Bir günde viral olarak dünyayı kasıp kavuran grup: Milky Chance

Independent Türkçe'den Nazlı Erdol, 2013'te yayımladıkları ve Spotify'da bugüne dek 1,5 milyardan fazla dinlenen ilk teklileri Stolen Dance'le neredeyse bir gecede uluslararası şöhrete uzanan Alman topluluk Milky Chance'le dün, bugün ve yarınlarını konuşt

31 yaşındaki Clemens Rehbein, "Biz kavramsal bir grup değiliz, akışına bırakıyoruz. Doğal olarak gelişiyoruz ve müzik zevkimize güveniyoruz" diyor (Anthony Molina)
31 yaşındaki Clemens Rehbein, "Biz kavramsal bir grup değiliz, akışına bırakıyoruz. Doğal olarak gelişiyoruz ve müzik zevkimize güveniyoruz" diyor (Anthony Molina)
TT

Bir günde viral olarak dünyayı kasıp kavuran grup: Milky Chance

31 yaşındaki Clemens Rehbein, "Biz kavramsal bir grup değiliz, akışına bırakıyoruz. Doğal olarak gelişiyoruz ve müzik zevkimize güveniyoruz" diyor (Anthony Molina)
31 yaşındaki Clemens Rehbein, "Biz kavramsal bir grup değiliz, akışına bırakıyoruz. Doğal olarak gelişiyoruz ve müzik zevkimize güveniyoruz" diyor (Anthony Molina)

Henüz ilkokula gidiyordum. Televizyonda siyah beyaz bir video klip gördüm. Formatı öyleydi, yoksa 1980'lerden bahsetmiyorum. Darbuka ritimleriyle başlayan melodik bir şarkıydı. Desenli pantolonu, büyük yakalı beyaz gömleği, siyah blazer ceketi ve tuhaf ince favorileriyle bir adam, sol taraftan kadraja girerek yürüyor ve kamera da onunla birlikte ilerliyordu. Önceleri şarkısını söylerken yürüyen bu adam sonra koşmaya başlıyordu. Kamera da peşinden tabii... 

Çok geçmeden "Koşan Adam" lakabını alan bu kişi Mirkelam'dan başkası değildi. Televizyon ve gazeteler onun için "Bir gecede meşhur oldu" diyordu. Haksız da sayılmazlardı. 

Bu bahsettiğim 1995'te yaşandı. Aradan yıllar geçti ve 2013'e gelindiğinde, o dönemde iki kişiden oluşan Milky Chance ve ilk teklisi Stolen Dance, nerdeyse bir günde, hem de dünya çapında şöhrete ulaştı. Nasıl olduğunu anlayamadık bile. 

Stolen Dance'in videosu 11 yıl önce, 4 Nisan 2013'te YouTube'a yüklendi. Şarkının resmi videosu o zamandan bugüne dek 973 milyon kez izlendi. Stolen Dance'in Spotify'daki dinlenme sayısıysa 1,6 milyardan fazla. Tam buraya bir ıslık efekti ne iyi giderdi...

"Geriye dönüp baktığımda, bir grup olarak bizim için özel olan şeyin, Stolen Dance de dahil olmak üzere Sadnecessary'nin gerçekten yayımladığımız ilk albüm olması olduğunu düşünüyorum" diyor grubun solisti ve gitaristi Clemens Rehbein. 

"Bir anda çok fazla ilgi gördük ve buna hazır değildik"

xgryhj
Clemens Rehbein, hayatının yaratıcı, kişisel ve profesyonel yönleri arasındaki dengeyi nasıl koruduğunu anlatırken, "Neye öncelik vereceğinize karar vermeli, kendinizi dinlemeli ve sizin için önemli olan şeylere dikkat etmelisiniz" diyor (Anthony Molina)

Şarkılarının bir anda viral olmasıyla gelen şöhreti ve onları nasıl etkilediğiniyse şöyle açıklıyor:

O zamanlar bir planımız ya da bir grup kurmak gibi bir başarımız yoktu. Bir anda çok fazla ilgi gördük ve buna hazır değildik. Bir grup olarak büyümek, birlikte büyümek için, kim olmak istediğimizi, ne tür bir müzik yapmak istediğimizi şekillendirmek için zamana ihtiyacımız vardı. Artık sahnede 4 kişilik bir grubuz.

İlk şarkılarını kaydetmeye ne kadar zor koşullar altında ve kısıtlı imkanlarla başladıklarından bahseden Rehbein, "Başlangıçta daha çok 'kendin yap' şeklindeydi" diyor: 

O zamanlar ilk albümü ailemin evinde çocukluğumun geçtiği odada kaydetmiştik. İmkanlarımız çok sınırlıydı: Sadece bir bilgisayar, bir arayüz, bir gitar ve hepsi bu.

Bu sınırlı imkanlar Alman grubun ilk albümü Sadnecessary'nin sound'unu "otomatik olarak" şekillendirmiş. 

"İlk albümün sound'unu imkansızlıklar belirledi"

Clemens Rehbein, "YouTube ve sosyal medya gibi platformlar sanatçılar için çok önemli çünkü bu şekilde müziklerini paylaşabiliyorlar. Aynı zamanda bu platformlara bir bağımlılık var ve bu da sanatçılar için işi o kadar da kolay kılmıyor" diyor (Anthony Molina)

xrth
Clemens Rehbein, "YouTube ve sosyal medya gibi platformlar sanatçılar için çok önemli çünkü bu şekilde müziklerini paylaşabiliyorlar. Aynı zamanda bu platformlara bir bağımlılık var ve bu da sanatçılar için işi o kadar da kolay kılmıyor" diyor (Anthony Molina)

"Çünkü çok fazla olanağımız ya da enstrümanımız yoktu" diyor Clemens Rehbein ve ekliyor: 

Sanırım bu da albüme özel bir hava kattı çünkü seçebileceğimiz fazla bir şey yoktu. Ama bundan en iyi şekilde yararlanmaya çalıştık ve bence bu ilk albümün sound'unu büyük ölçüde belirledi.

Tabii ki bu imkansızlıklar uzun ömürlü olmadı zira Milky Chance, 2013 ve 2014'e damgasını vurarak sadece Avrupa'nın değil dünyanın muhtelif ülkelerinin en çok dinlenen şarkılarından birine imza atmıştı.

Ondan sonra tabii ki büyüdük. Artık Berlin'de çok sayıda enstrümanın ve üzerinde oynayabileceğimiz şeylerin olduğu büyük bir stüdyomuz var. Sound daha katmanlı hale geldi ve şimdi asıl zorluk kendinizi sınırlamak, bazen geri adım atmak. Eğer daha sade bir sound istiyorsanız, bu artık çok fazla seçeneğimizin olmadığı o zamanlara göre daha bilinçli bir karar. Yani evet, sound kesinlikle daha katmanlı ve karmaşık hale geldi, özellikle de düzenlemeler açısından.

Bu kadar hızla gelen şöhretin ardından Milky Chance kendini, önce Avrupa'yı sonra da dünyayı turlarken buldu. Henüz 20'lerinin başındaki iki müzisyenin kendilerini bir anda tüm biletleri tükenmiş bir dünya turnesine çıkarken bulması kolay adapte olunacak bir şey değil tabii. 

"Özgüven eksikliğinden kaynaklanıyordu"

O dönemde kafalarının karışık olduğunu anlatan Rehbein, "Başlangıçta ne tür bir gösteri yapmak istediğimizi ya da nasıl bir performans sergilemek istediğimizi tam olarak bilmeden turneye çıksak da çok fazla ilgi görüyorduk" diyerek ekliyor: 

Bu, stüdyoda kaydettiğimiz müziği sahneye nasıl taşımak istediğimize dair bir fikir edinmek için birkaç yıl süren bir süreçti. Bu deneyimle büyüdük, birey olarak, kişilik olarak ama aynı zamanda bir grup ve müzisyen olarak olgunlaştık. Artık çok daha deneyimliyiz ve kendimize güveniyoruz. Özellikle de sahne performanslarımız çok gelişti. Sanırım şimdiye kadarki en büyük değişiklikler bunlar.

sxdcfv
Rehbein, "Şu ana kadar yaptığımız işbirlikleri çok ilham verici oldu ve bunun için çok mutlu ve minnettarız" diyor (Anthony Molina)

Sahnedeki deneyimleriyle ilgili içten bir itirafı da var Rehbein'ın. Zaman içinde evrim geçirdiklerini anlatırken "Başlangıçta canlı performanslarımız çok daha yumuşak ve daha az enerjikti ama bu daha çok özgüven eksikliğinden kaynaklanıyordu" diyor. 

Daha fazla deneyim kazanıp sahnede kendimize daha fazla güvenmeye başladıkça bu durum biraz değişti. Dans müziğini ve çok ritimli müzik yapmayı her zaman sevdik, bu yüzden sanırım konserlerimiz zaman içinde daha enerjik hale geldi.

"Sadece müziği paylaşmak istiyoruz"

Milky Chance'in müzikal yolculuğu Almanya'da başlamış olsa da sınırları ve kıtaları aşarak dünyanın dört bir yanına ulaştı. Bu evrensel bağı sorduğumda Rehbein "Biz milletler arasında ayrım yapmıyoruz" diyerek ekliyor: 

Elbette saygı duyulması gereken kültürel farklılıklar var. Canlı performanslarda müzik söz konusu olduğunda, dünyanın herhangi bir yerindeki herhangi bir ülkeden insanlar varsa ve onlarla rezonansa giriyorsa, çok mutlu oluyoruz. Eğer bu insanlar için çalma imkanımız varsa, biz de çok minnettarız. O anda Almanya'dan, Güney Afrika'dan ya da başka bir yerden gelen insanlar arasında bir fark gözetmiyoruz; sadece müziği paylaşmak istiyoruz.

"Müzik evrensel bir dil ve bunu görmek çok güzel" diyerek festivallerdeki birleştirici ortamdan bahsediyor: 

Bazen, özellikle festivallerde, bu kadar çok farklı milletten insanın bir araya geldiğini görmek gerçekten çok güzel. Bilirsiniz, farklı milletler, farklı dini geçmişler... Sadece aynı festivalde aynı müzik, aynı sanatçı için bir araya geliyorlar. Bu gerçekten çok güzel bir şey. Müzik çok bağlayıcı ve güçlü bir şey.

Bitmeyen turneler, büyük başarılar, sayısız ödüller ve sınırları aşıp küresel çapta büyüyen bir kariyer, aynı büyüklükte zorlukları da beraberinde getiyor olsa gerek. Hem kişisel hem de profesyonel anlamda ne gibi dersler almıştır bu süreçte acaba Milky Chance diye düşünüyorum...

"Hepimiz bazen düşeriz"

zfgbnh
Son dönemdeki müzikal keşiflerinden bahseden Clemens Rehbein, "Mk.gee, sanırım bu yıl bir albüm yayımladı. Gerçekten harika, çok ilham verici, ses açısından olduğu kadar yazım açısından da" diyor (Anthony Molina)

"Kendini dinlemenin her zaman çok önemli olduğunu düşünüyorum" diyor Rehbein: 

Yani, etrafınızdaki insanların, sizi önemseyen kişilerin, arkadaşlarınızın bakış açıları gibi, diğer bakış açılarına da açık olun. Ama aynı zamanda sezgilerinize güvenin ve korkmayın. Hepimiz bazen düşeriz, bu da sürecin bir parçası.

Neyse ki müzik var da düşüşlerimizi yavaşlatıyor ya da elimizden tutup kaldırıyor diye düşünürken artık lafı MIX Festival'daki buluşmamıza getirmem gerektiğini anımsıyorum.

"Dört gözle bekliyoruz"

Zorlu PSM'de gerçekleşecek festival kapsamında, 2 Kasım Cumartesi gecesi 23.45'te hayranlarıyla buluşacaklarını hatırlattığımda, "Çok heyecanlıyız" diyor Rehbein. 

Türkiye'de çalmakla ilgili harika anılarımız var ve gerçekten uzun zaman oldu. Geri döndüğümüz ve festivalde sahne alacağımız için çok mutluyuz. Gerçekten dört gözle bekliyoruz ve çok heyecanlıyız. Türkiye'ye tekrar gelme imkanına sahip olmamız gerçekten çok güzel. Orada görüşmek üzere! Çok teşekkür ederiz.

Biz de çok teşekkür ederiz, Kassel'deki yatak odasında bir bilgisayar ve bir gitarla yapmaya başladığınız müzik önce odanın duvarlarını, sonra şehirlerin ve ülkelerin sınırlarını aşarak bize ulaştığı için... 

Independent Türkçe



Jennifer Lopez'in ilk eşi, boşanmalarıyla ilgili Diddy'yi suçluyor

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP
TT

Jennifer Lopez'in ilk eşi, boşanmalarıyla ilgili Diddy'yi suçluyor

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP

Jennifer Lopez'in ilk eşi aktör Ojani Noa, gözden düşen müzik patronu Sean "Diddy" Combs'un boşanmalarından kısmen sorumlu olduğunu iddia etti.

Ağustosta 4. eşi Ben Affleck'e boşanma davası açan Lopez (55), Şubat 1997'den Ocak 1998'e, bir yıldan kısa bir süreliğine Noa'yla (50) evliydi.

İspanyolca sohbet programı Despierta América'nın yeni bir bölümünde konuşan Noa, "boşanmanın kısmen Diddy'nin suçu" olduğunu ileri sürdü.

Noa, evliliklerin kötüye gittiği dönemde Lopez'in çıkış albümü On the 6 için Combs'la New York'ta yakından çalışmaya başladığını söyledi. O sırada Noa, Los Angeles'taydı ve Lopez'in Pasadena'daki Madre's isimli restoranında çalışıyordu.

Noa "Orada, o mesafede, o ayrılıkta aldatma başlamıştı" dedi.

Boşanmadan kısa bir süre sonra, 1999'da Combs ve Lopez, bir çift olduklarını açıklamıştı. Çift, 2001'de ayrılana kadar iki yıl birlikteydi.

Röportajın başka bir anında Noa, Lopez'in kendisinin televizyonda iş almasının önünü kapadığını iddia etti:

Jennifer'a 'Sana ne yaptım da bana dava açtın, beni suçladın, yalan söyledin, benim hakkımda yanlış şeyler uydurdun ve birçok şirketi beni kovmaları ve farklı televizyon kanallarını bana iş vermemeleri için aradın?' diye soruyorum.

The Independent cevap hakkı için Jennifer Lopez'in temsilcisiyle iletişime geçti.

Lopez, Combs'tan ayrıldıktan yalnızca birkaç ay sonra dansçı ve oyuncu Cris Judd'la evlenmiş ve ondan 2003'te boşanmıştı. 2004'teyse kendisi gibi şarkıcı olan ve 16 yaşındaki ikizleri Emme ve Max'i paylaştığı Marc Anthony'yle evlenmişti. İkili daha sonra 2014'te boşanmıştı.

Geçen ay Combs, federal suçlar olan haraç toplama, seks ticareti ve fuhuş yapmak için taşımadan tutuklanmış ve kendisine dava açılmıştı. Suçlamaları reddetmeyi sürdüren rapçi, halen Brooklyn Metropolitan Cezaevi'nde tutuklu. Combs, gelecek mayısta başlaması planlanan duruşmaları beklerken kefaletsiz olarak hapiste tutuluyor.

Gözaltına alındığından beri müzik yapımcısı, kendisini cinsel saldırıyla suçlayan bir dizi şikayetçinin dava akınıyla karşı karşıya. Son suçlama, Combs'un MTV Video Müzik Ödülleri'nden sonra bir partide, kendisine 13 yaşındayken saldırdığını iddia eden bir kadından geliyor.

Combs'un avukatları rapçiye yöneltilen tüm suçlamaları reddetmeyi sürdürüyor ve onun "saklayacak hiçbir şeyi olmayan masum biri" olduğunu söylüyor.

Combs'un ekibi yaptıkları bir açıklamada "Bay Combs ve hukuk ekibinin gerçeklere, yasal savunmalarına ve yargı sürecinin bütünlüğüne güveni tam" demişti.

Mahkemede Bay Combs'un yetişkin olan veya reşit olmayan, kadın veya erkek herhangi birine asla cinsel saldırıda bulunmadığı gerçeği üstün gelecek.

Independent Türkçe