Arnold Schwarzenegger oyunun rengini açıkladı

Arnold Schwarzenegger, 2016'dan beri Donald Trump'a karşı (Reuters)
Arnold Schwarzenegger, 2016'dan beri Donald Trump'a karşı (Reuters)
TT

Arnold Schwarzenegger oyunun rengini açıkladı

Arnold Schwarzenegger, 2016'dan beri Donald Trump'a karşı (Reuters)
Arnold Schwarzenegger, 2016'dan beri Donald Trump'a karşı (Reuters)

Oyuncu ve eski Kaliforniya Valisi Arnold Schwarzenegger, başkanlık seçiminde Kamala Harris'e desteğini açıkladı.

2003'ten 2011'e Kaliforniya'nın Valisi olarak görev yapan Cumhuriyetçi Schwarzenegger, çarşamba sabahı oyunu ABD Başkan Yardımcısı'na vereceğini açıklamadan önce iki partiyi de X'te (Twitter) uzun bir gönderiyle eleştirdi.

Terminatör'ün (Terminator) yıldızı "Size karşı dürüst olayım: Mevcut durumda iki partiyi de sevmiyorum" yazdı.

Cumhuriyetçilerim serbest piyasanın güzelliğini unuttu, bütçe açıklarını artırdı ve seçim sonuçlarını reddetti. Demokratlar da bütçe açıklarıyla mücadelede daha iyi değil ve suç oranları artan şehirlerimizde benimsedikleri yerel politikalar beni endişelendiriyor.

Schwarzenegger "Ve ben her zaman Cumhuriyetçiden önce bir Amerikalıyım" diye ekledi.

Bu yüzden, bu hafta Kamala Harris ve Tim Walz'a oy veriyorum.

Eski vali, Trump'ı eleştirerek devam etti.

Schwarzenegger "Ancak kendisine kullanmadığınız sürece oyunuza saygı duymayan bir aday, kendisi bir diyet kolayla uzaktan izlerken takipçilerini Kongre'ye baskın yapmaya gönderen bir aday" yazdı.

Bağışçıları ve benim gibi diğer zenginler dışında kimseye faydası olmayan bir vergi indirimi hariç, herhangi bir politikayı uygulama becerisi göstermeyen bir aday, kendisiyle hemfikir olmayan Amerikalıları, Çin, Rusya veya Kuzey Kore'den daha büyük düşmanlar gibi gören bir aday, sorunlarımızı o çözemez.

"Bu, yalnızca 4 yıl daha bizi daha kızgın, daha ayrışmış ve daha nefret dolu kılacak ve hiç sonuç vermeyen bir saçmalık olacak" diye ekledi.

Schwarzenegger, tüm seçmenlerin tercih ettikleri aday kim olursa olsun oy kullanması için çağrı yaparak destek mesajını sonlandırdı:

Bu hafta oy verin. Sayfayı çevirin ve bu saçmalığı arkada bırakın. Bana katılmıyorsanız bile oy verin, çünkü Amerikalılar olarak biz bunu yaparız.

Schwarzenegger, Trump 2016'daki başkanlık yarışında Hillary Clinton'la karşı karşıya geldiğinde ilk kez Cumhuriyetçi Parti'ye oy vermeyeceğini açıklamıştı.

O dönem Schwarzenegger "1983'te vatandaş olduğumdan beri ilk kez Cumhuriyetçi başkan adayına oy vermeyeceğim" demişti.

Kendimi bir Cumhuriyetçi diye nitelemekten gurur duysam da her şeyin üzerinde tuttuğum bir etiket var, Amerikalı.

Schwarzenegger, 6 Ocak 2021'deki ölümcül ABD Kongresi baskınını da kınayarak, Trump'ın ve diğer sağcı isimlerin seçmen sahtekarlığı yönündeki asılsız suçlamalarına rağmen 2020 seçimlerini resmen kazanan seçilmiş başkan Joe Biden'ı desteklemeleri için Amerikalılara çağrı yapmıştı.

Şiddetli saldırıdan kısa bir süre sonra Schwarzenegger "Seçilmiş başkan Biden, size başkanımız olarak başarılar diliyoruz" demişti.

Birleşik Devletler Anayasası'nı alaşağı edebileceğini düşünenler şunu bilmeli: Asla kazanamayacaksınız.

Independent Türkçe



ABD, Çin'le "Büyük Güç Savaşı'na" hazırlanıyor

Çin, mayısta ve ekimde Tayvan'ın etrafında kapsamlı askeri tatbikatlar düzenlemişti (AFP)
Çin, mayısta ve ekimde Tayvan'ın etrafında kapsamlı askeri tatbikatlar düzenlemişti (AFP)
TT

ABD, Çin'le "Büyük Güç Savaşı'na" hazırlanıyor

Çin, mayısta ve ekimde Tayvan'ın etrafında kapsamlı askeri tatbikatlar düzenlemişti (AFP)
Çin, mayısta ve ekimde Tayvan'ın etrafında kapsamlı askeri tatbikatlar düzenlemişti (AFP)

Amerikan gazetesi New York Times (NYT), ABD ordusunun Çin'le olası bir savaşa hazırlandığını yazıyor. 

NYT, ABD Kara Kuvvetleri'nin kapsamlı bir dönüşüme giderek, Çin'le muhtemel bir savaşa hazırlandığını, gerekli görüldüğünde çeşitli Asya ülkelerine asker çıkararak Pekin güçleriyle çatışmayı hedeflediğini bildiriyor.

Haberde, Pentagon'un "Büyük Güç Savaşı" adını verdiği bu senaryoyla ilgili şu değerlendirmeler paylaşılıyor: 

Her ikisi de nükleer süper güç konumunda olan dünyanın en güçlü iki ordusunu doğrudan çatışmaya sokacak bu savaş, muhtemelen Kuzey Kore ve Rusya da dahil ABD'nin diğer nükleer düşmanlarını da içine çekecek.

NYT, Amerikan Kara Kuvvetleri'nin Afganistan ve Ortadoğu'da 20 yıldır çatışmalara girdikten sonra "hantallaştığını" ve kendini dönüştürmeye çalıştığını belirtiyor. 

Analizde, Cumhuriyetçi lider Donald Trump'la Demokrat rakibi ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris'in, Rusya-Ukrayna savaşına yaklaşımlarındaki farklılığa dikkat çekilirken, 5 Kasım'da düzenlenecek başkanlık seçimlerini kim kazanırsa kazansın "ABD'nin Çin'le savaşa karşı hazırlığı sürdüreceği" ifade ediliyor.

Pekin'in son dönemde Hint-Pasifik hattında nüfuzunu artırdığına işaret edilen haberde, Çin'in Tayvan'ı işgaliyle büyük bir savaşın patlak verebileceği belirtiliyor. Amerikan istihbarat yetkilileri, Pekin'in 2027'ye kadar böyle bir hamle yapabileceğini iddia etmişti. Tayvan da bu yönde açıklamalar yapmıştı. Pekin ise iddiaları "provokasyon" diye niteleyerek reddetmişti.

Washington merkezli düşünce kuruluşu Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi'nden Seth Jones, Washington'ın böyle bir durumda tarafsız kalamayacağını belirterek şu yorumları paylaşıyor: 

Çin'in Tayvan'ı başarılı şekilde işgal etmesi, bölge genelinde büyük dalgalanmalara yol açacaktır. Böyle bir durumda bölgede baskın askeri güç muhtemelen ABD değil Çin olacaktır.

Jones, bu senaryoda ABD'nin Pasifik'teki müttefiklerinin Washington'a duyduğu güvenin sarsılacağına dikkat çekiyor. Analist, ABD'nin korumasından vazgeçen Güney Kore ve Japonya'nın, Çin'e karşı nükleer silah geliştirmeye başlayabileceğini savunuyor. 

Amerikan ordusunun paylaştığı rakamlara göre aktif görev yapan 450 bin askerin dörtte birinden fazlası halihazırda Pasifik'te konuşlandırılmış durumda. Bu birlikler sadece Japonya, Güney Kore ve Filipinler'dekileri değil, aynı zamanda Alaska, Hawaii, Washington, Oregon ve Kaliforniya'dakileri de kapsıyor. 

Çin - Tayvan gerginliği

II. Dünya Savaşı sonrasında Çin'de Milliyetçi Parti ve Komünist Parti arasındaki iç savaş Komünist Parti'nin zaferiyle sonuçlanmıştı. Mağlubiyetin ardından Milliyetçi Parti liderleri Tayvan'a sığınmıştı.

Soğuk Savaş nedeniyle Batı'yla ilişkilerini koparan Çin'i 1970'lerin başına kadar Birleşmiş Milletler'de (BM) Tayvan ya da resmi adıyla Çin Cumhuriyeti temsil ediyordu.

BM'nin 1971'de aldığı Çin Halk Cumhuriyeti'ni tanıma kararı gerginliği yeni bir boyuta taşımıştı. Kararın ardından Tayvan, BM'den çıkarılmıştı.

Pekin yönetimi, "tek Çin" ilkesini benimseyerek Tayvan'ın kendi topraklarının parçası olduğunu savunuyor. Buna göre Çin, boğaz ve çevresindeki askeri varlığının yanı sıra Tayvan'ın ülkelerle diplomatik ilişkiler kurmasına, BM'de ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor.

Tayvan ise o günden bu yana bağımsızlık arayışını farklı biçimlerde sürdürüyor.

Independent Türkçe, New York Times, Asia Nikkei