200 milyon dolarlık Joker 2'nin oyuncusu: "Gelmiş geçmiş en kötü film"

"Nefrete bile layık değil"

200 milyon dolar bütçeli Joker: İkili Delilik, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da 100 üzerinden 32 puan alabildi (Warner Bros)
200 milyon dolar bütçeli Joker: İkili Delilik, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da 100 üzerinden 32 puan alabildi (Warner Bros)
TT

200 milyon dolarlık Joker 2'nin oyuncusu: "Gelmiş geçmiş en kötü film"

200 milyon dolar bütçeli Joker: İkili Delilik, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da 100 üzerinden 32 puan alabildi (Warner Bros)
200 milyon dolar bütçeli Joker: İkili Delilik, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da 100 üzerinden 32 puan alabildi (Warner Bros)

Joker: İkili Delilik'te (Joker Folie à Deux) kısacık bir rolü olan komedyen Tim Dillon, The Joe Rogan Experience adlı podcast'e konuk oldu. 

Todd Phillips'in tartışmalı devam filminde Arkham Tımarhanesi'nin güvenlik görevlilerinden birini canlandıran Dillon, Joker 2'yi "şimdiye kadar yapılmış en kötü film" diye nitelendirerek yerden yere vurdu. 

Çoğunlukla olumsuz eleştiriler alan devam filmi, ABD'de 58 milyon dolar, dünya genelindeyse 204 milyon dolar kazanarak 2019 yapımı ilk filmin 1 milyar dolarlık hasılatının çok uzağında kaldı.

Dillon, "Bu şimdiye kadar yapılmış en kötü film" diyerek ekledi:

Bence ilk Joker'den sonra şöyle bir konuşma oldu: 'Bu film incel'ler ve yanlış türden insanlar tarafından sevildi. Yanlış türde bir mesaj gönderdi. Erkek öfkesi! Nihilizm! Tüm bu düşünceler... Sonra da 'Ya diğer yöne gitseydik' diye düşünüp Joaquin Phoenix ve Lady Gaga'nın çılgınca dans ettiği bir noktaya geldiler.

"Involuntary" (istemsiz) ve "celibate" (bekar) kelimelerinin birleşiminden oluşan "incel", kadınlarla cinsel ilişkiye girmeyi çok istemesine rağmen bunu başaramayan, sonucunda da kendi cinsel ilişki kurma acizliğinden tamamen kadınları sorumlu tutan heteroseksüel erkeklere deniyor.

39 yaşındaki Dillon, sözlerine "Filmin konusu yok" diye devam etti:

Orada oturuyorduk, ben ve diğer çocuklar, filmde Arkham Tımarhanesi'nde çalıştığımız için güvenlik kıyafetleri giymiştik. Ben 'Bu ne böyle' diyordum. Onlar da 'Bu çok fena patlayacak dostum' diyordu. Ben de 'Bu gördüğüm en kötü şey' dedim. Öğle yemeğinde konuşuyorduk ve 'Filmin konusu ne?' diyorduk. 'Bir konusu var mı?' Bilmiyorum, sanırım hapishanede ona aşık oluyor. Nefretle izlenecek bir film bile değil. İşte bu kadar korkunç.

Kült film Ucuz Roman'ın (Pulp Fiction) yönetmeni Quentin Tarantino, yakın zamanda The Bret Easton Ellis Podcast'e verdiği röportajda, devam filmine övgüler yağdırmış ve Phoenix'in "hayatında gördüğü en iyi performanslardan birini sergilediğini" söylemişti.

Ünlü sinemacı Paul Schrader ise Interview dergisinden Jeremy O. Harris'e verdiği röportajda İkili Delilik'e 25 dakikadan fazla dayanamadığını söylemişti.

Independent Türkçe, Variety, Hollywood Reporter



Kardiyologlardan uyarı: Yüksek protein diyeti tansiyon ve kolesterolü etkiliyor

Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
TT

Kardiyologlardan uyarı: Yüksek protein diyeti tansiyon ve kolesterolü etkiliyor

Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)

Yeni bir çalışma, özellikle günlük kalorinin yüzde 22'sinden fazlasının proteinden geldiği yüksek proteinli beslenme biçimlerinin, ateroskleroz gelişimine yani atardamarların sertleşmesine katkıda bulunarak kalp sağlığı sorunlarına yol açabileceği uyarısında bulunuyor.

Pittsburgh Üniversitesi'nden araştırmacılar hem hayvan hem de küçük ölçekli insan deneylerini kullanarak fazla proteinin, özellikle de et ve yumurta gibi hayvansal kaynaklarda bulunan lösin adlı amino asidin, arteriyel plak oluşumunda rol oynayan temel bağışıklık hücreleri makrofajlarda mTOR sinyalini tetiklediğini keşfetti.

Hakemli dergi Nature Metabolism'de çarşamba günü yayımlanan çalışmanın başyazarı Dr. Babak Razani, "Yaklaşık yüzde 22 kilokalori protein içeren yemekler yemek, protein ve lösinin riski artırdığı eşik noktasına denk geliyor" diyor.

Ancak tüm uzmanlar aynı fikirde değil. Razani'nin ekibinin 2020'de yaptığı bir çalışma, yüksek proteinli beslenme biçimlerini kardiyovasküler hastalık riskinin artmasıyla ilişkilendirmişti.

2023'te insanlar üzerinde yapılan daha büyük bir çalışmada, yüksek ve standart seviyede protein içeren diyetler arasında kardiyovasküler çıktılar açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştı.

Araştırmada yer almayan kardiyolog Dr. Stephen Tang, çalışmanın herhangi bir sonuca varılamayacak kadar küçük ölçekli olduğunu iddia ediyor. Yine de bu çalışmanın, kalp uzmanlarının bitki ağırlıklı beslenme biçimlerine giderek daha fazla yöneldiğine dair artan kanıtlara işaret ettiğine değiniyor.

Medical News Today'e konuşan Tang, "Ben olsam farklı bir şey yapmazdım" diyor. 

Ancak bu çalışma, yüksek proteinin doğru yol olmadığına dair daha fazla kanıt sunuyor. Kardiyologlar genellikle proteine değil, kolesterol ve yüksek tansiyona odaklanır. Bu çalışma, bitki temelli beslenmenin kalp sağlığına iyi geldiğini doğruluyor.

1984'te yapılan bir çalışmada ekmek, sebze, meyve, kuruyemiş, fasulye ve makarna gibi gıdalardan elde edilenler bitkisel protein diye tanımlanmıştı. Bunlardan daha fazla tüketen kadınların sağlıklı yaşlanma olasılığı yüzde 46 daha fazlayken, hayvansal proteinlere bel bağlayanların yaşlandıkça sağlıklı kalma ihtimali yüzde 6 daha azdı.

Mevcut beslenme kılavuzları genel olarak proteinin günlük kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını tavsiye ederken, alt sınırı vücut ağırlığının bir kilogramı başına yaklaşık 0,8 gram (enerjinin yaklaşık yüzde 11'i) olarak belirlemek çoğu yetişkin için yeterli.

Amerikan Kalp Derneği de protein niteliğinin kritik olduğunu belirtiyor. Fasulye, mercimek, kuruyemiş, tohumlar ve omega-3 bakımından zengin yağlı balıklar gibi bitki bazlı proteinleri tercih edip kırmızı ve işlenmiş etlerle doymuş yağ tüketimini sınırlandırmayı öneriyor.

Harvard araştırmacıları da aşırı proteinin doğası gereği zararlı olmadığını ancak hayvansal proteine fazla bel bağlamanın bitkisel proteine kıyasla kolesterolü ve ölüm riskini artırabileceğini ifade ediyor.

Independent Türkçe