Karga uzmanı: 17 yıl boyunca kin tutabiliyorlar

Sesli olarak sayı sayabildikleri de ortaya çıkmıştı (Unsplash)
Sesli olarak sayı sayabildikleri de ortaya çıkmıştı (Unsplash)
TT

Karga uzmanı: 17 yıl boyunca kin tutabiliyorlar

Sesli olarak sayı sayabildikleri de ortaya çıkmıştı (Unsplash)
Sesli olarak sayı sayabildikleri de ortaya çıkmıştı (Unsplash)

Kargaların zekasıyla beraber kin tutma kapasitesi de hem sıradan kişileri hem de bilim insanlarını şaşırtmayı sürdürüyor. 

New York Times adına çalışan Thomas Fuller, Kanada'daki Vancouver ve ABD'deki Seattle kentlerine giderek karga saldırısı mağdurları ve bu kuşları inceleyen bilim insanlarıyla görüştü. 

Washington Üniversitesi Doğal Yaşam Araştırmaları'ndan John Marzluff da haberde yer aldı. 

66 yaşındaki bilim insanı, ömrünü verdiği kargalar hakkında ilgi çekici bir iddia ortaya attı.

Vücutlarıyla orantısız derecede büyük beyinleri ve yeteneklerinden dolayı onlara "uçan maymunlar" diyen bilim insanı, kargaların 17 yıl boyunca kin tutabildiğini öne sürüyor. 

Bu sonuca 2006'da okul kampüsünde başlattığı bir deneyle vardığını söyleyen Marzluff, o dönemde 7 kargayı ağla yakaladığını anlattı. 

Bilim insanı, kuşları yakalarken bir maske taktığını ve sonrasında onları serbest bıraktığını belirtti. 

Bu olayın hem yakalanan kuşları hem de civardaki diğer kargaları travmatize ettiğini söyleyen Marzluff ve asistanları, zaman zaman aynı maskeyi takarak kampüste dolaşmış.

Düzenli olarak kargaların çığlıklarıyla karşılaşan bilim insanları, olaydan 7 yıl sonra tepkilerin zirveye ulaştığını ve gördükleri kargaların yarısına yakınının kendilerine bağırdığını söylüyor.

Zamanla tepkiler azalırken Marzluff ilk kez bu eylülde herhangi bir karga çığlığının aynı maskeyi takan birisini hedef almadığını vurguluyor. 

Viyana Üniversitesi'nden Christian Blum da Marzluff'tan etkilenerek benzer bir deney gerçekleştirmiş. 

Blum ve çalışma arkadaşları bir maske takarak ölü bir kuzgunu canlıların arasından geçirmiş. Sonrasında başka bir maskeyle ölü kuş olmadan canlı kuzgunların arasında yürümüşler. 

Kargaların kuzenleriyle yaptığı ve 2011'den 2015'e kadar süren çalışma sonrasında Blum şu sonuca varmış:

Kin tutma konusunda mükemmeller. Onları kızdırırsanız gerçekten çok uzun süre kin tutabiliyorlar.

Marzluff kargaların da hata yapabildiğini ve kişileri başkalarına benzetip onları düzenli olarak hedef alabildiğini söylüyor. 

Karga saldırılarına uğrayan kişiler de Marzluff'u doğruladı. İnsan yüzlerini tanıyan kargaların kendilerini niye hedef aldığını anlamadıklarını belirttiler. 

Diğer yandan Seattle'da yaşayan Gene Carter, bir nar bülbülüne saldıran kargaları kaçırdığı için uğradığı saldırıları anlatıyor:

Mutfakta olduğumda bana bakarlardı. Evimden çıktığımda etrafımda dolanırlardı. Otomobilimden çıktığımda saldırıya geçerlerdi. Kafamın hemen dibinden uçarlardı.

Carter kargaların, işten dönerken kullandığı otobüsü dahi bildiğini söylüyor:

Her gün beni otobüs durağında bekliyorlardı. Evim 3-4 blok ötedeydi ve oraya ulaşana kadar bana doğru pike yapıyorlardı. 

Carter taşınana kadar bu saldırıların bitmediğini bildiriyor.

Uzmanlar karga saldırılarının çoğunun ilkbaharda ve yaz başında gerçekleştiğini, o dönemlerde kuşların yavrularını korumaya çalıştığını belirtse de diğer vakaların niye gerçekleştiğinden emin değil.

Marzluff, 2015'te de kargalarla nasıl iyi geçinilebileceğini anlatarak gündem olmuştu. "Eğer kargalarla bir bağ kurmak istiyorsanız verdiğiniz ödüller konusunda istikrarlı ve tutarlı olun" demişti.

O dönemde kargalar ve onları besleyen insanlar arasındaki ilişkileri inceleyen bir araştırma yürüten Marzluff, "Burada hiç kuşkusuz karşılıklı bir ilişkiden bahsediyoruz. Her iki taraf da birbirlerinin mesajlarını anlıyor" ifadesini kullanmıştı. 
Independent Türkçe, New York Times, BBC



Chopin'in bestesi 200 yıl sonra keşfedildi

Chopin'in mezarı Paris'te ancak kalbi Varşova'daki bir kilisede tutulan alkol dolu kavanozun içinde saklanıyor (AFP)
Chopin'in mezarı Paris'te ancak kalbi Varşova'daki bir kilisede tutulan alkol dolu kavanozun içinde saklanıyor (AFP)
TT

Chopin'in bestesi 200 yıl sonra keşfedildi

Chopin'in mezarı Paris'te ancak kalbi Varşova'daki bir kilisede tutulan alkol dolu kavanozun içinde saklanıyor (AFP)
Chopin'in mezarı Paris'te ancak kalbi Varşova'daki bir kilisede tutulan alkol dolu kavanozun içinde saklanıyor (AFP)

Dünyaca ünlü Polonyalı besteci Frédéric Chopin'in neredeyse 200 yıl önce yazdığı vals, New York'taki Morgan Kütüphanesi ve Müzesi'ndeki bir depoda keşfedildi. 

New York Times'ın haberine göre küratör Robinson McClellan, Chopin'in kendi el yazısıyla adını yazdığı bir kağıdı 2024 ilkbaharında fark etmiş. 

Gazeteye konuşan müze yöneticisi o anki hislerini Amerikan gazetesine anlattı:

'Burada ne oluyor, bu ne olabilir?' diye düşündüm. Müziği tanıyamadım.

Robinson McClellan, notaların fotoğrafını çekip evde çalmış. Ancak yine de bu eserin Chopin'e ait olup olmadığını anlayamamış. 

Hem Polonyalı besteci üzerine uzman olan bir akademisyenle notaları paylaşıp hem de notaların kağıdı ve mürekkebini test edince bu keşiften emin olmuş. 

McClellan, notaların kaleme alınış biçiminin de Chopin'inkiyle uyumlu olduğunu belirterek "Bu sonuçtan artık tamamen eminiz" diyor.

Diğer yandan New York Times, klasik müzik dünyasının geçmişinde sahte keşifler ve eserlerin yer aldığını hatırlatarak pek çok kişinin bu keşfi de şüpheyle karşılayacağını vurguluyor. 

39 yaşındayken 1849'da ölen Chopin'in daha önce bilinmeyen eserlerinin bulunması da nadiren gerçekleşen bir olay. 

Klasik müziğin en sevilen isimlerinden biri olsa da çoğu yalnızca bir piyano için yazılmış 250 civarında eseri var. 

Müze, Chopin'in bu eseri 20'li yaşlarının başındayken yazdığını tahmin ediyor. 

Dünyaca ünlü Çinli piyanist Lang Lang eserin "çarpıcı karanlığı pozitif bir şeye dönüştürdüğü" yorumunu yaptı. 

Independent Türkçe, Guardian, AFP