Ünlü yönetmenin, hayaletin bakış açısından çektiği filme övgü yağmuru

Lucy Liu'ya Julia Fox ve Chris Sullivan'ın eşlik ettiği Presence'ın prömiyeri 19 Ocak'ta Sundance Film Festivali'nde yapılmış, kısa süre sonra Neon, filmin dağıtım haklarını 5 milyon dolar karşılığında satın almıştı (Neon)
Lucy Liu'ya Julia Fox ve Chris Sullivan'ın eşlik ettiği Presence'ın prömiyeri 19 Ocak'ta Sundance Film Festivali'nde yapılmış, kısa süre sonra Neon, filmin dağıtım haklarını 5 milyon dolar karşılığında satın almıştı (Neon)
TT

Ünlü yönetmenin, hayaletin bakış açısından çektiği filme övgü yağmuru

Lucy Liu'ya Julia Fox ve Chris Sullivan'ın eşlik ettiği Presence'ın prömiyeri 19 Ocak'ta Sundance Film Festivali'nde yapılmış, kısa süre sonra Neon, filmin dağıtım haklarını 5 milyon dolar karşılığında satın almıştı (Neon)
Lucy Liu'ya Julia Fox ve Chris Sullivan'ın eşlik ettiği Presence'ın prömiyeri 19 Ocak'ta Sundance Film Festivali'nde yapılmış, kısa süre sonra Neon, filmin dağıtım haklarını 5 milyon dolar karşılığında satın almıştı (Neon)

Bağımsız yapım ve dağıtım şirketi Neon, tam da Cadılar Bayramı döneminde, Steven Soderbergh'in 34. uzun metrajlı filmini tanıttı. 

Üretken yönetmenin, korku türüne adımını attığı ilk film olan Presence'tan ilk fragman paylaşıldı.

Perili ev alt türünü ters yüz ediyor

Film, bir hayaletin perspektifinden ilerliyor ve kamera, onun görüş açısını temsil ediyor. 

61 yaşındaki Steven Soderbergh, perili ev alt türünü ters yüz ederken doğaüstü varlık, banliyöde yaşayan bir aileye musallat oluyor.

Hayaletin gözünden anlatılan filmin başrolünde Charlie'nin Melekleri (Charlie's Angels) serisinin yıldızı Lucy Liu yer alıyor.

Film, isteksiz ailesiyle birlikte sakin bir banliyödeki 100 yıllık eve taşınan anne Rebekah'yı merkeze alıyor.

Rebekah, eşi Chris'in uyarılarına rağmen dikkatini sadece kötü niyetli ve rekabetçi yüzücü oğlu Tyler'a veriyor. 

Rebekah, bir arkadaşını kaybetmenin yasını tutan kızı Chloe'nin, yeni evlerinde bir şeylerin yolunda gitmediğini söylemesine rağmen bunun farkına bile varamıyor.

Senaryosu Jurassic Park, Carlito'nun Yolu (Carlito's Way) ve Panik Odası (Panic Room) gibi filmlerin yazarı David Koepp imzasını taşıyan film, halihazırda eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da 100 üzerinden 89 gibi etkileyici bir puana sahip. 

Mashable yazarı Kristy Puchko, Presence için "Zekice bir konsept ve mükemmel bir uygulamanın olağanüstü bir birleşimi" ifadelerini kullanıyor.

"Tüyler ürpertici"

Harper's Bazaar ise "Soderbergh'in son filmi, serbest kamera kullanımıyla tüyler ürpertici ve beklenmedik bir şekilde yürek parçalayıcı" diye yazarken doğaüstü korku türüne bir yenilik getirdiğini öne sürüyor.

Awards Watch, Presence'ı "yılın en korkunç filmlerinden biri" diye tanımlıyor.

Next Best Picture ise filme "Sinemanın olanaklarını genişletiyor" diyerek övgüler yağdırıyor.

Beyazperdenin yenilikçi ve cesur isimlerinden biri olan Soderbergh, Claire Foy'un başrolde olduğu gerilim filmi Saplantı'yı (Unsane) 2018'de iPhone 7 Plus'la çekmişti.

Independent Türkçe, GamesRadar, Variety



Ragnarök gerçek mi? 1500 yıl önceki felaket İskandinav efsanelerine ışık tutuyor

Araştırmacılar efsanedeki uzun kışın, insanlığın en kötü yılından esinlendiğinden şüpheleniyor (Unsplash)
Araştırmacılar efsanedeki uzun kışın, insanlığın en kötü yılından esinlendiğinden şüpheleniyor (Unsplash)
TT

Ragnarök gerçek mi? 1500 yıl önceki felaket İskandinav efsanelerine ışık tutuyor

Araştırmacılar efsanedeki uzun kışın, insanlığın en kötü yılından esinlendiğinden şüpheleniyor (Unsplash)
Araştırmacılar efsanedeki uzun kışın, insanlığın en kötü yılından esinlendiğinden şüpheleniyor (Unsplash)

Bilim insanları İskandinav mitolojisindeki Ragnarök'le ilişkilendirilen olayların, yaklaşık 1500 yıl önce Danimarka'da yaşanmış olabileceğine işaret eden kanıtlar tespit etti.

Son yıllarda Marvel filmleriyle popülerleşen Ragnarök, kıyametin İskandinav mitolojisindeki karşılığı. 

Vikingler, tanrıların birbiriyle savaşıp ölmesinin ardından dünyanın sona erip yeniden doğacağına inanıyordu. Ragnarök'ün alameti sayılan bir dizi felaketin de Fimbulwinter (Büyük Kış) denen zorlu ve uzun bir kış mevsimiyle başlayacağı düşünülüyordu. 

Bu olay genellikle insan uygarlığının yükselişi ve çöküşüne dair sembolik bir anlatım aracı olarak yorumlanıyor. Fakat bazı araştırmacılar, Fimbulwinter'ın gerçek dünyada bir karşılığı olup olmadığını masaya yatırmaya karar verdi.

Pek çok uzmana göre insanlık tarihinin en kötü yılı kabul edilen MS 536, bir veya birden fazla yanardağ patlamasına sahne olmuştu. 

Kuzey Yarımküre'deki bu olaylar, gökyüzünün kül ve sülfürle kaplanmasına yol açarak güneş ışığını engellemiş, yıllar süren bir "volkanik kışı" tetiklemişti. 

Bu iklim felaketinin Danimarka'yı ne kadar etkilediği bugüne kadar pek net değildi. 

İskandinav ülkesinin 1500 yıl kadar öncesine bir pencere açan araştırmacılar, bu olayın Fimbulwinter'a ilham vermiş olabileceğini söylüyor. 

Danimarka Ulusal Müzesi'nden bilim insanları MS 300'le 800 arasına ait 650 adet meşe ağacını analiz etti.

Ağaçlardaki halkaları inceleyen ekip, MS 536'dan itibaren ve özellike MS 539'la 541 arasındaki dönemde bitkilerin gelişiminde ciddi bir gerileme kaydetti.

Hakemli dergi Journal of Archaeological Science: Reports'ta yayımlanan makalenin yazarlarından Morten Fischer Mortensen "Ağaçlar büyümüyorsa tarlalarda da hiçbir şey yetişemez. Herkesin tarımla geçindiği bir toplumda bunun feci sonuçları olur" diyerek ekliyor: 

Bu, yürüttüğümüz diğer çalışmalarla da destekleniyor. Burada tahıl üretiminde ciddi bir düşüş görüyoruz.

Araştırmacılar ayrıca bu dönemde Norveç ve İsveç'te halkın neredeyse yarısının öldüğünün tahmin edildiğini ve bunun Danimarka için de geçerli olabileceğini düşünüyor. 

Olayları İskandinav mitolojisiyle bağdaştıran Mortensen "Üç yaz üst üste meşe ağaçlarının neredeyse hiç büyümemesi dikkat çekici" diyor:

Ragnarok efsanesi, arada yaz mevsiminin yaşanmadığı, üç yıl süren bir kışla başlıyor.

Yine de ekip bulguların, Fimbulwinter'in bu olaylardan esinlendiğini kesin olarak kanıtlamadığını belirtiyor. 

Mortensen "Bu tür efsaneler hayal ürünü de olabilir, uzak bir geçmişten gelen gerçeğin yankısını da taşıyabilir" ifadelerini kullanıyor: 

Birçok kişi Fimbulwinter'ın 6. yüzyıldaki iklim felaketine atıfta bulunup bulunmadığına dair spekülasyonlar yürütüyor ve şimdi bilimsel yolla edindiklerimizle büyük bir eşleşme olduğunu söyleyebiliriz.

Yeni çalışma Viking Çağı'na ait efsanenin yanı sıra çavdar ekmeğinin geçmişi hakkında da bir fikir veriyor. 

İklim felaketini takip eden yüzyıllarda çavdarın bölgede daha fazla yetiştirildiğini saptayan araştırmacılar, bunun zorlu kışlara hazırlık amacı taşıdığından şüpheleniyor.

Mortensen, Danimarkalıların çavdar ekmeğine düşkünlüğünün bu dönemde başlamış olabileceğini ifade ediyor. 

Independent Türkçe, IFL Science, Daily Mail, Journal of Archaeological Science: Reports