Usta aktörden şaşırtan açıklama: "Hepsi 1990'larda"

Oscar ödüllü oyuncu, "Onlara bakın, isimlerini söylemeyeceğim" dedi

Denzel Washington, Gladyatör 2'de oynuyor (Paramount Pictures)
Denzel Washington, Gladyatör 2'de oynuyor (Paramount Pictures)
TT

Usta aktörden şaşırtan açıklama: "Hepsi 1990'larda"

Denzel Washington, Gladyatör 2'de oynuyor (Paramount Pictures)
Denzel Washington, Gladyatör 2'de oynuyor (Paramount Pictures)

Denzel Washington sinema kariyeri hakkında şaşırtıcı bir iddiada bulundu.

Oscar ödüllü Hollywood yıldızı, 2000'de Russell Crowe'un başrol oynadığı Ridley Scott destanının uzun zamandır beklenen devamı Gladyatör 2'yi (Gladiator II) tanıtırken bu ifşayı yaptı.

Film dünyada vizyona girerken ortaya çıkan ürün bazı görüş ayrılıklarına yol açtı. Washington ise oyunculuk kariyeri hakkında nostalji yaparak 1990'lardaki işlerinin kendisini daha az etkilediğini açıkladı.

Aktör, Spike Lee'nin Malcolm X filmindeki performansıyla özel bir zirveye ulaşmasıyla birlikte o 10 yıllık döneme güçlü bir başlangıç yaptığını düşünüyor. Ancak kendisine En İyi Erkek Oyuncu dalında Oscar adaylığı kazandıran biyografik filmin ardından Washington, "bazı gerçek fiyaskolarda" rol aldığını öne sürüyor.

Washington, The Times'a verdiği yeni röportajda bu filmlerin adını söylemese de şu ifadeleri kullandı:

Onlara bakın, isimlerini söylemeyeceğim. Hepsi 1990'larda. Ama kazanıyordum. Sorumluluklarım vardı.

Malcolm X'ten sonra Washington, Kenneth Branagh'ın Shakespeare uyarlaması Kuru Gürültü'de (Much Ado About Nothing) Don Pedro'yu canlandırdı ve Philadelphia'da Tom Hanks'le birlikte başrollerdelerdi. Ayrıca hukuk draması Pelikan Dosyası'nda (The Pelican Brief) da rol aldı.

Washington'ın bahsetmiş olabileceği filmler arasında bilim kurgu Sanal Gerçek  (Virtuosity), aile komedisi Aşk Meleği (The Preacher's Wife), savaş draması Ateş Altında Cesaret (Courage Under Fire) ve aksiyon filmi Kuşatma (The Siege) yer alıyor.

Washington'ın o 10 yıl içinde vizyona giren diğer filmleriyse doğaüstü gerilim filmi Cani Ruh (Fallen), spor draması Oyunun Galibi (He Got Game), suç filmi Kemik Koleksiyoncusu (The Bone Collector) ve Norman Jewison'ın Onaltıncı Raund'u (The Hurricane).

Aktörün 1990'larda övgü toplayan filmleri arasında Mavi Elbiseli Şeytan (Devil in a Blue Dress) ve Ridley Scott'un 2012'de ölen kardeşi Tony'nin yönettiği Denizde İsyan (Crimson Tide) da var. Denzel Washington'la Tony Scott sıklıkla birlikte çalışıyordu.

Önceki günlerde, emekliliğe hazırlandığı iddialarının hemen ardından Washington bu meseleye açıklık getirmek zorunda kalmıştı.

Black Panther 3'ü de içerecek şekilde, sıradaki 5 filminden sonra işi bırakacağını öne süren oyuncu, sonrasında BuzzFeed'e şunları söyledi:

Emekli olacağımı söylemedim. Benim için belirli bir ilgi düzeyi gerektiğini söyledim. Kamera arkasına geçmekle daha çok ilgileniyorum, yani yaklaşık 5 yıl sonra. Çok zor. 'Emekli' kelimesini kullanmış olabilirim... ama hayatı üç bölüme ayırıyorum: Öğrenirsin, kazanırsın ve geri verirsin. Ben hayatın geri verme kısmındayım.

Independent Türkçe



Yeni korku dizisinin yıldızı, Friends ve Seinfeld'den ilham almış

The Creep Tapes'in ilk üç bölümü, 25 Eylül'te ABD'nin Teksas eyaletinde düzenlenen Fantastic Fest'te gösterildi (AMC)
The Creep Tapes'in ilk üç bölümü, 25 Eylül'te ABD'nin Teksas eyaletinde düzenlenen Fantastic Fest'te gösterildi (AMC)
TT

Yeni korku dizisinin yıldızı, Friends ve Seinfeld'den ilham almış

The Creep Tapes'in ilk üç bölümü, 25 Eylül'te ABD'nin Teksas eyaletinde düzenlenen Fantastic Fest'te gösterildi (AMC)
The Creep Tapes'in ilk üç bölümü, 25 Eylül'te ABD'nin Teksas eyaletinde düzenlenen Fantastic Fest'te gösterildi (AMC)

Bağımsız filmleriyle tanınan yönetmen ve aktör Mark Duplass, buluntu film tarzındaki korku serisi Creep ve Creep 2'deki eksantrik seri katil Josef rolüyle geri döndü.

Duplass, bu kez dehşeti televizyona taşıyor.

ABD'de Shudder ve AMC+'ta ekranlara gelen yeni dizi The Creep Tapes, Josef'in her bölümde farklı bir kurbanla maceralarını konu alıyor. 

Duplass, tüyler ürperten hikayeleri 25 dakikalık bölümlere bölerken, klasik sitcom'lardan ilham almış. 

Kulağa çılgınca gelse de The Creep Tapes'in, insanlara pandemi sırasında ailemle birlikte Friends ve Seinfeld'i art arda izlerken hissettiğim gibi hissettirmesini istedim.

"Kendimizi rahatlamış hissediyoruz"

ABD merkezli köklü gazete New York Times'a konuşan 47 yaşındaki aktör, yeni projesinden bahsederken şöyle dedi:

Jenerikten önce bir sahne var. Sonra jenerik başlıyor ve kendimizi rahatlamış hissediyoruz. Bu, tuhaf bir şekilde, bu karakteri seven insanlar için bir rahatlama ve eğlence dizisi olacak. Rahatsızlığın rahatlığı.

Duplass dizi boyunca korku faktörünün azalacağından endişe ettiğini de anlattı. Bunun yerine, mizahın yeni bir dehşet duygusu yarattığını keşfetmiş.

"Mükemmel bir tempo tutturmak zorundasınız"

Amerikalı oyuncu, "İşin içine daha fazla mizah kattığımızda insanların çok daha rahatladığını gördük" diyerek ekledi: 

Bu kez zamanı geldiğinde korku daha yoğun bir seviyeye ulaştı. Mizah, herkesin benim bir katil olduğumu zaten bildiği gerçeğiyle kaybettiğimiz şok etkisini geri getirmemizi sağlıyor.

Mizah faktörünün büyük ölçüde dizinin doğaçlama doğasından geldiğini aktaran Duplass, "Hikayeyi bir gece önce ve sahneyi çekerken yazıyoruz" diye ekledi:

Buluntu film tarzında olduğu için doğaçlama yapıp daha sonra düzenleyemezsiniz. Mükemmel bir tempo tutturmak zorundasınız. Çekim bittiğinde, aslında yazı da bitmiş oluyor.

Prömiyerini 15 Kasım'da yaptı

Yönetmen koltuğunda Patrick Brice'ın oturduğu dizi, prömiyerini 15 Kasım'da yaptı. 

2014 yapımı psikolojik korku filmi Creep ve 2017 tarihli devam filmi Creep 2, halen Netflix'te izlenebiliyor. 

Aynı evrende geçen The Creep Tapes ise henüz Türkiye'deki bir yayın platformunda gösterilmiyor.

Independent Türkçe, IndieWire, New York Times