Romantik komedilerin gözdesi: Şeytan sonsuz evetlerde saklı

Amerikalı aktör, eşi Camila Alves ve üç çocuğuyla Teksas'ta yaşıyor (Warner Bros/Arşiv)
Amerikalı aktör, eşi Camila Alves ve üç çocuğuyla Teksas'ta yaşıyor (Warner Bros/Arşiv)
TT

Romantik komedilerin gözdesi: Şeytan sonsuz evetlerde saklı

Amerikalı aktör, eşi Camila Alves ve üç çocuğuyla Teksas'ta yaşıyor (Warner Bros/Arşiv)
Amerikalı aktör, eşi Camila Alves ve üç çocuğuyla Teksas'ta yaşıyor (Warner Bros/Arşiv)

Matthew McConaughey romantik komedilerin gözde oyuncularından olsa da artık 55 yaşında ve daha fazlasını çekmek istemiyor. 

Çarşamba yayımlanan Good Trouble with Nick Kyrgios adlı podcast'te programa adını veren ünlü tenisçiye konuşan aktör, Hollywood'dan niye ayrıldığını anlatmaya "Şeytan sonsuz evetlerde saklı, hayırlarda değil. 'Hayır' demek en az bir o kadar önemli. Özellikle belli bir başarı ve erişim seviyesine geldiyseniz" diyerek başladı.

Amerikalı yıldız, yapımcılara kızgınlığını şu ifadelerle belirtti:

Romantik komedilerle uğraşırken 'romantik komedi adamı' bendim. O benim alanımdı ve seviyordum. İyi para kazandırıyordu, ben de çalışıyordum. O kulvarda o kadar güçlüydüm ki dışına çıkmak istediğimde 'Hayır, hayır, hayır. Hayır, McConaughey!' diyorlardı. Bu yüzden istediğimi yapamadım ve Teksas'taki çiftliğe taşındım.

McConaughey doğup büyüdüğü memleketi Teksas'a taşındıktan sonra eşi Camila Alves'e "istediği roller teklif edilmedikçe Hollywood'a dönmeme" sözü verdiğini de ifade etti.

"Birisinin blöf yapmadığını gördüğünüzde bu size çekici gelir" diyerek bu "asi" tavrın kendisine yardımcı olduğunu vurguladı.

2000'lerde McConaughey, aralarında Darısı Başıma (The Wedding Planner), Bir Erkek 10 Günde Nasıl Kaybedilir? (How to Lose a Guy in 10 Days), Altın Şans (Fool's Gold) ve Hayalet Sevgililerim'in (Ghosts of Girlfriends Past) de bulunduğu romantik komedilerde yıldızını parlatmıştı.

2010'larda bu tarzdan kaçarak drama yanaşmış ve 2014'te biyografik film Sınırsızlar Kulübü'ndeki (Dallas Buyers Club) etkileyici performansıyla Akademi Ödülü kazanmıştı. 

McConaughey, True Detective'in ilk sezonunda Rustin "Rust" Cohle rolüyle Emmy'ye aday gösterilmişti.

Independent Türkçe, Variety, USA Today



Avrupa'da Neandertallere ait 65 bin yıllık "yapışkan atölyesi" bulundu

Vanguard Mağarası'nın yer aldığı Gorham Mağara Kompleksi'nin, Neandertallerin yok olmadan önce Avrupa'da bilinen son yaşam alanlarından biri olduğu düşünülüyor (Visit Gibraltar)
Vanguard Mağarası'nın yer aldığı Gorham Mağara Kompleksi'nin, Neandertallerin yok olmadan önce Avrupa'da bilinen son yaşam alanlarından biri olduğu düşünülüyor (Visit Gibraltar)
TT

Avrupa'da Neandertallere ait 65 bin yıllık "yapışkan atölyesi" bulundu

Vanguard Mağarası'nın yer aldığı Gorham Mağara Kompleksi'nin, Neandertallerin yok olmadan önce Avrupa'da bilinen son yaşam alanlarından biri olduğu düşünülüyor (Visit Gibraltar)
Vanguard Mağarası'nın yer aldığı Gorham Mağara Kompleksi'nin, Neandertallerin yok olmadan önce Avrupa'da bilinen son yaşam alanlarından biri olduğu düşünülüyor (Visit Gibraltar)

Cebelitarık'taki bir mağarada Neandertallerin yapıştırıcı yapmak için kullandığı düşünülen bir ocak bulundu. 

Arkeologlar Neandertallerin katran, reçine ve aşıboyası gibi maddelerden yapıştırıcı yaptığını biliyordu. Modern insanların soyu tükenen akrabaları, bu yapışkan maddeleri taş bıçak uçlarını ahşap saplarla birleştirmek için kullanıyordu.

Fakat bu maddelerin üretim süreci hakkında pek bir şey bilinmiyordu.

Britanya Denizaşırı Toprakları'ndan Cebelitarık'taki Vanguard Mağarası'nda yaklaşık 65 bin yıllık bir ocak keşfeden arkeologlar, Neandertallerin mühendislik becerilerine ışık tuttu. 

22 santimetre çapa ve 9 santimetre derinliğe sahip ocak, yere kazılmıştı. Çukurun güney ve kuzeyinde de yaklaşık 2,3 santimetrelik iki kanal vardı. 

Araştırmacılar bu dönemde Homo sapiens'in henüz bölgeye gelmediğini ve ocağın insan elinden çıktığını ifade ediyor.

Quaternary Science Reviews adlı hakemli dergide 12 Kasım'da yayımlanan çalışmayı yürüten ekip, daha yakından inceledikleri ocakta kömür, Cistaceae familyasından bitkiler, soğumuş bitki reçinesi topakları ve ince dal kalıntıları saptadı.

Ocağın kararmış yüzeyinden alınan örneklerin analizi, kuş ve yarasaların dışkısı olan guanoyu ortaya çıkardı.

Araştırmacılara göre Neandertaller işe çukuru Cistaceae bitkileriyle doldurarak başlamış olabilir. Bu bitkilerin yaprakları ısıtıldığı zaman koyu renkli, yapış yapış bir reçine üretiyor.

Daha sonra çukurun içini kapatıp oksijeni dışarıda tutmak için muhtemelen guanoyla karıştırılmış ıslak kum ve toprakla ocağın üstünü kaplıyorlardı. Böylece alevin çukurun içindekileri yakması önlenmiş olabilir.

Son olarak içerideki yaprakların ısınması için ocağın üstünde muhtemelen ince dallarla ateş yakıyorlardı.

Bilim insanları bütün sürecin dikkat ve özenle planlandığını düşünüyor. Yaprakların yaklaşık 150 derece sıcaklığa getirilmesi ve içeriye çok fazla oksijen girmemesi gerekiyordu.

Yöntemi test etmek için benzer bir ocak kuran araştırmacılar, bitkileri toplamaktan yapışkanı kullandıkları zamana kadar toplam 4 saat harcadı.

Ekip, bu süreçte yapıştırıcı üretiminin muhtemelen iki kişilik bir iş olduğunu gözlemledi. Makalenin ortak yazarı Francisco Jiménez-Espejo, Live Science'a yaptığı açıklamada şöyle diyor:

Meslektaşlarımız deneysel arkeoloji çalışması sırasında, bitkiyi örten ateşi yönetirken aynı zamanda ocağın üzerindeki kaplamayı açmaları gerektiğini fark etti. 

Jiménez-Espejo çukurun iki tarafındaki kanalların, ısınan yaprakları soğumadan önce çıkarma amacıyla kazılmış olabileceğini öne sürüyor. Araştırmacı, soğumuş yapraklardan katranı ayırmanın zorluğundan dolayı böyle düşünüyor.

Yeni çalışma, Neandertallerin çevrelerindeki kaynaklardan yararlanmada ne kadar becerikli olduğunu gösteren bulgulara bir yenisini ekliyor.

Independent Türkçe, Live Science, IFL Science, Quaternary Science Reviews