Putin'in Japonya'ya hediye ettiği kedi yaşamını yitirdi

Putin'in hediye ettiği Mir, Akita Valisi Satake'nin 7. kedisiydi (Akita Valiliği)
Putin'in hediye ettiği Mir, Akita Valisi Satake'nin 7. kedisiydi (Akita Valiliği)
TT

Putin'in Japonya'ya hediye ettiği kedi yaşamını yitirdi

Putin'in hediye ettiği Mir, Akita Valisi Satake'nin 7. kedisiydi (Akita Valiliği)
Putin'in hediye ettiği Mir, Akita Valisi Satake'nin 7. kedisiydi (Akita Valiliği)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Japonya'ya gönderdiği kedi, sağlık sorunları nedeniyle yaşamını yitirdi. 

Putin'in, Akita Valisi Norihişa Satake'ye 2012'de hediye olarak gönderdiği Barış (Mir) adlı kedi hayatını kaybetti.

Valilikten salı günü yapılan açıklamada, 12 yaşındaki kedinin bir süredir sağlık sorunları yaşadığı ifade edildi.

Valilik, 11 Mart 2011'de Japonya'nın Tōhoku bölgesinde yaşanan büyük deprem ve tsunaminin ardından yardım çalışmalarına verdiği destek nedeniyle Putin'e Yume adlı bir köpek göndermişti. Köpeğin adı, Japoncada "rüya" anlamına geliyor. 9.0 büyüklüğündeki depremde yaklaşık 20 bin kişi hayatını kaybetmişti. 

Putin de teşekkürlerini sunmak için Satake'ye önce bir köpek göndermeyi düşünmüş ancak valinin kedileri çok sevdiğini öğrenince fikrini değiştirmişti. 

Japonya'ya giden Rus diplomatlar tarafından da ziyaret edilen Sibirya kedisi, Satake ailesinin bir parçası olmuştu. 

Diğer yandan Mir, pandemi döneminde güvenliğinin sağlanması için karantinaya alınmıştı. Vali Satake, Rus devletine ait haber ajansı TASS'a açıklamasında, kedinin iştahının yerinde olduğunu belirterek şunları söylemişti: 

Mir evimizde yaşayan diğer 6 kediyle iyi geçiniyor. Bu benim için özel bir canlı, yüzünü gördüğümde ruhum dinleniyor.

Japon valinin Putin'e gönderdiği köpekse en son 2016'da görülmüştü.

Independent Türkçe, RT, Japan Times



Dünyanın en eski mezarları, Homo sapiens ve Neandertallerin kültür alışverişini gözler önüne serdi

Tinshemet Mağarası'ndaki bulgular, insan türlerinin geçmişine ışık tutuyor (Yossi Zaidner)
Tinshemet Mağarası'ndaki bulgular, insan türlerinin geçmişine ışık tutuyor (Yossi Zaidner)
TT

Dünyanın en eski mezarları, Homo sapiens ve Neandertallerin kültür alışverişini gözler önüne serdi

Tinshemet Mağarası'ndaki bulgular, insan türlerinin geçmişine ışık tutuyor (Yossi Zaidner)
Tinshemet Mağarası'ndaki bulgular, insan türlerinin geçmişine ışık tutuyor (Yossi Zaidner)

Dünyanın en eski insan mezarları, Homo sapiens ve Neandertallerin kültür ve teknoloji alışverişinde bulunduğunu ortaya koydu. 

Hakemli dergi Nature Human Behaviour'da dün (11 Mart) yayımlanan bir çalışmada, İsrail'in Şoham bölgesinin yakınlarında yer alan Tinshemet Mağarası'nda keşfedilen hominin mezarları incelendi.

Bulguları, İsrail'in diğer bölgelerindeki aynı döneme ait mezarlarla karşılaştıran araştırmacılar, çarpıcı benzerlikler saptadı. Bilim insanları yaklaşık 100 bin yıl önceye ait gömü alanlarının, dünyanın en eski mezarları arasında olduğunu söylüyor.

Çalışmada incelenen mezarlarda yatan kişilerin hangi insan türüne ait olduğu henüz kesin bir şekilde belirlenmedi. Ancak Orta Paleolitik dönemde bölgede en az üç hominin türünün yaşadığı ve bunların arkaik Neandertal benzeri insanlar, Neandertal ve modern insan (Homo sapiens) grupları olduğu tahmin ediliyor.

Bilim insanları, İsrail'in farklı yerlerindeki bu gruplara ait mezarların, aşı boyası kullanımı, ölülerin mezara yerleştirilme biçimi, yanlarına konan hayvan kemikleri ve bazalt çakıl taşları gibi nesneler gibi ortak özellikler taşıdığını gözlemledi. 

Tinshemet Mağarası'ndaki aşı boyasının uzak bir yerden getirildiğini söyleyen araştırmacılar, bunun cenaze töreni kapsamında ölü bedeni süslemek için kullanıldığından şüpheleniyor.

Ayrıca mağarada bulunan taş aletlerin, diğer bölgelerdekine benzer şekilde üretildiği saptandı. Kudüs İbrani Üniversitesi'nden Prof. Yossi Zaidner, ortak yazarı olduğu çalışma hakkında "Bu özel taş alet üretim teknolojisini sadece bu zaman diliminde görüyoruz. Daha önce böyle bir şey yoktu" diyerek ekliyor: 

Ve bu durum, daha arkaik Homo sapiens özelliklerine mi yoksa daha Neandertal özelliklerine mi sahip oldukları fark etmeksizin, tüm yerleşimlerde görülüyor.

Orta Paleolitik dönemin ortalarında Levant'ta yaşayan toplulukların çoğunlukla yaban öküzü ve at gibi büyük otçul hayvanları avlamasıyla kendilerinden önceki ve sonraki insanlardan farklılaştığı da gözlemlendi. 

Prof. Zaidner, "Bu gruplar etkileşime girerek avlanma teknikleri ve alet teknolojilerini de içeren homojen bir kültür geliştirdi" diyor: 

Ancak biyolojik açıdan bakıldığında, homojen özellikler geliştirmek çok daha fazla zaman alıyor. Bu nedenle, önemli morfolojik değişkenlikleri sürdürdüler.

Bilim insanları cenaze gelenekleri ve aşı boyası kullanımının tarih öncesi insanlarda sembolik düşüncenin gelişimine işaret etmesinden yola çıkarak farklı popülasyonlar arasındaki etkileşimlerin, karmaşık sosyal davranışların ve geleneklerin ortaya çıkmasını sağladığını düşünüyor.

Bölgeyi, kültürlerin kaynaştığı bir yer olarak gören Prof. Zaidner "Verilerimiz, insan bağlantılarının ve grupların etkileşiminin, tarih boyunca kültürel ve teknolojik yenilikleri yönlendirmede temel rol oynadığını gösteriyor" ifadelerini kullanıyor. 

Tel Aviv Üniversitesi'nden çalışmanın bir diğer yazarı Prof. Israel Hershkovitz de şöyle diyor:

Homo sapiens ve Neandertallerin çifleştiğini gösteren pek çok genetik kanıt var ancak biz daha da ileri giderek sürekli bilgi paylaştıklarını öne sürüyoruz.

Tinshemet Mağarası'ndaki çalışmalar devam ederken, eski insan topluluklarının etkileşimine ve gelişimine daha fazla ışık tutması bekleniyor.

Independent Türkçe, IFLScience, Phys.org, Times of Israel, Nature Human Behaviour