Demi Moore, çok konuşulan filmde canlandırdığı karakteri kıskanıyor mu?

Cevher'in yönetmeni Coralie Fargeat, geçen hafta festival yöneticisi Marek Zydowicz'in "kadın düşmanı ve saldırgan" ifadelerini gerekçe göstererek Polonya'daki Camerimage'a katılmayacaklarını açıklamıştı (MUBI)
Cevher'in yönetmeni Coralie Fargeat, geçen hafta festival yöneticisi Marek Zydowicz'in "kadın düşmanı ve saldırgan" ifadelerini gerekçe göstererek Polonya'daki Camerimage'a katılmayacaklarını açıklamıştı (MUBI)
TT

Demi Moore, çok konuşulan filmde canlandırdığı karakteri kıskanıyor mu?

Cevher'in yönetmeni Coralie Fargeat, geçen hafta festival yöneticisi Marek Zydowicz'in "kadın düşmanı ve saldırgan" ifadelerini gerekçe göstererek Polonya'daki Camerimage'a katılmayacaklarını açıklamıştı (MUBI)
Cevher'in yönetmeni Coralie Fargeat, geçen hafta festival yöneticisi Marek Zydowicz'in "kadın düşmanı ve saldırgan" ifadelerini gerekçe göstererek Polonya'daki Camerimage'a katılmayacaklarını açıklamıştı (MUBI)

Meşhur Hollywood Şöhretler Kaldırımı'ndaki bir yıldız, ünlü yeteneklerin eğlence sektöründe kalıcı bir yere sahip olduğunu gösterir.

Ancak Coralie Fargeat'nın beden korkusu (body horror) türündeki filmi Cevher'de (The Substance) tasvir edildiği gibi, Şöhretler Kaldırımı'ndaki bir yıldız mirasını ve değerlerini koruma çabasıyla birlikte gelen derin bir güvensizliği de simgeleyebilir.

Bu toksik temele rağmen Cevher'in yıldızı Demi Moore, kısa süre önce Los Angeles Times'a verdiği röportajda, yakın zamanda bu onuru almaya sıcak bakabileceğini paylaştı.

Moore, "Bence bu çok tatlı bir şey olurdu" diyerek ekledi: 

Bunu sık sık düşünüyorum, kendimden çok çocuklarım ve onların çocukları için. Bu yıl bunu hayata geçirmekle ilgili bir konuşma oldu, 'Vay canına, zamanlama mükemmel olurdu' gibi bir his. Ama işin içinde biraz fazla bürokrasi var.

Moore, Cevher'deki Şöhretler Kaldırımı yıldızının, canlandırdığı karakter Elisabeth Sparkle için ne anlama geldiğinden bahsederken şöyle dedi: 

Yıldıza geri dönmesini seviyorum, sanki her zaman arzuladığı sevgi olarak gördüğü şeye geri dönüyormuş gibi.

Sparkle'ın güzellik ve gösterişle ilgili bazı güvensizliklerini paylaşıyor olsa da Moore, karakterin gerçek hayattaki kişiliğinden çok uzak olduğunu söyledi. 

62 yaşındaki aktris, Sparkle'ın çok yalnız göründüğünü ekledi.

"Beni derinden etkiledi"

"Benim bir ailem var" diyen Moore, çocuklarını 25 yaşında doğurduğunu hatırlattı: 

O ise kendi değerini tamamen başkalarının onayına bağlayan birinin en uç versiyonu. Elisabeth'in hikayesinin bazı kısımları beni derinden etkiledi, yani bir mükemmellik fikrinin peşinde koşarken kendimize uygulayabileceğimiz şiddet...

Yılın en çok konuşulan filmlerinden biri olan Cevher'de başroldeki Moore'a Margaret Qualley ve Dennis Quaid eşlik ediyor.

İlk olarak prömiyerini yaptığı Cannes Film Festivali'nde En İyi Senaryo ödülünü kazanarak dikkatleri üzerine çeken korku filmi, Moore'un canlandırdığı karakterin, yaşlılıkla beraber artan sorunlardan sıkılarak sıradışı bir ilaç almasını anlatıyor. 

Karakterin genç haliniyse 30 yaşındaki Margaret Qualley oynuyor.

Türkiye sinemalarında halen gösterimde olan film, MUBI'de de yayında.

Independent Türkçe, IndieWire, Los Angeles Times



Bilim insanları primatları inceledi: Alfa erkek kural değil istisna

Erkek egemenliğinin en belirgin olduğu türlerden biri şempanzeler (AFP)
Erkek egemenliğinin en belirgin olduğu türlerden biri şempanzeler (AFP)
TT

Bilim insanları primatları inceledi: Alfa erkek kural değil istisna

Erkek egemenliğinin en belirgin olduğu türlerden biri şempanzeler (AFP)
Erkek egemenliğinin en belirgin olduğu türlerden biri şempanzeler (AFP)

Bilim insanları primat türlerinde alfa erkek olgusunun pek de gerçek olmadığını tespit etti. Geniş kapsamlı araştırma, dişi ve erkekler arasındaki hiyerarşik ilişkinin daha karmaşık olduğuna işaret ediyor.

İnsanların da içinde yer aldığı primat grubunda ya erkeklerin ya da dişilerin popülasyondaki hakim cinsiyet olduğu düşünülüyordu. Genellikle erkeklerin gruptaki hakimiyeti elinde tuttuğuna inanılıyordu.

Ancak hakemli dergi PNAS'te dün (7 Temmuz) yayımlanan çalışmada durumun sanıldığı kadar net olmadığı ve beklendiğinden daha fazla popülasyonda dişilerin egemen olduğu ortaya çıktı.

Araştırmacılar maymunlar, lemurlar, tarsiyerler ve lorisler gibi 121 primat türüne ait 253 popülasyondan 5 yıl boyunca veri topladı. Ekip varsayımların ötesinde daha net bilgi edinmek adına ayrıntılı davranış kayıtları toplayıp grup içindeki kavgaları ve kazananları derledi.

Çalışmada karşı cinsler arasındaki kavga ve tartışmaların sanılandan çok daha sık yaşandığı saptandı. Bir grup içindeki anlaşmazlıkların ortalama yarısı dişi ve erkekler arasında geçti. 

Araştırma genelinde incelenen kavgaların yaklaşık yüzde 90'ını erkekler kazandığı için bu açıdan net bir erkek hakimiyeti olduğu söylenebilir.

Öte yandan araştırmacılar popülasyonların sadece yüzde 17'sinde bu durumun gözlemlendiğini söylüyor. İnsanların en yakın akrabalarından şempanze ve bonobolar bu kesimde yer alırken, lemur ve bonoboların da olduğu primat popülasyonlarının yüzde 13'ünde net bir dişi egemenliği vardı.

Geri kalan yüzde 70'lik kısımdaysa bir cinsiyetin diğeri üzerindeki hakimiyet ya orta düzeydeydi ya da hiç yoktu.

Fransa'daki Montpellier Üniversitesi'nden çalışmanın başyazarı Dr. Élise Huchard, "Sıkı bir erkek egemenliği gerçekten azınlıkta" diyerek ekliyor: 

Bunun çoğunluk olmasını beklemiyorduk çünkü literatürü iyi biliyoruz ancak yüzde 20'nin altında kalmasını pek beklemezdik.

Erkek egemenliğinin daha net olduğu gruplarda, bu cinsiyetin vücut veya dişlerinin daha büyük olduğu gözlemlendi. Ayrıca dişilerin kaçıp ağaçlara tırmanamadığı popülasyonlarda da benzer bir durum vardı.

Öte yandan dişiler hakimiyetini, üremeden gelen güçleriyle kazanıyordu. Dr. Huchard, "Bir dişi çiftleşmek istemiyorsa, erkek bu konuda hiçbir şey yapamaz" diye açıklıyor: 

Dişiler üremeyi kontrol ettiklerinde, bunu erkeklere karşı bir güç mekanizması olarak kullanabiliyorlar.

Bilim insanları ayrıca dişilerin birbirleriyle rekabet ettiği ve erkeklerin yavrulara daha fazla baktığı gruplarda da dişi egemenliğinin daha yaygın olduğunu gözlemledi. Bu türlerde dişiler ya genellikle yalnız oluyor ya da sadece erkek-dişi çiftleri halinde yaşıyorlar. Bu durum tek eşliliğin dişi hakimiyetiyle bağlantılı olduğu anlamına gelebilir.

Araştırmacılar bu sonuçların doğrudan insanlara uygulanamayabileceğini ancak yakın akraba türlerdeki cinsiyet rollerinde şaşırtıcı bir esnekliğe işaret ettiğini söylüyor. 

Dr. Huchard, "Bu sonuçlar, insanlık tarihinde daha sonra ortaya çıkan tarım toplumlarına kıyasla daha eşitlikçi olan avcı-toplayıcılar arasındaki kadın-erkek ilişkileri hakkında bildiklerimizle epey örtüşüyor" diyor.

Independent Türkçe, Science Alert, BCC Science Focus, PNAS