Sinemayı sonsuza dek değiştiren başyapıt 30 yaşında

Entertainment Weekly, 2008'de Ucuz Roman'ı "1983'ten bu yana yapılmış en iyi film" seçti (Miramax Films)
Entertainment Weekly, 2008'de Ucuz Roman'ı "1983'ten bu yana yapılmış en iyi film" seçti (Miramax Films)
TT

Sinemayı sonsuza dek değiştiren başyapıt 30 yaşında

Entertainment Weekly, 2008'de Ucuz Roman'ı "1983'ten bu yana yapılmış en iyi film" seçti (Miramax Films)
Entertainment Weekly, 2008'de Ucuz Roman'ı "1983'ten bu yana yapılmış en iyi film" seçti (Miramax Films)

14 Ekim'de 30. yıldönümünü kutlayan Ucuz Roman (Pulp Fiction) sinema dünyasında büyük bir iz bıraktı. 

Birleşik Krallık merkezli gazete Guardian, kült klasiğin 30. yılı nedeniyle yayımladığı haberde, Quentin Tarantino'nun ilk yönetmenlik denemesi Rezervuar Köpekleri'nden sonra çektiği 1994 yapımı filmi şöyle tanımlıyor: 

Hem arthouse hem de ana akım sinema izleyicisini daha önce hiçbir filmde olmadığı kadar etkilemeyi başaran olağanüstü bir simya harikası.

İç içe geçmiş 4 suç öyküsü

Başlangıçta yazar ve yönetmen Tarantino'yla uzun süredir arkadaşı ve işbirlikçisi Roger Avary tarafından bir antoloji olarak tasarlanan film; komik, şiddetli, yaratıcı ve doğrusal olmayan bir maceraya dönüştü. 

Kaliforniya'nın Los Angeles kentinde iç içe geçmiş 4 suç ve şiddet öyküsünü anlatan filmin başrollerinde John Travolta, Samuel L. Jackson, Bruce Willis, Tim Roth, Ving Rhames ve Uma Thurman yer alıyor.

Eleştirmenler, çoğunlukla Tarantino'nun başyapıtı olarak kabul edilen iki buçuk saatlik filmi, "postmodern sinemanın mihenk taşı" diye tanımlıyor. 

Travolta'nın kariyerini canlandırmanın, Samuel L. Jackson'ı yıldız yapmanın ve sinema dilini değiştirmenin yanı sıra 1994 Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye'ye uzanan Ucuz Roman, 7 dalda Akademi Ödülü adaylığı ve Tarantino'yla Avary'nin senaryosu için de Oscar kazandı. Filmin ikonik karakterlerinden Mia Wallace'ı canlandıran Thurman ise yatak odası duvarlarını süslemeye ve her yerde sinemaseverlerin karşısına çıkmaya başladı.

Kültürel bir sansasyon

Filmin ticari başarısı ise bağımsız sinemanın ekonomisini sonsuza dek değiştirdi: Ucuz Roman, 8,5 milyon dolarlık bütçesine karşılık 213 milyon dolarlık hasılat yaptı.

sdvfbrn
Ucuz Roman'ın "en unutulmaz sahnesi" kabul edilen sekansta John Travolta'nın canlandırdığı Vincent ve Uma Thurman'ın oynadığı Mia karakterleri, bir dans yarışmasına katılmıştı (Miramax) 

ABC News, 1994'le ilgili akılda kalanları sıraladığı haberinde, o sene Nirvana'nın ikonik solisti Kurt Cobain'in yaşamını yitirdiğini ve O.J. Simpson'ın dünyanın en yavaş polis kovalamacasını yaşattığını hatırlattı. Yılın en unutulmaz görüntüsünün ise "şanssız çocuklardan intikamını almaya hazırlanırken gazozundan yavaş yudumlar alan Samuel L. Jackson" olduğunu yazdı.

Anında kültürel bir sansasyon yaratan Ucuz Roman; istismar filmlerini, Avrupa Yeni Dalgası'nı ve yönetmenin kirli video kaset dükkanı takıntılarını harmanlayarak yeraltını ana akıma taşıdı.

"İnsanların akılları başlarından gitti"

New York dergisi ve Vulture film eleştirmeni Alison Willmore, ABC'ye yaptığı açıklamada "Ucuz Roman, banliyölerdeki çok katlı sinemalarda oynadı ve video kiralama zincirlerinin raflarını doldurdu" dedi.

Ucuz Roman'ı ilk kez gençken izledim ve karşısında hiç şansım yoktu.

ABC'nin Ulusal Kültür Muhabiri ve Stop Everything! podcast'inin sunucusu Beverley Wang, "Kesinlikle Ucuz Roman'ın izlenmesi gereken bir film olduğuna dair bir his vardı. Etkilenmeye açık bir genç olarak ben de bu fikre kapıldım" dedi.

"Ucuz Roman, sanki bir gecede herkesin hakkında konuştuğu, alıntı yaptığı, öykündüğü ve taklit ettiği tek film olmuştu" diyen Wang, filmin etkisini sadece birkaç kelimeyle şöyle özetledi: 

İnsanların akılları başlarından gitti.

Independent Türkçe, Variety, Guardian, ABC



Kızıl saçlılar gerçekten daha fazla mı acı çekiyor?

Doktorların, hastaların genlerine bakarak ağrıkesici vermesi mümkün (Unsplash)
Doktorların, hastaların genlerine bakarak ağrıkesici vermesi mümkün (Unsplash)
TT

Kızıl saçlılar gerçekten daha fazla mı acı çekiyor?

Doktorların, hastaların genlerine bakarak ağrıkesici vermesi mümkün (Unsplash)
Doktorların, hastaların genlerine bakarak ağrıkesici vermesi mümkün (Unsplash)

Kızıl saçlıların, dişçide ve doğumhanede daha fazla acı çektiği uzun zamandır söylenegelir. 

Bilim haberleri sitesi Live Science bunun gerçek olup olmadığı sorusunun peşine düştü.

2023'te Anesthesiology and Perioperative Science adlı bilimsel dergide yayımlanan gözden geçirme makalesinde yer alan anestezistlerin beyanı, kızılların hem acıya hem de ağrıkesicilere daha duyarlı olduğunu ortaya koyuyor. 

Oxford Üniversitesi Hastaneleri'nden anestezi uzmanı Jaideep Pandit, yapılan araştırmaların kızılların belirli acı türlerine karşı hassas olduğunu, diğerlerindeyse öne çıkan bir istisna sunmadıklarını söylüyor. 

Bir araştırmaya göre, kızıllar ısıyla ilişkili acılara karşı daha duyarlı ve lidokain adlı ağrıkesiciye de daha az yanıt veriyorlar. 

Bir başka araştırmaysa elektrik şoku kaynaklı acıların kızılları daha az etkilediğini ortaya koyuyor. 

Kızıl saçlıların yüzde 20 oranında daha fazla genel anestezi ilacına ihtiyaç duyduğunu gösteren veriler var. Diğer yandan opioidlere ve morfinle fentanil gibi mu-opioidlere karşı da daha hassaslar. 

2015'teki bir araştırma işleri daha da karıştırıyor zira anestezi ve ağrıkesiciler konusunda kızıllarla diğerleri arasında bir fark olmadığı da orada ortaya konuyor. 

Massachusetts Genel Hastanesi'nden Dr. David Fisher ise kızılların hem bazı acıları daha yoğun yaşadığını hem de acı eşiklerinin daha yüksek olduğunu söylüyor. 

Kızıl tüylü farelerle araştırma yapan Fisher, insanlarda da farelerde de aynı sonucu bulmuş: Belli bir noktaya kadar acı hissetmeyip, o noktadan sonra diğerlerinden daha yoğun acı çekmişler. 

Fisher bunun gerekçesini açıklamanın zor olduğunu zira bilim dünyasının insanlarda tek bir genetik sebep belirlemekte güçlük çektiğini vurguluyor. 

Saç, deri ve göz rengindeki pigmentleri üretmede önemli olan MC1R genindeki mutasyonlar, kızıl saçı beraberinde getiriyor. Fisher ve ekibi, bu gen haricinde kızıl tüylü farelerde bir farklılık görmedi. 

Albino farelere bu geni aktardıklarında onların da acı eşiklerinde farklılık saptandı.

Fisher ve ekibi, MC1R'in melanositlerdeki bir proteini değiştirdiğini ve böylece kızıl tüylü farelerde POMC adlı maddenin de daha az üretildiğini söylüyor. 

Anestezi uzmanı Jaideep Pandit, daha az POMC'nin daha yüksek acı eşiği, daha fazla acıya duyarlılık, opioidlerin etkisinin artışı, opioid olmayan ağrıkesicilerin etkisininse azalışı anlamına geldiğini belirtiyor. 

Kızıl saçlıların niye böyle evrimleştiği bilinmese de uzmanlar artık bu ilişkiyi doğruladı. 
Independent Türkçe, Live Science, Snopes