino, "Ancak bu, daha önce hiç yapmadığım bir şekilde rol için deneme çekimi yapmam ve bunu yapmak için batı yakasına uçmam gerektiği anlamına geliyordu ki bunu yapmak istemedim" diye devam ediyor:  

Baba olması umurumda değildi. Uçmaktan biraz korkuyordum ve Kaliforniya'ya gitmek istemiyordum. Ama menajerim Marty Bregman bana 'O lanet uçağa bineceksin' dedi. Uçuşta içebilmem için bana bir bardak viski getirdi ve oraya gittim.

Pacino, Coppola'nın kendisi için mücadele ederken "çok ileri gittiğini" düşündüğünü itiraf etse de aktör, seçme odasına girip rol için tek aday olmadığını anlamanın "nahoş bir duygu" olduğunu belirtiyor.

"Bana Diane Keaton gibi bir hediye verdi"

86 yaşındaki aktör, "Ama işin sırrı şu: Francis beni istiyordu. Beni istiyordu ve ben bunu biliyordum" ifadelerini kullanıyor.

Ve bir yönetmenin sizi istemesi gibisi yoktur. Ayrıca bana Diane Keaton gibi bir hediye verdi. Kay rolü için seçtiği birkaç oyuncu vardı ama beni Diane'le eşleştirmek istemesi onun bu süreçte avantajlı olduğunu gösteriyordu. Deneme çekiminden birkaç gün önce Diane'le New York'taki Lincoln Merkezi'nde bir barda tanıştım ve hemen kaynaştık. Konuşması kolay ve komik biriydi ve o da benim komik olduğumu düşünüyordu. Hemen bir arkadaşım ve müttefikim olduğunu hissettim.

"İşimin tehlikede olduğunu o zaman anladım"

Bir buçuk hafta süren çekimlerden sonra, Paramount, Pacino'nun rol için doğru oyuncu olup olmadığını bir kez daha sorguluyordu. 

Sonunda Francis bir şeyler yapılması gerektiğine karar verdi. Bu noktada Baba'yı yaklaşık bir buçuk haftadır çekiyorduk. Francis dedi ki 'Bu işi beceremiyorsun'. Bunu içimde bir yerde hissettim. İşimin tehlikede olduğunu o zaman anladım.

Pacino, Coppola'nın bunu "kasıtlı olarak" yapıp yapmadığından emin olmasa da yönetmen, Michael'ın Sollozzo ve McCluskey'den intikam almaya geldiği İtalyan restoranı sahnesinin çekimlerini öne aldı. 

O sahnenin birkaç gün sonrasına kadar çekilmemesi gerekiyordu ama neler yapabileceğimi göstermeme izin verecek bir şey olmasaydı, benim için daha sonrası olmayabilirdi.

"O sahne sayesinde beni filmde tuttular"

Pacino'nun şansına, bu sahne Coppola'nın onu neden seçtiğini tam olarak ortaya koyuyordu. 

Sonra Francis restoran sahnesini stüdyoya gösterdi. Oynadığım o sahne sayesinde beni filmde tuttular. Yani Baba'dan kovulmadım.

Independent Türkçe, Deadline, Guardian



Ünlü yönetmen yeni kitabında yıldız ismi yerden yere vurdu

1995 yapımı Tut Şu Bücürü'nün başrollerinde Travolta ve Hackman'a Rene Russo'yla Danny DeVito eşlik etmişti (Metro-Goldwyn-Mayer)
1995 yapımı Tut Şu Bücürü'nün başrollerinde Travolta ve Hackman'a Rene Russo'yla Danny DeVito eşlik etmişti (Metro-Goldwyn-Mayer)
TT

Ünlü yönetmen yeni kitabında yıldız ismi yerden yere vurdu

1995 yapımı Tut Şu Bücürü'nün başrollerinde Travolta ve Hackman'a Rene Russo'yla Danny DeVito eşlik etmişti (Metro-Goldwyn-Mayer)
1995 yapımı Tut Şu Bücürü'nün başrollerinde Travolta ve Hackman'a Rene Russo'yla Danny DeVito eşlik etmişti (Metro-Goldwyn-Mayer)

Ünlü oyuncu John Travolta'nın kendine fazla güvendiği için meşhur filmin setine repliklerini öğrenmeden geldiği ve bu durumun rol arkadaşı Gene Hackman'ı öfkeden deliye döndürdüğü ortaya çıktı.

Bir gangsterin film yapımcısına dönüşmesini konu alan komedi türündeki Tut Şu Bücürü (Get Shorty), 1995'te gösterime girmiş ve kısa sürede büyük bir hit haline gelmişti. Ancak popüler komedinin hayranları, Travolta'nın tavrı nedeniyle ekran dışında çok fazla gerginlik yaşandığından habersiz.

"Oyunculuktan çok şöhrete takıntılı"

71 yaşındaki yönetmen Barry Sonnenfeld, kısa süre önce kaleme aldığı Best Possible Place, Worst Possible Time (Mümkün Olan En İyi Yer, Mümkün Olan En Kötü Zaman) adlı anı kitabında, 70 yaşındaki aktörün oyunculuktan çok "şöhret" konusunda takıntılı olduğunu yazdı.

Oyunculuğu da sevmediğini söylemiyorum ama şöhreti, ihtişamı ve Gene Hackman'ın nefret ettiği her şeyi gerçekten seviyordu.

Emmy ödüllü yönetmen, Grease yıldızının çekimlerden önce senaryoyu okumadığını, sete geç geldiğini ve davranışlarının diğer herkesi etkilediğinden habersiz olduğunu iddia etti.

Amerikalı sinemacı, aktörün sık sık "repliklerini karıştırdığını" ya da "tamamen unuttuğunu" ve filmi yönetmenin kendisi için çok zorlaştığını anlattı.

Siyah Giyen Adamlar'ı (Men in Black) da çeken yönetmen, bu durumun Gene Hackman'ı çok kızdırdığını yazdı ve usta aktörün sık sık sinirini ondan çıkardığını öne sürdü.

Sonnenfeld kitapta, çekimlerin ilk gününde Travolta ve Hackman arasında yaşanan garip bir sohbeti anlattı.

"Büyüleyici" Travolta'nın Hackman'a hafta sonunun nasıl geçtiğini sorduğunu, karşılığında "çok profesyonel ve göz korkutucu" bir yanıt aldığını yazdı: 

8 sayfalık diyalogla, tüm hafta sonunu bugünün işini ezberleyerek geçirdim sayılır.

"Senaryoyu okumamıştı"

Bunun üzerine Travolta, ona şöyle demiş: 

Bu hafta sonunu boşa harcamak demek.

Çekimlere başladıklarında ise Travolta'nın hazırlıksız olduğu hemen anlaşılmış.

Yönetmen, kitabında "Gene bir profesyoneldi ve sete gelmeden önce repliklerini ezberlemişti" diye yazarak ekledi:

Gene her diyaloğu bilerek kayda girmişti. Öte yandan John, muhtemelen menajeri kazançlı anlaşmasını yaptığından beri senaryoyu okumamıştı. Repliklerini beceriksizce söylüyor ya da tamamen unutuyordu. John'un Gene'in ne kadar sinirlendiği hakkında hiçbir fikri olmadığını söyleyebilirim. Çok ama çok uzun bir gün geçireceğimizi biliyordum.

Travolta, 1978'de Cumartesi Gecesi Ateşi (Saturday Night Fever) ve 1995'te Ucuz Roman'la (Pulp Fiction) Oscar'a aday gösterilmişti.

Independent Türkçe, Daily Mail, OK Magazine