Sevilen aksiyon serisi 8. filmle birlikte sonlanıyor mu?

Ölümcül Hesaplaşma Birinci Bölüm'de Tom Cruise'a Hayley Atwell, Ving Rhames, Rebecca Ferguson, Simon Pegg ve Vanessa Kirby eşlik ediyor (Paramount Pictures)
Ölümcül Hesaplaşma Birinci Bölüm'de Tom Cruise'a Hayley Atwell, Ving Rhames, Rebecca Ferguson, Simon Pegg ve Vanessa Kirby eşlik ediyor (Paramount Pictures)
TT

Sevilen aksiyon serisi 8. filmle birlikte sonlanıyor mu?

Ölümcül Hesaplaşma Birinci Bölüm'de Tom Cruise'a Hayley Atwell, Ving Rhames, Rebecca Ferguson, Simon Pegg ve Vanessa Kirby eşlik ediyor (Paramount Pictures)
Ölümcül Hesaplaşma Birinci Bölüm'de Tom Cruise'a Hayley Atwell, Ving Rhames, Rebecca Ferguson, Simon Pegg ve Vanessa Kirby eşlik ediyor (Paramount Pictures)

1996'da beyazperdeye taşınan Görevimiz Tehlike serisi, Mission: Impossible 8'le birlikte sonlanıyor olabilir. 

Tom Cruise'un süper casus Ethan Hunt'ı canlandırdığı seri, 2011'deki dördüncü filmle birlikte yeni bir aksiyon seviyesine geçti.

Zira yıldız aktör, 2011'deki Ghost Protocol ve sonrasında bizzat kendisinin yer aldığı tehlikeli sahnelerin sayısını artırdı. 

Burj Khalifa'ya tırmanma ve havadaki bir jet uçağına tutunma sahneleri, seyircilerin yüreğini ağzına getiriyor. 

Toplamda 4 milyar doları aşkın gişe hasılatı elde eden seri, yönetmen Christopher McQuarrie'nin çektiği 8. filmle 2025'te sinemalara dönecek. 

Ancak Hollywood Reporter, film yapım ve dağıtım şirketi Paramount'un yeni yapımı "son film" diye pazarlayacağını duyurdu. 

Diğer yandan Tom Cruise geçmişteki röportajlarında 20 yıl daha Ethan Hunt'ı canlandırmak istediğini söylemişti. 

Gişede memnun etmemişti

7. Görevimiz Tehlike filmi Mission: Impossible - Ölümcül Hesaplaşma Birinci Bölüm'ün (Mission: Impossible - Dead Reckoning Part One) hem olay örgüsüyle eleştirmenleri tatmin etmemiş, hem de gişede izleyicileri istediği şekilde yakalayamamıştı.

Mission: Impossible - Ölümcül Hesaplaşma Birinci Bölüm, 2006'dan beri en az gişe yapan Görevimiz Tehlike filmi olmuştu. 

200 milyon dolarlık dev bütçesine karşılık dünya çapında sadece 570 milyon dolar hasılat elde eden aksiyon filmi, beklentilerin altında bir performans sergilemişti. Screen Rant, filmin tüm masraflarının karşılanması için 550 milyon dolar hasılat etmesi gerektiğini, yani kârın çok az olduğunu bildiriyor. 

2023'te vizyona giren yapımın devamı niteliğindeki 8. filmin adı başta Mission: Impossible - Ölümcül Hesaplaşma İkinci Bölüm (Mission: Impossible - Dead Reckoning Part Two) diye belirlenmişti. 

Ertelene ertelene gösterim tarihi 23 Mayıs 2025'e çekilen filmin adından da vazgeçildi. 

Filmin hangi adla sinemalara geleceği henüz açıklanmadı. 

Independent Türkçe, Hollywood Reporter, Screen Rant



Ragnarök gerçek mi? 1500 yıl önceki felaket İskandinav efsanelerine ışık tutuyor

Araştırmacılar efsanedeki uzun kışın, insanlığın en kötü yılından esinlendiğinden şüpheleniyor (Unsplash)
Araştırmacılar efsanedeki uzun kışın, insanlığın en kötü yılından esinlendiğinden şüpheleniyor (Unsplash)
TT

Ragnarök gerçek mi? 1500 yıl önceki felaket İskandinav efsanelerine ışık tutuyor

Araştırmacılar efsanedeki uzun kışın, insanlığın en kötü yılından esinlendiğinden şüpheleniyor (Unsplash)
Araştırmacılar efsanedeki uzun kışın, insanlığın en kötü yılından esinlendiğinden şüpheleniyor (Unsplash)

Bilim insanları İskandinav mitolojisindeki Ragnarök'le ilişkilendirilen olayların, yaklaşık 1500 yıl önce Danimarka'da yaşanmış olabileceğine işaret eden kanıtlar tespit etti.

Son yıllarda Marvel filmleriyle popülerleşen Ragnarök, kıyametin İskandinav mitolojisindeki karşılığı. 

Vikingler, tanrıların birbiriyle savaşıp ölmesinin ardından dünyanın sona erip yeniden doğacağına inanıyordu. Ragnarök'ün alameti sayılan bir dizi felaketin de Fimbulwinter (Büyük Kış) denen zorlu ve uzun bir kış mevsimiyle başlayacağı düşünülüyordu. 

Bu olay genellikle insan uygarlığının yükselişi ve çöküşüne dair sembolik bir anlatım aracı olarak yorumlanıyor. Fakat bazı araştırmacılar, Fimbulwinter'ın gerçek dünyada bir karşılığı olup olmadığını masaya yatırmaya karar verdi.

Pek çok uzmana göre insanlık tarihinin en kötü yılı kabul edilen MS 536, bir veya birden fazla yanardağ patlamasına sahne olmuştu. 

Kuzey Yarımküre'deki bu olaylar, gökyüzünün kül ve sülfürle kaplanmasına yol açarak güneş ışığını engellemiş, yıllar süren bir "volkanik kışı" tetiklemişti. 

Bu iklim felaketinin Danimarka'yı ne kadar etkilediği bugüne kadar pek net değildi. 

İskandinav ülkesinin 1500 yıl kadar öncesine bir pencere açan araştırmacılar, bu olayın Fimbulwinter'a ilham vermiş olabileceğini söylüyor. 

Danimarka Ulusal Müzesi'nden bilim insanları MS 300'le 800 arasına ait 650 adet meşe ağacını analiz etti.

Ağaçlardaki halkaları inceleyen ekip, MS 536'dan itibaren ve özellike MS 539'la 541 arasındaki dönemde bitkilerin gelişiminde ciddi bir gerileme kaydetti.

Hakemli dergi Journal of Archaeological Science: Reports'ta yayımlanan makalenin yazarlarından Morten Fischer Mortensen "Ağaçlar büyümüyorsa tarlalarda da hiçbir şey yetişemez. Herkesin tarımla geçindiği bir toplumda bunun feci sonuçları olur" diyerek ekliyor: 

Bu, yürüttüğümüz diğer çalışmalarla da destekleniyor. Burada tahıl üretiminde ciddi bir düşüş görüyoruz.

Araştırmacılar ayrıca bu dönemde Norveç ve İsveç'te halkın neredeyse yarısının öldüğünün tahmin edildiğini ve bunun Danimarka için de geçerli olabileceğini düşünüyor. 

Olayları İskandinav mitolojisiyle bağdaştıran Mortensen "Üç yaz üst üste meşe ağaçlarının neredeyse hiç büyümemesi dikkat çekici" diyor:

Ragnarok efsanesi, arada yaz mevsiminin yaşanmadığı, üç yıl süren bir kışla başlıyor.

Yine de ekip bulguların, Fimbulwinter'in bu olaylardan esinlendiğini kesin olarak kanıtlamadığını belirtiyor. 

Mortensen "Bu tür efsaneler hayal ürünü de olabilir, uzak bir geçmişten gelen gerçeğin yankısını da taşıyabilir" ifadelerini kullanıyor: 

Birçok kişi Fimbulwinter'ın 6. yüzyıldaki iklim felaketine atıfta bulunup bulunmadığına dair spekülasyonlar yürütüyor ve şimdi bilimsel yolla edindiklerimizle büyük bir eşleşme olduğunu söyleyebiliriz.

Yeni çalışma Viking Çağı'na ait efsanenin yanı sıra çavdar ekmeğinin geçmişi hakkında da bir fikir veriyor. 

İklim felaketini takip eden yüzyıllarda çavdarın bölgede daha fazla yetiştirildiğini saptayan araştırmacılar, bunun zorlu kışlara hazırlık amacı taşıdığından şüpheleniyor.

Mortensen, Danimarkalıların çavdar ekmeğine düşkünlüğünün bu dönemde başlamış olabileceğini ifade ediyor. 

Independent Türkçe, IFL Science, Daily Mail, Journal of Archaeological Science: Reports