Ralph Fiennes, şimdiye kadar hiç dizi teklifi almadığını söyledi

Ama bir uyarı da var.

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Ralph Fiennes, şimdiye kadar hiç dizi teklifi almadığını söyledi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Harry Potter'daki Lord Voldemort'tan Uğultulu Tepeler'deki (Wuthering Heights) Heathcliff'e kadar sinemanın en büyük karakterlerinden bazılarını canlandırsa da Oscar adayı aktör Ralph Fiennes, kendisine hiçbir zaman bir TV dizisinde rol teklif edilmediğini söylüyor.

Schindler'in Listesi'nin (Schindler's List) 61 yaşındaki yıldızı, yakında gösterime girecek Konsey'de (Conclave) bir Kardinal'i canlandıracak. Fiennes, sinemadaki devasa ve süregelen başarısına rağmen TV endüstrisinin kendisiyle ilgilenmiyor gibi göründüğünü söylüyor.

The Times'a verdiği röportajda, kendisine hiçbir zaman uzun soluklu bir TV dizisinde düzenli bir rol teklif edilmediğini açıkladı.

"Tuhaf. Bu çok ilginç. Bana teklif geldiğini hatırlamıyorum" dedi ve kendisine sadece filmlerde rol teklif edildiğini paylaştı.

Bununla birlikte birçok TV filminde oynadı ve Britanya dizileri Prime Suspect ve Rev'de konuk oyuncu olarak yer aldı.

Dijital yayın platformlarının ortaya çıkışından bu yana, giderek daha çok önde gelen Hollywood oyuncusu TV dizilerinde rol almaya geçiş yapıyor.

Ancak Fiennes ve (papa seçimini konu alan yeni filmi gösterime girdiğinde büyük ilgi gören ve Oscar'a göz kırpan Konsey'in) yönetmeni Edward Berger bu formata ne zamanlarının ne de ilgilerinin olduğunu söylüyor.

Fiennes, yeni filmlerinin birden fazla bölümden oluşan bir TV dizisi haline getirilebileceği yönünde öneriler aldıklarını söyleyerek, "İşler gerekmediği halde uzatılıyor" dedi.

"Yani bir dizi harika performanslara, senaryoya, kameraya sahip olabilir ama ölü gibidir, fokur fokur kaynar, sanki birileri izlenme rakamlarını artırabilecek yaratıcı olmayan unsurlar için onu sonsuza kadar kaynamaya bırakıyormuş gibi" diye devam etti.

Geçenlerde çok beğenilen bir dizi izledim ve 'Neden bu kadar uzun' diye düşündüm. Çok tuhaf görünüyordu. Benim doğal zevkim filmlere yönelik.

Filmlere olan sevgisini daha da açarak, "Filmin klasik formatını seviyorum. Yani 90 dakika, 120 dakika" dedi.
 

sdcfvrg
Fiennes yakında vizyona girecek ve Papa seçimini konu alan filmde Kardinal rolünde (Focus Features)​​​

En sevdiği filmi de söyleye Fiennes sözlerini şöyle sürdürdü:

İnsanlar en sevdiğim filmin hangisi olduğunu soruyor ve eğer özlü, erişilebilir ve bir tür masal niteliği taşıyan bir film varsa o da [1952 yapımı western] Kahraman Şerif'tir (High Noon). Mükemmel bir film. Herkes onunla ilişki kurabilir. Bu bir efsane. Çok güzel oynanmış ve bestelenmiş. Bu kişisel bir şey, değil mi? Ama ben birkaç saat boyunca kendimi kaptırdığım, tam bir olay örgüsü olan o deneyimi seviyorum.

Konsey, 7 Şubat 2025'te sinemalarda.

Independent Türkçe



Arizona'da tarihi keşif: 200 milyon yıllık uçan sürüngen fosili bulundu

Araştırmacılar, 200 milyon yıl önce dinozorlarla birlikte yaşamış kanatlı bir sürüngen olan yeni bir teruzor türü keşfetti (Smithsonian)
Araştırmacılar, 200 milyon yıl önce dinozorlarla birlikte yaşamış kanatlı bir sürüngen olan yeni bir teruzor türü keşfetti (Smithsonian)
TT

Arizona'da tarihi keşif: 200 milyon yıllık uçan sürüngen fosili bulundu

Araştırmacılar, 200 milyon yıl önce dinozorlarla birlikte yaşamış kanatlı bir sürüngen olan yeni bir teruzor türü keşfetti (Smithsonian)
Araştırmacılar, 200 milyon yıl önce dinozorlarla birlikte yaşamış kanatlı bir sürüngen olan yeni bir teruzor türü keşfetti (Smithsonian)

Araştırmacılar 200 milyon yıl önce dinozorlarla birlikte yaşamış kanatlı bir sürüngen olan yeni bir teruzor türü keşfetti.

Smithsonian Ulusal Doğa Tarihi Müzesi'nden bilim insanları 2011'de, fosilleşmiş çene kemiğini ortaya çıkardıkları bu canlının, artık Kuzey Amerika'da bilinen en eski teruzor türü olduğunu belirledi.

Arizona'daki Taşlaşmış Orman Milli Parkı'ndaki ücra bir kemik yatağında keşfedilen bu canlının çene kemiği 209 milyon yıl önce volkanik kül içinde korunmuş.

Yeni türün, bir insanın omzuna rahatça tüneyebilecek kadar küçük olduğu düşünülüyor.

Bu olağanüstü fosili, müzenin FossiLab bölümünde 18 yıldır gönüllü olarak çalışan Suzanne McIntire keşfetti.

McIntire şöyle diyor:

Bu örneği ortaya çıkarmanın heyecan verici tarafı, dişlerin hâlâ kemiğin içinde olmasıydı, bu yüzden hayvanı tanımlamanın çok daha kolay olacağını biliyordum.

Ekip, diş uçlarının aşınmış olmasından yola çıkarak teruzorun, çoğu zırh benzeri pullarla kaplı balıklarla beslendiği sonucuna vardı.

Ekip yeni teruzor türüne Eotephradactylus mcintireae adını verdi. "Kül kanatlı şafak tanrıçası" anlamına gelen bu isim, fosilin bulunduğu alandaki volkanik küle atıf yapıyor.

Arizona'nın kuzeydoğusundaki bu bölge, 209 milyon yıl önce Pangaea'nın ortasında ve ekvatorun hemen üzerinde yer alıyordu.

Küçük nehir kanallarının kesiştiği bölge muhtemelen mevsimsel sellere maruz kalıyordu; bu seller kanallara tortu ve volkanik kül taşıyarak muhtemelen kemik yatağında muhafaza edilen canlıları gömdü.

Ekip toplamda kemikler, dişler, balık pulları ve koprolitler yani fosilleşmiş dışkılar da dahil 1200'den fazla fosil ortaya çıkardı.

Araştırmacılar ayrıca sivri uçlu zırhı ve ayakkabı kutusuna sığabilecek kabuğuyla, eski bir kaplumbağanın fosillerini de tanımladı. Kara kaplumbağası benzeri bu hayvan, fosilleri daha önce Almanya'da keşfedilen, bilinen en eski kaplumbağayla aynı zamanlarda yaşamıştı.

Kligman, "Bu, kaplumbağaların Pangea genelinde hızla yayıldığını gösteriyor ki bu çok büyük olmayan ve muhtemelen yavaş bir tempoda yürüyen bir hayvan için şaşırtıcı" diyor.

Independent Türkçe