NASA'nın uzay aracı, 1981'den beri kullanmadığı aygıtla Dünya'ya sinyal gönderdi

Bilim insanları, Voyager 1'in sorununu anlamaya çalışıyor

Voyager 1, yıldızlararası ortamda ilerleyerek insanlığı bilgilendirmeye devam ediyor (NASA)
Voyager 1, yıldızlararası ortamda ilerleyerek insanlığı bilgilendirmeye devam ediyor (NASA)
TT

NASA'nın uzay aracı, 1981'den beri kullanmadığı aygıtla Dünya'ya sinyal gönderdi

Voyager 1, yıldızlararası ortamda ilerleyerek insanlığı bilgilendirmeye devam ediyor (NASA)
Voyager 1, yıldızlararası ortamda ilerleyerek insanlığı bilgilendirmeye devam ediyor (NASA)

NASA'nın emektar uzay aracı Voyager 1, Dünya'yla iletişimi kaybettikten sonra 40 yıldan uzun süredir kullanmadığı bir aygıtla sinyal gönderdi. Bilim insanları, yaklaşık 24 milyar kilometre uzaklıktaki araçta yaşanan sorunu saptamaya çalışıyor.

1977'de fırlatılan Voyager 1, 2012'de Güneş Sistemi'nin dışına çıkararak yıldızlararası ortama giren ilk araç olmuştu. 

En uzağa giden insan icadı olma sıfatını koruyan NASA aracı, ikizi Voyager 2'yle birlikte bilim insanlarına kıymetli veriler göndermeye devam ediyor. 

Ancak yaşından dolayı zaman zaman bazı sorunlar ortaya çıkıyor.

Voyager 1'le NASA'nın Jet İtki Laboratuvarı'ndan iletişim kuran bilim insanları Derin Uzay Ağı'nı kullanarak mesaj alıp gönderiyor. Radyo antenleriyle sağlanan iletişimde mesajın bir yöndeki yolculuğu yaklaşık 23 saat sürüyor. 

Sinyal gönderebilen iki radyo vericisi taşıyan araç, onlarca yıldır X-bandını kullanıyor. Daha zayıf bir sinyale sahip olan S-bandı vericisiyse 1981'den beri kullanılmıyor. 

NASA ekibi 16 Ekim'de uzay aracının ısıtıcılarından birini çalıştırması için bir komut gönderdi. Fakat Voyager 1'in ısıtıcıyı çalıştıracak kadar güce sahip olması gerekirken bu komut, koruma sistemini tetikledi. 

Ekip, bu sorunu 18 Ekim'de araçtan gelmesi gereken sinyali alamayınca fark etti. Aynı gün daha sonra sinyal saptandı.

Ancak 19 Ekim'de X-bandı vericisi kapandı ve Voyager 1'le iletişim tamamen koptu. 

Bilim insanları koruma sistemi iki kere daha tetiklendiği için S-bandının devreye girdiğini düşünüyor. 

43 yıldır kullanılmayan vericiye 22 Ekim'de gönderdikleri sinyale 24 Ekim'de yanıt alınca uzay aracıyla tekrar bağlantı kurmayı başardılar. 

Voyager 1'in koruma sistemi, uzay aracının güç kaynağını aşırı tüketmesi gibi nedenlerle tetiklenebiliyor. Böyle bir durumda uzay aracı uçmaya devam etmek için güç tasarrufu yaparak gerekli olmayan tüm sistemleri kapatıyor.

NASA'dan yapılan açıklamaya göre ekip yeterli gücü olmasına rağmen sistemi neyin tetiklediğini anlamaya çalışıyor.

S-bandı vericisi zayıf sinyal gönderdiği için uzun süre buna bel bağlamak istemiyorlar. Hatta bilim insanları, 22 Ekim'de gönderilen sinyale cevap alacaklarına da pek emin değildi. 

Voyager görevinden Bruce Waggoner "S-bandı sinyali uzun süreli kullanım için çok yetersiz" diyerek ekliyor:

Ekip şu ana kadar bırakın bilimsel verileri, telemetri (uzay aracının sağlığı ve durumu hakkında bilgi) almak için bile bunu kullanamadı. Ancak en azından komutlar göndermemizi ve uzay aracının hâlâ Dünya'ya dönük olduğundan emin olmamızı sağlıyor.

Emektar uzay aracı geçen yıl kasımda da bir sorun yaşayarak bilimsel verileri göndermeyi bırakmıştı. Aylar süren çalışmaların ardından nihayet haziranda normale dönmüştü.

Independent Türkçe, CNN, Space.com, NASA



50 yaşında iki kadın doğumda karıştırıldıklarını DNA testiyle öğrendi

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

50 yaşında iki kadın doğumda karıştırıldıklarını DNA testiyle öğrendi

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Bir DNA testi, iki kadının 50 yıl önce doğumda değiştirildiklerini keşfetmesini sağladı.

İngiltere'de iki kadın 1967'de aynı hastanede doğduktan sonra yanlış ailelerin yanına gittiklerini öğrendi ve bu, Birleşik Krallık Ulusal Sağlık Servisi (NHS) tarafından onaylanan ilk bebek değiştirme vakası oldu.

BBC'nin haberine göre keşif, 2021'de Noel hediyesi olarak evde DNA testi kiti alan Tony'nin bir kız kardeşi olduğunu öğrenmesiyle başladı.

Test sonuçları, kardeşi olarak Claire takma adıyla bilinen bir kadını işaret ediyordu. Durumu açıklığa kavuşturmak isteyen Tony, iki yıl önce kendi DNA testini yaptıran Claire'le bağlantı kurdu.

Claire'in sonuçları, ebeveynlerinin doğum yeriyle hiçbir bağlantı göstermemesi ve hiç tanışmadığı bir aile üyesiyle genetik bağını ortaya çıkarmasıyla zaten soru işaretleri yaratmıştı.

Claire ve Tony mesajlaşırken, şaşırtıcı bir gerçeği ortaya çıkardılar: Tony'nin kız kardeşi Jessica ve Claire yaklaşık 55 yıl önce aynı zamanda aynı hastanede doğmuştu. Notları karşılaştırdıkça, bir karışıklık olduğuna, yani aslında doğumda yer değiştirdiklerine daha fazla ikna oldular.

Claire, kendi ailesi olabileceğinden şüphelendiği aileyle tanışmaya karar verdiğini yayıncıyla paylaşarak, "Sadece onları görmek, onlarla tanışmak, onlarla konuşmak ve onları kucaklamak istedim" dedi.

Sonunda Tony ve annesi Joan'ın evine gittiğinde (işe gidip gelirken tesadüfen sık sık geçtiği bir köy) taşlar nihayet yerine oturmaya başladı. Claire şöyle hatırlıyor:

[Joan'a] baktım ve dedim ki, 'Aman Tanrım, senin gözlerini almışım! Gözlerimiz aynı. Aman Tanrım, birine benziyorum!'

Joan yayın organına "Doğru hissettirdi" diye konuştu.

Tıpkı benim gençlik günlerimde olduğum gibi görünüyor diye düşündüm. 

Claire ayrıca her zaman inandığından bir gün daha büyük olduğunu, resmi kayıtlarda belirtilenden sadece birkaç saat önce doğduğunu keşfetti. "Doğum belgem yanlış, pasaportum, ehliyetim, her şeyim yanlış" diye açıkladı.

BBC'nin bilgi edinme özgürlüğü kapsamında yaptığı başvurunun ardından, NHS başlangıçta bebeklerin yanlış ebeveynlerle eve gönderildiğine dair kayıtlı bir vaka olmadığını belirtti.

Ancak Claire, Joan'la görüştükten sonra Tony, kadınların doğduğu hastaneden sorumlu NHS birimiyle temasa geçti. NHS Resolution, bu değişimi "dehşet verici bir hata" diyerek doğruladı, yasal sorumluluğu kabul etti ve vakanın "benzersiz ve karmaşık" koşulları nedeniyle tazminat görüşmelerinin sürdüğünü belirtti.

Independent Türkçe