Altın bazlı yeni tedavi, kemoterapiden daha etkili oldu

Bilim insanları kanser tedavisinde tümörlerin büyümesini önlerken, sağlıklı hücrelere de zarar vermeyek yöntemler arıyor (Unsplash)
Bilim insanları kanser tedavisinde tümörlerin büyümesini önlerken, sağlıklı hücrelere de zarar vermeyek yöntemler arıyor (Unsplash)
TT

Altın bazlı yeni tedavi, kemoterapiden daha etkili oldu

Bilim insanları kanser tedavisinde tümörlerin büyümesini önlerken, sağlıklı hücrelere de zarar vermeyek yöntemler arıyor (Unsplash)
Bilim insanları kanser tedavisinde tümörlerin büyümesini önlerken, sağlıklı hücrelere de zarar vermeyek yöntemler arıyor (Unsplash)

Altın içeren yeni kanser tedavisi, kemoterapiden çok daha iyi bir performans göstererek tümör büyümesini yüzde 82 oranında yavaşlattı.

Kanser tedavisinde kemoterapinin sağlıklı hücrelere zarar vermesi ciddi bir sorun teşkil ediyor. Bilim insanları farklı yöntemler geliştirirken altın da son yıllarda öne çıkıyor. 

Diğer pek çok maddenin aksine kararlı olması ve kolay kolay tepkimeye girmemesi nedeniyle altın, tıbbi uygulamalarda özel bir yere sahip. 

Avustralya'daki RMIT Üniversitesi liderliğindeki yeni araştırmadaysa yapısı değiştirilmiş altın kullanılarak kanser tedavisinde önemli bir adım atıldı.

Bilim insanları elementi,  kanser hücrelerinde yüksek miktarda yer alan bir enzimle etkileşime girecek şekilde değiştirdi. 

Yeni bileşik bu sayede enzimin çalışmasını engelleyerek kanser hücrelerinin çoğalmasının ve ilaca karşı direnç geliştirmesinin önüne geçti.

Geliştirdikleri ilacı farelerde test eden araştırmacılar, bileşiğin rahim ağzı kanseri tümörünün büyümesini yüzde 82 oranında yavaşlattığını kaydetti.

Kemoterapide yaygın kullanılan sisplatin ise yüzde 29 başarı gösterdi. 

Araştırmacılar altın bazlı bileşiğin, doğrudan tümörü hedef aldığı için kemoterapideki yan etkileri yaratmadığını söylüyor.

European Journal of Medicinal Chemistry adlı hakemli dergide yayımlanan araştırmaya liderlik eden Suresh Bhargava şöyle diyor:

Yeni tedavinin seçiciliği ve bütün vücudu etkileyen toksisitenin azalması, kanser tedavilerinin sadece daha etkili değil, aynı zamanda çok daha az zararlı olacağı bir geleceğe işaret ediyor. 

Bilim insanları bu yöntemin, tümörlerin gelişmek için ihtiyaç duyduğu yeni kan damarları oluşmasının da önüne geçtiğini gözlemledi. 

Bu sadece zebra balıklarında görülürken, çeşitli kanser türlerinde yeni damarların oluşması engellendi. 

Bulguların insanlar için de geçerli olup olmadığı henüz bilinmese de bilim insanları altın bazlı tedavinin potansiyel taşıdığını düşünüyor.

Bhargava "İnsan deneyleri henüz çok uzak olsa da bu sonuçlar bizi gerçekten cesaretlendiriyor" ifadelerini kullanıyor.

Independent Türkçe, Science Daily, Interesting Engineering, European Journal of Medicinal Chemistry



Bilim insanları yanıtladı: Testosteron cinsel arzuyu etkiliyor mu?

Araştırma, cinsel arzu ve testosteron arasında varsayılan ilişkiyi yeni bir açıdan inceliyor (Pixabay)
Araştırma, cinsel arzu ve testosteron arasında varsayılan ilişkiyi yeni bir açıdan inceliyor (Pixabay)
TT

Bilim insanları yanıtladı: Testosteron cinsel arzuyu etkiliyor mu?

Araştırma, cinsel arzu ve testosteron arasında varsayılan ilişkiyi yeni bir açıdan inceliyor (Pixabay)
Araştırma, cinsel arzu ve testosteron arasında varsayılan ilişkiyi yeni bir açıdan inceliyor (Pixabay)

Bilim insanları erkeklerdeki testosteron seviyelerinin, yaygın kanının aksine cinsel arzuyu değil, romantik davranışları etkilediğini belirledi. 

ABD'deki Santa Barbara Kaliforniya Üniversitesi'nden bilim insanlarının yürüttüğü araştırmaya, 18-26 yaşlarında 41 erkek katıldı. 27'si bekar, 14'ü partnere sahip katılımcılardan bir ay boyunca tükürük numuneleri alındı. Bu süre zarfında katılımcılardan, cinsel arzularındaki değişimlerine ve flört girişimlerine dair notlar tutması istendi. 

Çalışmada, bekar erkeklerle partneri olanların verileri arasındaki farklılıklara dikkat çekildi. Bekarların, partner adaylarıyla flörtleştiği günlerde testosteron seviyelerinin daha yüksek olduğu tespit edildi. Bilim insanlarına göre bu, bekar erkeklerin bir eş bulmak için daha fazla çaba gösterdiğine işaret ediyor. 

Akademik dergi Proceedings of the Royal Society B'de çarşamba günü yayımlanan çalışmada şu ifadelere yer veriliyor: 

Bekar erkeklerde testosteron ve kortizol seviyeleri, partneri olan erkeklere kıyasla önemli ölçüde daha yüksekti.

Diğer yandan erkeklerin testosteron seviyelerinin arttığı günlerde daha fazla cinsel arzu duyduğuna dair bir kanıt bulunamadığına dikkat çekiliyor: 

Bu çalışma, erkeklerin cinsel arzularındaki günlük değişimlerin, testosteron seviyelerindeki günlük değişimlerle önemli ölçüde ilişkili olmadığına dair doğrudan ve doğal kanıtlar sunuyor.

Araştırmacılar, katılımcıların kur yapmak için daha fazla çaba sarf ettiği durumlarda testosteron seviyelerinin arttığını belirtiyor. 

Çalışmanın başyazarı James Roney, cinsel arzu için yalnızca minimum testosteron gerektiğini fakat eş bulmak için kur yapma ve diğer rekabetçi davranışlarda testosteron seviyelerinin yükseldiğini ifade ediyor.

Akademisyen,  testosteron takviyelerinin hormon seviyeleri normal erkeklerde düşük cinsel arzuyu gidermesinin pek mümkün olmadığını da sözlerine ekliyor.

Independent Türkçe, New Atlas, El Pais