İnsanoğlunun karbonhidrat sevgisi 800 bin yıl öncesine dayanıyormuş

Makarna gibi nişasta içeren gıdaları sindirmeye yarayan genler, 12 bin yıl önce ciddi bir artış göstermiş (Unsplash)
Makarna gibi nişasta içeren gıdaları sindirmeye yarayan genler, 12 bin yıl önce ciddi bir artış göstermiş (Unsplash)
TT

İnsanoğlunun karbonhidrat sevgisi 800 bin yıl öncesine dayanıyormuş

Makarna gibi nişasta içeren gıdaları sindirmeye yarayan genler, 12 bin yıl önce ciddi bir artış göstermiş (Unsplash)
Makarna gibi nişasta içeren gıdaları sindirmeye yarayan genler, 12 bin yıl önce ciddi bir artış göstermiş (Unsplash)

İnsanların karbonhidrat sevgisinin 800 bin yıl önceye dayandığı keşfedildi. Türk bilim insanı, evrimsel antropolog Dr. Ömer Gökçümen'in liderliğindeki araştırma, insanların nişastayı sindirmesini sağlayan genlerin tarihini masaya yatırdı.

Patatesten makarnaya herhangi bir nişastalı yiyecek ağza atıldığı anda, tükürükteki amilaz enzimiyle parçalanmaya başlıyor. 

İnsanların tarih boyunca değişen besin kaynaklarına adapte olmasını sağlayan bu enzimi üreten genlerin kritik önem taşıdığı uzun zamandır biliniyor.

ABD'deki Buffalo Üniversitesi'nden Dr. Gökçümen, "Ne kadar çok amilaz genine sahipseniz, o kadar çok amilaz üretebilir ve o kadar çok nişastayı etkin bir şekilde sindirebilirsiniz" diye açıklıyor.

Bilim insanları bu genin insanlarda ne zaman çoğalmaya başladığını anlamak için AMY1 adlı bu geni inceledi. 

Aralarında 45 bin yıl önceye dayanan örneklerin de yer aldığı 68 eski insan genomunu analiz eden ekip, şaşırtıcı bulgular edindi. 

Saygın hakemli dergi Science'ta dün (17 Ekim) yayımlanan çalışmada, avcı-toplayıcılarda AMY1 geninin ortalama 5 kopyası olduğu sonucuna varıldı. Yani Avrasya'daki ilk insanlar, tarım yaparak buğday gibi bitkileri yetiştirmeye ve nişasta alımını artırmaya başlamadan çok önce çeşit çeşit AMY1 kopyalarına sahipmiş.

Araştırmacılar ayrıca bu genin Neandertaller ve Denisova insanlarında da kopyalandığını kaydetti.

Jackson Genomik Tıp Laboratuvarı'ndan Kwondo Kim, ortak yazarı olduğu çalışmayı şöyle değerlendiriyor:

Bu, AMY1 geninin ilk olarak 800 bin yıldan daha uzun bir süre önce, insanlar Neandertallerden ayrılmadan çok önce ve sanılandan çok daha eski bir zamanda kopyalanmış olabileceğini gösteriyor.

Yeni araştırma ayrıca 12 bin yıl önce başlayan tarımın AMY1 geninin daha fazla çeşitlenmesine yol açtığını gösteriyor.

Önde gelen hakemli dergi Nature'da geçen ay yayımlanan başka bir araştırmada da Avrupa'daki insanların son 12 bin yılda ortalama AMY1 kopya sayısını 4'ten 7'ye çıkardığı saptanmıştı.

İki çalışmada da avcı-toplayıcıların fazladan amilaz genlerine sahip olmasının evrimsel bir avantaj kazandırdığına dair kanıt bulamadı. Ancak bu durumun tarımın ortaya çıkmasıyla değiştiği düşünülüyor.

Bilim insanları hem Avrupa'da hem de Asya'nın bazı bölgelerinde AMY1'in doğal seçilim tarafından tercih edildiğine işaret eden kanıtlar saptadı.

Dr. Gökçümen, "AMY1 kopya sayısı daha yüksek bireyler muhtemelen nişastayı daha verimli bir şekilde sindiriyor ve daha fazla yavruya sahip oluyordu" diyerek ekliyor: 

Nihayetinde soyları, uzun bir evrimsel zaman dilimi boyunca daha düşük kopya sayısına sahip olanlardan daha iyi duruma gelerek AMY1 kopya sayısının çoğalmasına yol açtı.

Bilim insanları bu genin genellikle nişastayı sindirmeye yaradığını düşünüyor. Ancak Dr. Gökçümen, belki de vücuda yiyecek girdiğinin sinyalini veriyor olabileceğini öne sürüyor.

Bu durumda amilaz, daha fazla insülin üretimine ve nişastadaki şekerin daha fazla emilmesine yol açabilir. 

Dr. Gökçümen, bu özelliğin özellikle kıtlık zamanlarında avantaj sağlayacağına değiniyor. "Etrafta çok fazla ekmek varsa, sorun yok" diyen evrimsel antropolog ekliyor: 

Ama eğer zar zor hayatta kalıyorsanız, o zaman bunun bir ölüm kalım meselesi olacağını düşünüyorum.

Diğer yandan Pensilvanya Eyalet Üniversitesi'nden genetik antropoloji uzmanı Dr. George Perry, doğal seçilimde amilaz geninin baskın çıkmasının, başka yerlerden bölgeye giden gruplarla da açıklanabileceğini düşünüyor:

Bu iki makale de beni gerçekten heyecanlandırdı ancak kesin bir kanıt sunduklarını söyleyemem.

Independent Türkçe, Popular Science, New York Times, Science, Nature



Yıldız isimden heyecanlandıran Büyük Lebowski açıklaması

Jeff Bridges, 2023'te People'a yaptığı açıklamada, Joel ve Ethan Coen'in projeye dahil olması koşuluyla Büyük Lebowski'nin devam filminde rol alabileceğini söylemişti (Universal Pictures)
Jeff Bridges, 2023'te People'a yaptığı açıklamada, Joel ve Ethan Coen'in projeye dahil olması koşuluyla Büyük Lebowski'nin devam filminde rol alabileceğini söylemişti (Universal Pictures)
TT

Yıldız isimden heyecanlandıran Büyük Lebowski açıklaması

Jeff Bridges, 2023'te People'a yaptığı açıklamada, Joel ve Ethan Coen'in projeye dahil olması koşuluyla Büyük Lebowski'nin devam filminde rol alabileceğini söylemişti (Universal Pictures)
Jeff Bridges, 2023'te People'a yaptığı açıklamada, Joel ve Ethan Coen'in projeye dahil olması koşuluyla Büyük Lebowski'nin devam filminde rol alabileceğini söylemişti (Universal Pictures)

Jeff Bridges, kariyerinin en sevilen rollerinden biri olan "Dude" karakterini yeniden canlandırmaya sıcak baktığını açıkladı.

Coen Kardeşler imzalı 1998 yapımı kült film Büyük Lebowski'de (The Big Lebowski) başrolde yer alan usta oyuncu, Los Angeles'taki Orpheum Tiyatrosu'nda filmin özel gösterimi sonrası izleyicilerle sohbet etti.

Birleşik Krallık merkezli Daily Mail gazetesinin haberine göre Bridges, ikonik karaktere yeniden hayat verme olasılığı hakkında sorulan bir soruya, kendisinin ve filmdeki rol arkadaşı Julianne Moore'un bu konuda hemfikir olduğunu belirterek şöyle yanıt verdi:

Elbette. Julianne'la bunu hep hayal ederdik. Birlikte başka bir filmde daha yer aldık, Yedinci Oğul'da (Seventh Son) bir cadıyı canlandırıyordu. Sık sık, 'Her şey devam filmi için hazır gibi' diye konuşurduk.

Ancak 75 yaşındaki Bridges, Coen Kardeşler'in bu hikayeye geri dönme ihtimalinin düşük olduğunu düşündüğünü de sözlerine ekledi:

Kardeşlerin bunu yapacağını sanmıyorum. Bu onların tarzı değil. Ama şunu da söylemeliyim, bizi her zaman şaşırtırlar... Eğer beni arayıp 'Hadi tekrar yapalım' deseler, kesinlikle 'Elbette, hemen!' derim.

Herkesin "Dude" diye hitap ettiği Jeffrey Lebowski'yi merkezine alan Büyük Lebowski, baş karakterin tembelliği, bowling tutkusu ve sıradışı kişiliğiyle sinema tarihine geçmişti. 

Filmde Oscar ödüllü Bridges'a Julianne Moore'un yanı sıra John Goodman, Steve Buscemi, David Huddleston, John Turturro, Philip Seymour Hoffman ve Tara Reid gibi isimler eşlik etmişti.

Gösterime girdiği dönemde yalnızca 46,7 milyon dolar hasılat elde eden yapım, yıllar içinde kült bir hayran kitlesi edinerek sinema tarihinde kendine kalıcı bir yer bulmayı başardı. Film sıradışı karakterleri, özgün diyalogları ve unutulmaz müzikleriyle hafızalara kazındı.

Oscar ödüllü oyuncu Bridges, daha önce Büyük Lebowski için "yer aldığım en sevdiğim filmlerden biri" demişti.

Independent Türkçe, Daily Mail, Deadline