Tudor Hanedanı'ndan kalma evde çok sayıda "cadı işareti" bulundu

Evin sahibinin lanetlenmeye çalışıldığı düşünülüyor

Bazı izlerin ne anlama geldiği henüz çözülemedi (English Heritage)
Bazı izlerin ne anlama geldiği henüz çözülemedi (English Heritage)
TT

Tudor Hanedanı'ndan kalma evde çok sayıda "cadı işareti" bulundu

Bazı izlerin ne anlama geldiği henüz çözülemedi (English Heritage)
Bazı izlerin ne anlama geldiği henüz çözülemedi (English Heritage)

Birleşik Krallık'ta (BK) Tudor Hanedanı zamanından kalma bir malikanede "cadı işaretleri" bulundu. 

Ülkedeki pek çok tarihi yapı ve alanla ilgilenen hayır kuruluşu English Heritage'ın gönüllülerinden Rick Berry, 15. yüzyıldan kalma evdeki yanık izlerini yıllardır görmesine rağmen önceleri bunlara pek aldırış etmemiş.

İngiltere'nin Lincolnshire bölgesindeki Gainsborough Old Hall adlı malikanedeki izlerin küçük kazalardan kaynaklandığını düşünmüş.

Ancak duvarlarını daha dikkatli incelemeye başlayınca kötü ruhlara karşı koruma sağladığına inanılan işaretler dikkatini çekmiş.

English Heritage, Cadılar Bayramı'ndan iki gün önce X (Twitter) üzerinden yaptığı açıklamada "Gönüllümüz Nick, geleneksel olarak binaları ve içindekileri şeytanlara, cadılara veya nazara karşı korumak için yapılan yaklaşık 20 'cadı işareti' keşfetti" ifadelerini kullanıyor.

Görsel kaldırıldı.
Tudor Hanedanı'ndan VIII. Henry, 5. eşi Catherine Howard'la birlikte bir keresinde Gainsborough Old Hall'u ziyaret etmişti (English Heritage)

İki yıl önce tespit edilmeye başlanan işaretler arasında basit daireler var. İçine altı yapraklı çiçek benzeri şekiller oyulan bu tür dairelerin şeytanları kapana kıstırdığına inanılıyordu. Malikanedeki dairelerin de bu amacı taşıması ve zamanla içindeki şekillerin silinmiş olması muhtemel. 

Ayrıca üst üste binmiş V harfleri de duvarlara kazınmıştı. Bunu yapan kişilerin koruma için Meryem Ana'yı çağırdığı düşünülüyor. 

Berry üç hafta önceyse 5 köşeli yıldız bulduğunu söylüyor. Uzmanlar bu sembol günümüzde Paganizm'le ilişkilendirilse de o dönemde Meryem Ana'yla alakalı olabileceğini belirtiyor.

Yıllardır görülen 100 kadar yanık işaretininse muhtemelen yangına karşı koruma sağladığına inanılıyordu.

Uzmanlar, o döneme ait bu tür işaret ve sembollerin BK'nin pek çok yerinde ortaya çıktığını fakat bunları kimin, neden yaptığı hakkında çok az şey bilindiğini ifade ediyor.

Exeter Üniversitesi'nde Ortaçağ tarihi üzerine çalışan Catherine Rider, işaretlerin "epey yaygın" olduğunu söyleyerek ekliyor: 

İşin tuhafı, neden yapıldığına dair o dönemde çok az şey yazılmış.

Gainsborough Old Hall'daki bazı işaretlerinse malikanenin sahibini lanetleme amacı taşıdığı tahmin ediliyor. 

Kraliyetin dindar bir hizmetkarı olan Sör II. Thomas Burgh tarafından inşa edilen ev, 1430'dan 1596'ya kadar aileye aitti. 

Görsel kaldırıldı.
Uzmanlar 5 köşeli yıldızın Paganizm'le alakalı olmayabileceğini söylüyor (English Heritage)

Daha sonra tüccar William Hickman'a satılmış ve yaklaşık 1730'a kadar evin sahibi onlar olmuştu. 

English Heritage'a göre Hickman, çalışanları ve kasaba halkı tarafından pek sevilmeyen gaddar bir tüccardı. 

Lanetleme amacı taşıyan işaretlerin de onun ikamet ettiği dönemde malikaneye kazındığı tahmin ediliyor. Örneğin evin bir yerinde tüccarın ismi tersten yazılmıştı ki bu, o dönemde birini lanetlemek için yapılıyordu. 

English Heritage'ın koleksiyon şefi Kevin Booth  "Bakımımız altındaki muhteşem eski binaların yüzyıllar geçmesine rağmen hâlâ keşfedilmeyi bekleyen sırlara sahip olması hayret verici" diyerek ekliyor:

Old Hall'un hiç kuşkusuz çalkantılı bir geçmişi var (en azından görünüşe göre pek sevilmeyen William Hickman'ın mülkiyeti altında) ancak neden bu kadar fazla koruyucu oyma barındırdığı gizemini korumaya devam ediyor.

Ayrıca bölge halkı arasında Gainsborough Old Hall'un "hayaletli" olduğuna da inanlar da var. 

Söylentilere göre Sör II. Thomas Burgh'ün kızı Elizabeth alt sınıftan sevgilisiyle kaçıp gitmek isteyince babası tarafından eve kapatılmış. Kederi yüzünden kısa süre sonra hayatını kaybeden Elizabeth'in ruhunun malikaneye musallat olduğu iddia ediliyor. 

Evde hayalet gördüğünü öne sürenler bile olmuştu.

Diğer yandan uzmanlar, malikanedeki bulguların doğaüstü güçlerle değil, fani içgüdülerle ilişkili olduğu kanısında.

Independent Türkçe, CNN, New York Times, Guardian



Uçaklar için "köpekbalığı derisi" geliştirildi

MicroTau'nun köpekbalığı derisinden esinlenen film kaplaması ABD Hava Kuvvetleri'nin Lockheed Martin C-130J aracına uygulandı (MicroTau)
MicroTau'nun köpekbalığı derisinden esinlenen film kaplaması ABD Hava Kuvvetleri'nin Lockheed Martin C-130J aracına uygulandı (MicroTau)
TT

Uçaklar için "köpekbalığı derisi" geliştirildi

MicroTau'nun köpekbalığı derisinden esinlenen film kaplaması ABD Hava Kuvvetleri'nin Lockheed Martin C-130J aracına uygulandı (MicroTau)
MicroTau'nun köpekbalığı derisinden esinlenen film kaplaması ABD Hava Kuvvetleri'nin Lockheed Martin C-130J aracına uygulandı (MicroTau)

Köpekbalığı derisinden ilhamla uçaklara film kaplama geliştiren Avustralyalı bilim insanları, sürükleme kuvvetini azaltabileceklerini ve havayolu endüstrisinde milyarlarca dolarlık yakıt tasarrufu sağlayabileceklerini iddia ediyor.

Delta Air Lines, Avustralya merkezli havacılık şirketi MicroTau'yla işbirliği yaparak yakıt verimliliğini artırmak üzere uçaklara uygulanabilecek özel bir filmin kullanımını araştırdı.

Avustralya Ulusal İmalat Tesisi'yle (ANFF) birlikte geliştirilen teknoloji, köpekbalıklarının suda sorunsuzca süzülmesini sağlayan, üst üste binmiş binlerce küçük pula sahip derisini taklit ediyor.

Araştırmacılar yapay film kaplamanın da benzer şekilde uçakların türbülansı azaltmasına, uçuş hızını artırmasına ve yakıt maliyetlerini düşürmesine katkı sağladığını söylüyor.

Bir uçağın içinde ilerlediği hava, uçağın yüzeyini ovalayıp direnç yaratan, saç tokası girdabı (hairpin vortex) adlı küçük girdaplar oluşturur.

Yeni film kaplamasının üzerinde, bu girdaplardan daha dar olan ve girdapların uçak yüzeyinin yakınında oluşmasını engelleyen küçük oluklar var.

İşin zor kısmı filmi sürtünmeye dirençli hale getiren bu tür minik olukların olduğu bölümler oluşturmaktı.

Özel lazer üretim teknolojisini kullanan MicroTau, köpekbalığı derisi benzeri deseni hafif bir malzemeyle hızla üretip bunları kendinden yapışkanlı yamalar haline getirerek bu engeli aştı.

Şirket film kaplamanın, mevcut ulaşım araçlarına uyarlanabilen ölçeklenebilir bir çözüm sunarak taşımacılık endüstrilerinin karbon ayak izini en aza indirebileceğini belirtiyor.

Firma bu teknoloji sayesinde ticari havacılık ve nakliye şirketlerinin yakıt maliyetlerinde 34 milyar doların üzerinde tasarruf sağlayabileceğini ve yüzlerce milyon ton civarında karbondioksit emisyonunu azaltabileceğini iddia ediyor.

MicroTau, örneğin filmin Airbus A380 gibi bir uçağa uygulanması halinde, Sidney'den Los Angeles'a uçuş başına 5 bin dolardan fazla yakıt ve 18 tondan fazla karbondioksit emisyonu tasarrufu sağlanabileceğini ifade ediyor.

Şirket, bu rakamın bir uçağın ömrü boyunca milyonları bulabileceğini dile getiriyor.

MicroTau, kaplamayı Lockheed Martin'in devasa C-130J nakliye uçakları ve Boom Supersonic'in şık XB-1 prototipi de dahil bir dizi hava aracında halihazırda test ediyor.

New Scientist'e konuşan Boom Supersonic sözcüsü "Yamalar gözle görülür bir bozulma olmadan bu koşullara rahatlıkla dayandı" diyor.

Delta'nın Sürdürülebilir Gökyüzü Laboratuvarı Direktörü Sangita Sharma ise CBC News'a yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullanıyor:

Köpekbalığı derisini taklit eden teknoloji, bu mikro oluklardan yararlanarak yüzeydeki bir tür sürükleme kuvvetini azaltıyor. Yüzeydeki bu sürükleme kuvveti yüzde 4'e varan bir yakıt avantajı sağlayabilir.

Sharma'ya göre havayolu şirketleri bu sayede yılda 15 milyar litre yakıt tasarrufu yapabilir. 

Avustralya merkezli şirket, teknolojinin daha da geliştirilmesiyle havayolu şirketlerinin verimliliği yüzde 10'a kadar artırmasını sağlamayı umuyor.

Independent Türkçe