Tom Hanks, 30 yıl sonra Forrest Gump'taki rol arkadaşıyla yan yana

Burada, Türkiye'de 29 Kasım'da vizyona giriyor (Sony)
Burada, Türkiye'de 29 Kasım'da vizyona giriyor (Sony)
TT

Tom Hanks, 30 yıl sonra Forrest Gump'taki rol arkadaşıyla yan yana

Burada, Türkiye'de 29 Kasım'da vizyona giriyor (Sony)
Burada, Türkiye'de 29 Kasım'da vizyona giriyor (Sony)

Tom Hanks ve Robin Wright, 30 yıl sonra Burada (Here) için yeniden bir araya geldi. 

Robert Zemeckis imzalı filmin cuma günü Los Angeles'taki AFI Fest'te yapılan galasında Hanks, yönetmenin 1994 yapımı Oscarlı filmi Forrest Gump'ta birlikte rol almalarından yıllar sonra Wright'la yeniden bir araya gelmeleri hakkında konuştu.

Hanks, People'a verdiği röportajda, "Herkes 'Yeniden bir araya gelmek nasıldı?' diye soruyor" dedi: 

Nasıl olduğunu biliyor musunuz? 'Hey, nasılsın?' demek gibiydi.

68 yaşındaki usta aktör, sözlerini "Kaldığımız yerden devam ettik. Birbirimizi sevdiğimizi söyleyeceğim çünkü birbirimize karşı çok rahatız" diye sürdürdü.

Kamera 104 dakika boyunca kıpırdamıyor

Burada'da kamera, 104 dakikalık film süresi boyunca evin içindeki sabit konumundan hiç ayrılmıyor. 

Film, satılığa çıkarılan evine yıllar sonra geri dönen Richard Young'ın hikayesiyle başlıyor. Richard, evinin her köşesine baktığında hayatından izler görüyor ve anıları her bir noktada yeniden canlanmaya başlıyor. 

Ancak eşi benzeri olmayan bu evin dokunduğu tek hayat Richard'ınki değil. 72 yaşındaki usta yönetmen Zemeckis'in filmi, kuşaklar boyunca pek çok hayata dokunan bu evdeki anıları gözler önüne sererken, izleyiciyi geçmişten günümüze 100 yıl sürecek bir yolculuğa çıkarıyor.

Burada'nın hikayesi, nesiller arasında dolaşarak insan deneyimini en saf haliyle ele alıyor. Richard McGuire'ın 2014 tarihli aynı adlı çizgi romanından uyarlanan filmin senaryosu Zemeckis ve Forrest Gump'ın senaristi Eric Roth tarafından kaleme alındı.

Paul Bettany, Kelly Reilly ve Michelle Dockery'nin de rol aldığı filmin yapımcılığını Zemeckis, Derek Hogue, Jack Rapke ve Bill Block üstleniyor.

Hanks, Zemeckis ve Roth, daha önce En İyi Film Oscar'ını da alan Forrest Gump'taki çalışmalarıyla Akademi Ödülü'nün sahibi olmuştu.

Independent Türkçe, People, Deadline



Harvard araştırması: Uzaylıların yaşamak için gezegene ihtiyacı olmayabilir mi?

Bilim insanları zorlu koşullarda hayatta kalabilecek yaşam formlarını arıyor (Unsplash)
Bilim insanları zorlu koşullarda hayatta kalabilecek yaşam formlarını arıyor (Unsplash)
TT

Harvard araştırması: Uzaylıların yaşamak için gezegene ihtiyacı olmayabilir mi?

Bilim insanları zorlu koşullarda hayatta kalabilecek yaşam formlarını arıyor (Unsplash)
Bilim insanları zorlu koşullarda hayatta kalabilecek yaşam formlarını arıyor (Unsplash)

Bilim insanları hayatta kalmak için bir gezegene ihtiyaç duymayan yaşam formlarının uzayda süzülüyor olabileceğini öne sürdü. 

Evrendeki yaşam arayışı çalışmalarının büyük bir kısmı, hayatın yeşerdiği bilinen tek yerdeki özelliklere odaklanıyor: Dünya. 

Diğer yandan bugüne kadar bulunan yaklaşık 6 bin ötegezegenin çok azı Dünya'ya benzer özellikler sergiliyor. 

Bu nedenle son yıllarda bilinmeyen yaşam formlarına yönelik çalışmalar artıyor. 

Harvard Üniversitesi'nden Robin Wordsworth ve Edinburgh Üniversitesi'nden Charles Cockell, yeni bir çalışmada standart tanıma uymayan ortamlarda ortaya çıkma ihtimali olan yaşam biçimlerini inceledi. 

Ön baskı sunucusu arXiv'de çıkan çalışma, hakemli dergi Astrobiology'de de yayımlanma onayı aldı. 

Bilim insanları fotosentez yaparak hayatta kalan basit organizmaların ekstrem koşullarda, hatta belki de bir gezegene ihtiyaç duymadan yaşama ihtimali olduğunu savunuyor. 

Wordsworth, bilinçli olmayan yaşamın sınırlarını araştırmayı amaçladıklarını söyleyerek ekliyor: 

Gezegenlerin yarattığı kütleçekimin dışında var olan basit yaşam formları önünde herhangi bir fiziksel sınırlama olmadığını gösterebildik ki bu başlangıçta beklediğimiz bir sonuç değildi.

Aslında bu düşünce, ilk başta göründüğü kadar imkansız değil. En azından su ayılarının, uzayın zorlu koşullarında hayatta kalabildiği biliniyor. 

Yaşamı mümkün kılan kütleçekim kuvveti, atmosfer, sıcaklık ve besin kaynağı gibi çeşitli parametreleri inceleyen araştırmacılar, uzayda yaşayacak bu basit organizmaların koruyucu bir zar veya kabuğa gereksinim duyacağını söylüyor.

Bu sayede uzay ortamına karşı iç basınçlarını sağlayabilecekler. Ancak bu basınç farkı çok yüksek olmadığı için mikroskobik organizmaların bunu yapması mümkün görünüyor. 

Ayrıca suyu sıvı halde tutmak için belirli bir sıcaklığa ihtiyaç var. Dünya'da bu atmosferdeki sera gazı etkisiyle mümkün olurken, uzay boşluğundaki küçük bir kolonide böyle bir şey pek beklenemez. 

Fakat bilim insanlarının örnek verdiği gibi Sahra gümüş karıncaları, hangi dalga boylarındaki ışığı emip hangilerini yansıtacaklarını seçerek iç sıcaklıklarını düzenleyebiliyor. Uzaydaki kolonide de benzer bir beceri gelişirse sıcaklığı kontrol edebilirler. 

Üstesinden gelmesi çok daha zor engellerden biriyse hafif elementlerin uçup gitmesi. Koloninin kütleçekim kuvveti olmadan bunu yapmanın bir yolunu bulması gerekiyor. 

Son olarak biyolojik koloninin mümkün olduğunca fazla ışığa erişebilmesi için yıldızının yaşanabilir bölgesinde yer alması lazım. 

Karbon veya oksijen gibi diğer kaynaklara gelince, koloninin bir asteroit gibi sabit bir kaynakla başlaması ve daha sonra çeşitli bileşenleri arasında kapalı bir döngü içinde geri dönüşüm sistemine geçmesi, varlığını uzun vadede sürdürmesini sağlayabilir. 

Bilim insanları bu özelliklere sahip organizmalardan oluşan kolonilerin uzayda var olabileceğini tahmin ediyor. 

Yeni çalışma bu türden canlıların var olduğunu söylemese de evrende yaşam arayışında önemli bir noktaya dikkat çekiyor: Beklenmetik ortamlarda farklı yaşam formları mevcut olabilir ve yapılan araştırmalar bunları da kapsayan işaretleri içermeli.

Indepdendent Türkçe, Space.com, Phys.org, arXiv