Hollywood'un yükselen yıldızı yeni filmi için tanınmaz halde

Ünlü boksörü canlandırmak için kas yaptı

Euphoria'da popüler öğrenci Cassie Howard'ı canlandıran Emmy adayı Amerikalı aktris, "Bu güçlü ve duygusal bir hikaye" dediği projeye mayısta dahil oldu (instagram / @sydney_sweeney)
Euphoria'da popüler öğrenci Cassie Howard'ı canlandıran Emmy adayı Amerikalı aktris, "Bu güçlü ve duygusal bir hikaye" dediği projeye mayısta dahil oldu (instagram / @sydney_sweeney)
TT

Hollywood'un yükselen yıldızı yeni filmi için tanınmaz halde

Euphoria'da popüler öğrenci Cassie Howard'ı canlandıran Emmy adayı Amerikalı aktris, "Bu güçlü ve duygusal bir hikaye" dediği projeye mayısta dahil oldu (instagram / @sydney_sweeney)
Euphoria'da popüler öğrenci Cassie Howard'ı canlandıran Emmy adayı Amerikalı aktris, "Bu güçlü ve duygusal bir hikaye" dediği projeye mayısta dahil oldu (instagram / @sydney_sweeney)

Sydney Sweeney ringe çıkmaya hazır...

Hollywood'un yükselen yıldızı, merakla beklenen son filmi için bambaşka bir görünüme büründü.

Yeni biyografik filmde meşhur Amerikalı boksör Christy Martin'i canlandıran aktris, sosyal medya hesabından paylaştığı fotoğraflarla hayranlarını şaşırttı. 

"Dişi Rocky"nin hikayesi

Sarı ve uzun buklelerinin yerini kısa, koyu renk ve 1990'lara özgü saç modeliyle değiştiren Sweeney, boksörü canlandırırken kas yaptı.

HBO'nun ödüllü dizisi Euphoria'yla yıldızı parlayan aktris, henüz ismi belli olmayan projede çığır açan boksör Christy Martin rolünde hayranlarının karşısına çıkmaya hazırlanıyor.

Yönetmenliğini Hayvan Krallığı (Animal Kingdom) ve The King gibi filmlerle tanınan David Michôd'un üstlendiği yapım, Martin'in 1990'larda Amerika'nın en tanınmış kadın boksörü, hatta filmin yapımcılarının deyimiyle "dişi Rocky" haline gelişinin gerçek öyküsünü anlatacak.

Doğuştan yetenekli bir dövüşçü olan Martin'in hayatı, 1989'da menajeri ve daha sonra eşi olacak Jim Martin'le tanışmasıyla değişmişti.

Martin, ikonik organizatör Don King'le sözleşme imzalayan ilk kadın ve meşhur dergi Sports Illustrated'ın kapağında yer alan tek kadın boksör olmuştu. 

Özel hayatındaki toksik ilişkilerle mücadele etti

Karizması ve güzelliği ona kalabalık bir hayran kitlesi kazandırırken, ringdeki dayanıklılığı da onu ağırsıklet şampiyonluğuna taşımıştı. Ancak ünlü sporcu, özel hayatındaki toksik ilişkiler ve pek çok problemle mücadele etmek zorunda kalmıştı.

Christy, 2010'da eşi James'in cinayet girişiminden de sağ kurtulmuştu. James, Florida'daki evlerinde Christy'yi birçok kez bıçaklamış ve silahla vurmuş ancak ünlü sporcu hayatta kalmıştı. 

James 2012'de ikinci derece cinayete teşebbüsten suçlu bulunmuş ve 25 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.

"Onur duyuyorum"

Sweeney, "Geçtiğimiz birkaç ay boyunca, inanılmaz bir kadının, hem ringin içinde hem de dışında savaşan gerçek bir şampiyonun hikayesini hayata geçirmek için eğitime daldım" diye yazdı. 

Onun yolculuğu direncin, gücün ve umudun bir kanıtı. Güçlü hikayesini sizlerle paylaşmak için onun yerine geçmekten onur duyuyorum. Daha fazlası yakında :) CHRISTY MARTIN.

Independent Türkçe, Variety, Hollywood Reporter, Daily Mail



Yüzü dövmeli mumya bulan arkeologlar şaşkına döndü

(Temsili/Unsplash)
(Temsili/Unsplash)
TT

Yüzü dövmeli mumya bulan arkeologlar şaşkına döndü

(Temsili/Unsplash)
(Temsili/Unsplash)

Arkeologlar 800 yıllık bir And mumyasının yanaklarında ve kollarında daha önce hiç görülmemiş dövmeler bularak Güney Amerika'daki eski kültürel uygulamalara daha fazla ışık tuttu.

Tarih boyunca insanlar hakim güzellik standartlarına uymak, sosyal statü, grup aidiyeti ve hatta ritüel gibi nedenlerle vücutlarında değişiklikler yaptıkları yöntemleri benimsedi. Bu tür vücut modifikasyonları arasında dövme, hâlâ geniş çapta uygulanan bir kültürel pratik olarak varlığını sürdürüyor.

Ancak derinin yumuşak yapısı nedeniyle arkeolojik kayıtlarda günümüze ulaşan çok az dövmeli cilt örneği var.

Dövme izleri olan korunmuş ciltleri içeren mevcut kayıtların analizi, dünyadaki korunmuş dövmeli insan kalıntılarının en çok Güney Amerika'nın kıyı çöllerinde yer aldığını gösteriyor.

Bilim insanları bu nedenle Torino Üniversitesi Antropoloji ve Etnografya Müzesi'nde bulunan ve And Dağları'ndaki bir kazı alanında keşfedilen iyi korunmuş bir kadın mumyasını yakından inceledi.

Radyokarbon analizi, mumyanın 800 yıldan daha eski olduğunu ortaya çıkardı. Kadın MS 1215'le 1382 arasında bir dönemde yaşamış.

Araştırmacılar çıplak gözle görülemeyen dövmeleri tespit etmek için kızılötesi analiz yapan iki yeni teknik kullandı. Kulaktan ağza uzanan üç düz çizgi de dahil, mumyanın yüzünün her iki yanağında dövmeler bulunca şoke oldular.

Ayrıca el bileğinde S şeklinde bir dövme de saptadılar.

Görsel kaldırıldı.
Mumyanın sağ yanağı ve büyütülmüş hali (Journal of Cultural Heritage 2025)​​​​

X ışını floresansı ve Raman spektroskopisi gibi kimyasal analiz tekniklerini kullanarak dövmelerin demir minerali manyetit ve piroksen adlı başka bir mineralden geliştirilen pigmentlerle yapıldığını belirlediler. Analizler, literatürde en yaygın kullanılan dövme malzemesi olan odun kömürünün şaşırtıcı bir şekilde bulunmadığını ortaya koydu.

Araştırmacılar çalışmada şöyle yazıyor:

Sonuçlar hem nadir şekiller ve anatomik konumlar (yanaklardaki çizgiler ve bilekteki S benzeri işaret) hem de alışılmadık mürekkep bileşimini gösteriyor.

Öte yandan bu basit dövmeleri yorumlayıp belirli bir kültürle özdeşleştirmek zordu.

Güney Amerika dövmeleri genellikle eller, el bilekleri, ön kollar ve ayaklar üzerine yapılan daha karmaşık çizimler içeriyor. Yanak dövmelerine daha nadir rastlanıyor. Hatta bölgede bugüne kadar bulunan başka hiçbir antik dövme, mumyanın kolundaki "S" motifine benzemiyor.

Araştırmacılar dövmelerin genellikle giysilerle örtülmeyen vücut bölgelerinde yer aldığı düşünüldüğünde, bunların "dekoratif veya iletişim amacıyla" yapıldığından şüpheleniyor.

Ancak "şu anda, bunların tıbbi veya terapötik bir amacı ya da kültürel kökeni olduğunu söylemek mümkün değil" diye ekliyorlar.

Araştırmacılar şu ifadeleri kullanıyor: 

Sonuç olarak bu araştırma, özellikle Güney Amerika'da yaklaşık 800 yıl önceki antik dövme uygulamalarının incelenmesine aktif bir katkı sunuyor ve eski kültürlerin analizinde müze koleksiyonlarının rolünü vurguluyor.

Independent Türkçe