Hayvanların yaşlandıkça yalnızlaştığı ortaya kondu

Bunun önemli bir faydası da var.

Kızıl geyikler yaşlandıkça aralarındaki rekabet de azalıyor (Unsplash)
Kızıl geyikler yaşlandıkça aralarındaki rekabet de azalıyor (Unsplash)
TT

Hayvanların yaşlandıkça yalnızlaştığı ortaya kondu

Kızıl geyikler yaşlandıkça aralarındaki rekabet de azalıyor (Unsplash)
Kızıl geyikler yaşlandıkça aralarındaki rekabet de azalıyor (Unsplash)

Yaşlandıkça yalnızlaşan insanlar, bu konuda yalnız değilmiş. Bilim insanları pek çok hayvanın benzer davranışlar sergilediğini belirtirken diğerlerinden uzaklaşmanın bir faydası olabileceğini de vurguluyor.

Vahşi geyiklerden böceklere, maymunlardan kuşlara çeşitli hayvanları inceleyen uzmanlar, yaşlılıkla sosyalleşme arasındaki bağı analiz etti. 

Birleşik Krallık'taki Leeds Üniversitesi'nden Dr. Josh Firth, "Bireylerin yaşlandıkça sosyallikten uzaklaşmasının genel bir örgü olarak göründüğünü söyleyebiliriz" diyor. 

Bu durumun sebep ve sonuçlarını da incelediklerini belirten hayvan davranış bilimcisi, yaşlıların gençler kadar bilgi paylaşma ihtiyacı hissetmemesinin önemli bir gerekçe olabileceğini söylüyor. 

Firth, yaşlandıkça düşen bağışıklıkla birlikte asosyalliğin hastalık bulaşmasını engelleyebileceğine de işaret ediyor:

İnsanların yaşlandıkça sosyal bağlarını azaltmasının bariz dezavantajlarını azaltmaya çalışmak hâlâ önemli ama muhtemel faydaları da düşünmeliyiz.

Etolog, internet üzerinden iletişimi sürdürmenin önemini vurguluyor. 

Philosophical Transactions of the Royal Society B Biological Sciences adlı bilimsel derginin özel sayısının editörü olan Firth, konuyla ilgili 16 makaleyi onayladı. 

Makalelerin anlattığı araştırmalardan biri 150'yi aşkın türü inceledi ve sosyalliği daha uzun süre devam ettirenlerin daha uzun yaşadığını ve daha uzun süre üreyebildiğini ortaya koydu. 

Bir başka makaledeyse serçeler ele alındı. 6 yıl boyunca incelenen kuşların yaşlandıkça daha az sosyalleştiği belirtilirken yaşıtların ölmesi gerekçe gösterildi. 

Hint şebeklerini inceleyen makale, hayvanların yaşlandıkça diğerlerinden uzaklaşmasının onları hastalıklardan koruduğu sonucunu ortaya koydu. 

Firth'in bizzat imza attığı bir çalışma da kızıl geyiklerde benzer bir sonuca vardı. Vahşi dişilere bakıldığında asosyalliğin onları bağırsak kurtlarından koruduğu görüldü.

Etolog Firth şöyle diyor:

Genelde yaşlandıkça nematodlara yakalanma ihtimalinin arttığını bulduk. Çok fazla bireyle temas etmeyerek bundan kaçınabiliyorsunuz.Independent

Türkçe, Guardian, Phys.org



Karga uzmanı: 17 yıl boyunca kin tutabiliyorlar

Sesli olarak sayı sayabildikleri de ortaya çıkmıştı (Unsplash)
Sesli olarak sayı sayabildikleri de ortaya çıkmıştı (Unsplash)
TT

Karga uzmanı: 17 yıl boyunca kin tutabiliyorlar

Sesli olarak sayı sayabildikleri de ortaya çıkmıştı (Unsplash)
Sesli olarak sayı sayabildikleri de ortaya çıkmıştı (Unsplash)

Kargaların zekasıyla beraber kin tutma kapasitesi de hem sıradan kişileri hem de bilim insanlarını şaşırtmayı sürdürüyor. 

New York Times adına çalışan Thomas Fuller, Kanada'daki Vancouver ve ABD'deki Seattle kentlerine giderek karga saldırısı mağdurları ve bu kuşları inceleyen bilim insanlarıyla görüştü. 

Washington Üniversitesi Doğal Yaşam Araştırmaları'ndan John Marzluff da haberde yer aldı. 

66 yaşındaki bilim insanı, ömrünü verdiği kargalar hakkında ilgi çekici bir iddia ortaya attı.

Vücutlarıyla orantısız derecede büyük beyinleri ve yeteneklerinden dolayı onlara "uçan maymunlar" diyen bilim insanı, kargaların 17 yıl boyunca kin tutabildiğini öne sürüyor. 

Bu sonuca 2006'da okul kampüsünde başlattığı bir deneyle vardığını söyleyen Marzluff, o dönemde 7 kargayı ağla yakaladığını anlattı. 

Bilim insanı, kuşları yakalarken bir maske taktığını ve sonrasında onları serbest bıraktığını belirtti. 

Bu olayın hem yakalanan kuşları hem de civardaki diğer kargaları travmatize ettiğini söyleyen Marzluff ve asistanları, zaman zaman aynı maskeyi takarak kampüste dolaşmış.

Düzenli olarak kargaların çığlıklarıyla karşılaşan bilim insanları, olaydan 7 yıl sonra tepkilerin zirveye ulaştığını ve gördükleri kargaların yarısına yakınının kendilerine bağırdığını söylüyor.

Zamanla tepkiler azalırken Marzluff ilk kez bu eylülde herhangi bir karga çığlığının aynı maskeyi takan birisini hedef almadığını vurguluyor. 

Viyana Üniversitesi'nden Christian Blum da Marzluff'tan etkilenerek benzer bir deney gerçekleştirmiş. 

Blum ve çalışma arkadaşları bir maske takarak ölü bir kuzgunu canlıların arasından geçirmiş. Sonrasında başka bir maskeyle ölü kuş olmadan canlı kuzgunların arasında yürümüşler. 

Kargaların kuzenleriyle yaptığı ve 2011'den 2015'e kadar süren çalışma sonrasında Blum şu sonuca varmış:

Kin tutma konusunda mükemmeller. Onları kızdırırsanız gerçekten çok uzun süre kin tutabiliyorlar.

Marzluff kargaların da hata yapabildiğini ve kişileri başkalarına benzetip onları düzenli olarak hedef alabildiğini söylüyor. 

Karga saldırılarına uğrayan kişiler de Marzluff'u doğruladı. İnsan yüzlerini tanıyan kargaların kendilerini niye hedef aldığını anlamadıklarını belirttiler. 

Diğer yandan Seattle'da yaşayan Gene Carter, bir nar bülbülüne saldıran kargaları kaçırdığı için uğradığı saldırıları anlatıyor:

Mutfakta olduğumda bana bakarlardı. Evimden çıktığımda etrafımda dolanırlardı. Otomobilimden çıktığımda saldırıya geçerlerdi. Kafamın hemen dibinden uçarlardı.

Carter kargaların, işten dönerken kullandığı otobüsü dahi bildiğini söylüyor:

Her gün beni otobüs durağında bekliyorlardı. Evim 3-4 blok ötedeydi ve oraya ulaşana kadar bana doğru pike yapıyorlardı. 

Carter taşınana kadar bu saldırıların bitmediğini bildiriyor.

Uzmanlar karga saldırılarının çoğunun ilkbaharda ve yaz başında gerçekleştiğini, o dönemlerde kuşların yavrularını korumaya çalıştığını belirtse de diğer vakaların niye gerçekleştiğinden emin değil.

Marzluff, 2015'te de kargalarla nasıl iyi geçinilebileceğini anlatarak gündem olmuştu. "Eğer kargalarla bir bağ kurmak istiyorsanız verdiğiniz ödüller konusunda istikrarlı ve tutarlı olun" demişti.

O dönemde kargalar ve onları besleyen insanlar arasındaki ilişkileri inceleyen bir araştırma yürüten Marzluff, "Burada hiç kuşkusuz karşılıklı bir ilişkiden bahsediyoruz. Her iki taraf da birbirlerinin mesajlarını anlıyor" ifadesini kullanmıştı. 
Independent Türkçe, New York Times, BBC