Vampir yarasaları koşu bandına koyan bilim insanları ilginç bir metabolizmayla karşılaştı

TT

Vampir yarasaları koşu bandına koyan bilim insanları ilginç bir metabolizmayla karşılaştı

Vampir yarasaları koşu bandına koyan bilim insanları ilginç bir metabolizmayla karşılaştı

Vampir yarasaların proteini çok hızlı bir şekilde enerjiye dönüştürdüğü ortaya çıktı. Bilim insanları, memelilerde böyle bir şeye rastlanmadığını söylüyor. 

Kan emici vampir yarasalar, diğer yarasa türlerinden farklı olarak epey iyi koşuyor. Avlarına bu sayede sinsice yaklaşırken, bazen çok fazla enerjiye ihtiyaç duyabiliyorlar. 

Memeliler genellikle enerjinin büyük bir kısmını yağ ve depolanmış şekerden elde ediyor. Ancak vampir yarasalar, protein açısından zengin olmasına karşı yağ ve şeker oranı düşük kanla besleniyor. Bu nedenle enerjilerini nereden aldıkları tam olarak bilinmiyordu.

Fakat çeçe sineği gibi memeli olmayan ve kanla beslenen başka hayvanlar, proteinlerin yapıtaşı amino asitleri oksitleyerek enerji alıyor.

Kanada'daki Toronto Üniversitesi'nden Kenneth Welch ve Giulia Rossi, vampir yarasaların da benzer bir metabolizmaya sahip olup olmadığını anlamak için bir çalışma yürüttü.

Bulgularını hakemli dergi Biology Letters'ta bugün (6 Kasım) yayımlayan ekip, Desmodus rotundus türündeki 24 yarasayı inek kanıyla beslendi.

Daha sonra hayvanları küçük bir kutudaki koşu bandına koyarak yavaş yavaş hızı artırdı. Yarasaların çoğu 90 dakikalık test boyunca koşmaya devam etti.

Bilim insanları daha sonra yarasaların aldığı oksijen ve verdiği karbondioksiti analiz etti. Bulgular, hayvanların kısa süre önce tükettikleri kandaki amino asitleri enerjiye dönüştürdüğünü gösteriyor.

Araştırmacılar vampir yarasaların amino asitleri neredeyse anında kullanılabilir enerjiye çevirebildiğini buldu.

Welch, "Burada farklı olan şey, bu hayvanın tüm yıl boyunca, her gün beslenirken bunu yapıyor gibi görünmesi ve sadece birkaç dakika önce aldığı kandaki proteini kullanması" diyerek ekliyor: 

Bu hayvanları geri kalanımızdan ayıran şey de bu.

Frankfurt'taki LOEWE Translasyonel Biyoçeşitlilik Genomik Merkezi'nden, yeni çalışmada yer almayan Michael Hiller, vampir yarasaların amino asitleri 10 dakikadan kısa sürede özümsemesinin "memelilerde eşi benzeri görülmemiş" bir şey olduğunu söylüyor.

Diğer yandan vampir yarasaların amino asitleri hemen tüketmesi depolarının boş kalmasına yol açıyor. Welch, 24 saat bile yemek yemedikleri zaman açlıktan ölme riskiyle karşı karşıya kaldıklarını söylüyor.

Yarasalar güçlü toplumsal ilişkileri sayesinde bu tehlikenin üstesinden geliyor. Hayvanlardan birinin karnı kanla dolduğu zaman aç arkadaşına yardım etmek için genellikle yemeğinin bir kısmını çıkarıyor. Bu iyiliği de çoğu zaman karşılıksız bırakılmıyor ve kendisi açken arkadaşı onun için aynı şeyi yapıyor.

Independent Türkçe, New York Times, New Scientist, Biology Letters



Bilim insanları açıkladı: Kaç dakika fazladan uyursak daha iyi hissederiz?

Uzmanlar kaliteli bir gece uykusunun ruh haline iyi gelmesinin yanı sıra çeşitli hastalıklara yakalanma riskini düşürme açısından önemli olduğunu söylüyor (Pexels)
Uzmanlar kaliteli bir gece uykusunun ruh haline iyi gelmesinin yanı sıra çeşitli hastalıklara yakalanma riskini düşürme açısından önemli olduğunu söylüyor (Pexels)
TT

Bilim insanları açıkladı: Kaç dakika fazladan uyursak daha iyi hissederiz?

Uzmanlar kaliteli bir gece uykusunun ruh haline iyi gelmesinin yanı sıra çeşitli hastalıklara yakalanma riskini düşürme açısından önemli olduğunu söylüyor (Pexels)
Uzmanlar kaliteli bir gece uykusunun ruh haline iyi gelmesinin yanı sıra çeşitli hastalıklara yakalanma riskini düşürme açısından önemli olduğunu söylüyor (Pexels)

Bilim insanları her gece alışık olunan süreden 46 dakika fazla uyumanın, ruh sağlığında kayda değer bir iyileşme yarattığını tespit etti. 

Uyku üzerine yapılan çalışmalarda genellikle uykusuz kalmanın olumsuz etkileri araştırılıyor. Yetersiz gece uykusunun hafıza, bilişsel beceriler ve DNA üzerinde istenmeyen sonuçlar doğurabileceği biliniyor.

Journal of Positive Psychology adlı hakemli dergide yayımlanan yeni bir çalışmadaysa uykunun sadece olumsuzlukları engellemenin ötesinde, kişinin daha iyi hissetmesini sağlayıp sağlamadığı araştırıldı.

Çalışma kapsamında 18-24 yaşındaki 90 kişi, geç, erken veya her zamanki uyku düzeninde uyuyanlar olarak üç gruba ayrıldı.

Geç yatan grup 02.00'de yatıp 7.30'da kalkarken erken yatanlar 22.30'da yatıp sabah aynı saatte kalkıyordu. Her zamanki uyku düzenine kıyasla ilk grup 37 dakika az, ikincisi de 46 dakika fazla uyuyordu. 

Bir hafta boyunca akıllı saatle uykuları takip edilen katılımcılar bu süre zarfında uyku alışkanlıklarını da bir günlüğe kaydetti.

Araştırmacılar haftanın başında ve sonunda anketler yaptı ve katılımcıları bir dizi bilişsel testten geçirdi.

Ekip uykunun minnettarlık ve dirayet gibi kişilik özellikleri üzerindeki etkisine odaklandı.

Bulgular, 46 dakika bile fazladan uyumanın belirgin bir etki yaratabileceğine işaret ediyor. Çalışmanın yazarlarından Michael Scullin sonuçları şöyle değerlendiriyor:

Gece uykusunu 46 dakika artıran kişilerin daha dirayetli, minnettar, yaşamdan memnun ve hayatta bir amacı olduğunu hissetiğini gözlemledik.

37 dakika az uyuyanların ise bu duygularında ve ruh hallerinde gerileme kaydedildi.

Araştırmacılar olağan sürenin üzerinde uyuyan gruptaki iyileşmelerin ruh halindeki düzelmeden ibaret olmadığını, kişinin genel esenliği üzerinde büyük etki yarattığını söylüyor. Bu nedenle uykunun tek başına daha iyi hissetme üzerinde önemli bir etki yarattığı düşünülüyor. 

Ayrıca olumlu etki kişisel bir iyileşmenin ötesinde, toplumsal bir boyuta da sahipti. Araştırmacılar uykunun, hayır kurumlarına bağış yapmak veya toplumsal girişimlere katılmak gibi olumlu sosyal davranışlar sergileme isteğini de artırdığını saptadı. 

Scullin, "Daha çok uyumanın sadece gün içinde zinde hissettirmediği, daha geniş bir etkisi olduğu görülüyor" diyor.

Independent Türkçe, IFL Science, MedicalXpress, Journal of Positive Psychology