Nicole Kidman, Martin Scorsese'ye "klas bir şekilde" taş attı

Martin Scorsese, Robert De Niro ve Leonardo DiCaprio gibi çeşitli oyuncularla uzun soluklu işbirliklerine imza attı (AFP)
Martin Scorsese, Robert De Niro ve Leonardo DiCaprio gibi çeşitli oyuncularla uzun soluklu işbirliklerine imza attı (AFP)
TT

Nicole Kidman, Martin Scorsese'ye "klas bir şekilde" taş attı

Martin Scorsese, Robert De Niro ve Leonardo DiCaprio gibi çeşitli oyuncularla uzun soluklu işbirliklerine imza attı (AFP)
Martin Scorsese, Robert De Niro ve Leonardo DiCaprio gibi çeşitli oyuncularla uzun soluklu işbirliklerine imza attı (AFP)

Vanity Fair'e konuşan Nicole Kidman bir soruya verdiği yanıtla gündem yarattı. 

Yeni yayımlanan röportajda Jane Campion, Sofia Coppola, Stanley Kubrick ve Gus Van Sant gibi pek çok önemli yönetmenle aynı projelerde yer alan 57 yaşındaki oyuncuya "Daha önce çalışmadığınız ve birlikte çalışmak istediğiniz biri var mı?" diye soruldu. 

Oscar ödüllü aktris, "Eğer kadınlarla bir film yapmak isterse Scorsese'yle çalışmak istediğimi her zaman söyledim" yanıtını verdi.

Kidman, aynı röportajda Kathryn Bigelow, Spike Jonze, Paul Thomas Anderson ve Michael Haneke'yi de çalışmak istediği yönetmenler arasında saydı. 

Bu ifadeleri haberleştiren CNN, "Nicole Kidman, kadın yıldızlara yer vermeyen Martin Scorsese'ye taş atmak için klas bir yol buldu" başlığını kullandı.

81 yaşındaki Martin Scorsese, Alice Artık Burada Oturmuyor ve New York, New York adlı filmlerinde kadın başrollere yer vermişti. Bu yapımlardan ilki, Ellen Burstyn'e En İyi Kadın Oyuncu Oscar'ını getirmişti. 

Ancak 1974 ve 1977 tarihli bu filmlerin ardından işlerinin çoğunda erkekleri ön plana alan usta yönetmen bu tercihiyle eleştiri topluyor. 

Kızgın Boğa (Raging Bull), Sıkı Dostlar (Goodfellas) ve Para Avcısı (The Wolf of Wall Street) gibi pek çok filme imza atan Scorsese, daha önce bu konuda kendini savunarak maskülenliği herkese isabetli bir şekilde anlatmaya çalıştığını söylemişti:

Çalıştığım filmlerin çoğu erkeklerin dünyaları hakkında. Bu filmlerde kadınlar yardımcı gibi görünüyor. Sıkı Dostlar ve Kızgın Boğa'daki kadınların çok güçlü olduğunu düşünüyorum ama onlar ringde değil. Genelde bir hikayenin geçtiği toplumu doğru bir şekilde yansıtmak zorundayım. Sırf siyaseten doğrucu olacağım diye dengeleri fazla değiştirmek bence doğru değil.

Independent Türkçe, CNN, Yahoo News



Rekor kıran enerji patlamasının sırrı çözüldü mü?

Düşük kütleye ve parlaklığa sahip kırmızı cüceler, galaksideki en yaygın yıldız türü (NASA)
Düşük kütleye ve parlaklığa sahip kırmızı cüceler, galaksideki en yaygın yıldız türü (NASA)
TT

Rekor kıran enerji patlamasının sırrı çözüldü mü?

Düşük kütleye ve parlaklığa sahip kırmızı cüceler, galaksideki en yaygın yıldız türü (NASA)
Düşük kütleye ve parlaklığa sahip kırmızı cüceler, galaksideki en yaygın yıldız türü (NASA)

Bilim insanları gizemli bir enerji patlamasının, kırmızı cüce bir yıldızdan ve ölü bir yıldızın kalıntısından geliyor olabileceğini buldu.

Gökbilimciler radyo dalgası yayan bir patlama türünü uzun zamandır anlamaya çalışıyor. Normalde bir bölgeden gelen art arda patlamalar arasında birkaç saniye hatta daha kısa süre olur.

Ancak 2006'dan beri, patlamalar arasındaki sürenin birkaç dakikadan birkaç saate kadar değişebildiği olaylar saptanmaya başladı.

Uzun periyotlu radyo geçişi denen bu olaylar neredeyse 20 yıldır bilim insanlarının kafasını karıştırıyor ve bu aralıklı patlamalarda nasıl radyo dalgası üretildiğini anlamaya çalışıyorlar.

Bunlar genellikle galaksinin kalabalık bölgelerinde görüldüğü için hangi cisimden geldiklerini anlamak da zorlu bir iş.

Bulguları hakemli dergi Astrophysical Journal Letters'ta 26 Kasım'da yayımlanan yeni çalışmadaysa Samanyolu'nun daha az gökcismi içeren eteklerinden gelen bir uzun periyotlu radyo geçişi incelendi.

GLEAM-X J0704-37 adı verilen bu olayda her üç saatte bir 30 ila 60 saniye süren patlamalar gerçekleşiyor. Uzun periyotlu radyo geçişi olayları arasında, art arda patlamaları arasında en çok süre olan GLEAM-X J0704-37 bu anlamda rekoru elinde tutuyor.

Güney Afrika'daki MeerKAT ve Şili'deki Güney Astrofizik Araştırma teleskoplarını kullanan bilim insanları, GLEAM-X J0704-37'nin M-tipi yıldız diye de bilinen bir kırmızı cüceden geldiğini gözlemledi.

Curtin Üniversitesi'nden çalışmanın ortak yazarı Natasha Hurley-Walker "M-tipi yıldızlar, Güneş'in kütlesinin ve parlaklığının çok azına sahip olan düşük kütleli yıldızlardır. Samanyolu'ndaki yıldızların yüzde 70'ini oluştursalar da hiçbiri çıplak gözle görülemez" diyerek ekliyor: 

M-tipi yıldız tek başına bizim gördüğümüz miktarda enerji üretemez.

Verileri tekrar inceleyen ekip kırmızı cücenin muhtemelen ikili bir sistem içinde yer aldığını buldu. Araştırmacılar diğer cismin, beyaz cüce yıldız olduğunu tahmin ediyor. 

Güneş gibi yıldızlar, süpernova patlaması geçirecek kütleye sahip olmadığı için yaşam döngülerinin sonuna geldiğinde dış katmanlarını atmaya başlıyor. Geriye kalan çekirdekse muazzam bir yoğunluğa sahip beyaz cüceye dönüşüyor. 

Bilim insanları sistemdeki güçlü manyetik alanların, hızla dönen nötron yıldızları (pulsar) gibi düzenli enerji patlamalarına yol açtığını öne sürüyor. 

Ekip halihazırda çalışmalarına devam ederek bu sistemi doğrulamaya ve radyo dalgalarını tam olarak nasıl ürettiğini anlamaya çalışıyor. 

Ayrıca teleskopların eski gözlemlerinde, GLEAM-X J0704-37'ye benzer patlamalar da bulmayı umuyorlar.

Independent Türkçe, Space.com, Science Daily, Astrophysical Journal Letters