Yeni gerilim dizisi, izleyicilere göre 2024'ün en iyileri arasında

Fotoğraf: Peacock
Fotoğraf: Peacock
TT

Yeni gerilim dizisi, izleyicilere göre 2024'ün en iyileri arasında

Fotoğraf: Peacock
Fotoğraf: Peacock

Eddie Redmayne'in başrolde olduğu yeni yayımlanmaya başlayan dizi, izleyiciler tarafından 2024'ün en iyi yapımlarından biri diye nitelendi.

Redmayne nadiren bu tarz yapımlarda yer alıyor. Dizide aktör Avrupa'daki teknoloji CEO'larını ve nüfuzlu insanları öldürmekle görevlendirilen kötücül bir kiralık katili canlandırıyor.

Yeni bölümleri her hafta Sky ve Now TV'de yayımlanan dizi, Frederick Forsyth'ın aynı adlı romanından uyarlanıyor. 1973'te Çakalın Günü (The Day Of the Jackal) ve 1997'de Çakal (The Jackal) olmak üzere romandan esinlenen iki film de çekilmişti.

Redmayne'in karakteri The Jackal, yetkililerden gizli kalmak için protezler takarak birçok farklı kılık ve takma isim kullanıyor. Çakal'ı yakalamaya kararlı olan silah uzmanı bir MI6 ajanı Bianca Pullman (Lashana Lynch), dizinin doruk noktasında onu buluyor.

Dizinin halihazırda 7. bölümü yayımlandı ve izleyiciler, yapımın 2024'ün "en iyisi" olduğunu söylemekte gecikmedi.

Bir izleyici, internette "The Day of the Jackal, uzuuuuun süredir izlediğim en iyi dizilerden biri olsa gerek" dedi ve bir başkası da diziye "bağımlı olduğunu" ekledi.

Başka biri de "The Day of the Jackal'ın makyaj ekibi, akla gelen her ödülü kazanmazsa bunun şikeli olduğunu anlarsınız" dedi. 

Başka bir izleyici de Aldis Hodge ve Ryan Eggold'un başrolleri paylaştığı yeni Amerikan suç gerilimi Cross'la The Day of the Jackal'ın yılın en iyi dizilerinden olduğunu ileri sürdü.

The Independent'ın her yıl yaptığı en iyi diziler sıralamasının 2024 listesinde, The Day of the Jackal, 20 yapım arasında 10. sıradaydı. Televizyon eleştirmeni Nick Hilton, Netflix'in Baby Reindeer'ını yılın en iyi dizisi diye değerlendirirken Shōgun ve Mr and Mrs Smith listede ikinci ve üçüncü sıraya yerleşmişti.

Yakın zamanda The Independent'a, ilk kez bir suikastçıyı canlandırmak hakkındaki düşüncelerini anlatan Redmayne, çalıştığı dönem filmlerinden farklı bir ortam olduğu için dizinin çekimlerinin yaz aylarında Hırvatistan ve Budapeşte'de yapılmasının ilgisini çektiğini söylemişti.

Redmayne gülerek "Yıllarca The White Lotus'u izleyip 'Neden ben hiç bu tür işler alıp güzel sahillerde takılmıyorum?' diye düşündüm" demişti.

O yüzden bu, işi kabul etmemin sebebi demezdim ama önceliklerim arasında epey üst sıralarda yer alıyor. Yıllarca Elizabeth ve Viktorya döneminden ya da 1920'lerle 1930'lardan karakterler canlandırdım. Sanırım bu yıllardır yaptığım ilk çağdaş şeydi. Bir sürü 26 parçalık tüvit takım yerine her gün sadece bir pantolonla bir gömlek giyebilmek de güzeldi.

Independent Türkçe



Korku evleri sağlığa iyi geliyor olabilir

Araştırmacılar, eğlence amacıyla gidilen korku evlerinin, bağışıklık tepkilerini düzenleyebilceğini düşünüyor (Unsplash)
Araştırmacılar, eğlence amacıyla gidilen korku evlerinin, bağışıklık tepkilerini düzenleyebilceğini düşünüyor (Unsplash)
TT

Korku evleri sağlığa iyi geliyor olabilir

Araştırmacılar, eğlence amacıyla gidilen korku evlerinin, bağışıklık tepkilerini düzenleyebilceğini düşünüyor (Unsplash)
Araştırmacılar, eğlence amacıyla gidilen korku evlerinin, bağışıklık tepkilerini düzenleyebilceğini düşünüyor (Unsplash)

Bilim insanları korku evlerine gitmenin iltihaplanmayı azaltabileceğini öne sürdü.

Korku ve akut stres tepkilerinin, hayatta kalmak için temel görevler gördüğü biliniyor. Bu duygular adrenerjik sistemi harekete geçirerek tehlikeye karşı hazırlanmayı sağlayan "savaş ya da kaç" tepkisini tetikliyor. 

Adrenerjik sistemin aynı zamanda bağışıklık sistemini etkileyerek kronik hastalıklarla ilişkilendirilen düşük dereceli inflamasyonu azaltabildiği düşünülüyor.

Bilim insanları son yıllarda ekstrem sporlar yaparak veya film izleyerek eğlence amaçlı korku duyulmasının vücutta yarattığı etkileri inceliyor. 

Danimarka'daki Aarhus Üniversitesi'nden araştırmacılar yeni çalışmalarında korku evlerinin bağışıklık sistemi üzerindeki etkilerini analiz etti.

Ortalama yaşları 30 olan 113 gönüllü, Vejle kentindeki bir korku evinde yaklaşık 1 saat geçirdi. Bu süre boyunca kalp atış hızları takip edilen katılımcılar daha sonra ne kadar korktuklarını da bildirdi.

Katılımcılar korku evindeki deneyimlerinde katil palyaçolar, elektrikli testere kullanan saldırganlar ve zombilerle karşılaştı. 

Bulgularını Brain, Behavior, and Immunity adlı hakemli dergide yayımlayan ekip, etkinlikten önce, hemen sonra ve üç gün sonra katılımcıların inflamasyon belirteçlerini ve bağışıklık hücrelerini inceledi. 

Etkinlikten önce düşük dereceli inflamasyonu olan katılımcıların büyük bir kısmında, korku evinden çıktıktan üç gün sonra inflamasyon belirteçlerinde gerileme kaydedildi. 

Çalışma, eğlence amaçlı korkunun iltihaplanmayı azaltabileceğine işaret ediyor. Bulgular akut stresin, bağışıklık sistemini potansiyel travma veya enfeksiyona hazırlayabileceğini gösteren hayvan çalışmalarıyla da paralellik gösteriyor. 

Diğer yandan yeni araştırmanın küçük çaplı olması ve kontrol grubu içermemesi gibi sınırlılıkları var. 

Yine de eğlence amaçlı korkunun vücutta olumlu etkiler yaratıp yaratmadığına dair daha fazla çalışmaya ihtiyaç olabileceğini gösteriyor. 

Independent Türkçe, IFL Science, MedicalXpress, Brain, Behavior, and Immunity