Kadın üniversitesinde öğrenciler ayaklandı: Burada erkekleri istemiyoruz

Öğrenciler, 20 Kasım'da büyük bir oturma eylemi düzenlemişti (Yonhap)
Öğrenciler, 20 Kasım'da büyük bir oturma eylemi düzenlemişti (Yonhap)
TT

Kadın üniversitesinde öğrenciler ayaklandı: Burada erkekleri istemiyoruz

Öğrenciler, 20 Kasım'da büyük bir oturma eylemi düzenlemişti (Yonhap)
Öğrenciler, 20 Kasım'da büyük bir oturma eylemi düzenlemişti (Yonhap)

Güney Kore'nin başkent Seul'de yer alan Dongduk Kadın Üniversitesi'nde karma eğitim planı tartışmalara neden oldu. 

Üniversiteye erkeklerin de alınmasına yönelik planlar nedeniyle öğrenciler, 11 Ekim'den beri kampüste protesto düzenliyor. “Kapılarımızı açmaktansa yok olmayı tercih ederiz” sloganıyla plana tepki gösteren protestocular, oturma eylemleri kapsamında ana binayı işgal ederken, sınıflara girişleri de engelliyor. 

Eylemler nedeniyle derslerin çevrimiçi yapılmasına karar verildi. Ayrıca kampüste düzenlenecek bir iş fuarı etkinliği de iptal edildi. 

Gösteriler, okuldaki bazı bölümlerin erkek öğrencileri de kabul etmeye yönelik planlarının ardından geldi. Dongduk'un öğrenci konseyinden kimliğinin paylaşılmasını istemeyen bir aktivist, şunları söylüyor: 

Üniversitenin burada okuyan ve yaşayan öğrencilerden hiçbir görüş almadan tek taraflı hareket etmesi, bize sesimizi yükseltmekten başka seçenek bırakmadı.

Güney Kore'de kadın üniversiteleri katı ataerkil bir toplumda kadınlar için yüksek öğrenim fırsatı oluşturulması amacıyla 20. yüzyılın başlarında kuruldu. Günümüzde de bu kurumlar, kadınların eğitim alıp kendi kariyerlerini oluşturabilmesi için hayati öneme sahip. 
 

fvgbrthy
Öğrenciler, ana bina önüne formalarını bırakarak protesto düzenledi (Yonhap)​​​​

Dünya Ekonomik Forumu'na göre Güney Kore cinsiyet eşitliğinde 146 ülke arasında 94. sırada yer alıyor. Kadınlar, Parlamento'daki sandalyelerin yalnızca yüzde 20'sine sahip. Ülkenin en büyük 500 şirketindeki yöneticilerin yalnızca yüzde 7,3'ü kadın. 

Güney Kore'nin en büyük özel eğitim kurumlarından Yonsei Üniversitesi'nden kültürel antropoloji uzmanı Yoonkyeong Nah, eylemlere dair şu değerlendirmeleri paylaşıyor: 

Protestolar, genç Koreli kadınların kamusal alanlarda kendilerini nasıl güvensiz hissettiğinin bir yansıması. Kadın üniversitelerinin birincil amacı güvenli alanlar sağlamak değil. Ancak öğrenciler, güvenli bir öğrenme ortamı olarak gördüğü bu yeri korumak amacıyla eylem yapıyor. Bu da Kore toplumundaki daha büyük sorunları gözler önüne seriyor.

Üniversite yönetimiyle aktivist öğrenciler arasında pazartesi günü yapılan görüşmede de herhangi bir sonuca ulaşılamadı. Öğrenciler, erkeklerin üniversiteye kaydına imkan sağlayacak değişikliğe yönelik çalışmalar sonlanmadığı sürece kampüsteki işgali sürdüreceklerini söylüyor. Geçen hafta öğrenci konseyinde yapılan oylamada, yüzde 99,9'la protestoların devamına karar verildi.

Üniversite başkanı Kim Myung-ae ise gösterilerin, başka öğrencilerin eğitim hakkını ihlal ettiği gerekçesiyle yasadışı olduğunu savunuyor. Kore medyasında yer alan haberlere göre üniversite yönetimi, mahkeme kararı çıkararak öğrencilerin kampüs işgalini sonlandırmayı planlıyor.

Diğer yandan Güney Kore, 2023'te 0,72'yle en düşük doğum oranına sahip ülkeler arasında ilk sıraya yerleşmişti.Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol, bu yıl haziranda düşük doğum oranlarına önlem amacıyla "demografik ulusal acil durum" ilan ettiğini bildirmişti.

Yüksek öğrenim uzmanı Kyuseok Kim, üniversiteye kayıt oranının yüzde 18 azalarak 3 milyona gerilediğine dikkat çekiyor. Uzman, üniversitelerin ayakta kalmakta zorlandığını belirterek, Dongduk Kadın Üniversitesi'nin erkek öğrencilerle ilgili projesinin demografik bir boyutu olduğuna da işaret ediyor.

Independent Türkçe, Guardian, Korea Joongang Daily, KBS World



Herodot'un Ermenilerin kökenine dair teorisi çürütüldü

MÖ 484-425'te yaşayan Herodot, Ermenilerin Balkan kökenli olduğunu öne sürmüştü (Wikimedia Commons)
MÖ 484-425'te yaşayan Herodot, Ermenilerin Balkan kökenli olduğunu öne sürmüştü (Wikimedia Commons)
TT

Herodot'un Ermenilerin kökenine dair teorisi çürütüldü

MÖ 484-425'te yaşayan Herodot, Ermenilerin Balkan kökenli olduğunu öne sürmüştü (Wikimedia Commons)
MÖ 484-425'te yaşayan Herodot, Ermenilerin Balkan kökenli olduğunu öne sürmüştü (Wikimedia Commons)

Genetik analiz, Ermenilerin kökenine dair teoriyi çürüttü. 

Ermenilerin, Balkan halkı Friglerden geldiği düşüncesi büyük ölçüde kabul gören bir teoriydi. Bu fikrin benimsenmesinde en büyük rolü oynayan isim de Herodot.

Yunanlı tarihçi, Pers ordusundaki Ermenilerin Frigya'dan gelen askerlere benzer giyindiğini görünce aynı kökenden geldikleri sonucuna varmıştı. 

Dilbilimciler de Ermenicenin, Hint-Avrupa dil ailesinin Trako-Frig grubundaki dillerle ortak yönlerine dikkat çekerek bu teoriyi desteklemişti.

Ancak İrlanda'daki Trinity Koleji liderliğindeki genetik çalışma başka bir hikaye anlatıyor. 

Bilim insanları, Ermenilerden ve Ermeni Yaylaları'nın eski gruplarından aldıkları DNA örneklerini, Balkan halklarından alınan eski ve yeni genetik veriyle karşılaştırdı. Ekip, genomların tamamını inceleyerek eşsiz bir çalışmaya imza attı.

Ermenistan Ulusal Bilimler Akademisi'nden Levon Yepiskoposyan, yazarları arasında yer aldığı çalışmanın "Ermeni Yaylaları'nın genetik atlasını çıkarmaya çalışan ilk araştırma" olduğunu söylüyor.

Bulgularını hakemli dergi American Journal of Human Genetics'te 25 Kasım Pazartesi günü aktaran ekip, Ermenilerle Balkan halkları arasında güçlü bir genetik bağlantı olmadığını ortaya koydu.

Makalenin başyazarı Dr. Anahit Hovhannisyan, "Yüzlerce yıl boyunca tarihsel inançlar geçmişe dair anlayışımızı şekillendirdi ve çoğu zaman teorileri gerçek kabul etmemize neden oldu" diyerek ekliyor:

Ancak tüm genom dizilimine erişim ve antik DNA araştırmalarının ilerlemesiyle, artık bu uzun süredir var olan fikirleri sorgulayabilir, yeni bir çerçeveye oturtabilir ve insan popülasyonlarının tarihine ilişkin çok daha incelikli ve bilimsel temellere dayanan bir görüş ortaya koyabiliriz.

Araştırmacılar Ermenilerin kökeniyle ilgili bir başka düşünceyi daha çürüttü. Sason Ermenilerinin genellikle Süryani kökenli olduğu düşünülüyordu.

Batman ilçesi Sason, Ermeni Yaylaları'nın da güney kısmında yer alıyor. 

Bu halkın Süryani kökeni, çeşitli tarihi metinlerin yanı sıra İncil'de de geçiyor. Ancak bu düşünceyi destekleyen güçlü bir kanıt bulamayan ekip, Sason halkının yakın geçmişte epey küçüldüğünü ve bu şekilde diğer gruplardan ayrıldığını tespit etti. 

Diğer yandan bilim insanları, Cilalı Taş Devri'ndeki Levantlı çiftçilerle ilişkili bir grubun, Ermeni Yaylaları'ndaki genetik yapıyı etkilediğini buldu. 

Ekip bunun arkasında Erken Tunç Çağı'ndan sonraki bir göç dalgası olduğunu tahmin ediyor. Cambridge Üniversitesi'nden makalenin bir diğer yazarı Andrea Manica, bulguların diğer çalışmalarla uyuştuğunu söyleyerek ekliyor:

Tam olarak nereden ve ne zaman geldiğinin yanı sıra böylesine yaygın bir göç dalgasını neyin tetiklediğine dair sorular henüz cevaplanmadı.

Ermeniler arasındaki farklılıkları da inceleyen araştırmacılar, Ermeni Yaylaları'nın doğu, batı ve iç kesimlerindeki grupların büyük oranda benzer bir genetik yapıya sahip olduğunu saptadı.

Independent Türkçe, Phys.org, Greek Reporter, American Journal of Human Genetics