Michael Caine, genç Tom Cruise'a verdiği kariyer tavsiyesini anlattı

Paul Brickman'ın yönetmenliğini üstlendiği Riskli İş'te Tom Cruise, ailesinin evden gitmesiyle kendine eğlence arayan Joel rolündeydi (Universal Studios)
Paul Brickman'ın yönetmenliğini üstlendiği Riskli İş'te Tom Cruise, ailesinin evden gitmesiyle kendine eğlence arayan Joel rolündeydi (Universal Studios)
TT

Michael Caine, genç Tom Cruise'a verdiği kariyer tavsiyesini anlattı

Paul Brickman'ın yönetmenliğini üstlendiği Riskli İş'te Tom Cruise, ailesinin evden gitmesiyle kendine eğlence arayan Joel rolündeydi (Universal Studios)
Paul Brickman'ın yönetmenliğini üstlendiği Riskli İş'te Tom Cruise, ailesinin evden gitmesiyle kendine eğlence arayan Joel rolündeydi (Universal Studios)

Usta oyuncu Sör Michael Caine, 40 yıl önce ilk kez karşılaştıklarında genç bir yıldız adayı olan Tom Cruise'un kendisinden kariyer tavsiyesi istediğini anlattı.

Artık 91 yaşında olan çift Oscarlı Caine, Don't Look Back, You'll Trip Over (Arkana Bakma, Takılıp Düşeceksin) adlı bir anı kitabı kaleme aldı. 

"Harika bir tavrı vardı"

Kitabının tanıtımı için The Sunday Times'a röportaj veren emekli oyuncu, geleceğin yıldızı Cruise'la 1983'te tanıştığını açıkladı.

Britanyalı yıldız, Julie Walters'la başrolü paylaştığı Educating Rita adlı filmi için düzenlenen bir etkinlikte Cruise'la tanışmış.

Arkamı döndüğümde karşımda genç bir aktör vardı, çok kibardı ve şöhretinin gelip geçici olmaması için ne yapması gerektiğine dair sorular soruyordu. O Tom'du, muhtemelen Riskli İş'in (Risky Business) çekildiği zamanlardı.

Caine, Cruise'a hangi tavsiyeleri verdiğini hatırlamadığını söyledi:

Ne söylediğimi hatırlamıyorum ama belli ki ona iyi gelmiş! Onda özel bir şeyler vardı. Harika bir tavrı, bir duruşu vardı. Beni ilgilendiren şey, onun gerçekten de sinemadaki son gerçek yıldızlardan biri olması. İnsanlar sırf o oynadığı için bir filmi izlemeye gidiyor. Brad Pitt bir yıldız, Morgan Freeman da bu kalitenin bir kısmına sahip. Günümüzde John Wayne, Humphrey Bogart ya da Cary Grant gibi çok az yıldız var.

Caine 70 yıllık kariyeri boyunca 150'den fazla filme imza attı. 1986 yapımı Hannah Ve Kız Kardeşleri (Hannah And Her Sisters) ve John Irving'in çok satan romanından uyarlanan 1999 tarihli Tanrının Eseri Şeytanın Parçası (The Cider House Rules) filmleriyle Oscar kazanmıştı.

Caine ayrıca, Christopher Nolan'ın Batman üçlemesi, Prestij (The Prestige), Başlangıç (Inception), Yıldızlararası (Interstellar) filmlerinin yanı sıra Paolo Sorrentino'nun Oscar adayı draması Gençlik'te (Youth) de oynamıştı.

Caine, geçen yıl emeklilik kararı aldığını açıklamış ve Bernard Jordan'ın gerçek hayat hikayesinden uyarlanan The Great Escaper'ın son filmi olacağını söylemişti. 

Independent Türkçe, Deadline, The Sunday Times, Mirror



Ragnarök gerçek mi? 1500 yıl önceki felaket İskandinav efsanelerine ışık tutuyor

Araştırmacılar efsanedeki uzun kışın, insanlığın en kötü yılından esinlendiğinden şüpheleniyor (Unsplash)
Araştırmacılar efsanedeki uzun kışın, insanlığın en kötü yılından esinlendiğinden şüpheleniyor (Unsplash)
TT

Ragnarök gerçek mi? 1500 yıl önceki felaket İskandinav efsanelerine ışık tutuyor

Araştırmacılar efsanedeki uzun kışın, insanlığın en kötü yılından esinlendiğinden şüpheleniyor (Unsplash)
Araştırmacılar efsanedeki uzun kışın, insanlığın en kötü yılından esinlendiğinden şüpheleniyor (Unsplash)

Bilim insanları İskandinav mitolojisindeki Ragnarök'le ilişkilendirilen olayların, yaklaşık 1500 yıl önce Danimarka'da yaşanmış olabileceğine işaret eden kanıtlar tespit etti.

Son yıllarda Marvel filmleriyle popülerleşen Ragnarök, kıyametin İskandinav mitolojisindeki karşılığı. 

Vikingler, tanrıların birbiriyle savaşıp ölmesinin ardından dünyanın sona erip yeniden doğacağına inanıyordu. Ragnarök'ün alameti sayılan bir dizi felaketin de Fimbulwinter (Büyük Kış) denen zorlu ve uzun bir kış mevsimiyle başlayacağı düşünülüyordu. 

Bu olay genellikle insan uygarlığının yükselişi ve çöküşüne dair sembolik bir anlatım aracı olarak yorumlanıyor. Fakat bazı araştırmacılar, Fimbulwinter'ın gerçek dünyada bir karşılığı olup olmadığını masaya yatırmaya karar verdi.

Pek çok uzmana göre insanlık tarihinin en kötü yılı kabul edilen MS 536, bir veya birden fazla yanardağ patlamasına sahne olmuştu. 

Kuzey Yarımküre'deki bu olaylar, gökyüzünün kül ve sülfürle kaplanmasına yol açarak güneş ışığını engellemiş, yıllar süren bir "volkanik kışı" tetiklemişti. 

Bu iklim felaketinin Danimarka'yı ne kadar etkilediği bugüne kadar pek net değildi. 

İskandinav ülkesinin 1500 yıl kadar öncesine bir pencere açan araştırmacılar, bu olayın Fimbulwinter'a ilham vermiş olabileceğini söylüyor. 

Danimarka Ulusal Müzesi'nden bilim insanları MS 300'le 800 arasına ait 650 adet meşe ağacını analiz etti.

Ağaçlardaki halkaları inceleyen ekip, MS 536'dan itibaren ve özellike MS 539'la 541 arasındaki dönemde bitkilerin gelişiminde ciddi bir gerileme kaydetti.

Hakemli dergi Journal of Archaeological Science: Reports'ta yayımlanan makalenin yazarlarından Morten Fischer Mortensen "Ağaçlar büyümüyorsa tarlalarda da hiçbir şey yetişemez. Herkesin tarımla geçindiği bir toplumda bunun feci sonuçları olur" diyerek ekliyor: 

Bu, yürüttüğümüz diğer çalışmalarla da destekleniyor. Burada tahıl üretiminde ciddi bir düşüş görüyoruz.

Araştırmacılar ayrıca bu dönemde Norveç ve İsveç'te halkın neredeyse yarısının öldüğünün tahmin edildiğini ve bunun Danimarka için de geçerli olabileceğini düşünüyor. 

Olayları İskandinav mitolojisiyle bağdaştıran Mortensen "Üç yaz üst üste meşe ağaçlarının neredeyse hiç büyümemesi dikkat çekici" diyor:

Ragnarok efsanesi, arada yaz mevsiminin yaşanmadığı, üç yıl süren bir kışla başlıyor.

Yine de ekip bulguların, Fimbulwinter'in bu olaylardan esinlendiğini kesin olarak kanıtlamadığını belirtiyor. 

Mortensen "Bu tür efsaneler hayal ürünü de olabilir, uzak bir geçmişten gelen gerçeğin yankısını da taşıyabilir" ifadelerini kullanıyor: 

Birçok kişi Fimbulwinter'ın 6. yüzyıldaki iklim felaketine atıfta bulunup bulunmadığına dair spekülasyonlar yürütüyor ve şimdi bilimsel yolla edindiklerimizle büyük bir eşleşme olduğunu söyleyebiliriz.

Yeni çalışma Viking Çağı'na ait efsanenin yanı sıra çavdar ekmeğinin geçmişi hakkında da bir fikir veriyor. 

İklim felaketini takip eden yüzyıllarda çavdarın bölgede daha fazla yetiştirildiğini saptayan araştırmacılar, bunun zorlu kışlara hazırlık amacı taşıdığından şüpheleniyor.

Mortensen, Danimarkalıların çavdar ekmeğine düşkünlüğünün bu dönemde başlamış olabileceğini ifade ediyor. 

Independent Türkçe, IFL Science, Daily Mail, Journal of Archaeological Science: Reports