Lindsay Lohan'in babası: "Hiç estetik yaptırmadı"

Hollywood'a ara verip Dubai'de yaşamaya başlayan aktris, yakın zamanda sahne ışıklarına geri döndü

Lindsay Lohan'ın babası, estetik ameliyat iddialarına karşı kızının görünüşünü savundu (AFP)
Lindsay Lohan'ın babası, estetik ameliyat iddialarına karşı kızının görünüşünü savundu (AFP)
TT

Lindsay Lohan'in babası: "Hiç estetik yaptırmadı"

Lindsay Lohan'ın babası, estetik ameliyat iddialarına karşı kızının görünüşünü savundu (AFP)
Lindsay Lohan'ın babası, estetik ameliyat iddialarına karşı kızının görünüşünü savundu (AFP)

Kaleigh Werner ABD Yaşam Haberleri Muhabiri 

Lindsay Lohan'in babası Michael Lohan, estetik ameliyat söylentileri sürerken kızının doğal fiziksel özelliklerini savundu.

Çılgın Cuma'nın (Freaky Friday) merakla beklenen devam filminin çekimleri sırasında yeniden ilgi odağı olan Kötü Kızlar (Mean Girls) yıldızının görünüşü hakkında birçok kişi yorum yapmıştı. Lohan, 10 yıl önce paparazinin yoğun takibi yüzünden Hollywood'u terk ederek Dubai'ye taşınmıştı.

Lohan'ın 64 yaşındaki babası Page Six'e "Lindsay hiç estetik ameliyat yaptırmadı" dedi.

Görünüşü çok doğal, tıpkı yeteneği gibi.

Michael, sözlerine kızının görünüşü hakkında "sahte hikayeler" yayan tüm kişilere "iğrenç" diyerek devam etti. Öte yandan eski Wall Street simsarı, Lohan'ın kimyasal peeling, botoks ve dolgu yaptırdığını itiraf etti.

Hayranlar, X'te (Twitter) İrlanda Rüyası'nın (Irish Wish) yıldızının "güzelleşmesini" ve "muhteşem değişimini" göstermek için geçen yıllardan görüntülerini yan yana koyarak paylaşmıştı.

Şansa Bak'ın (Just My Luck) başrolü, 20'li yaşlarının başında uyuşturucu ve alkol bağımlılığı nedeniyle rehabilitasyona girip çıkmıştı. Ocak 2007'den itibaren, bir dizi tutuklama ve şartlı tahliye ihlalinin ardından toplam 250 gün boyunca 5 farklı rehabilitasyon merkezine gönderilmişti. Lohan, alkol danışmanlığı seanslarını kaçırdığı ve şartlı tahliye koşullarını yok saydığı için 2010'da parmaklıklar ardında iki hafta geçirmişti.

Lohan, 10 yıl önce medyanın yoğun ilgisinden kaçmak için Hollywood'u terk ederek Londra'ya gitmişti. Sonrasında Dubai'ye yerleşmiş ve eşi Bader Shammas'la tanışmıştı. İkilinin oğlu Luai, Temmuz 2023'te doğmuştu.

Bu yılın başlarında yıldız oyuncu, Bustle'a ülkeyi tam olarak neden terk ettiğini ve bunun akıl sağlığına nasıl iyi geldiğini anlatmıştı.

Yayın kuruluşuna "Ben gençken (çalışmalarımın) bir kısmının paparazi ve o tür şeylerin gölgesinde kaldığını hissediyorum ve bu biraz sinir bozucu" demişti.

Keşke o kısım hiç yaşanmasaydı.

"Sanki o konuların benden ayrı bir hayatı vardı. Bu yüzden ortadan kaybolmak istedim. 'Burada bir haber olmadığı sürece sadece benim işime odaklanmayacaklar' gibi düşünüyordum" diyen Lohan, ayrılırken romantizm aradığını da itiraf etmişti.

O zamanlar yıldız, hep istediği gerçek aşkı asla yaşayamayacağından endişeleniyormuş. Lohan "Ya hiçbir zaman aşık olamazsam diye düşünüyordum. Ya bu hiç gerçekleşmezse?" demişti.

Tüm o kapıların açılması ve 'evetlerin' gelmesi, 'evet' demek istediğim şeylerin karşıma çıkması için sadece benim kendime zaman ayırmam gerekiyordu.

Independent Türkçe, independent.co.uk/life-style



1500 yıllık mezardaki gencin, babası için boğularak kurban edildiği ortaya çıktı

Huaca Cao Viejo'da, 4 ayrı mezara gömülmüş 6 akraba bulundu (Jeffrey Quilter)
Huaca Cao Viejo'da, 4 ayrı mezara gömülmüş 6 akraba bulundu (Jeffrey Quilter)
TT

1500 yıllık mezardaki gencin, babası için boğularak kurban edildiği ortaya çıktı

Huaca Cao Viejo'da, 4 ayrı mezara gömülmüş 6 akraba bulundu (Jeffrey Quilter)
Huaca Cao Viejo'da, 4 ayrı mezara gömülmüş 6 akraba bulundu (Jeffrey Quilter)

Peru'daki 1500 yıllık mezarlarda yatan iki gencin, yakın akrabaları için kurban edilmiş olabileceği ortaya çıktı. Moçe kültüründe daha önce böyle bir ritüele rastlamayan arkeologlar bulgular karşısında şaşkına döndü.

MS 300-950 döneminde Peru'nun kuzey kıyısı boyunca varlık gösteren Moçe kültüründe insan kurbanları nadir sayılmaz. 

Halkın, tanrılara adak olarak insan kurban ettiğini gösteren ikonografik ve arkeolojik pek çok kanıt tespit edildi. 

Diğer yandan üst sınıfa mensup kişilerin cenazelerinde böyle ritüellere yer verildiğine dair kuvvetli bir veri yoktu. 

Peru'daki Huaca Cao Viejo adlı yapıda keşfedilen mezarlardaki kalıntıların genetik analizi, bu ritüellerin varlığına işaret eden güçlü kanıtlar ortaya koydu.

2005'te bulunan 4 mezarda toplam 6 kişinin yattığı ve birinin üst sınıftan bir kadın olduğu daha önce belirlenmişti. Señora de Cao (Cao'nun Hanımı) denen kadının yanı sıra üç yetişkin erkek ve ergenlik çağında iki kişinin kalıntıları da saptanmıştı. Biri kız diğeri erkek olan gençler bitki lifinden yapılmış iplerle boğularak öldürülmüştü.

Bilim insanları 6 kişinin akraba olduğunu tahmin etse de bu teori kanıtlanmamıştı. 

Bulguları PNAS adlı hakemli dergide 23 Aralık Pazartesi günü yayımlanan çalışmada yapılan genetik analizler bu düşünceyi doğruladı. 

Radyokarbon tarihleme yöntemine başvuran ekip, 5 kişinin MS 500 civarında öldüğünü saptadı. 

Daha sonra genom analizi, iki erkeğin muhtemelen üst sınıftaki kadının kardeşi olduğunu gösterdi. Diğerlerinden daha önce ölen erkeğin de kardeşlerin babası veya dedesi olduğu tahmin ediliyor. 

Kadın ve genç kızın akraba olduğu saptansa da ilişkileri net olarak belirlenemedi. Araştırmacılar ergen kızın, erkek kardeşlerden birinin çocuğu olabileceğini ve mezarda halasına eşlik etmesi için kurban edildiğini düşünüyor. 

Dahası erkek kardeşlerden biri, boğularak öldürülen oğluyla defnedilmişti. Bilim insanları daha önce Moçe kültüründe böyle bir şeye rastlamadıklarını söylüyor. 

Makalenin yazarlarından Lars Fehren-Schmitz "Moçelerde insan kurbanları hakkında bildiklerimizin çoğu, halka açık ve dehşet verici insan kurban etme biçimlerini içeriyor" diyerek ekliyor: 

Bizim gözlemlediğimiz gibi, yakın veya ergen akrabaların kurban edildiğine dair hiçbir kanıt yok. Arkeoloji literatüründe buna benzer başka bir gözlem yok.

Fehren-Schmitz "Muhtemelen toplumsal ya da dini/manevi açıdan daha yüksek statüye sahip bireylere uygulanan, daha özel ve onurlu bir törensel öldürme biçimi sözkonusu" diyor. 

Araştırmacılar, daha sonraki çalışmalarda iki gencin neden kurban edildiğini daha iyi anlamayı umuyor.

Bu sayede Moçe kültüründe üst sınıftan kişiler gömülürken, yakın akrabalarının kurban edilmesinin ne kadar yaygın olduğu ortaya çıkabilir. 

Çalışmanın yazarlarından Jeffrey Quilter, "Ayrıca kurban etme ve gömme işlemlerini ayarlayan kişilerin kurban edilen ve gömülenlerle aynı kişiler olmadığını da unutmamak gerekiyor" diyerek ekliyor: 

Yani bir tür saray entrikası, mezarlarda karşılaştığımız bulgulara yol açmış olabilir.

Independent Türkçe, Live Science, Jerusalem Post, PNAS