Angelina Jolie hayatta en çok neye değer verdiğini açıkladıhttps://turkish.aawsat.com/ya%C5%9Fam/5084461-angelina-jolie-hayatta-en-%C3%A7ok-neye-de%C4%9Fer-verdi%C4%9Fini-a%C3%A7%C4%B1klad%C4%B1
Angelina Jolie hayatta en çok neye değer verdiğini açıkladı
Angelina Jolie, Maria Callas'la benzerliklerine değinirken "Ben kusurlu bir insanım ama çok çalışıyorum ve o da öyle" diyor (AFP)
Yeni filmi Maria'nın tanıtımı için pek çok röportaj veren Angelina Jolie son olarak ABD'nin sabahları yayımlanan meşhur TV programı Good Morning America'ya katıldı.
49 yaşındaki aktris, özel hayatına dair sorulara da yanıt verirken anneliğin kendisi için ne kadar önemli olduğunu vurguladı:
Bu benim mutluluk kaynağım. Bunun haricinde her şeyi benden alabilirsiniz. Başka hiçbir şeyin önemi yok.
Jolie, Maria'dan önce üç yıl boyunca sinema filmi çekmemesini "Evde çocuklarımla zaman geçirmem gerekiyordu" diye açıkladı:
Artık işte bana katılabilecek yaşa geldiler. Hayatımızda yeni bir sezon başladı.
En büyük çocukları Maddox ve Pax'ın Maria'nın setinde asistanlık yaptığını hatırlatan Jolie, bunu "müthiş" bir deneyim diye niteledi.
Hiçbir çocuğunun kamera önünde gözükmek istemediğini aktararak "Mahremiyetlerine özen gösteriyorlar" dedi.
Yıldız oyuncu Maddox (23), Pax (20), Zahara (19) ve Shiloh'un (18) yanı sıra Knox ve Vivienne adlarını taşıyan 16 yaşındaki ikizlere sahip.
Bu yaz People'a konuşan bir kaynak, yalnızca biyolojik çocuklarının Pitt'le görüşmeyi kabul ettiğini söylemişti (AFP)
Bu çocukların ilk üçünü Jolie evlat edinmişti. Diğerleriniyse Brad Pitt'le birlikte yaptılar. Ancak 2016'da kiraladıkları özel uçakta ettikleri kavga, evliliğin yanı sıra Brad Pitt'in çocuklarıyla ilişkisine de büyük zarar verdi.
Yönetmen koltuğunda Pablo Larraín'in oturduğu ve Angelina Jolie'nin başrolde yer aldığı Maria, efsanevi opera sanatçısı Maria Callas'ın 1970'lerin Parisi'ndeki son günlerini ve kaybettiği ikonik sesini geri kazanmak için verdiği mücadeleyi konu alıyor.
Filmde Jolie başrolü oynarken, Haluk Bilginer de Yunan asıllı armatör Aristotle Onassis'i canlandırıyor.
Prömiyerini 29 Ağustos'ta Venedik Film Festivali'nde yapan Maria, 11 Aralık'ta Netflix'te izleyiciyle buluşacak.
Filmin 21 Şubat 2025'te Türkiye sinemalarında gösterime gireceği duyuruldu.
Independent Türkçe, Hollywood Reporter, People, Daily Mail
146 bin yıllık kafatası Denisova insanlarının yüzünü nihayet ortaya çıkardıhttps://turkish.aawsat.com/ya%C5%9Fam/5156311-146-bin-y%C4%B1ll%C4%B1k-kafatas%C4%B1-denisova-insanlar%C4%B1n%C4%B1n-y%C3%BCz%C3%BCn%C3%BC-nihayet-ortaya-%C3%A7%C4%B1kard%C4%B1
146 bin yıllık kafatası Denisova insanlarının yüzünü nihayet ortaya çıkardı
146 bin yıllık kafatasında Denisova insanlarına ait protein ve DNA izleri bulundu (Qiaomei Fu)
Araştırmacılar ilk kez Denisova insanlarına ait tam bir kafatası keşfetti. Bulgular bu antik insanların nasıl göründüğünün nihayet anlaşılmasını sağlıyor.
2010 gibi yakın bir tarihte keşfedilen Denisova insanları, Neandertallerle birlikte Homo sapiens'in (modern insanlar) en yakın akrabası. Sibirya'daki Denisova isimli mağarada bir parmak kemiği yoluyla keşfedilen bu insan türü bilim dünyasını şoke etmişti.
Aradan geçen zamanda paleontolog Dr. Qiaomei Fu ve diğer araştırmacılar, Denisova mağarasından çıkarılan diş ve kemik parçalarında, Tibet'teki bir mağara zemininde ve hatta bugün Asya ve Pasifik'te yaşayan insanlarda Denisova DNA'sının izlerini bulmaya devam etti.
Ancak hakkında hâlâ çok az şey bilinen bu türle ilgili gizemlerden biri de nasıl göründükleriydi. Dr. Fu ve ekip arkadaşları bu sorunun cevabını beklenmedik bir yerden, zorlu bir süreçle bulmayı başardı.
Çin'in Harbin kentinde 1933'te bir işçi tarafından bulunan bir kafatası, yıllar sonra bilim insanları tarafından incelendiğinde en az 146 bin yıllık olduğu tespit edilmişti.
Paleoantropolog Dr. Qiang Ji ve ekip arkadaşları kafatasının düz yanakları ve geniş bir ağzı olan, çenesiz bir erkeğe ait olduğu sonucuna varmıştı. Devasa kafatası, büyük bir vücuda sahip olduğunu ve beyninin ortalama bir modern insanınkinden yaklaşık yüzde 7 daha büyük olduğunu gösteriyor.
Araştırmacılar bütün bu özelliklere dayanarak örneğin daha önce bilinmeyen bir insan türüne ait olduğu sonucuna varmış ve 2021'de ona Homo longi adını vermişti. Fosilin bulunduğu Kara Ejderha Nehri bölgesinden dolayı bu insan türü "Ejderha Adam" diye biliniyor.
Ancak kafatasının bir Denisova insanından kaldığından şüphelenen Dr. Fu, örneği tekrar inceleyerek DNA kalıntıları aradı.
İlk denemelerinde DNA'ya rastlamayan araştırmacılar örneği proteinler aracılığıyla kimliklendirmeye çalıştı. DNA'dan daha dayanıklı olan proteinler genetik ipuçları sağlayabiliyor.
95 protein saptayan ekip, bunlardan bazılarının Denisova insanlarındaki varyantlar olduğunu belirledi.
Yeni bulgular Denisova insanlarının görüntüsünün oluşturulmasını sağladı (Chuang Zhao)
Dr. Fu yine de DNA yoluyla bu bulguları desteklemek için kafatasındaki tek dişi incelemeye koyuldu. Öte yandan diş plağı çok dayanıklı bir materyal olmasına rağmen araştırmacılar bu örneklerde genellikle dişin sahibinin değil, bakterilerin DNA'sını bulur.
Ancak dikkatli bir inceleme sonucunda kafatasının bir Denisova insanına ait olduğunu kanıtlayan çok az miktarda DNA bulmayı başardılar. Dr. Fu "Yalnızca bilinen 7 Denisova insanında bulunan 27 gen varyantı içeriyor" diyerek ekliyor:
Bunların hiçbiri modern insanlardan bulaşmış olamaz.
Çalışmada yer almayan çeşitli uzmanlar da Ejderha Adam'ın asılında Denisova insanı olduğuna katılıyor. Max Planck Enstitüsü'nden genetikçi Janet Kelso, "olağanüstü" dediği keşfi şöyle değerlendiriyor:
Harbin bireyinin DNA'sının sertleşmiş plak tabakasında, onun Denisova insanı olduğunu başarıyla belirleyebilecek kadar iyi korunması büyüleyici.
Bulguları hakemli dergiler Science ve Cell'de dün (18 Haziran) yayımlanan yeni çalışma, bu türün tanımlanmasından yıllar sonra görünüşleri hakkında fikir vermesi açısından büyük önem taşıyor.
Pekin'deki Omurgalı Paleontoloji ve Paleoantropoloji Enstitüsü'nden Dr. Fu "15 yılın ardından Denisova insanlarının yüzünü gördük" diyor:
Bu gerçekten çok özel bir duygu, çok mutluyum.
Ancak paleontolog bunun tek bir popülasyonu temsil edebileceğini de belirtiyor. Ekip, Harbin kafatasının, fosilleri yaklaşık 200 bin yıl öncesine tarihlenen gruba ait olduğunu saptadı. Fakat yine Denisova mağarasında bulunan 66 bin yıllık parmak kemiği, başka bir soya aitti.
Dr. Fu bütün bu genetik çeşitlilikten dolayı Harbin kafatasının tipik bir Denisova insanı yüzü olduğunu kesin bir şekilde söyleyemiyor.
Yeni çalışma bu türün ismi hakkında tartışmaları da beraberinde getirdi. Bazı uzmanlar Denisova insanlarına artık Homo longi denmesi gerektiğini düşünürken, diğerleri pek emin değil.
Paleoantropolog Chris Stringer "Homo longi, bu grup için uygun tür adı" derken, meslektaşı John Hawks, bu türün modern insanlarla çiftleşmiş olmasının, onları Neandertallerle birlikte Homo sapiens'in bir soyu haline getirdiğini savunuyor:
Bunların hepsinin Homo sapiens olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.
Independent Türkçe, National Geographic, New York Times, Science