Delta Havayolları, CrowdStrike'a 500 milyon dolarlık tazminat davası açtı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Delta Havayolları, CrowdStrike'a 500 milyon dolarlık tazminat davası açtı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Delta Havayolları, CrowdStrike'ın güvenlik yazılımının temmuzda arızalanarak 7 bin uçuşun iptal edilmesine ve yolcuların dünya genelinde yolda kalmasına sebep olmasının ardından şirkete dava açıyor.

Delta açtığı davada, CrowdStrike kesintisinden kaynaklanan devasa uçuş iptalleri dalgası sonucunda 380 milyon dolar zarar ettiğini ve 170 milyon dolar maliyet karşılamak zorunda kaldığını iddia ediyor.

CrowdStrike birçok şirket, devlet kurumu ve havayolları gibi ulaşım kuruluşları tarafından kullanılan bir güvenlik yazılımı.

Delta, ABD'nin Georgia eyaletindeki bir mahkemeye sunduğu şikayet dilekçesinde "CrowdStrike, kendi çıkarı ve kârı için işin kolayına kaçtığı, kestirme yollara başvurduğu ve reklamını yaptığı test ve belgelendirme süreçlerini geçiştirdiği için küresel bir felakete neden oldu" dedi.

CrowdStrike hatalı güncellemeyi dağıtmadan önce tek bir bilgisayarda bile test etmiş olsaydı, bilgisayar çökerdi.

Sözkonusu çökme CrowdStrike'ın temmuzda bir güncelleme yayımlamasının ardından meydana gelmişti. Delta'nın otomatik güncelleme özelliğini devre dışı bıraktığı bildirilmesine rağmen sorun yine de bilgisayarlarını etkilemişti. Dava, CrowdStrike'ın Falcon yazılımının, şirketin otomatik güncellemeleri devre dışı bırakma kararını atlayarak Windows'ta izin vermeyeceği bir arka kapı oluşturup kullandığını iddia ediyor.

Delta CEO'su Ed Bastian ekimde CNBC'ye, "Yaratılan tahribat bence tamamen tazmin edilmesi gereken türden" diye konuşmuştu.

CrowdStrike CEO'su George Kurtz olay için özür diledi ancak bir şirket sözcüsü CNBC'ye gönderdiği e-postada Delta'nın iddialarının "yanlış bilgiye" dayandığını söyledi.

Sözcü, "Biz müşterilere öncelik veren bir iş çözümüne ulaşmayı hedeflerken, Delta farklı bir yol seçti" dedi.

Delta'nın iddiaları kanıtlanmamış yanlış bilgilere dayanıyor, modern siber güvenliğin nasıl işlediğini anlamadığını gösteriyor ve yavaş toparlanmasının suçunu eski BT altyapısını modernize etmedeki başarısızlığından uzaklaştırmak için umutsuz bir girişimi yansıtıyor.

Teknoloji şirketinin bir avukatı ağustosta CrowdStrike'ın sorumluluğunun 10 milyon dolardan az olması gerektiğini belirtmişti.

CrowdStrike'ın avukatlarından Michael Carlinsky, ağustosta Delta'nın avukatı David Boies'e gönderdiği bir mektupta, havayolu şirketinin o dönemde henüz tehdit olan davanın "Delta'nın BT kararlarından ve kesintiye verdiği tepkiden CrowdStrike'ın sorumlu olduğuna dair yanıltıcı bir anlatıya katkıda bulunduğunu" söylemişti.

Carlinsky, diğer havayolları kesintiden daha hızlı kurtulmayı başarırken Delta'nın neden zorlandığını sorgulamıştı. CrowdStrike'ın iptallerdeki rolü için sorumluluk aldığını, "Delta'nın ise almadığını" söylemişti.

Independent Türkçe



Harvard araştırması: Uzaylıların yaşamak için gezegene ihtiyacı olmayabilir mi?

Bilim insanları zorlu koşullarda hayatta kalabilecek yaşam formlarını arıyor (Unsplash)
Bilim insanları zorlu koşullarda hayatta kalabilecek yaşam formlarını arıyor (Unsplash)
TT

Harvard araştırması: Uzaylıların yaşamak için gezegene ihtiyacı olmayabilir mi?

Bilim insanları zorlu koşullarda hayatta kalabilecek yaşam formlarını arıyor (Unsplash)
Bilim insanları zorlu koşullarda hayatta kalabilecek yaşam formlarını arıyor (Unsplash)

Bilim insanları hayatta kalmak için bir gezegene ihtiyaç duymayan yaşam formlarının uzayda süzülüyor olabileceğini öne sürdü. 

Evrendeki yaşam arayışı çalışmalarının büyük bir kısmı, hayatın yeşerdiği bilinen tek yerdeki özelliklere odaklanıyor: Dünya. 

Diğer yandan bugüne kadar bulunan yaklaşık 6 bin ötegezegenin çok azı Dünya'ya benzer özellikler sergiliyor. 

Bu nedenle son yıllarda bilinmeyen yaşam formlarına yönelik çalışmalar artıyor. 

Harvard Üniversitesi'nden Robin Wordsworth ve Edinburgh Üniversitesi'nden Charles Cockell, yeni bir çalışmada standart tanıma uymayan ortamlarda ortaya çıkma ihtimali olan yaşam biçimlerini inceledi. 

Ön baskı sunucusu arXiv'de çıkan çalışma, hakemli dergi Astrobiology'de de yayımlanma onayı aldı. 

Bilim insanları fotosentez yaparak hayatta kalan basit organizmaların ekstrem koşullarda, hatta belki de bir gezegene ihtiyaç duymadan yaşama ihtimali olduğunu savunuyor. 

Wordsworth, bilinçli olmayan yaşamın sınırlarını araştırmayı amaçladıklarını söyleyerek ekliyor: 

Gezegenlerin yarattığı kütleçekimin dışında var olan basit yaşam formları önünde herhangi bir fiziksel sınırlama olmadığını gösterebildik ki bu başlangıçta beklediğimiz bir sonuç değildi.

Aslında bu düşünce, ilk başta göründüğü kadar imkansız değil. En azından su ayılarının, uzayın zorlu koşullarında hayatta kalabildiği biliniyor. 

Yaşamı mümkün kılan kütleçekim kuvveti, atmosfer, sıcaklık ve besin kaynağı gibi çeşitli parametreleri inceleyen araştırmacılar, uzayda yaşayacak bu basit organizmaların koruyucu bir zar veya kabuğa gereksinim duyacağını söylüyor.

Bu sayede uzay ortamına karşı iç basınçlarını sağlayabilecekler. Ancak bu basınç farkı çok yüksek olmadığı için mikroskobik organizmaların bunu yapması mümkün görünüyor. 

Ayrıca suyu sıvı halde tutmak için belirli bir sıcaklığa ihtiyaç var. Dünya'da bu atmosferdeki sera gazı etkisiyle mümkün olurken, uzay boşluğundaki küçük bir kolonide böyle bir şey pek beklenemez. 

Fakat bilim insanlarının örnek verdiği gibi Sahra gümüş karıncaları, hangi dalga boylarındaki ışığı emip hangilerini yansıtacaklarını seçerek iç sıcaklıklarını düzenleyebiliyor. Uzaydaki kolonide de benzer bir beceri gelişirse sıcaklığı kontrol edebilirler. 

Üstesinden gelmesi çok daha zor engellerden biriyse hafif elementlerin uçup gitmesi. Koloninin kütleçekim kuvveti olmadan bunu yapmanın bir yolunu bulması gerekiyor. 

Son olarak biyolojik koloninin mümkün olduğunca fazla ışığa erişebilmesi için yıldızının yaşanabilir bölgesinde yer alması lazım. 

Karbon veya oksijen gibi diğer kaynaklara gelince, koloninin bir asteroit gibi sabit bir kaynakla başlaması ve daha sonra çeşitli bileşenleri arasında kapalı bir döngü içinde geri dönüşüm sistemine geçmesi, varlığını uzun vadede sürdürmesini sağlayabilir. 

Bilim insanları bu özelliklere sahip organizmalardan oluşan kolonilerin uzayda var olabileceğini tahmin ediyor. 

Yeni çalışma bu türden canlıların var olduğunu söylemese de evrende yaşam arayışında önemli bir noktaya dikkat çekiyor: Beklenmetik ortamlarda farklı yaşam formları mevcut olabilir ve yapılan araştırmalar bunları da kapsayan işaretleri içermeli.

Indepdendent Türkçe, Space.com, Phys.org, arXiv