4 soruda uzun ilişki yürütmenin püf noktaları

İlk buluşmadan 50. yıldönümüne kadar ilişkinizi nasıl canlı tutarsınız?

Psikologlara göre çiflerin ilk kıvılcımı tekrar yakalaması mümkün (Unsplash)
Psikologlara göre çiflerin ilk kıvılcımı tekrar yakalaması mümkün (Unsplash)
TT

4 soruda uzun ilişki yürütmenin püf noktaları

Psikologlara göre çiflerin ilk kıvılcımı tekrar yakalaması mümkün (Unsplash)
Psikologlara göre çiflerin ilk kıvılcımı tekrar yakalaması mümkün (Unsplash)

Psikologlar romantik ilişkilerde heyecanı ve merakı diri tutmanın farklı yollarını paylaşıyor. 

Birleşik Krallık'ın tanınmış gazetelerinden Guardian'ın haberinde, uzun süreli romantik ilişkilerde ilk baştaki kıvılcımın farklı dönüşümlerden geçerek nasıl korunabileceğine dair çeşitli perspektifler sunuluyor. 

Kıvılcımı nasıl yakalarız?

Psikolog Susan Quilliam, bazen ilişkinin ilk başında kişilerin bir kıvılcım hissedemeyeceğini belirtiyor. Bunun nedeni bir önceki ilişkide yaşanan sorunlar ve hayal kırıklıkları olabilir. Ancak bu, partnerinizle uzun süreli ilişki için uygun olmadığınız anlamına gelmiyor. Quillam, kıvılcımın kaynağını şöyle açıklıyor: 

İlişkilerde bizi etkileyen kıvılcım, partnerinizle yarattığınız dinamikle, birbirinizi anlayıp takdir etmenizle oluşur.

Sosyolog Jacqui Gabb, sevdiğiniz kişiyle ilk tanıştığınız anları hatırlamanızı sağlayacak bir müzik listesi oluşturmanızı tavsiye ediyor. Geri dönüp dinlediğinizde bu parçalar bir "çıpa" görevi görür ve savrulduğunuzda ilişkiye tutunmanızı sağlar. 

Aynı evde yaşarken sorunlara nasıl yaklaşmalısınız?

Çift terapisti Joanna Harrison, birlikte eve taşınan çiftlerin gündelik sorunlarla ilgili yaşadığı çatışmalar hakkında dürüst ve açık şekilde konuşabilmesi gerektiğini belirtiyor. Harrison, kişilerin birlikte zorlukların üstesinden gelebileceğini görmesinin önemine dikkat çekerek şunları söylüyor: 

Hem iyi hem de kötü şeyleri birlikte atlatmış olmanın verdiği memnuniyetten dolayı ilk kıvılcıma dair bir parıltı hissedebilirsiniz, bu da ortak deneyim sayesinde birbirinize bağlandığınızı hissetmenizi sağlar

Aşinalığın romantizmi bozması nasıl önlenir? 

Partnerinizle paylaştığınız ortak geçmiş, özel şakalar ve birini derinden tanımanın verdiği keşif duygusu ilişkiyi güçlendirdiği gibi, zamanla bu aşinalık romantizmi de yok edebilir. 

Psikoterapist Susanna Abse, bu evrede ilişkiyi canlı tutmanın yolunun, birlikte geçirecek zaman yaratma ve iyi iletişim kurmaktan geçtiğini vurguluyor. Bunun cinsellik açısından da olumlu etkileri olacağını belirten Abse, şöyle devam ediyor: 

Genellikle insanların bir bağ hissetmediği için cinselliğe yanaşmadığını duyuyorum. Bazı çiftler cinsel ilişki yoluyla bağlanırken, birçok insansa bağ kurduktan sonra cinsellikle ilgili hisler geliştirebilir.

Klinik psikolog Dr. Karen Gurney, çocuk sahibi olmanın da özellikle ilk dönemlerde cinselliğe olumsuz etki edebileceğine dikkat çekiyor. Gurney, çiftlerin günde en az 10 dakika ayırarak hoşlarına giden veya zor buldukları şeylerle ilgili birbirleriyle iletişim kurmasını tavsiye ediyor. 

50 yılı devirdikten sonra nasıl devam etmeli?

Abse, bu dönemde cinselliğin ikinci planda kalabileceğini, hastalık, emeklilik ya da menopoz gibi süreçlerin ön plana çıkabileceğini belirtiyor.

Uzman, bu safhada birliktelik duygusunu ve bağı kaybetmemek için çiftlerin birlikte vakit geçirmeye özen göstermesi gerektiğini söylüyor.

Psikoterapist, "Hayatınızda sizi bir şeyler yapmaya teşvik eden, partnerinizle keşif ve yaratıcılık içeren bir ortaklık içinde olduğunuzu hissettiren şeyler bulmalısınız" diyor.

Quilliam da partnerlerin yaşlandığını kabul etmesinin önemini vurguluyor.  Psikolog, ilgiyi diri tutmak için çiftlerin günde en az 10 dakika birbirlerine hayatla ilgili "derin sorular" sormasını öneriyor.

Independent Türkçe, Guardian



Dünyanın en ince spagettisi üretildi: Çıplak gözle görülmüyor

Çubuk makarnalar elektron mikroskobuyla görülebiliyor (Beatrice Britton / Adam Clancy)
Çubuk makarnalar elektron mikroskobuyla görülebiliyor (Beatrice Britton / Adam Clancy)
TT

Dünyanın en ince spagettisi üretildi: Çıplak gözle görülmüyor

Çubuk makarnalar elektron mikroskobuyla görülebiliyor (Beatrice Britton / Adam Clancy)
Çubuk makarnalar elektron mikroskobuyla görülebiliyor (Beatrice Britton / Adam Clancy)

Bilim insanları dünyanın en ince spagettisini üretti. Çıplak gözle görülemeyen makarnanın tıpta kullanılması amaçlanıyor. 

Nişastalı bitkilerden yapılan nanofiber malzemeler, gözenekli yapıları sayesinde epey kullanışlı bir yara bandı görevi görebiliyor. Yaraya su ve nem girmesine izin verirken bakterileri dışarıda tutarak iyileşmeyi sağlıyor.

Ayrıca kemik yenilenmesi ve dokuların yeniden gelişimi sürecinde iskele görevi üstlenebiliyor ve vücuda ilaç taşıyabiliyorlar. 

Ancak bitkilerden nişastayı çıkarmayı gerektiren bu nanofiberlerin üretimi epey enerji gerektiriyor. 

Birleşik Krallık'taki University College London'dan araştırmacılar daha kolay ve çevre dostu bir şekilde nanofiber geliştirmenin yolunu buldu.

Bilim insanları nişasta bakımından zengin un ve sıvı formik asiti, elektrospinning adlı bir teknikle döndürdü. Daha sonra makarna karışımı elektrik yüküyle çiğ çubuk makarnaya çevirdiler. 

372 nanometre genişliğindeki spagetti, saç telinden neredeyse 200 kat daha ince. 

Nanoscale Advances adlı hakemli dergide yayımlanan makalenin ortak yazarı Dr. Adam Clancy "Spagetti yapmak için su ve un karışımı metal deliklerden geçiriliyor" diyerek ekliyor:

Bizim çalışmamızda da aynısını yaptık ama un karışımımızı elektrik yüküyle çektik. Kelimenin tam anlamıyla spagetti ama çok daha küçük.

Yeni "nanomakarna" yaklaşık 2 santimetre genişliğinde bir nanofiber matı ortaya çıkardı. Mat gözle görülebilse de onu oluşturan çubuklar, herhangi bir görünür ışık kamerası veya mikroskop tarafından net bir şekilde yakalanamayacak kadar ince.

Daha önceki en ince makarna Sardinya'nın Nuoro kentindeki bir makarna üreticisinin elle yaptığı su filindeu. Yeni spagetti, su filindeu'dan neredeyse bin kat daha ince olsa da mutfaklarda onun yerini alması beklenmiyor.

Makalenin bir diğer yazarı Prof. Gareth Williams geliştirdikleri ürün hakkında "Ne yazık ki makarna olarak kullanışlı olduğunu düşünmüyorum çünkü bunu ocaktan alamadan, bir saniye içinde aşırı pişecektir" diye açıklıyor.

Ekip, nanofiber spagettinin sağlık alanında kullanılacağını umuyor. Dr. Clancy "Nişasta bol ve yenilenebilir olduğu için umut veren bir malzeme; selülozdan sonra dünyadaki en büyük ikinci biyokütle kaynağı ve vücutta parçalanabiliyor" diyerek ekliyor:

Ancak nişastayı saflaştırmak çok fazla işlem gerektiriyor. Un kullanarak nanofiber yapmanın daha basit bir yolunun mümkün olduğunu gösterdik.

Bilim insanları bundan sonra yeni malzemenin parçalanma hızını ve hücrelerle nasıl etkileşime girdiğini araştırmayı planlıyor.

Independent Türkçe, IFL Science, Popular Science, Nanoscale Advances