2024'ün en iyi 10 korku filmi

Rekortmen bağımsız projeler, başarılı devam filmleri ve çarpıcı ilkler

AMC Networks Film Grubu Başkanı Scott Shooman, Chris Nash'in ilk uzun metrajı In a Violent Nature'ı "korku dünyasında kalıcı bir etki yaratacak bir film" diye nitelendiriyor (IFC Films)
AMC Networks Film Grubu Başkanı Scott Shooman, Chris Nash'in ilk uzun metrajı In a Violent Nature'ı "korku dünyasında kalıcı bir etki yaratacak bir film" diye nitelendiriyor (IFC Films)
TT

2024'ün en iyi 10 korku filmi

AMC Networks Film Grubu Başkanı Scott Shooman, Chris Nash'in ilk uzun metrajı In a Violent Nature'ı "korku dünyasında kalıcı bir etki yaratacak bir film" diye nitelendiriyor (IFC Films)
AMC Networks Film Grubu Başkanı Scott Shooman, Chris Nash'in ilk uzun metrajı In a Violent Nature'ı "korku dünyasında kalıcı bir etki yaratacak bir film" diye nitelendiriyor (IFC Films)

2024, korku filmleri açısından son derece bereketli bir yıl oldu. İstilacı devasa örümceklerden türlü türlü seri katillere, sadist psikopatlardan kurtulması güç lanetlere kadar, farklı alt türlerdeki birbirinden ürkütücü filmler izledik. 

Bağımsız yapımların yükselişi takdire şayandı; yüz milyonlarca dolar bütçeli filmleri gişede madara eden düşük maliyetli korkular bile oldu.

Korku türü açısından böylesine keyifli geçen bir senede, filmleri sıralamak epey zorlayıcı ama bir o kadar da keyifliydi. 

İlk 10'da kendine kıl payıyla yer bulamayan Azrail (Azrael), Terrifier 3, Alien: Romulus, MaXXXine ve Omen: İlk Kehanet (The First Omen) de türün meraklılarını tatmin edebilecek, dikkate ve bahsetmeye değer yapımlar olarak öne çıktı.

Kostümle, makyajla uğraşmadan, evinde kendi Cadılar Bayramı'nı kutlamak isteyen korku meraklılarına bugün (ve aslında her gün) için önerilerimizi sıraladık...

10. Tutsak Abigail (Abigail)

Samara Weaving'in gerçek bir çığlık kraliçesi olduğunu kanıtlayan 2019 yapımı Saklambaç'a (Ready or Not) da imza atan Matt Bettinelli-Olpin ve Tyler Gillett ikilisi, korkuyla komedi karışımını mükemmelleştirince ortaya Tutsak Abigail çıktı.

sacdv
Geçen yaz hayatını kaybeden Euphoria yıldızı Angus Cloud'un da rol aldığı filmde 34 yaşındaki Melissa Barrera'ya (solda) 2009 doğumlu İrlandalı yıldız Alisha Weir (sağda) eşlik ediyor (Universal Pictures) 

Çığlık 5 (Scream) ve Çığlık 6'nın (Scream IV) yükselen (ancak maalesef seriden kovulan) yıldızı Melissa Barrera ve Dan Stevens'ın ilham verici performanslarıyla daha da keyifli bir seyirlik haline gelen bu bol kanlı fidye macerasında, masum ve ürkek bir kız gibi görünen bir vampiri kaçıran talihsiz grubun başlarına gelenleri izliyoruz.

9. Oddity 

Damian McCarthy'nin doğaüstü cinayet gizemi Oddity, çarpıcı görüntüler ve etkileyici performanslarla dolu. Carolyn Bracken, kız kardeşinin ölümünün gizemini çözmeye çalışan, psişik güçlere sahip kör bir kadını başarıyla canlandırıyor. Perili bir antika dükkanının sahibi olan Bracken, yanına epeyce ürkütücü tahta bir manken alarak kız kardeşinin saray yavrusu gibi malikanesinde ipucu arıyor. 

bghnjukı
Prömiyeri 8 Mart'ta South by Southwest'te yapılan Oddity, festivalin İzleyici Ödülü'nü kazandı (Wildcard Distribution)

McCarthy, ilk uzun metrajı Caveat'le yaptığı sağlam başlangıcı, tüyler ürperten atmosferiyle izleyicisini diken üstünde tutmayı başaran Oddity'yle daha iyi bir noktaya taşımayı başarıyor.  

8. Şeytanla Bir Gece (Late Night with the Devil)

Yılın sürprizlerinden Şeytanla Bir Gece, izleyicilerin yan rollerde görmeye alıştığı David Dastmalchian'i filmin merkezine taşıyor. 49 yaşındaki aktör, eşinin ölümünden sonra düşen reytinglerini yükseltmeye kararlı ikinci sınıf bir sohbet programı sunucusu rolünde izleyicinin karşısına çıkıyor. Bu yüzden de şeytan tarafından ele geçirilmiş olabilecek bir kızı, Cadılar Bayramı özel bölümüne çıkarmakta tereddüt etmiyor.

xcdvf
Şeytanla Bir Gece, sinemalarda gösterime girdiği ilk üç günde 2,8 milyon dolar kazanarak dağıtımcısı IFC Films için rekor kırmıştı (IFC Films)

Yönetmen koltuğunu Cameron ve Colin Cairnes paylaşırken, 1977'de geçen bu dönem filminde zekice kurgulanmış hikaye, gerçek zamanlı ilerliyor ve son perdeye kadar inişli çıkışlı bir seyir izliyor.

Şeytanla Bir Gece, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da 100 tam puan almaya çok yaklaşmıştı.

7. Sakın Ses Çıkarma (Speak No Evil)

Hollywood 2022'de, izleyiciyi yerine mıhlayan Danimarka yapımı Speak No Evil'ı gördüğünde elbette kayıtsız kalamadı ve arayı çok da açmamaya karar vererek bu filmi yeniden çekmeye karar verdi. 

Bunun için yeniden çevrimde rol alması için belki de en uygun aktörlerden birinde karar kılındı: 2016 yapımı Parçalanmış'ta (Split) adeta "Nasıl binbir surat olunur?" dersi veren İskoç aktör James McAvoy.

xcdvfgrth
James McAvoy, karanlık bir sırrı olan Britanyalı ailenin babası Paddy'yi canlandırırken "toksik" fenomen Andrew Tate'ten esinlendiğini söylemişti (Universal Pictures)

2008'de ilk filmi Kan Gölü'yle (Eden Lake) başarılı bir iş çıkaran yönetmen James Watkins imzasını taşıyan Sakın Ses Çıkarma, tatilde tanıştıkları Britanyalı çiftin daveti üzerine çiftliklerine misafirliğe giden Amerikalı bir ailenin kabusa dönen hayatını merkeze alıyor. Filmi izledikten sonra davetleri kabul etmeden önce iki kere düşünebilirsiniz...

6. Gülümse 2 (Smile 2) 

Gülümse 2, dünya turnesine çıkmaya hazırlanırken yaşadığı açıklanamayan olaylarla hayatı kabusa dönen pop yıldızı Skye Riley'nin etrafında dönüyor. 

Naomi Scott'ın etkileyici performansıyla öne çıkan devam filmi, ilk Gülümse'nin sürpriz başarısını sürdürmeyi beceriyor. 

xcsvfbg
18 Ekim'de gösterime giren Gülümse 2'nin 2 saat 12 dakikalık süresini "fazla uzun" bulan eleştirmenler de oldu (Paramount Pictures)

Senaristliğini ve yönetmenliğini ilk filmde olduğu gibi Parker Finn'in üstlendiği tekinsiz korku, kötü niyetli gülümsemeleriyle yine izleyicisinin tüylerini ürpertip asabını bozuyor.

37 yaşındaki Finn, ilk filmle aldığı övgü dolu yorumları ve yüksek puanları daha da yükseğe taşımayı başardı.

5. Vermines

Yönetmen ve ortak yazar Sébastien Vanicek, Fransa'daki köhne bir apartmana ölümcül örümceklerden oluşan bir ordu getirince, ortaya yılın en iyi korku filmlerinden biri çıkıyor. 

sh
Stephen King'in de övgüyle bahsettiği filmi olabildiğince gerçekçi kılmak için çekimlerde 200 gerçek örümcek kullanıldı (My Box Films)

Vermines, egzotik hayvanlara tutkuyla bağlı Kaleb'ın, evine zehirli bir örümceği getirmesiyle çığrından çıkan olayları merkeze alıyor. Özellikle örümcek ve böcek korkusu olan korku meraklılarını, baş etmesi zor dakikalar bekliyor. 

Ceset sayısının sürekli arttığı filmde, örümcekler her duvar ve yüzeyde cirit attıkça seyirciler irkilecek, yerinden zıplayacak ve istemsizce kaşınacak. Tecrübeyle sabittir...

4. In a Violent Nature

Variety, In a Violent Nature için "Yönetmen Chris Nash'in 80'lerin slasher'larına getirdiği yenilikçi yaklaşım, VHS dönemi hayranları için bulunmaz bir nimet" ifadelerini kullanıyor. 

Johnny adında doğaüstü ve maskeli bir katili takip eden düşük bütçeli yapımın temposu film boyunca fazla hızlanmasa da izleyiciyi tedirgin etmeye yetiyor da artıyor bile. Nash'in vahşi sahneleriyle izleyiciyi zorlaması muhtemel filmi, bu kez olayları kurbanın değil katilin bakış açısından ele alıyor.

6uk
Kanada yapımı In A Violent Nature, mayısta Şikago Film Festivali'nde gösterilmiş ve izleyicileri şoke etmişti (IFC Films)

Birleşik Krallık merkezli gazete Guardian, Türkiye'de vizyon şansı bulamayan filmle ilgili incelemesinde şöyle diyor: 

Yönetmen Chris Nash, türün klişelerinden uzaklaşarak, tehlikenin açık havanın güzelliği içinde ortaya çıktığı büyüleyici derecede farklı bir slasher filmi sunuyor.

3. Cambaz (Longlegs)

Oz Perkins'in izleyicisini yorulmak bilmeden korkutan filminde kötülük her yerde pusuda bekliyor. Peşimdeki Şeytan (It Follows) ve Watcher'la tanınan Maika Monroe, polisiye unsurlar da içeren ve Jonathan Demme'in tüyler ürperten klasiği Kuzuların Sessizliği'yle (Silence of the Lambs) kıyaslanan Cambaz'da, bağımsız korku sinemasının "çığlık kraliçesi" olduğunu bir kez daha kanıtlıyor.

Cambaz'ın atmosferi kötülükle dolup taşarken yönetmen Perkins, dehşetin dozunu hiç düşürmüyor. Cambaz'da izleyiciler, özellikle de uzun plan çekimlerde köşeyi dönünce ne olacağını merak ederken kan ter içinde kalıyor.

rbgthy
Eleştirmenler Cambaz için "Bittikten sonra da düşüncelerinizde, derinizin altında ve karın boşluğunuzda kalıyor" ifadelerini kullanmıştı (Neon)

60 yaşındaki Nicolas Cage, 2019 yapımı Color Out of Space ve Panos Cosmatos'un yönettiği Mandy gibi yapımlarla korku türündeki başarısını zaten kanıtlamıştı. Sıradışı bir seri katil hikayesi anlatan Cambaz'da Cage, daha önceki hiçbir haline benzemiyor. 

2. Sevgilim Kaç (Strange Darling)

Bu muhteşem ve dolambaçlı seri katil filmiyle ilgili ne kadar az şey bilirseniz o kadar iyi. Fragmanı bile izlemeden, kendinizi sadece iki başrol oyuncusuyla, sizi diken üstünde tutarak ilerleyen hikayenin akışına bırakın. Etkileyici performanslar sayesinde zamanın nasıl geçtiğini bile anlamayacağınız Sevgilim Kaç'ta Willa Fitzgerald ve Kyle Gallner'ın oyunculukları göz dolduruyor. Kedi-fare kovalamacası, kazara onların yörüngesine giren insanlara neredeyse hiç şans tanımadan Oregon'un küçük kasabasını altüst ediyor.

sxcdvf
Prömiyeri 22 Eylül 2023'te, Teksas'ın Austin kentinde düzenlenen Fantastic Fest'te yapılan Sevgilim Kaç, tek gecelik bir ilişkinin kedi fare oyununa dönüşmesini anlatıyor (Miramax)

Korku üstadı Stephen King'in de övmeye doyamadığı Sevgilim Kaç, yılın en vurucu bağımsız filmi olarak öne çıkıyor. Alkışlar yönetmen J.T. Mollner'a...

1. Cevher (The Substance)

Coralie Fargeat'nın ünlüleri hicveden filmi, yaşlanmayı tersine çevirmekle ilgili zekice bir bilimkurgu öyküsü gibi başlıyor. Ancak film, üçüncü perdesinde bambaşka bir hal alarak aynı anda hem eğlenceli hem çirkin hem de trajik olmayı başarabilen bir kan banyosuna dönüşüyor.

Demi Moore, bir zamanlar fırtına gibi eserken artık yaşlandığı için yerini kendisinden daha genç birinin alacağını kabullenemeyen eski bir yıldızı canlandırıyor. Çok geçmeden Margaret Qualley devreye giriyor ve izleyiciler, hızlı ve tehlikeli bir yükselişe şahit oluyor. İzleyiciler Cevher'le ilgili ne kadar az şey bilse o kadar iyi. O sebeple üçüncü perdeye dair ipucu vermemek en iyisi.

xs
Cevher, prömiyerini yaptığı prestijli Cannes Film Festivali'nde En İyi Senaryo ödülüne layık görülmüş, 61 yaşındaki Demi Moore'un performansı övgüyle karşılanmıştı (MUBI)

48 yaşındaki Fargeat, başrolünde İtalyan yıldız Matilda Anna Ingrid Lutz'un yer aldığı, sınırları zorlayan 2017 yapımı İntikam'la (Revenge) neler yapabileceğinin sinyalini çoktan vermişti. Ancak Fargeat, Cevher'le bunu üst seviyeye taşıyor ve belki de sadece yılın değil beden korkusu (body horror) alt türünün en iyi örneklerinden birine imza atıyor.

Independent Türkçe_Nazlı Erdol



Somon balığının çocuklar için başlıca faydaları

Somon balığı, vitaminler açısından yüksek bir içeriğe sahip (Pexels)
Somon balığı, vitaminler açısından yüksek bir içeriğe sahip (Pexels)
TT

Somon balığının çocuklar için başlıca faydaları

Somon balığı, vitaminler açısından yüksek bir içeriğe sahip (Pexels)
Somon balığı, vitaminler açısından yüksek bir içeriğe sahip (Pexels)

Pembe rengi ve zengin tadıyla öne çıkan somon balığı, lezzetli olmasının yanı sıra sağlık açısından da son derece faydalı bir besin olarak dikkat çekiyor.

Beslenme uzmanı Julia Zumpano, somonun kalp sağlığı, ruh sağlığı ve kas kütlesi üzerinde olumlu etkileri olduğunu belirterek, “Haftada sadece iki kez somon tüketmek, aktif bir yaşam tarzını desteklemeye ve sağlıklı kilonun korunmasına yardımcı olur” ifadelerini kullanıyor. Şarku’l Avsat’ın Cleveland Clinic’in internet sitesinden aktardığı bilgilere göre, somon; protein, vitamin ve mineral açısından zengin yapısıyla öne çıkıyor.

Uzmanlar, somonun özellikle omega-3 yağ asitleri bakımından yüksek, cıva oranı açısından ise düşük olmasının önemli bir avantaj olduğuna dikkat çekiyor. Yüksek miktarda cıvanın insan sağlığına zarar verebildiği biliniyor.

Somon balığının çocuklar için öne çıkan faydaları ise şöyle sıralanıyor:

Beyin gelişimini ve dikkati destekliyor

Somon, özellikle DHA olmak üzere omega-3 yağ asitleri açısından zengin. Bu maddeler çocukların beyin gelişimine katkı sağlarken, hafıza ve konsantrasyonu güçlendiriyor. Büyüme çağındaki çocuklar için beyin sağlığını destekleyen ideal besinler arasında yer alıyor.

Kemikleri güçlendiriyor, kas gelişimine katkı sağlıyor

Çocukların kas ve kemik gelişimi için proteine ihtiyacı bulunuyor. Somon, yağsız ve kolay sindirilebilir protein kaynağı olmasıyla öne çıkıyor.

Ayrıca somon, D vitamini bakımından da zengin. 100 gram somon, günlük D vitamini ihtiyacının yaklaşık yüzde 66’sını karşılıyor. D vitamini, kalsiyum emilimini artırarak kemik sağlığında kritik rol oynuyor. Somonda bulunan fosfor da kemiklerin güçlenmesine katkı sağlıyor.

Bağışıklık sistemini güçlendiriyor

Somon; D vitamini ile birlikte B12 ve B6 vitaminleri içeriyor. Bu vitaminler, çocukların bağışıklık sisteminin güçlü kalmasına ve genel sağlıklarının korunmasına yardımcı oluyor.

Uyku kalitesini artırıyor

Araştırmalar, balık tüketimi ile çocukların uyku kalitesi arasında ilişki olduğunu ortaya koyuyor. 9–11 yaş arası çocuklar üzerinde yapılan bir çalışmada, düzenli balık tüketiminin daha kaliteli uyku ve daha yüksek zeka düzeyi ile bağlantılı olduğu belirlendi. Çalışmaya göre balık tüketimi arttıkça uyku kalitesi ve zeka düzeyi de yükseliyor.

Uzmanlar, çocukların beslenme düzenine haftada birkaç kez somon eklenmesinin, hem fiziksel hem zihinsel gelişim açısından uzun vadeli faydalar sağlayabileceğini vurguluyor.


1,4 milyar yıllık tuz kristalleri, Dünya'nın eski atmosferine ışık tuttu

Kaya tuzuna hapsolan hava kabarcıkları, yüz milyonlarca öncesinin atmosferinin içeriğini ortaya çıkardı (Justin Park/Rensselaer Politeknik Enstitüsü)
Kaya tuzuna hapsolan hava kabarcıkları, yüz milyonlarca öncesinin atmosferinin içeriğini ortaya çıkardı (Justin Park/Rensselaer Politeknik Enstitüsü)
TT

1,4 milyar yıllık tuz kristalleri, Dünya'nın eski atmosferine ışık tuttu

Kaya tuzuna hapsolan hava kabarcıkları, yüz milyonlarca öncesinin atmosferinin içeriğini ortaya çıkardı (Justin Park/Rensselaer Politeknik Enstitüsü)
Kaya tuzuna hapsolan hava kabarcıkları, yüz milyonlarca öncesinin atmosferinin içeriğini ortaya çıkardı (Justin Park/Rensselaer Politeknik Enstitüsü)

Bilim insanları 1,4 milyar yıllık tuz kristallerini inceleyerek Dünya'nın bu dönemdeki atmosferi hakkında doğrudan bilgi edinmeyi başardı.

1,4 milyar yıl önce Dünya bugünkünden çok farklı bir gezegendi. Baskın yaşam formu bakterilerdi ve hayvanlarla bitkiler gibi karmaşık, çok hücreli yaşam formları 800 milyon yıl daha ortaya çıkmayacaktı.

Bu dönemde, bugünkü Kanada'nın Ontario eyaletindeki sığ bir havzada yer alan subtropikal bir göl, güneş ışınları altında buharlaşarak geriye bir miktar kaya tuzu bıraktı.

Buharlaşma sürecinde suyun bir kısmı kristallerin içinde hapsoldu. Bazen bu tuzlu su damlalarına hava kabarcıkları da eşlik edebiliyor. 

ABD'deki Rensselaer Politeknik Enstitüsü'nden doktora öğrencisi Justin Park liderliğindeki araştırmacılar, bu hava kabarcıklarını analiz ederek o dönemki atmosfer hakkında fikir edindi. 

Araştırmacılar, kristallerdeki sıvının erken Dünya atmosferinin örneklerini içerdiğini uzun zamandır bilse de buna ulaşamıyorlardı. Oksijen ve karbondioksit gibi gazların suda, havadakinden farklı davranması temel zorluktu.

Ancak Park, danışmanı Morgan Schaller'ın laboratuvarında geliştirdiği bir yöntemle bu sorunun üstesinden gelmeyi başardı.

Schaller, "Justin'in elde ettiği karbondioksit ölçümleri daha önce hiç yapılmamıştı" diyor: 

Daha önce Dünya tarihinin bu dönemine hiç bu kadar doğrulukla bakma fırsatımız olmamıştı. Bunlar o dönemin havasının gerçek örnekleri.

Park ise "Dinozorlardan bir milyar yıl daha eski bir hava örneğini açmak inanılmaz bir duygu" ifadelerini kullanıyor.

Bulguları hakemli dergi PNAS'te 22 Aralık Pazartesi yayımlanan çalışmaya göre, 1,4 milyar yıl önce atmosferdeki oksijen oranı bugünkünün yüzde 3,7'si kadardı. 

Karbondioksit oranıysa günümüzdekinin 10 katı kadardı. Araştırmacılar bu oranın, o zamanlar daha zayıf olan güneş ışınlarını dengeleyerek bugünküne benzer bir iklim yaratabileceğini söylüyor.

Bilim insanlarının tuz üzerine yaptığı incelemeler de bu dönemdeki iklimin, bugünküne sanılandan daha çok benzediğine işaret ediyor.

Öte yandan oksijen oranlarının beklenmedik derecede yüksek çıkması araştırmacıları şaşırttı. Bu oran çok hücreli karmaşık yaşam formlarını destekleyecek seviyede olmasına rağmen hayvan ve bitkiler yüzlerce milyon yıl sonra ortaya çıkmıştı.

Park daha fazla veri olmadan bu soru işaretinin giderilemeyeceğini söylüyor. Araştırmacı "Örnekler, bu uzun dönem içinde kısa süreli, geçici bir oksijenlenme olayını yansıtıyor olabilir" diye açıklıyor.

Bilim insanları ayrıca kırmızı alglerin de bu dönemde ortaya çıktığını ve oksijen üretimine önemli bir katkı sağladığını belirtiyor. Nispeten yüksek oksijen seviyeleri, alglerin çoğalmasının doğrudan bir sonucu olabilir.

Schaller "Aslında çok heyecan verici bir an yakalamış olabiliriz" diyor.

Independent Türkçe, IFLScience, Pys.org, PNAS


Hubble Uzay Teleskobu, gezegen oluşumuna ışık tutacak "dev bir hamburger" keşfetti

Yeni tespit edilen ön gezegen diski, bugüne dek görülenlerden çok daha kaotik bir ortama sahip (NASA)
Yeni tespit edilen ön gezegen diski, bugüne dek görülenlerden çok daha kaotik bir ortama sahip (NASA)
TT

Hubble Uzay Teleskobu, gezegen oluşumuna ışık tutacak "dev bir hamburger" keşfetti

Yeni tespit edilen ön gezegen diski, bugüne dek görülenlerden çok daha kaotik bir ortama sahip (NASA)
Yeni tespit edilen ön gezegen diski, bugüne dek görülenlerden çok daha kaotik bir ortama sahip (NASA)

NASA'nın Hubble Uzay Teleskobu'nu kullanan gökbilimciler bugüne kadarki en büyük ön gezegen diskini keşfetti. Dev bir hamburgere benzeyen sistem, tuhaflığıyla da dikkat çekiyor.

Bütün gezegen sistemleri, başlangıçta genç yıldızların etrafındaki gaz ve toz disklerinden meydana geliyor. Ön gezegen diski denen bu yapıdaki maddeler birleşip birikerek yıldızın etrafındaki gezegenleri oluşturuyor. 

Bilim insanları bu süreci daha detaylı inceleme imkanı veren yeni bir keşfe imza attı.

NASA'nın emektar Hubble Uzay Teleskobu, Dünya'dan bin ışık yılı uzakta devasa bir ön gezegen diski buldu. 

Ekipteki araştırmacılardan birinin Transilvanya, başka birinin de Uruguay'dan olması nedeniyle, dev bir hamburgere benzeyen diske "Dracula'nın Chivitosu" adı verildi. Chivito, Uruguay'ın ulusal yemeği.

Bugüne dek görülen bu türden en büyük yapı olan disk, Güneş Sistemi'nin çapının yaklaşık 40 katı. Araştırmacılar toz ve gaz arkasında büyük kütleli bir yıldızın veya bir yıldız çiftinin gizlendiğini düşünüyor.

Resmi adı IRAS 23077+6707 olan diskin kütlesi de Jüpiter'in 10 ila 30 katı. 

Ancak bu yapı yalnızca büyüklüğüyle değil, bazı ilginç özellikleriyle de öne çıkıyor.

Bulguları hakemli dergi The Astrophysical Journal'da dün (23 Aralık) yayımlanan çalışmaya göre IRAS 23077+6707'den uzanan iplik benzeri yapılar, diskin sadece bir tarafında görünürken, diğer tarafı keskin bir kenara sahip. 

Araştırmacılara göre bu tuhaf, dengesiz yapı, diske toz ve gaz akışının veya çevresel etkileşimler gibi dinamik süreçlerin diski şekillendirdiği anlamına gelebilir. Bu durum, "beklenmedik derecede kaotik ve türbülanslı" bir yapıya yol açıyor.

Harvard-Smithsonian Astrofizik Merkezi'nden (CfA) çalışmanın ortak yazarı Joshua Bennett Lovell, "Bu diskin ne kadar asimetrik olduğunu görünce hayrete düştük" diyerek ekliyor:

Hubble, bize yeni gezegenler oluşturan diskleri şekillendiren kaotik süreçlere ön sıradan bir bakış açısı sağladı; henüz tam anlamadığımız bu süreçleri artık yepyeni bir şekilde inceleyebileceğiz.

Bilim insanları IRAS 23077+6707'nin, erken Güneş Sistemi'nin büyütülmüş bir versiyonunu temsil edebileceğini düşünüyor. Bu nedenle devasa yapının gezegen oluşumuyla ilgili pek çok soruya cevap vermesini umuyorlar.

CfA'dan makalenin başyazarı Kristina Monsch, "Gezegen oluşumu bu kadar büyük ortamlarda farklılık gösterebilir ama altta yatan süreçler muhtemelen benziyor" diyerek ekliyor:

Şu anda elimizde cevaplardan çok sorular var ancak bu yeni görüntüler, gezegenlerin zaman içinde ve farklı ortamlarda nasıl oluştuğunu anlamak için bir başlangıç ​​noktası sunuyor.

Independent Türkçe, Popular Science, NASA, The Astrophysical Journal