The Office'in Kevin'ı dizi setiyle ilgili bir sırrı paylaştı

Brian Baumgartner tasarımın arkasındaki dahiyane çözüm hakkında konuştu.

Brian Baumgartner, The Office'te (NBC)
Brian Baumgartner, The Office'te (NBC)
TT

The Office'in Kevin'ı dizi setiyle ilgili bir sırrı paylaştı

Brian Baumgartner, The Office'te (NBC)
Brian Baumgartner, The Office'te (NBC)

The Office'in (ABD) yıldızlarından biri, popüler sitcom'un set tasarımının ardındaki büyüleyici bir sırrı açıkladı.

Ricky Gervais ve Stephen Merchant'ın BBC klasiği The Office'in Amerikan uyarlaması olan yapımda, diziye adını veren ofis iki odaya bölünmüştü ve bazı karakterler ana ofisten ayrı ek bir bölümde çalışıyordu.

Muhasebeci Kevin Malone'u canlandıran Brian Baumgartner'a göre, bunun aslında gizli ve tamamen pratik bir nedeni vardı.

Bu ay Joe Vulpis'in Lightweights podcast'inin bir bölümünde konuşan Baumgartner, oturma düzeninin bölünmesinin nedenini açıkladı.

Ona göre, ek odada oturan karakterler aslında dizinin senaryo ekibinde olanlardı: Toby (Paul Lieberstein), Kelly (Mindy Kaling) ve Ryan (B.J. Novak).

Baumgartner, "Bir ana ofis , bir de diğer taraf vardı" diye söze başladı.

Eğer masanız ek odadaysa, siz bir yazardınız. Bunu yaptılar çünkü kamera sürekli hareket halindeydi. Biz sürekli oradaydık. Dolayısıyla Greg'in [Daniels, dizi sorumlusu] bazen yazarlar odasında yazarlara ihtiyacı oluyordu.

Dizinin evrendeki varsayılan çalışma alanları ana odadan ayrı olduğundan Lieberstein, Kaling ve Novak, çekimlerin arka planında sürekliliği bozmadan seti terk edip yazarlar odasına gidebiliyordu.

Vulpis, "Bunu bilmiyordum" diye yanıtladı. 

İlginç bir bilgi.

Bununla birlikte The Office, ek odayı hikayesine dahil etmeyi başardı ve odada oturan çalışanlar ana ofisteki diğerleri tarafından hor görüldü.

The Office'in Avustralya'daki yeniden yapımı yakın zamanda Prime Video'da gösterime girdi ve sitcom'un üçüncü İngilizce versiyonu oldu.

Dikkate değer şekilde dizi, başrol oyuncusu da dahil birçok kilit karakterin cinsiyetini değiştirdi. Birleşik Krallık versiyonunda dizinin merkezinde iğrenç ofis müdürü David Brent (Gervais) yer alırken, ABD versiyonu Michael Scott (Steve Carell) adlı benzer bir karaktere odaklanıyordu.

Avustralya versiyonundaysa ana karakter Felicity Ward'un canlandırdığı, Hannah Howard adında ofis müdürü bir kadın.

Ward, geçen ay The Independent'a şöyle konuşmuştu:

İnsanların ne olursa olsun bu konuda çok güçlü fikirlere sahip olacağını biliyorum... [Ama] bana 'Baskı hissettin mi' diye sorduklarında ben de 'Hayır, hiç hissetmedim' diyorum. Bu başıma gelen en harika şey.

Independent Türkçe



Ünlü yönetmen gişe canavarını çekmeyi reddettiğine pişman değil

Senaryosu Tom Hedley tarafından kaleme alınan Flashdance, En İyi Şarkı dalında Oscar kazanmıştı (Paramount Pictures)
Senaryosu Tom Hedley tarafından kaleme alınan Flashdance, En İyi Şarkı dalında Oscar kazanmıştı (Paramount Pictures)
TT

Ünlü yönetmen gişe canavarını çekmeyi reddettiğine pişman değil

Senaryosu Tom Hedley tarafından kaleme alınan Flashdance, En İyi Şarkı dalında Oscar kazanmıştı (Paramount Pictures)
Senaryosu Tom Hedley tarafından kaleme alınan Flashdance, En İyi Şarkı dalında Oscar kazanmıştı (Paramount Pictures)

David Cronenberg, elinden kaçan, daha doğrusu elinin tersiyle tüm gücüyle ittiği bir projeyle ilgili verdiği kararla gurur duyuyor: Flashdance.

Kanadalı sinemacı, bu yıl 29 Kasım'da başlayıp 7 Aralık'a dek sürecek Marakeş Film Festivali'ne katıldı.

Pazar günü festival kapsamında hayranlarının karşısına çıkan ve uzun yıllara yayılan kariyerinden bahseden usta sinemacı, "Yapımcılar Don Simpson ve Jerry Bruckheimer'ın Flashdance'i yönetmek için benim doğru kişi olduğuma tamamen ikna olmalarına şaşırabilirsiniz" diyerek ekledi:

Gerçekten, neden benim çekmem gerektiğini düşündüklerini bilmiyorum ve sonunda 'Hayır' demek zorunda kaldım. Onlara 'Eğer yönetirsem filminizi mahvederim' dedim!

O yıl iki film birden çekti

Flashdance, geceleri bir barda dans eden, gündüzleriyse bir inşaat firmasında kaynakçı olarak çalışan Alex Owens'ın hikayesini anlatıyordu. 

Film, gösterime girdiği yıl olan 1983'ün en çok hasılat elde eden üçüncü yapımı olmuştu. 

1980'lerin Hollywood klasiklerinden biri olarak kabul edilen filmin başrollerini Jennifer Beals ve Michael Nouri paylaşmıştı.

Flashdance'in yönetmen koltuğunda Adrian Lyne otururken, Cronenberg aynı yıl Ölüm Bölgesi (The Dead Zone) ve Videodrome'u çekmişti.

"Kendime Kan Baronu diyordum"

81 yaşındaki üretken sinemacı, "Çalışmalarım korkunç, çökmüş ve ahlaksız olduğu için saldırıya uğradı" derken bir yandan gülümsüyordu: 

Bunların hepsi iyi şeyler.

Şey (The Thing) ve Sinek (The Fly) filmlerinin yönetmeni, "Kendime o zamanlar Kan Baronu diyordum" diye ekledi: 

Ama en azından Kral olduğumu söylemedim, çok mütevazıydım.

Son filmi festivalde izleyiciyle buluştu

Cronenberg'in bilimkurgu türündeki yeni filmi The Shrouds, Cannes'dan sonra Marakeş Film Festivali'nde de izleyicilerle buluştu. 

Bilimkurgu draması, eşinin ölümünden sonra teselli bulamayan tanınmış bir iş insanının, insanların ölen sevdiklerinin mezarlarında çürümesini izlemesini mümkün kılan tartışmalı bir teknoloji icat etmesini konu alıyor.

Independent Türkçe, Variety, AV Club