Yeni Bourne filmiyle ilgili kafa karıştıran açıklama

Milyar dolarlık serinin son halkasında neler oluyor?

Bourne serisi dünya çapında toplam 1 milyar 637 milyon hasılat yaptı (Universal)
Bourne serisi dünya çapında toplam 1 milyar 637 milyon hasılat yaptı (Universal)
TT

Yeni Bourne filmiyle ilgili kafa karıştıran açıklama

Bourne serisi dünya çapında toplam 1 milyar 637 milyon hasılat yaptı (Universal)
Bourne serisi dünya çapında toplam 1 milyar 637 milyon hasılat yaptı (Universal)

Bourne serisinin merakla beklenen yeni filminde bir belirsizlik hakim.

Serinin başrol oyuncusu Matt Damon, proje konusunda istekli olsa da Jason Bourne 6'nın yönetmeni Edward Berger'den kafa karıştıran bir açıklama geldi.

Casus serisinin yeni filmiyle ilgili gelişmeler 2023'ün sonlarında hız kazanmıştı. 2022 yapımı Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok'la (All Quiet on the Western Front) Oscar'a uzanan Berger'in, filmi yönetmek için imza attığı ve Damon'ın da rolüne dönmek için görüşmelerde bulunduğu ifade edilmişti. 

Oscar ödüllü yıldız, Bourne 6 için heyecanını dile getirmiş olsa da o zamandan bu yana geçen bir yıl içinde, projeyle ilgili önemli bir güncelleme bildirilmedi.

Yeni gizemli gerilim filmi Conclave'le ilgili konuşmak üzere Cinema Daily US'e verdiği son röportajda, Berger'den Jason Bourne 6'yla ilgili son gelişmeleri aktarması istendi.

Avusturya asıllı sinemacı, kafaları karıştıran açıklamasında yönetmen koltuğundaki geleceğinin ne olacağından emin olamayarak filmi kendisinin yönetmeyebileceğini belirtti.

"Gerçekten bilmiyorum"

"O filmi çekip çekmeyeceğim gerçekten belli değil" diyen 54 yaşındaki yönetmen ekledi:

Şu anda çekmiyorum. Gelecekte ne yapacağımı da gerçekten bilmiyorum.

Bourne serisi, 2002'de Geçmişi Olmayan Adam'la (The Bourne Identity) başlamıştı. Film, bir gemide hiçbir şey hatırlamadan uyanan Jason Bourne'un bir yandan hafızasını geri kazanmaya çalışırken bir yandan da suikastçıları atlatmaya çalışmasına odaklanıyordu.

Independent Türkçe, ScreenRant, Cinema Daily US



Trump yönetimi yarım milyon göçmene sınır dışı bildirimi gönderdi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Trump yönetimi yarım milyon göçmene sınır dışı bildirimi gönderdi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

ABD Yüksek Mahkemesi'nin, Trump yönetiminin Biden dönemindeki insani şartlı tahliye programını sonlandırmasına izin veren kararı onaylamasının ardından İç Güvenlik Bakanlığı (DHS) bu hafta Küba, Haiti, Nikaragua ve Venezuela'dan binlerce göçmene sınır dışı bildirimleri dağıtmaya başladı.

CNN'nin incelediği bildirimlerde, göçmenlere gönüllü olarak ayrılmamaları halinde, "kişisel düzenlemelerini yapıp ülkesine sorunsuz şekilde dönme fırsatı tanınmaksızın" gözaltı ve sınır dışı edilme gibi yaptırımlarla karşı karşıya kalabilecekleri uyarısında bulunuldu.

Biden yönetiminin başlattığı insani şartlı tahliye programı, koşulları sağlayan göçmenlere iki yıllık kalış izniyle Birleşik Devletler'e giriş izni veriyordu. Program kapsamında, söz konusu 4 ülkenin yaklaşık 530 bin yurttaşına ABD’ye giriş izni verilmişti.

Trump yönetimi, "yeterince incelemeden geçirilmemiş" göçmenlerin ülkeye girişine izin verdiği gerekçesiyle programı eleştirmişti. Ancak program zaten başvuru sahiplerinin geçmişlerinin incelenmesini ve kamuya yük olmamaları için bir mali sponsor bulmalarını şart koşuyor.

Görsel kaldırıldı.
Sığınma talebinde bulunan bir göçmen, Trump'ın göreve başlamasının ardından CBP One uygulamasında randevusunun iptal edildiğini gösteriyor (AP)

Yüksek Mahkeme, yönetimin programı durdurma yönündeki acil talebini geçen ay kabul ederek DHS'in program kapsamında ABD'de yaşayanlara sağlanan güvenceleri kaldırmaya başlamasının önünü açtı.

DHS çarşamba günü yayımladığı açıklamada programa kayıtlı kişilerin çalışma izinlerini iptal edeceğini doğrulamıştı.

DHS Halkla İlişkiler Bakan Yardımcısı Tricia McLaughlin yaptığı açıklamada, "Biden yönetimi Amerika'ya yalan söyledi" demişti. 

Küba, Haiti, Nikaragua ve Venezuela'dan gelen, yeterince denetlenmemiş yarım milyondan fazla yabancının ve bunların yakın aile üyelerinin bu feci şartlı tahliye programları aracılığıyla ABD'ye girmesine izin verdiler; onlara Amerikan işlerinde rekabet etme ve Amerikalı işçilerin ücretlerini düşürme fırsatı verdiler; tespit edilen sahteciliğe rağmen, kariyer memurlarına bu programları sürdürmeleri yönünde baskı yaptılar ve ardından ortaya çıkan kaos ve suçlardan Kongre'deki Cumhuriyetçileri sorumlu tuttular.

Biden yönetimi bu programı, sığınma başvurularında sıkça adı geçen ülkelerden gelen göçmenlere yasal ve kontrollü bir yol sunarak güney sınırındaki baskıyı hafifletme yönünde bir strateji olarak tanıtmıştı. 

Programın kaldırılmasıyla birlikte göçmen hakları savunucuları ve hukuk uzmanları, sınır dışı edilme riskiyle karşılaşanlarla ilgili bir dizi hukuki mücadele ve insani endişe dalgasına hazırlanıyor.

Bu gelişme, göçmenlikle ilgili gerginliğin tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştığı bir dönemde yaşanıyor.

Geçen hafta sonu Los Angeles'ta, Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) operasyonlarına karşı protestolar patlak vermiş ve Trump asker göndererek yanıt vermişti.

Bunun yanı sıra ülke çapında ICE karşıtı gösteriler başladı ve cumartesi günü için daha fazlası planlanıyor.

Independent Türkçe