Kemikleri arasında binlerce yıl yaş farkı olan iskeletin sırrı çözüldü

İskeletin neden bir araya getirildiği belirsizliğini koruyor.

Sağına yatmış ve bacakları kıvrılmış halde bulunan iskelet (Barbara Veselka ve diğerleri, Antiquity)
Sağına yatmış ve bacakları kıvrılmış halde bulunan iskelet (Barbara Veselka ve diğerleri, Antiquity)
TT

Kemikleri arasında binlerce yıl yaş farkı olan iskeletin sırrı çözüldü

Sağına yatmış ve bacakları kıvrılmış halde bulunan iskelet (Barbara Veselka ve diğerleri, Antiquity)
Sağına yatmış ve bacakları kıvrılmış halde bulunan iskelet (Barbara Veselka ve diğerleri, Antiquity)

Arkeologlar, Belçika'da 2 bin 500 yıl arayla yaşamış 5 kişiye ait kemiklerden oluşan tuhaf bir iskeletin gizemini çözdü.

1970'lerde bir Roma mezarlığında ortaya çıkarılan iskelet cenin pozisyonunda yatırılmıştı.

Vücudun cenin pozisyonunda düzenlenmesi Roma döneminde pek görülmese de kemiklerin başlangıçta MS ikinci veya üçüncü yüzyıla ait olduğu düşünülüyordu.

Kafatasının yakınındaki bir Roma kemik iğnesi, arkeologların kalıntıları Gallo-Roma döneminde MS 69 ila 210'da yaşamış bir kadına ait olarak yorumlamasına yol açmıştı.

Ancak bozulmamış iskeletin 2019'daki radyokarbon tarihlemesi, bazı kısımlarının Roma kökenli olduğunu ancak geç Taş Devri'ne ait kemikler de bulunduğunu ortaya koymuştu.

Arkeologlar değiştirilmiş insan bedenleri sık sık buluyor ancak farklı insanlara ait kemiklerin bir araya getirilmesi çok daha nadir.

"Yüzlerce hatta binlerce yıl arayla ayrılmış iskelet unsurlarına sahip birleştirilmiş bireyler daha da nadir" diye belirtiyorlar.

Peki böyle bir kemik karışımı nasıl bir araya gelerek tek bir iskelet oluşturdu?

Araştırmacılar, Taş Devri gömüsünün kazara bozulduğunu ve Romalıların 2 bin 500 yıl sonra yeni bir kafatası ve durumu örtbas etmek için kemik iğne gibi mezar eşyaları ekleyerek yeniden oluşturduğunu düşünüyor.

"Mezarın bozulması, öbür dünyada failliği olan bir bireyin tamamlanması veya inşa edilmesi yoluyla telafi edilmesini gerektirmiş olabilir" diye yazıyorlar.

İkinci bir olasılıksa, tüm 'bireyin' Gallo-Roma döneminde, yerel kaynaklı Neolitik kemiklerin Roma dönemi kafatasıyla birleştirilerek bir araya getirilmiş olması.

cdvfgrthy
Mezardan çıkarılan kafatası (Barbara Veselka ve diğerleri, Antiquity)

Bilim insanları, Romalıların muhtemelen "batıl inançlardan esinlenerek", "kendilerinden önce bölgeyi işgal etmiş bir bireyle bağlantı kurmak için" karma iskeleti kasıtlı olarak bir araya getirmiş olabileceğini söylüyor.

Ya başlangıçta kafatası yoktu ve gömüyü keşfeden Roma topluluğu 'bireyi' tamamlamak için bir tane ekledi ya da mevcut Neolitik döneme ait kafatasını Roma dönemine ait bir kafatasıyla değiştirdiler.

Olağanüstü keşif: 150 km ötedeki bir mezarlıkta yakın akrabaları bile bulunan Gallo-Roma başlı, birkaç Neolitik dönem insanından oluşan karma bir mezar. Hepsi iyi tarihlendirilmiş ve sıralanmış. 

Barbara Veselka ve ekibine tebrikler. 

Gerekçe belirsizliğini korusa da araştırmacılar "'bireyin' varlığının açıkça kasıtlı olduğu" sonucuna varıyor:

Kemikler seçilmiş, uygun bir yer bulunmuş ve doğru anatomik düzeni taklit etmek için öğeler dikkatlice düzenlenmiş. Ortaya çıkan gömü, büyük bir özen ve planlamanın yanı sıra insan anatomisi hakkında iyi bir bilgi birikimine işaret ediyor.

Independent Türkçe



Netflix'in zirvesindeki dizinin yıldızı: Bu karakteri oynamak zorundaydım

22 Mayıs'ta seyirciyle buluşan 5 bölümlük Sirens, 91 ülkede en çok izlenen 10 dizi listesine girmeyi başardı (Netflix)
22 Mayıs'ta seyirciyle buluşan 5 bölümlük Sirens, 91 ülkede en çok izlenen 10 dizi listesine girmeyi başardı (Netflix)
TT

Netflix'in zirvesindeki dizinin yıldızı: Bu karakteri oynamak zorundaydım

22 Mayıs'ta seyirciyle buluşan 5 bölümlük Sirens, 91 ülkede en çok izlenen 10 dizi listesine girmeyi başardı (Netflix)
22 Mayıs'ta seyirciyle buluşan 5 bölümlük Sirens, 91 ülkede en çok izlenen 10 dizi listesine girmeyi başardı (Netflix)

Netflix'in Sirens dizisinin fragmanı yayımlandığında bir izleyici, "Bu, Meghann Fahy'in bir plajda aklını kaybedip yine de harika göründüğü üçüncü dizi" yorumunu yapmıştı. Son dönemde rol aldığı The White Lotus, The Perfect Couple ve Sirens dizilerinin ortak noktası olan lüks sahil mekanları ve aşırı zengin karakterler, aktrisin de dikkatinden kaçmamış.

Hollywood Reporter'a konuşan Fahy, "Sanırım izleyiciler zenginlerin güzel yerlerdeki kötü davranışlarını izlemeyi seviyor" diyerek gülüyor ve ekliyor: 

Açıkçası Sirens'tan sonra biri bana bu üç diziyi peş peşe yaptığımı söylediğinde fark ettim. Sonra da 'Vay canına, sanırım biraz başka şeyler denemeliyim' dedim.

Sirens, Netflix'te yayına girdiğinden beri büyük ilgi görüyor. İki haftadır platformun en popüler yapımlar listesinde yer alan dizi, bu hafta 18,2 milyon izlenmeye ulaştı. Molly Smith Metzler tarafından yaratılan Sirens, 71 ülkede en çok izlenen dizi konumunda.

Meghann Fahy, bir sete ilk kez 2009'da Gossip Girl'de dizinin elit dünyasından pek de etkilenmeyen Devyn karakteriyle adım atmıştı. Yıllar sonra, yine göz alıcı bir sahil kasabasında geçen Sirens dizisinde bu kez bambaşka bir Devon karakterine hayat veriyor. 

Bu yeni Devon da pahalı elbiselere ve gösterişli tavırlara kapılan biri değil. Aksine, işçi sınıfı kökenli bu karakter, toplumun ayrıcalıklı kesimiyle arasına koyduğu mesafeyle dikkat çekiyor. 

Sirens'ta kardeşi Simone'u House of the Dragon'ın yıldızı Milly Alcock canlandırıyor. Simone'un hayırsever patronu Michaela Kell'i Oscar ödüllü Julianne Moore oynuyor ve onun milyarder eşi Peter Kell'e Altın Küre ödüllü Kevin Bacon hayat veriyor.

"Biri beni çimdiklesin"

Fahy, Gossip Girl setindeki ilk gününden Sirens'a kadar geçen sürede oyunculuğunu ne kadar geliştirdiğini düşündüğünde duygusallaşıyor:

Kariyerimin en heyecanlı anı Gossip Girl setiydi. Şimdiyse Julianne Moore, Kevin Bacon ve Sirens'ta babamı canlandıran Bill Camp gibi isimlerle çalıştığımı söyleyebiliyorum... Bu, tam anlamıyla 'Beni biri çimdiklesin' anı.

Dizinin merkezinde iki kız kardeşin ilişkisi var. Fahy ve Milly Alcock, bu bağı sette başlamadan önce New York'ta birlikte vakit geçirerek kurmuş. 

Fahy, "Ben de gerçek hayatta onun ablası gibi hissediyorum. Dizide Devon'ın Simone'a duyduğu o korumacı tavrı, Milly'ye karşı da hissediyorum" diyor. Zaten Milly Alcock'u House of the Dragon'dan önce hayranlıkla takip ettiğini söyleyen Fahy, çekimlerden önce birçok kez baş başa vakit geçirdiklerini, aralarındaki bağın çok doğal şekilde oluştuğunu anlatıyor.

"Şimdiye kadar oynadığım her şeyden çok farklı"

Fahy, Devon karakterini canlandırmaktan da büyük keyif aldığını anlatıyor: 

Senaryoyu okuduğum anda, 'Bu karakteri oynamalıyım' dedim. Kariyerimde daha önce bu kadar sevdiğim bir karakter olmamıştı ve şimdiye kadar oynadığım her şeyden çok farklıydı. 'Umarım bana bu alanda da şans verirler' diye düşündüm. Çünkü bu sektörde şöyle bir şey var: Daha önce yapmadığın bir şey teklif edildiğinde herkes biraz tereddüt ediyor. Daha önce seni nerede gördülerse, yine orada görmek istiyorlar.

Independent Türkçe, Hollywood Reporter, Tudum