Alman vakıf, İsrail'e boykot çağrısı yapan sanatçının ödülünü iptal etti

Schelling Mimarlık Vakfı'nın kurucusu Nazi üyesiydi.

James Bridle'ın Yeni Karanlık Çağ kitabı, 2020'de Türkçeye çevrilip yayımlanmıştı (TED.com)
James Bridle'ın Yeni Karanlık Çağ kitabı, 2020'de Türkçeye çevrilip yayımlanmıştı (TED.com)
TT

Alman vakıf, İsrail'e boykot çağrısı yapan sanatçının ödülünü iptal etti

James Bridle'ın Yeni Karanlık Çağ kitabı, 2020'de Türkçeye çevrilip yayımlanmıştı (TED.com)
James Bridle'ın Yeni Karanlık Çağ kitabı, 2020'de Türkçeye çevrilip yayımlanmıştı (TED.com)

Britanyalı sanatçı James Bridle, Almanya'daki bir vakıf tarafından kendisine verilen mimarlık teorisi ödülünü, İsrail karşıtı bildiriye imza attığı gerekçesiyle alamayacak. 

Schelling Mimarlık Vakfı'ndan temmuzda yapılan açıklamada, "mimarlık kuramına olağanüstü katkıları" nedeniyle Bridle'a 10 bin euroluk teori ödülü verileceği duyurulmuştu.

Fakat Britanya gazetesi Guardian'ın irtibata geçtiği Bridle, pazar günü vakıf tarafından kendisine ödülü alamayacağını belirten bir mesaj gönderildiğini söyledi. Ödül töreni çarşamba günü yapılacak.

Bridle, günlük edebiyat yazıları paylaşan Literary Hub adlı sitede ekimde yayımlanan İsrail karşıtı bildiriye imza atmıştı. Bildiride şu ifadelere yer verilmişti: 

Filistinlilere yönelik ezici baskının suç ortaklığını yapan ya da sessiz gözlemcileri olarak kalan İsrailli kültür kurumlarıyla çalışmayacağız.

Sanatçının aktardığına göre vakıf, bu bildiriye imza attığı gerekçesiyle Bridle'a ödül vermekten vazgeçti. Vakıf, olayla ilgili yaptığı basın açıklamasında şu ifadeleri kullandı: 

Siyasi görüş ifade etme hakkına saygı duyuyoruz. Vakıf, James Bridle'ı antisemitizimle suçlamıyor. Ancak İsrail'e kültürel tecrit çağrısını destekleyemeyiz ya da böyle bir çağrıyla ilişkilendirilemeyiz.

Diğer yandan Guardian'ın aktardığına göre vakıf, sanatçıya gönderdiği e-postada kararın Almanya Federal Meclisi'nde onaylanan "antisemitizimle mücadele önergesiyle" ilişkili olduğunu da bildirdi. 

Almanya'da Sosyal Demokrat Parti (SPD), Yeşiller ve Hür Demokrat Parti'yle (FDP) ana muhalefetteki Hıristiyan Birlik (CDUU/CSU) partilerinin üzerinde anlaştığı önerge bu ay onaylanmıştı. Ülkedeki Yahudi yaşamının güçlendirmesi çağrısında bulunulan önergede, antisemitizmi teşvik eden, İsrail'in varlık hakkını sorgulayan veya İsrail'e boykot çağrısı yapan hiçbir örgüt ve projenin finanse edilmeyeceği belirtilmişti. 

Diğer yandan İsrail'e boykot çağrısı nedeniyle Bridle'a ödül vermeyen vakfın kurucusu olan Alman mimar Erich Schelling, 1937-1945'te Nazi üyesiydi. Sanatçı, kurumun tarihine dikkat çekerek şunları söylüyor: 

Her ne kadar bunu açıkça ifade etmeye hazır olmasalar da vakfın kararı, bir  antisemitizm suçlamasıdır. Bu da özellikle kuruluşun kendi geçmişi göz önüne alındığında iğrenç bir şey.

Independent Türkçe, Guardian, Arab News, Art Review 



Einstein'ın meşhur teorisi bugüne kadarki en büyük sınavını geçti

Standart modele göre galaksi ve galaksi kümeleri gibi büyük yapılar bütün evrene kozmik bir ağ şeklinde yayılıyor (NASA)
Standart modele göre galaksi ve galaksi kümeleri gibi büyük yapılar bütün evrene kozmik bir ağ şeklinde yayılıyor (NASA)
TT

Einstein'ın meşhur teorisi bugüne kadarki en büyük sınavını geçti

Standart modele göre galaksi ve galaksi kümeleri gibi büyük yapılar bütün evrene kozmik bir ağ şeklinde yayılıyor (NASA)
Standart modele göre galaksi ve galaksi kümeleri gibi büyük yapılar bütün evrene kozmik bir ağ şeklinde yayılıyor (NASA)

Milyonlarca galaksiden elde edilen veriler, Albert Einstein'ın en ünlü teorisini doğruladı.

Einstein'ın 20. yüzyılın başında ortaya attığı genel görelilik teorisi, evrenin en temel kuvvetleri arasında yer alan kütleçekimi uzay-zaman dokusuna bağlıyor.

Meşhur fizikçi bir cismin kütlesine oranla artan kütleçekim kuvvetinin, uzay-zaman dokusunu büktüğünü ve etrafından geçen diğer cisimleri etkilediğini keşfetmişti.

Bu kuvvet aynı zamanda evreni bir arada tutmak gibi bir görev de görüyor. 

ABD'deki Michigan Üniversitesi'nden Dragan Huterer "Einstein'ın genel görelilik teorisi, büyük kütleli cisimlerin kendi yarattıkları kütleçekim alanındaki hareketlerini açıklıyor. Sahip olduğumuz en başarılı fizik teorilerinden biri" diyerek ekliyor: 

Ancak hızlanan evrenin keşfi, genel göreliliğin belki de değiştirilmesi gerektiğine dair önerilere yol açtı.

Huterer ve ekip arkadaşları 2019'dan beri devam eden Karanlık Enerji Spektroskopik Enstrümanı (DESI) çalışmasının bulgularını inceleyerek bu teoriyi test etti.

Evrenin son 11 milyar yılına yayılmış yaklaşık 6 milyon galaksiye dair gözlemleri analiz eden bilim insanları, Einstein'in teorisini bugüne kadarki belki de en büyük sınavına soktu.

Henüz hakem denetiminden geçmeyen ve ön baskı sunucusu arXiv'de üç ayrı makale halinde yayımlanan bulgular, fizikçiyi haklı çıkardı.

Evrenin genişlemesinin yarattığı dışa doğru çekime karşı kütleçekimin bu galaksileri kozmik ağda bir araya getirme ve bu ağın zaman içinde evrimleşme şekli, Einstein'ın ünlü teorisi tarafından yapılan tahminlerle tam olarak uyumluydu.

Bilim insanları kütleçekimin daha büyük ölçeklerde davranışının değişip değişmediğini uzun zamandır merak ediyor.

Genel göreliliği temel alan standart kozmolojik modele göre evrenin çok küçük bir kısmı gözlemlenebilen maddeden oluşuyor. Yaklaşık yüzde 68'inin karanlık enerji ve yüzde 27'sinin de karanlık maddeden oluştuğu varsayılıyor. 

Işıkla etkileşime geçmedikleri için gözlemlenemeyen bu iki şeyin doğası da tam olarak bilinmiyor. Karanlık maddenin özellikle evrenin ilk yıllarında galaksilerin oluşumunda büyük bir rol oynadığı, karanlık enerjinin de evrenin genişleme hızını arttırdığı öne sürülüyor.

Ancak bazı gözlemlerin standart modelin savunduklarıyla örtüşmemesi, itirazlara yol açıyor. Standart modele karşı çıkan bazı bilim insanları Değiştirilmiş Newton Dinamiği (Modified Newtonian Dynamics / MOND) teorisini destekliyor.

Bu teori, kütleçekimin evrenin her yerinde aynı şekilde işlemediğini savunuyor.

Yeni bulgular standart modelle çelişen gözlemleri tamamen açıklamıyor ancak MOND teorisine güçlü bir darbe vurduğu söylenebilir. 

Araştırma ekibi ayrıca DESI bulgularının dinamik bir karanlık enerjiye işaret ettiğini söylüyor.

Dallas'taki Texas Üniversitesi'nden Mustapha Ishak-Boushaki, ortak liderliğini üstlendiği çalışma hakkında "Karanlık enerji dinamik ve zayıflıyor gibi görünüyor. Bu da sonsuza kadar genişlemesi gerekmeyen evrenin evriminin geleceğini değiştiriyor" diyerek ekliyor: 

Karanlık enerjinin dinamik olduğuna dair güçlü ipucu, 1998'de evrenin ivmelenerek genişlediğinin keşfedilmesinden bu yana elde edilen en önemli bulgu.

Dünya çapından 900'den fazla araştırmacıyı bir araya getiren DESI projesi hâlâ devam ediyor. Tamamlandığı zaman neredeyse 40 milyon galaksiyi incelemesi hedeflenen projenin, evrenin en büyük gizemlerini aydınlatması bekleniyor.

Independent Türkçe, Science Alert, Live Science, Reuters, arXiv