Seinfeld'in yıldızı, 50 kilo vermenin kariyerini kötü etkilediğini söyledi

Sitcom yıldızı, çarpıcı dönüşümünün ardından insanların kendisini "kabul etmesinin" zaman alacağını belirtti.

Fotoğraf: NBC
Fotoğraf: NBC
TT

Seinfeld'in yıldızı, 50 kilo vermenin kariyerini kötü etkilediğini söyledi

Fotoğraf: NBC
Fotoğraf: NBC

Wayne Knight, 50 kilo zayıflamasının kariyerini olumsuz etkilediğini iddia etti.

En çok 1990'ların popüler sitcomu Seinfeld'deki Newman rolüyle tanınan 69 yaşındaki aktör, Los Angeles Uluslararası Havalimanı'ndaki karşılaşmada TMZ'ye verdiği röportajda fiziksel değişimiyle iş alamaması arasındaki bağlantı hakkında kısaca konuştu.

Yayın kuruluşu tarafından kilo kaybının kariyerini etkileyip etkilemediği sorulduğunda Knight şunları söyledi:

Evet. Kötü bir şekilde. Ama bu zaman alıyor. İnsanların sizi olduğunuz gibi kabul etmesi zaman alıyor ve sonra şişman olmadan da bir şeyler yapıp yapamayacağınızı anlıyorlar.

Knight sözlerine şöyle devam etti:

Durum bu. Olmadığınız bir şeyi satamayacağınız gerçeğini kabul etmek zorundasınız.

Aktör, 1993 yapımı Jurassic Park'ta rol aldığından beri 50 kilo verdiğini söyledi. Kilo vermek için hangi yöntemi kullandığını belirtmedi ancak terapi, ilaçlar, ameliyat, egzersiz ve radyasyon da dahil bir süre boyunca "herkesin deneyebileceği her şeyi" denediğini ifade etti.

Knight ayrıca kilo verme yöntemi olarak "uzaylılar tarafından kaçırıldığı" şakasını da yaptı.

TMZ, Knight'ın bunu "eski usul" yapıp yapmadığını sorguladığında şu yanıtı verdi

Ne demek istiyorsun, yemek yememek gibi mi? Evet, bu gerçekten işe yarıyor.

Knight'ın kariyeri, Temel İçgüdü (Basic Instinct), Space Jam ve The Exes gibi yapımlardaki yardımcı rollerden oluşan bir yelpazeyle onlarca yıla yayıldı. Ayrıca Seinfeld'de Jerry Seinfeld, Jason Alexander, Michael Richards ve Julia Louis-Dreyfus'la birlikte posta çalışanı Newman rolünü üstlenmişti.

Knight 2020'de dizi karakterini Donald Trump karşıtı bir reklamda yeniden canlandırmıştı. Seinfeld'den David Mandel tarafından yazılıp yaratılan reklam filmi, Demokrat siyasi eylem komitesi Pacronym için postayla oy kullanmayı destekliyordu.

"Dost Yerel Posta Taşıyıcınızdan Bir Mesaj" başlıklı reklamda Knight, "Başkan Trump ve onun sözümona Posta Genel Müdürü tarafından ABD postasına yapılan sistematik, önceden planlanmış saldırıyı" kınamıştı.

Seçilmiş Başkan Trump'ı kastederek "Bu adam bir pulu bile yalamadı" demişti.

Postayı yavaşlatabilecek tek kişinin postacı olduğunu herkes bilirken, postayı yavaşlatmaya çalışacak kadar küstahlaştılar.

"Posta durduğunda dünya durur" diye devam eden Knight, izleyicileri oylarını zamanında kullanmaları için gerekli adımları atmaya çağırmıştı.

Pekala Donnie, şu vergi beyannamelerini biliyor musun? Hani kimsenin görmesini istemediğin? Onları asla postalamamalıydın.

Independent Türkçe



Savaşın, çocukların DNA'sı üzerindeki etkisi ortaya kondu

Suriye'de 2011'de patlak veren iç savaşın ardından milyonlarca çocuk mülteci oldu veya ülke içinde yerinden edildi (Reuters)
Suriye'de 2011'de patlak veren iç savaşın ardından milyonlarca çocuk mülteci oldu veya ülke içinde yerinden edildi (Reuters)
TT

Savaşın, çocukların DNA'sı üzerindeki etkisi ortaya kondu

Suriye'de 2011'de patlak veren iç savaşın ardından milyonlarca çocuk mülteci oldu veya ülke içinde yerinden edildi (Reuters)
Suriye'de 2011'de patlak veren iç savaşın ardından milyonlarca çocuk mülteci oldu veya ülke içinde yerinden edildi (Reuters)

Bilim insanları savaşın çocuklarda DNA düzeyinde olumsuz etkiler yaratabildiğini ortaya koydu. 

Savaş ve çatışma ortamının çocukların ruh sağlığı üzerinde ciddi, uzun süreli bir yansıması olabileceği biliniyor. 

Diğer yandan biyolojik açıdan nasıl bir hasar aldıkları hakkında daha az araştırma yürütüldü.

Birleşik Krallık'taki Surrey Üniversitesi'nin liderliğindeki araştırma ekibi, Lübnan'daki gayriresmi yerleşimlerde yaşayan Suriyeli mültecilerle bir çalışma yürüttü.

JAMA Psychiatry adlı hakemli dergide dün (20 Kasım) yayımlanan çalışmada, 6-19 yaşındaki 1507 mülteciden tükürük örnekleri alındı. 

Bilim insanları daha sonra bu örneklerdeki DNA metilasyonunu (DNAm) inceledi. DNA'daki biyolojik bir süreç olan metilasyonda DNA kodu değişmeden genler açık veya kapalı duruma geçiyor.

Normal gelişimde önemli bir rol oynayan DNAm, beslenme biçimi, stres ve travmadan etkilenebiliyor.

Araştırmacılar ayrıca çocuklar ve onların bakımını üstlenen kişilerle anketler yaparak savaşla ilgili olaylara ne kadar maruz kaldıklarını belirlemeye çalıştı.

Bulgular, savaşın DNAm'de değişikliklere yol açtığını ve bunun çocukların fiziksel ve zihinsel sağlığı üzerinde uzun vadeli bir etki bırakabildiğini gösteriyor. 

Değişimlerden bazıları, sinir hücrelerinin iletişim kurması ve hücrelerdeki materyallerin taşınması gibi kritik işlevlerde yer alan genlerle bağlantılıydı.

Sözkonusu değişimler DNA dizilimini değiştirmiyor. Ancak yoksulluk ve zorbalık gibi travmatik olaylarda benzer etkilere bugüne kadar rastlanmadı. Bu da savaşın çocukların biyolojisinde çok daha farklı bir etki yarattığını ortaya koyuyor.

Bilim insanları DNAm değişimlerinin kız ve oğlan çocuklarındaki farklılıklarını da analiz etti. 

İki cinsiyet de durumdan etkilenmesine karşın savaş olaylarına maruz kalan kız çocuklarının, özellikle stres tepkisi ve beyin gelişimiyle bağlantılı genlerde daha ciddi DNA değişiklikleri gösterdiğini saptadılar.

Makalenin başyazarı Michael Pluess "Savaşın çocukların ruh sağlığı üzerinde olumsuz bir etki yarattığı yaygın bir bilgi olsa da çalışmamız, bu etkinin altında yatan biyolojik mekanizmalara dair kanıtlar buldu. Ayrıca savaşın daha yavaş epigenetik yaşlanmayla bağlantılı olduğunu keşfettik; bu da savaşın çocukların gelişimini etkiliyor olabileceği anlamına gelebilir" diyor:

Sonuç olarak çalışmamız, savaşın ortasında kalan milyonlarca çocuk için zihinsel stresin ötesinde, savaşın trajik maliyetinin daha net bir resmini çiziyor.

Independent Türkçe, Science Daily, National News, JAMA Psychiatry