Yaşamın kökeni aydınlanıyor: Uzayda dev karbon molekülü bulundu

Bilim insanları yaşamın yapıtaşlarından karbonun nereden geldiğini çözmeye çalışıyor

Piren denen bileşikler, Taurus moleküler bulutunda tespit edildi (Avrupa Güney Rasathanesi)
Piren denen bileşikler, Taurus moleküler bulutunda tespit edildi (Avrupa Güney Rasathanesi)
TT

Yaşamın kökeni aydınlanıyor: Uzayda dev karbon molekülü bulundu

Piren denen bileşikler, Taurus moleküler bulutunda tespit edildi (Avrupa Güney Rasathanesi)
Piren denen bileşikler, Taurus moleküler bulutunda tespit edildi (Avrupa Güney Rasathanesi)

Bilim insanları uzayda bugüne kadarki en büyük karbon bazlı moleküllerden birini keşfetti. Yeni çalışma, yaşamın yapıtaşları arasında yer alan karbonun kökenine ışık tutabilir. 

Karbon, evrende en çok karbonmonoksit formunda görülüyor. Ancak yaşamın temelini oluşturan karmaşık bileşiklere nasıl dönüştüğü belirsizliğini koruyor. 

Daha önce Dünya'ya yakın asteroitlerden Ryugu'da piren denen karmaşık yapıdaki karbon bazlı moleküller yüksek miktarda tespit edilmişti. Bilim insanları bu moleküllerin en azından bir kısmının, Güneş Sistemi'nin doğduğu soğuk bulutsudan gelmesi gerektiğini düşünüyordu. 

Bu nedenle diğer bulutsuları incelemeye koyulan gökbilimciler, aradıkları şeyi Dünya'dan 430 ışık yılı uzakta buldu. 

Hakemli dergi Science'ta dün (24 Ekim) yayımlanan çalışmayı yürüten ekip, ABD'deki Green Bank Gözlemevi'ni kullanarak uzayda pirenin izlerini aramaya başladı. 

Saf pireni radyo dalgalarıyla tespit etmek çok zor olduğundan siyanür molekülüne bağlı pirenleri ifade eden siyanopireni taradılar. 

Bilim insanları, yıldızların meydana geldiği Taurus moleküler bulutunda molekülü bulmayı başardı. 

Ekip, pirenin buluttaki karbonun yaklaşık yüzde 0,1'ine denk geldiğini tahmin ediyor. Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nden (MIT) çalışmanın ortak yazarı Brett McGuire "Bu kesinlikle muazzam bir miktar" diyerek ekliyor:

Neredeyse inanılmaz bir karbon yutağı.

Siyanopirenin saptandığı bulutun -263 gibi son derece düşük bir sıcaklıkta olması, karbon bileşiklerinin yıldız oluşmadan çok önceki bir aşamada olduğuna işaret ediyor.

"Şimdi bu yaşam döngüsünün her iki ucunu da görüyoruz" diyen McGuire şöyle devam ediyor: 

Güneş Sistemi'ndeki kimyasal arkeolojik kayıtları asteroitlerde ve Dünya'da görüyoruz. Şimdi de zamanda geriye doğru, başka bir yıldız sisteminin oluşacağı bir yere bakıp aynı moleküllerin orada oluştuğunu görüyoruz. Arkeolojik kayıtların başlangıcını görüyoruz.

Son keşif, karmaşık moleküllerin Güneş Sistemi'nin oluşumundaki zorlu koşullarda hayatta kalabildiğini gösteriyor. Böylece piren, Dünya'da yaklaşık 3,7 milyar yıl önce başlayan karbon temelli yaşamda kilit bir rol üstlenmiş olmalı. 

Bilim insanları ayrıca siyanopirenin son derece bol olduğunu ve muhtemelen evrendeki en büyük karmaşık karbon rezervlerinden biri olduğunu düşünüyor. 

Bu moleküllerle onları barındıran ortamın tespiti, Dünya'daki yaşamın yapıtaşlarını ortaya çıkaran kimyasal reaksiyonların net bir şekilde anlaşılması açısından kritik önem arz ediyor.

Independent Türkçe, Space.com, New Scientist, Conversation, Science



Mel Gibson'dan Kamala Harris'e ağır eleştiri: Bir çit direğinin IQ'suna sahip

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP
TT

Mel Gibson'dan Kamala Harris'e ağır eleştiri: Bir çit direğinin IQ'suna sahip

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP

Mel Gibson, Demokrat başkan adayı Kamala Harris'e dair sert bir değerlendirmede bulundu ve ABD seçimleri öncesinde Donald Trump'a olan desteğini yineledi.

Genellikle açık sözlü olan ve antisemitik çıkışlarının ardından birlikte çalıştığı kişiler tarafından savunulan Mad Max oyuncusu, yıllardır Trump'ı destekliyor, hatta 2021'de bir UFC etkinliğinde eski başkanı saygıyla selamlamıştı.

68 yaşındaki Gibson, anketlerde başa baş ilerleyen iki adayın 5 Kasım'daki seçim yarışına dair düşüncelerini paylaştı.

Perşembe günü (24 Ekim) Los Angeles Uluslararası Havalimanı'nda yürürken TMZ'ye konuşan Gibson'a, seçimle ilgili düşünceleri sorulduğunda Cesur Yürek'in (Braveheart) yıldızı esprili bir şekilde yanıt verdi:

Vay canına, bu büyük bir soru.

Gibson "Benim oy vereceğim kişinin kimseyi şaşırtacağını düşünmüyorum" diye ekledi.

Kadınlar Ne İster'in (What Women Want) yıldızı, daha sonra odağını Harris'e çevirdi ve ona dair söyleyecekleri vardı.

Gibson "O göreve gelirse ne olacağını biliyorum ve bu iyi değil" dedi.

Geçmiş performansı korkunç, berbat. Tartışabileceğimiz bir politikası yok. Hem de bir çit direğinin IQ'suna sahip.

Daha önce 2020'de Fox News'la bir röportajında siyasi görüşleri sorulduğunda Oscar ödüllü Avustralyalı şöyle demişti:

Benim ne düşündüğüm kimin umurunda? Ben bir uzman değilim, hangi konuda konuşmak için yetkinliğim var ki?

Gibson'ın 2016 yapımı savaş filmi Savaş Vadisi'nde (Hacksaw Ridge) başrolü oynayan Andrew Garfield, bu ay onunla çalışmayı savunarak şöyle demişti:

Kendisini güzel bir şekilde iyileştirmek için çok emek verdi.

People'la röportajında Garfield şöyle devam etmişti:

Tanrı'ya şükür bunu yaptı. Çünkü o inanılmaz bir sinemacı ve bence film çekmeyi hak ediyor. Hikaye anlatmayı hak ediyor çünkü çok, çok büyük, şefkatli bir yüreğe sahip.

Tutku: Hz. İsa'nın Çilesi (The Passion of the Christ) ve Cehennem Silahı'nın (Lethal Weapon) devam filmlerini hazırlayan Gibson, 2006'da Malibu'da alkollü araç kullanma şüphesiyle gözaltına alınmış ve bir polis memuruna antisemitik sözler söylemişti. Sonrasında yorumların "bir delilik anında ağzından kaçtığını" iddia ederek söyledikleri için özür dilemişti.

Polis raporuna göre Gibson, memura Yahudi olup olmadığını sorarak şöyle demişti:

Lanet Yahudiler. Dünyadaki tüm savaşlardan Yahudiler sorumlu.

O dönem Gibson, "herhangi bir antisemitik fikri aklından geçiren veya dile getiren kimsenin hiçbir bahanesi yok ve buna hiç tolerans gösterilmemeli" demişti.
Independent Türkçe