Fukuşima nükleer santralinden ilk radyoaktif yakıt örneği robotla alındı

Japonya'nın enkaz halindeki Fukuşima I nükleer santralinin işletmecisi, TEPCO olarak da bilinen Tokyo Electric Power Company Holdings, 28 Mayıs 2024'te Japonya'nın batısındaki Kobe'de bulunan santraldeki enkazı kaldırmak için kullanılacak robotu tanıtmıştı (AP/Arşiv)
Japonya'nın enkaz halindeki Fukuşima I nükleer santralinin işletmecisi, TEPCO olarak da bilinen Tokyo Electric Power Company Holdings, 28 Mayıs 2024'te Japonya'nın batısındaki Kobe'de bulunan santraldeki enkazı kaldırmak için kullanılacak robotu tanıtmıştı (AP/Arşiv)
TT

Fukuşima nükleer santralinden ilk radyoaktif yakıt örneği robotla alındı

Japonya'nın enkaz halindeki Fukuşima I nükleer santralinin işletmecisi, TEPCO olarak da bilinen Tokyo Electric Power Company Holdings, 28 Mayıs 2024'te Japonya'nın batısındaki Kobe'de bulunan santraldeki enkazı kaldırmak için kullanılacak robotu tanıtmıştı (AP/Arşiv)
Japonya'nın enkaz halindeki Fukuşima I nükleer santralinin işletmecisi, TEPCO olarak da bilinen Tokyo Electric Power Company Holdings, 28 Mayıs 2024'te Japonya'nın batısındaki Kobe'de bulunan santraldeki enkazı kaldırmak için kullanılacak robotu tanıtmıştı (AP/Arşiv)

Bir robot, 2011'deki erimeden bu yana ilk kez, tsunaminin tahrip ettiği Fukuşima I nükleer santralinden bir parça radyoaktif yakıt aldı.

Telesco adı verilen uzaktan kumandalı robot, olta benzeri kolunu kullanarak 2 No'lu reaktörün birincil muhafaza kabının dibindeki erimiş yakıt enkazı yığınının yüzeyinden 5 mm büyüklüğünde (yaklaşık küçük bir tahıl gevreği kadar) parça aldı.

Ön maşasında tuttuğu erimiş yakıt parçasıyla birlikte güvenli bir şekilde saklanmak üzere kapalı bir konteynıra geri döndü. Tokyo Electric Power Company Holdings (TEPCO), tehlikeli madde giysileri içindeki işçilerin cumartesi günü erken saatlerde bu parçayı muhafaza kabından çıkardığını açıkladı.

Reaktörden ilk kez erimiş yakıt örneği alındı ve bu, onlarca yıl sürecek hizmetten çıkarma sürecinde önemli bir adım.

Ancak numunenin radyoaktivitesinin belirlenen sınırın altında olduğu ve bir konteynırda güvenli bir şekilde muhafaza edildiği doğrulandıktan sonra görev tamamlanacak.

Radyoaktivitenin eşiği aşması halinde robotun farklı bir numune almak üzere reaktöre yeniden girmesi gerekecek. TEPCO yetkilileri mevcut numunenin gereksinimi karşılayacak kadar küçük olduğunu tahmin ediyor.
 

asdfrg
Enkazı kaldırmak için kullanılan robot (AP)

Reaktörlerde tahminen 880 ton ölümcül radyoaktif erimiş yakıt var ve TEPCO, santralin nasıl yönetileceğini belirlemek için bir dizi robotik sonda gerçekleştiriyor.

11 Mart 2011'de meydana gelen 9.0 büyüklüğündeki depremin ardından oluşan tsunami Japonya'nın kuzey kıyılarını yerle bir etmiş ve yaklaşık 20 bin kişinin ölümüne yol açmıştı. Tsunami vurduğunda Fukuşima santralindeki 6 reaktörden üçü aktifti ve bu, reaktörlerin erimesine neden oldu.

Öte yandan TEPCO, Telesco'nun çarşamba günü reaktöre girdiğini ve 13 yıl önceki erime sırasında büyük miktarda erimiş yakıtın düştüğü Ünite 2 reaktör çekirdeğinin altından 3 gramdan daha hafif bir parçayla geri döndüğünü doğruladı.

Santral Şefi Akira Ono, yalnızca bu küçük parçanın, hizmetten çıkarma stratejisinin planlanmasına, gerekli teknoloji ve robotların geliştirilmesine ve kazanın nasıl geliştiğinin geriye dönük olarak anlaşılmasına katkı sunacak önemli veriler sağlayabileceğini söyledi.

Hükümet ve TEPCO temizlik için 30 ila 40 yıllık bir hedef belirledi ancak uzmanlar bunun aşırı iyimser olduğunu ve yeniden değerlendirilmesi gerektiğini söylüyor.

Independent Türkçe



2 bin 500 yıllık mezar bıçak saplanmış halde bulundu

Arkeolog Tamara Gomez Kobayashi alandaki mezarlardan birinde çalışıyor  (Henrik Pihl)
Arkeolog Tamara Gomez Kobayashi alandaki mezarlardan birinde çalışıyor (Henrik Pihl)
TT

2 bin 500 yıllık mezar bıçak saplanmış halde bulundu

Arkeolog Tamara Gomez Kobayashi alandaki mezarlardan birinde çalışıyor  (Henrik Pihl)
Arkeolog Tamara Gomez Kobayashi alandaki mezarlardan birinde çalışıyor (Henrik Pihl)

Arkeologlar, İsveç'te Demir Çağı'na ait bir kadının mezarına saplanmış küçük bir bıçakla birlikte 2 bin 500 yıllık tuhaf bir gömüyü ortaya çıkardı.

İsveç'in doğusundaki Pryssgården'de bulunan antik mezarlık alanında yapılan son kazıda MÖ 500'le MS 400 arasına tarihlenen yaklaşık 50 gömü ortaya çıkarıldı.

Bu gömülerden kadınınki, onu gömen kişilerin "bıçağı saplamış" gibi görünmesi nedeniyle tuhaftı.

İsveç Ulusal Tarih Müzeleri'nden arkeolog Moa Gillberg yaptığı açıklamada, "Nedenini bilmiyoruz ancak bunun kadın için olduğu açık" dedi.

Arkeologlar bu alanı, kendi bölgesindeki antik mezarlıkları kataloglayan İsveçli rahip Ericus Hemengius'un 1667 kadar erken bir tarihte yazdığı metinden aldıkları ipuçlarıyla keşfetti.

Ancak araştırmacılar bu yıl yaptıkları ön incelemelerde kemikler bulana kadar mezarlardan günümüze bir şey kalıp kalmayacağından emin değildi.

Son kazıda çalışan arkeolog Moa Gillberg, "Toprağı kazmaya başladığımızda iki küçük kafatası parçası ve daha sonra daha küçük taş parçaları gördük. Ayrıca dedektörle kazı alanında iki fibula, elbise tokası ve bir elbise iğnesi bulduk" diye konuştu.

Dr. Gillberg, "O zaman muhtemelen önemli bir şeyle karşı karşıya olduğumuzu ve bunun rahibin bahsettiği mezar alanıyla ilgili olabileceğini fark ettik" dedi.

Araştırmacılar, bir mezarın tuhaf olduğunu söylüyor.

Son derece isli ve kalın bir ateş tabakasına sahip olan mezarda, doğrudan toprağa saplanmış demir bir çakı bulundu.

Dr. Gillberg, "Nedenini bilmiyoruz ama kadın için olduğu açık. Ayrıca çok iyi korunmuş ve çakılmadan önce yakılan odun yığınının üzerinde durmuş olabilir" dedi.
 

sarthyj
Arkeolog Moa Gillberg, mezarlardan birini kazarken (Henrik Pihl)

Kadının muhtemelen ayak başparmağında artrit olduğunu söyleyen araştırmacılar, İsveç'teki diğer mezarlıklarda da benzer kadın mezarları bulunduğunu ve ölülere aynı türden bıçaklar getirildiğini sözlerine ekledi.

Bölgede yaklaşık 50 mezar olabileceğine inanan arkeologlar, ayrıca gömülü iki ev, büyük bir antik depo ve bir kuyunun izlerini buldu.

Dr. Gillberg, "Çukurlardan birinin epey büyük bir direk çukuru olduğu ortaya çıktı, bu nedenle mezarlık için bir tür üst yapının veya sınırın bir parçası olabilir. Bu tür başka çukurlar bulup bulamayacağımızı görmek istiyoruz" dedi.

Independent Türkçe