X-Files'ın yıldızları aralarındaki gerginliği anlattı

İkili, 2016'da diziyi anlatan bir panelde de bir araya gelmişti (AP)
İkili, 2016'da diziyi anlatan bir panelde de bir araya gelmişti (AP)
TT

X-Files'ın yıldızları aralarındaki gerginliği anlattı

İkili, 2016'da diziyi anlatan bir panelde de bir araya gelmişti (AP)
İkili, 2016'da diziyi anlatan bir panelde de bir araya gelmişti (AP)

Paranormal olaylarla ilgili çözülmemiş vakaları araştıran FBI ajanları Mulder ve Scully'nin hikayesini işleyen The X-Files'ın ilk bölümünün üzerinden 31 yıl geçse de dizinin hayranları başrol oyuncularının arasındaki ilişkiyi hâlâ merak ediyor. 

David Duchovny'nin sunduğu Fail Better adlı podcast'e eski rol arkadaşı Gillian Anderson katıldı. 

Bugün yayımlanan programda ikili, arkadaşlıklarını da ele aldı.

Gillian Anderson, Duchovny'nin podcast'ine hayran olduğunu bir kere daha dile getirdi. Ünlü aktris, temmuzda da eski rol arkadaşının Kanadalı fizikçi Gabor Maté ve yıldız aktör Sean Penn'le yaptığı programları övmüştü. 

64 yaşındaki Duchovny, "Biz birbirimizi çok derinden tanısak da aslında tuhaf bir şekilde birbirimizi pek tanımıyoruz. Hiç oturup da 'Senin çocukluğun nasıldı?' dediğimizi hatırlamıyorum" dedi. 

Eylülde Want adlı kitabı yayımlanan Anderson da cevaben şu ifadeleri kullandı:

Evet, demedik ve neden yapalım ki? Meşguldük. Muhtemelen başkalarıyla olmayan bir yakınlığımız var ve başkalarıyla yaşamadığımız şeyler yaşadık. Tabii ki ekip falan da vardı da oyuncu olarak deneyimimiz bakımından…

Duchovny, 1993-2002 ve 2016-2018'de gösterime giren dizinin ilk döneminde birbirleriyle anlaşamadıkları bir dönem olduğunu itiraf etti:

Dizide çalışırken kamera dışında birbirimizle temas kurmadığımız uzun bir süre oldu. Çok büyük gerginlik vardı. Görünen o ki, bu durum işe yansımadı çünkü sanırım ikimiz de çılgınız. Oraya çıkıp yapmamız gerekeni yapıyorduk.

56 yaşındaki Anderson da "Gerçekten çılgınca" diye başladığı sözlerini şöyle sürdürdü: 

Çeşitli duyguları ve cazibeyi kameraya yansıtıp sonra haftalarca birbirimizle konuşmamamız çılgıncaydı.

Duchovny o dönemlerde ikisinin de çok tecrübesiz ve genç olduğunu, şöhretle birlikte hayatlarının tamamen değiştiğini belirtti. 

Tüm bu gerginliklere rağmen ikili sonrasında arayı düzeltmeye başardı. Duchovny bu yıl verdiği bir röportajda Anderson'ı ailesinden biri gibi gördüğünü söylemişti. 

11 sezonluk yapım, sadık hayranları tarafından "tüm zamanların en iyi dizisi" olarak görülüyor.

Independent Türkçe, People, New York Post 



Ünlü yönetmen gişe canavarını çekmeyi reddettiğine pişman değil

Senaryosu Tom Hedley tarafından kaleme alınan Flashdance, En İyi Şarkı dalında Oscar kazanmıştı (Paramount Pictures)
Senaryosu Tom Hedley tarafından kaleme alınan Flashdance, En İyi Şarkı dalında Oscar kazanmıştı (Paramount Pictures)
TT

Ünlü yönetmen gişe canavarını çekmeyi reddettiğine pişman değil

Senaryosu Tom Hedley tarafından kaleme alınan Flashdance, En İyi Şarkı dalında Oscar kazanmıştı (Paramount Pictures)
Senaryosu Tom Hedley tarafından kaleme alınan Flashdance, En İyi Şarkı dalında Oscar kazanmıştı (Paramount Pictures)

David Cronenberg, elinden kaçan, daha doğrusu elinin tersiyle tüm gücüyle ittiği bir projeyle ilgili verdiği kararla gurur duyuyor: Flashdance.

Kanadalı sinemacı, bu yıl 29 Kasım'da başlayıp 7 Aralık'a dek sürecek Marakeş Film Festivali'ne katıldı.

Pazar günü festival kapsamında hayranlarının karşısına çıkan ve uzun yıllara yayılan kariyerinden bahseden usta sinemacı, "Yapımcılar Don Simpson ve Jerry Bruckheimer'ın Flashdance'i yönetmek için benim doğru kişi olduğuma tamamen ikna olmalarına şaşırabilirsiniz" diyerek ekledi:

Gerçekten, neden benim çekmem gerektiğini düşündüklerini bilmiyorum ve sonunda 'Hayır' demek zorunda kaldım. Onlara 'Eğer yönetirsem filminizi mahvederim' dedim!

O yıl iki film birden çekti

Flashdance, geceleri bir barda dans eden, gündüzleriyse bir inşaat firmasında kaynakçı olarak çalışan Alex Owens'ın hikayesini anlatıyordu. 

Film, gösterime girdiği yıl olan 1983'ün en çok hasılat elde eden üçüncü yapımı olmuştu. 

1980'lerin Hollywood klasiklerinden biri olarak kabul edilen filmin başrollerini Jennifer Beals ve Michael Nouri paylaşmıştı.

Flashdance'in yönetmen koltuğunda Adrian Lyne otururken, Cronenberg aynı yıl Ölüm Bölgesi (The Dead Zone) ve Videodrome'u çekmişti.

"Kendime Kan Baronu diyordum"

81 yaşındaki üretken sinemacı, "Çalışmalarım korkunç, çökmüş ve ahlaksız olduğu için saldırıya uğradı" derken bir yandan gülümsüyordu: 

Bunların hepsi iyi şeyler.

Şey (The Thing) ve Sinek (The Fly) filmlerinin yönetmeni, "Kendime o zamanlar Kan Baronu diyordum" diye ekledi: 

Ama en azından Kral olduğumu söylemedim, çok mütevazıydım.

Son filmi festivalde izleyiciyle buluştu

Cronenberg'in bilimkurgu türündeki yeni filmi The Shrouds, Cannes'dan sonra Marakeş Film Festivali'nde de izleyicilerle buluştu. 

Bilimkurgu draması, eşinin ölümünden sonra teselli bulamayan tanınmış bir iş insanının, insanların ölen sevdiklerinin mezarlarında çürümesini izlemesini mümkün kılan tartışmalı bir teknoloji icat etmesini konu alıyor.

Independent Türkçe, Variety, AV Club