Chopin'in bestesi 200 yıl sonra keşfedildi

Chopin'in mezarı Paris'te ancak kalbi Varşova'daki bir kilisede tutulan alkol dolu kavanozun içinde saklanıyor (AFP)
Chopin'in mezarı Paris'te ancak kalbi Varşova'daki bir kilisede tutulan alkol dolu kavanozun içinde saklanıyor (AFP)
TT

Chopin'in bestesi 200 yıl sonra keşfedildi

Chopin'in mezarı Paris'te ancak kalbi Varşova'daki bir kilisede tutulan alkol dolu kavanozun içinde saklanıyor (AFP)
Chopin'in mezarı Paris'te ancak kalbi Varşova'daki bir kilisede tutulan alkol dolu kavanozun içinde saklanıyor (AFP)

Dünyaca ünlü Polonyalı besteci Frédéric Chopin'in neredeyse 200 yıl önce yazdığı vals, New York'taki Morgan Kütüphanesi ve Müzesi'ndeki bir depoda keşfedildi. 

New York Times'ın haberine göre küratör Robinson McClellan, Chopin'in kendi el yazısıyla adını yazdığı bir kağıdı 2024 ilkbaharında fark etmiş. 

Gazeteye konuşan müze yöneticisi o anki hislerini Amerikan gazetesine anlattı:

'Burada ne oluyor, bu ne olabilir?' diye düşündüm. Müziği tanıyamadım.

Robinson McClellan, notaların fotoğrafını çekip evde çalmış. Ancak yine de bu eserin Chopin'e ait olup olmadığını anlayamamış. 

Hem Polonyalı besteci üzerine uzman olan bir akademisyenle notaları paylaşıp hem de notaların kağıdı ve mürekkebini test edince bu keşiften emin olmuş. 

McClellan, notaların kaleme alınış biçiminin de Chopin'inkiyle uyumlu olduğunu belirterek "Bu sonuçtan artık tamamen eminiz" diyor.

Diğer yandan New York Times, klasik müzik dünyasının geçmişinde sahte keşifler ve eserlerin yer aldığını hatırlatarak pek çok kişinin bu keşfi de şüpheyle karşılayacağını vurguluyor. 

39 yaşındayken 1849'da ölen Chopin'in daha önce bilinmeyen eserlerinin bulunması da nadiren gerçekleşen bir olay. 

Klasik müziğin en sevilen isimlerinden biri olsa da çoğu yalnızca bir piyano için yazılmış 250 civarında eseri var. 

Müze, Chopin'in bu eseri 20'li yaşlarının başındayken yazdığını tahmin ediyor. 

Dünyaca ünlü Çinli piyanist Lang Lang eserin "çarpıcı karanlığı pozitif bir şeye dönüştürdüğü" yorumunu yaptı. 

Independent Türkçe, Guardian, AFP



Hayvanların yaşlandıkça yalnızlaştığı ortaya kondu

Kızıl geyikler yaşlandıkça aralarındaki rekabet de azalıyor (Unsplash)
Kızıl geyikler yaşlandıkça aralarındaki rekabet de azalıyor (Unsplash)
TT

Hayvanların yaşlandıkça yalnızlaştığı ortaya kondu

Kızıl geyikler yaşlandıkça aralarındaki rekabet de azalıyor (Unsplash)
Kızıl geyikler yaşlandıkça aralarındaki rekabet de azalıyor (Unsplash)

Yaşlandıkça yalnızlaşan insanlar, bu konuda yalnız değilmiş. Bilim insanları pek çok hayvanın benzer davranışlar sergilediğini belirtirken diğerlerinden uzaklaşmanın bir faydası olabileceğini de vurguluyor.

Vahşi geyiklerden böceklere, maymunlardan kuşlara çeşitli hayvanları inceleyen uzmanlar, yaşlılıkla sosyalleşme arasındaki bağı analiz etti. 

Birleşik Krallık'taki Leeds Üniversitesi'nden Dr. Josh Firth, "Bireylerin yaşlandıkça sosyallikten uzaklaşmasının genel bir örgü olarak göründüğünü söyleyebiliriz" diyor. 

Bu durumun sebep ve sonuçlarını da incelediklerini belirten hayvan davranış bilimcisi, yaşlıların gençler kadar bilgi paylaşma ihtiyacı hissetmemesinin önemli bir gerekçe olabileceğini söylüyor. 

Firth, yaşlandıkça düşen bağışıklıkla birlikte asosyalliğin hastalık bulaşmasını engelleyebileceğine de işaret ediyor:

İnsanların yaşlandıkça sosyal bağlarını azaltmasının bariz dezavantajlarını azaltmaya çalışmak hâlâ önemli ama muhtemel faydaları da düşünmeliyiz.

Etolog, internet üzerinden iletişimi sürdürmenin önemini vurguluyor. 

Philosophical Transactions of the Royal Society B Biological Sciences adlı bilimsel derginin özel sayısının editörü olan Firth, konuyla ilgili 16 makaleyi onayladı. 

Makalelerin anlattığı araştırmalardan biri 150'yi aşkın türü inceledi ve sosyalliği daha uzun süre devam ettirenlerin daha uzun yaşadığını ve daha uzun süre üreyebildiğini ortaya koydu. 

Bir başka makaledeyse serçeler ele alındı. 6 yıl boyunca incelenen kuşların yaşlandıkça daha az sosyalleştiği belirtilirken yaşıtların ölmesi gerekçe gösterildi. 

Hint şebeklerini inceleyen makale, hayvanların yaşlandıkça diğerlerinden uzaklaşmasının onları hastalıklardan koruduğu sonucunu ortaya koydu. 

Firth'in bizzat imza attığı bir çalışma da kızıl geyiklerde benzer bir sonuca vardı. Vahşi dişilere bakıldığında asosyalliğin onları bağırsak kurtlarından koruduğu görüldü.

Etolog Firth şöyle diyor:

Genelde yaşlandıkça nematodlara yakalanma ihtimalinin arttığını bulduk. Çok fazla bireyle temas etmeyerek bundan kaçınabiliyorsunuz.Independent

Türkçe, Guardian, Phys.org