Dubai'ye çılgın gökdelen: Altında gizli vaha olacak

Bir daire genişliğinde, 380 metre uzunluğunda

Projenin 2028'te tamamlanması planlanıyor (RCR Arquitectes/Muraba)
Projenin 2028'te tamamlanması planlanıyor (RCR Arquitectes/Muraba)
TT

Dubai'ye çılgın gökdelen: Altında gizli vaha olacak

Projenin 2028'te tamamlanması planlanıyor (RCR Arquitectes/Muraba)
Projenin 2028'te tamamlanması planlanıyor (RCR Arquitectes/Muraba)

Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki (BAE) Dubai, sıradışı bir gökdelene ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. 

BAE merkezli Muraba şirketinin yürüttüğü proje kapsamında inşa edilecek gökdelen, yaklaşık 22,5 metre genişliğinde ve 380 metre uzunluğunda olacak. 

Amerikan medya şirketi CNN'in "bir apartman dairesi genişliğindeki süper dar gökdelen" diye nitelediği yapıda 73 katta toplamda 131 daire yer alacak. 

Firmanın CNN'le paylaştığı bilgilere göre, Muraba Veil adlı gökdelende spa, restoran, galeri, padel sahası ve sinema olacak. 

Ultra lüks gökdelen, BAE'nin en uzun karayolu olan Şeyh Zayid Yolu'ndan geçen kanalın yanına inşa edilecek. 
 

Görsel kaldırıldı.
Mimarlar, gökdelenin ön cephesindeki camların bir "peçe" gibi tasarlanacağını söylüyor (RCR Arquitectes/Muraba)


Bina, "mimarlığın Nobeli" diye de adlandırılan Pritzker Ödülü'nü kazanan İspanyol şirket RCR Arquitectes tarafından tasarlanacak. 

Dairelerin tanesinin 18 milyon BAE Dirhemi'nden (yaklaşık 168 milyon TL) başlayan fiyatlarla satışa sunulması öngörülüyor. 

Gökdelendeki dairelerin, gün içinde farklı şekillerde ışık alacak şekilde tasarlanacağı, binaya yerleştirilecek yeşillik alanlarla iç ve dış mekanın buluştuğu bir atmosfer yaratılacağı aktarılıyor.
 

Görsel kaldırıldı.
Gökdelenin altında "gizli bir vaha" da yer alacak (RCR Arquitectes/Muraba)

İspanyol mimarlık şirketinin kurucusu Rafael Aranda, gökdelenin tasarımına ilişkin şunları söylüyor: 

Binalarımızı bulundukları yere ve doğal peyzaja uyumlu şekilde inşa etmeyi önceliklendiriyoruz. Doğayla iletişim kurmalı ve yerel kültürün atmosferiyle iç içe olmalılar.

Independent Türkçe, CNN, Archdaily



Bilim insanları alkışlama sırasında nasıl ses çıktığını nihayet buldu

Fotoğraf: Pexels
Fotoğraf: Pexels
TT

Bilim insanları alkışlama sırasında nasıl ses çıktığını nihayet buldu

Fotoğraf: Pexels
Fotoğraf: Pexels

Bilim insanları el çırpma sırasında ses üretilmesini sağlayan karmaşık süreci nihayet çözdü. Bu keşif, basit eylemlerin bile fizik açısından ne kadar zengin olabileceğini gösteriyor.

Hakemli dergi Physical Review Research'te yayımlanan araştırma, el çırpmaya özgü "şak" sesinin sadece iki elin birbirine çarpmasından değil, çok daha karmaşık bir olgudan kaynaklandığını gösteriyor.

Alkışlama sırasındaki sesinin oluşmasının anahtarı, küçük bir boşlukta sıkıştırılıp dışarı itilen hava boşluğu.

Bilim insanları el çırpmayı anlamak için canlı deneyler, teorik modelleme ve insan elinin silikon replikalarını kullanarak disiplinlerarası bir yaklaşım izledi.

Hızı, ellerin şeklini ve hatta cildin yumuşaklığını değiştirerek el çırpma sesinin şiddetini ve süresini ayarladılar.

Cornell Üniversitesi'nden Yicong Fu, ortak yazarı olduğu araştırma hakkında "Her zaman el çırpıyoruz ama bunun üzerine derinlemesine düşünmüyoruz. Araştırmanın amacı da bu" diyor. 

Dünyayı daha derin bir bilgi ve anlayışla açıklamak.

Mississippi Üniversitesi'nden çalışmanın bir diğer yazarı Likun Zhang de "Amaç sadece akustiğe, akış uyarımına veya çarpışma dinamiğine bakmak değil, hepsini aynı anda incelemekti" ifadelerini kullanıyor. 

Bu, sesin el çırpmayla gerçekten nasıl ilişkili olduğunu anlamamızı sağlayan disiplinlerarası bir çaba.

Çalışma, eller alkış sırasında bir araya geldiğinde avuç içleri arasında bir hava boşluğu oluştuğunu  gösteriyor. Bu hava boşluğu, işaret parmağı ve başparmak arasındaki dar açıklıktan hızla dışarı atılarak hava moleküllerinin titreşmesine neden oluyor.

Bilim insanları bu titreşimi, boş bir şişenin ağzına üfleyince duyulan sesin arkasındaki Helmholtz rezonansı prensibine benzetiyor.

Dr. Zhang, "Geleneksel Helmholtz rezonatörleri, şişenin cam duvarları gibi sert duvarlara sahip. Bu, enerjinin çoğu akustik sinyale katkıda bulunduğu için uzun süren ve çok yavaş bir şekilde zayıflayan bir ses üretiyor" diye açıklıyor.

Ama mesela ellerimiz gibi elastik duvarlar olduğunda, katı malzeme daha fazla titreşiyor ve tüm bu hareket sesin enerjisini emiyor.

ukılo
Çalışmada kullanılan başlıca deney malzemeleri ve yöntemlerin tasviri (Physical Review Research)

Araştırmacılar alkışlamanın bu yüzden daha uzun bir ses yerine tek bir kısa "şak" sesi çıkardığını söylüyor.

Bilim insanları araştırmalarının, ritim zamanlamasında el çırpmanın sık sık kullanıldığı müzik eğitimine katkı sağlamasını umuyor.

Çalışmanın ayrıca herkesin alkışının farklı bir ses ve frekansta olduğunu göstermesi, el çırpmanın gelecekte parmak izi gibi bir kimlik belirleme yöntemi olarak kullanılabileceğine işaret ediyor.

Çalışmanın bir başka yazarı Guoqin Liu "İnsanların kimliğini belirleme, bu araştırmanın en umut verici uygulamalarından biri. Sadece sesinden kimin el çırptığını anlayabiliriz" diyor.

Independent Türkçe