Rekor kıran enerji patlamasının sırrı çözüldü mü?

Düşük kütleye ve parlaklığa sahip kırmızı cüceler, galaksideki en yaygın yıldız türü (NASA)
Düşük kütleye ve parlaklığa sahip kırmızı cüceler, galaksideki en yaygın yıldız türü (NASA)
TT

Rekor kıran enerji patlamasının sırrı çözüldü mü?

Düşük kütleye ve parlaklığa sahip kırmızı cüceler, galaksideki en yaygın yıldız türü (NASA)
Düşük kütleye ve parlaklığa sahip kırmızı cüceler, galaksideki en yaygın yıldız türü (NASA)

Bilim insanları gizemli bir enerji patlamasının, kırmızı cüce bir yıldızdan ve ölü bir yıldızın kalıntısından geliyor olabileceğini buldu.

Gökbilimciler radyo dalgası yayan bir patlama türünü uzun zamandır anlamaya çalışıyor. Normalde bir bölgeden gelen art arda patlamalar arasında birkaç saniye hatta daha kısa süre olur.

Ancak 2006'dan beri, patlamalar arasındaki sürenin birkaç dakikadan birkaç saate kadar değişebildiği olaylar saptanmaya başladı.

Uzun periyotlu radyo geçişi denen bu olaylar neredeyse 20 yıldır bilim insanlarının kafasını karıştırıyor ve bu aralıklı patlamalarda nasıl radyo dalgası üretildiğini anlamaya çalışıyorlar.

Bunlar genellikle galaksinin kalabalık bölgelerinde görüldüğü için hangi cisimden geldiklerini anlamak da zorlu bir iş.

Bulguları hakemli dergi Astrophysical Journal Letters'ta 26 Kasım'da yayımlanan yeni çalışmadaysa Samanyolu'nun daha az gökcismi içeren eteklerinden gelen bir uzun periyotlu radyo geçişi incelendi.

GLEAM-X J0704-37 adı verilen bu olayda her üç saatte bir 30 ila 60 saniye süren patlamalar gerçekleşiyor. Uzun periyotlu radyo geçişi olayları arasında, art arda patlamaları arasında en çok süre olan GLEAM-X J0704-37 bu anlamda rekoru elinde tutuyor.

Güney Afrika'daki MeerKAT ve Şili'deki Güney Astrofizik Araştırma teleskoplarını kullanan bilim insanları, GLEAM-X J0704-37'nin M-tipi yıldız diye de bilinen bir kırmızı cüceden geldiğini gözlemledi.

Curtin Üniversitesi'nden çalışmanın ortak yazarı Natasha Hurley-Walker "M-tipi yıldızlar, Güneş'in kütlesinin ve parlaklığının çok azına sahip olan düşük kütleli yıldızlardır. Samanyolu'ndaki yıldızların yüzde 70'ini oluştursalar da hiçbiri çıplak gözle görülemez" diyerek ekliyor: 

M-tipi yıldız tek başına bizim gördüğümüz miktarda enerji üretemez.

Verileri tekrar inceleyen ekip kırmızı cücenin muhtemelen ikili bir sistem içinde yer aldığını buldu. Araştırmacılar diğer cismin, beyaz cüce yıldız olduğunu tahmin ediyor. 

Güneş gibi yıldızlar, süpernova patlaması geçirecek kütleye sahip olmadığı için yaşam döngülerinin sonuna geldiğinde dış katmanlarını atmaya başlıyor. Geriye kalan çekirdekse muazzam bir yoğunluğa sahip beyaz cüceye dönüşüyor. 

Bilim insanları sistemdeki güçlü manyetik alanların, hızla dönen nötron yıldızları (pulsar) gibi düzenli enerji patlamalarına yol açtığını öne sürüyor. 

Ekip halihazırda çalışmalarına devam ederek bu sistemi doğrulamaya ve radyo dalgalarını tam olarak nasıl ürettiğini anlamaya çalışıyor. 

Ayrıca teleskopların eski gözlemlerinde, GLEAM-X J0704-37'ye benzer patlamalar da bulmayı umuyorlar.

Independent Türkçe, Space.com, Science Daily, Astrophysical Journal Letters



Ünlü aktör zor yılları anlattı: "Duşta ağladığımı hatırlıyorum"

2010'da True Blood'daki performansıyla Emmy kazanan İsveçli aktör Alexander Skarsgård, HBO dizisi Big Little Lies'da Nicole Kidman'ın eşi Perry Wright'ı canlandırmıştı (HBO)
2010'da True Blood'daki performansıyla Emmy kazanan İsveçli aktör Alexander Skarsgård, HBO dizisi Big Little Lies'da Nicole Kidman'ın eşi Perry Wright'ı canlandırmıştı (HBO)
TT

Ünlü aktör zor yılları anlattı: "Duşta ağladığımı hatırlıyorum"

2010'da True Blood'daki performansıyla Emmy kazanan İsveçli aktör Alexander Skarsgård, HBO dizisi Big Little Lies'da Nicole Kidman'ın eşi Perry Wright'ı canlandırmıştı (HBO)
2010'da True Blood'daki performansıyla Emmy kazanan İsveçli aktör Alexander Skarsgård, HBO dizisi Big Little Lies'da Nicole Kidman'ın eşi Perry Wright'ı canlandırmıştı (HBO)

Hollywood'da yıldızı parlamadan önce uzun süre zorlu bir kariyer mücadelesi veren Alexander Skarsgård, katıldığı Dinner's on Me podcast'inde geçmişe dair içten itiraflarda bulundu.

2008'de Generation Kill ve True Blood dizileriyle yıldızı parlamadan önce yaşadığı duygusal çöküntüleri anlatan oyuncu, kötü geçen deneme çekimlerinden sonra kendini sık sık duşta ağlarken bulduğunu söyledi.

"Berbat deneyimlerdi. Karakterle hiçbir bağ kuramıyorsun, rol sana hiç uymuyor ama o noktada hayır deme lüksün yok. Seçmelere gitmek zorundaydım" diyen Skarsgård, 2001 tarihli Zırtapoz'da (Zoolander) rol almış olsa da o yıllarda sektörde tutunmakta zorlandığını söyledi.

"Ajansım beni kovmanın eşiğindeydi. Eğer o seçmeye gitmeseydim, muhtemelen beni temsil etmeyi bırakacaklardı" diyen Skarsgård sözlerini şöyle sürdürdü: 

Ama rol bana hiç uymuyordu. Kendimi tamamen yetersiz hissediyordum.

Big Little Lies'daki performansıyla büyük övgü toplayan oyuncu, o dönemleri hatırladığında hâlâ küçük çaplı bir travma yaşadığını da itiraf etti:

Los Angeles'taki o kötü daireme döndüğümü hatırlıyorum. Duşta ağlıyordum. İçim kirlenmiş gibi hissediyordum, özgüvenim sıfırdı. 'Dünyanın en kötü oyuncusuyum' diyordum kendi kendime... Üstelik onurum da kalmamıştı. O tür roller için seçmelere giriyordum, hem kendimin hem de karşımdakilerin zamanını boşa harcıyordum. Berbat bir histi.

Emmy adayı usta aktör Stellan Skarsgård'ın oğlu olan Alexander, babasının gölgesinde oyunculuk yapmanın getirdiği baskının da süreci zorlaştırdığını söyledi. Ancak tüm bu zorluklara rağmen pes etmedi.

Skarsgård halihazırda, Kuzeyli (The Northman), Succession, Godzilla vs. Kong, Tarzan Efsanesi (The Legend of Tarzan) ve Sonsuzluk Havuzu (Infinity Pool) gibi birçok önemli projede rol aldı.

Independent Türkçe, Hollywood Reporter, Dinner's on Me, Entertainment Weekly