Dune'un yönetmeni 2024'te en beğendiği filmleri açıkladı

Cannes Film Festivali'nden ödülle dönen Emilia Pérez, Türkiye'de MUBI'den izlenebiliyor (MUBI)
Cannes Film Festivali'nden ödülle dönen Emilia Pérez, Türkiye'de MUBI'den izlenebiliyor (MUBI)
TT

Dune'un yönetmeni 2024'te en beğendiği filmleri açıkladı

Cannes Film Festivali'nden ödülle dönen Emilia Pérez, Türkiye'de MUBI'den izlenebiliyor (MUBI)
Cannes Film Festivali'nden ödülle dönen Emilia Pérez, Türkiye'de MUBI'den izlenebiliyor (MUBI)

2024 sinema için son derece verimli bir yıl oldu. En azından ünlü yönetmen Denis Villeneuve böyle düşünüyor. 

Villeneuve'ün son filmi Dune: Çöl Gezegeni Bölüm İki (Dune: Part Two) GamesRadar tarafından yılın filmi seçilmiş ve 2024'ün en iyileri listesinin zirvesinde yer almıştı. 

Bunun üzerine yılın sonuna yaklaşırken GamesRadar, Villeneuve'ün 2024'teki favori filmlerinin neler olduğunu öğrenmek istedi. 

Kanadalı yönetmen, daha izlemesi gereken pek çok film olduğunu kabul etse de bu yıl gerçekten sevdiği pek çok yapım olduğunu da söyledi.

"Jacques Audiard'ın Emilia Perez'ini gerçekten çok sevdim" diyen sinemacı sözlerini şöyle sürdürdü.

Çok orijinal ve ilham verici olduğunu düşündüm. Audiard'ın filmleri bana her zaman enerji veriyor, kendisi en iyi sinemacılarımızdan biri.

Meksikalı bir uyuşturucu baronunun cinsiyet değiştirme ameliyatıyla kadın olmasını konu alan Emilia Perez, dün açıklanan Altın Küre ödüllerinde 10 dalda adaylık kazanarak rekor kırdı.

Müzikal komedinin başrollerinde Zoe Saldaña, Karla Sofía Gascón, Selena Gomez, Adriana Paz, Mark Ivanir ve Édgar Ramírez yer alıyor.

Türkiye'de yasaklanan Queer de listesinde

57 yaşındaki Villeneuve, Holokost'tan sağ kurtulan Macaristan doğumlu Yahudi mimar László Tóth'un hayatının 30 yılını anlatan The Brutalist ve Colson Whitehead'in Pulitzer ödüllü romanından uyarlanan Nickel Boys'u da en iyiler arasında saydı.

Gişe canavarı Dune serisinin yönetmeni Villeneuve, şöyle dedi:

Yönetmen Brady Corbet'in The Brutalist ve RaMell Ross'un Nickel Boys filmlerinin yanı sıra Edward Berger imzasını taşıyan Konsey'i (Conclave) de çok sevdim. 

Sicario ve Geliş'in (Arrival) yönetmeni, sözlerine "Harika bir yıl oldu" diyerek devam etti: 

Bu yıl birçok filmden etkilendim. Ayrıca Luca Guadagnino'nun çok ilham verici olduğunu düşündüğüm filmi Queer'e de bayıldım. Daniel Craig inanılmaz bir performans sergiledi.

Queer, bu yıl ikinci kez düzenlenmesi ve 7 Kasım'da başlaması planlanan MUBI FEST'in açılış filmi olacaktı. İki eşcinsel erkeğin aşkını anlatan filmin gösterimi, "toplum barışını tehlikeye atacak provokatif içerik taşıdığı" gerekçesiyle Kadıköy Kaymakamlığı tarafından yasaklanmıştı.
Independent Türkçe, GamesRadar, World of Reel



Eleştirmenler rekor kıran korku filmi içine ne diyor?

Danny Boyle'un uzun zamandır beklenen devam filmi 28 Yıl Sonra, iPhone 15 Pro Max'le çekildi (Sony Pictures Releasing)
Danny Boyle'un uzun zamandır beklenen devam filmi 28 Yıl Sonra, iPhone 15 Pro Max'le çekildi (Sony Pictures Releasing)
TT

Eleştirmenler rekor kıran korku filmi içine ne diyor?

Danny Boyle'un uzun zamandır beklenen devam filmi 28 Yıl Sonra, iPhone 15 Pro Max'le çekildi (Sony Pictures Releasing)
Danny Boyle'un uzun zamandır beklenen devam filmi 28 Yıl Sonra, iPhone 15 Pro Max'le çekildi (Sony Pictures Releasing)

Yönetmen Danny Boyle ve yazar Alex Garland, 2002 yapımı 28 Gün Sonra'nın (28 Days Later) uzun süredir beklenen devamıyla 20 yılı aşkın bir sürenin ardından geri döndü.

28 Yıl Sonra'nın (28 Years Later) dünya prömiyeri çarşamba günü Londra'da yapıldı ve eleştiriler hemen ardından gelmeye başladı. Halihazırda 90 incelemeyle eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da yüzde 94'lük bir beğeni puanı yakalayan yapım, son derece güçlü bir çıkış yaptı. 28 Yıl Sonra'nın bu skoru, seri için bir rekora işaret ediyor. 28 Gün Sonra, yüzde 87'lik bir beğeni oranına sahip. 28 Hafta Sonra'nın (28 Weeks Later) skoru ise yüzde 72.

Yarın vizyona girecek filmde Alfie Williams, Jodie Comer, Aaron Taylor-Johnson ve Ralph Fiennes rol alıyor. 

"Kaosun normalleştiği bir dünya"

Hollywood Reporter'dan David Rooney, "28 Yıl Sonra'nın en büyük artılarından biri, bu dünyanın sadece ticari kaygılarla yeniden ziyaret edilmiş gibi hissettirmemesi" diyerek ekliyor: 

Günümüzün karanlık siyasi manzarasına dair alegorik bir yorum olarak daha da güncel hale gelen bir hikayeye içtenlikle dönülmüş. Devam filmlerine zemin hazırlayan anlatı taşları da öyle heyecan verici ki bir an önce izlemek istiyorsunuz.

Rolling Stone'dan David Fear, "Boyle, yalnızca ilk filme zarar vermemekle kalmamış, aynı zamanda uçurumun kenarındaki bir dünyaya dair vizyonunu daha da derinleştirmiş. Geçmişe özlem duyan milliyetçilik kaygıları ve kaosun normalleştiği bir dünyada büyüyen bir neslin psikolojisi filme güçlü şekilde yedirilmiş" yorumunda bulundu.

Entertainment Weekly'den Jordan Hoffman ise şu yorumu yaptı: 

Boyle, tarz olarak karıştırıcıya birçok şey atmış ve mucizevi şekilde hepsi işe yaramış. Filmin başlarında Britanya propaganda filmlerinden görüntüler araya serpiştirilmiş, sadece bir atmosfer yaratmak için. Enfekte olan her kişinin öldürülüşü, donan bir kareyle sona eriyor. Kurgu, zaman çizgisine pek sadık değil, daha çok bir duygu seli yaratmayı hedefliyor.

"İçten bir zarafet var"

Indiewire'dan David Ehrlich, önceleri filmle ilgili bazı tereddütleri olduğunu belirtse de sonradan Garland'ın senaryosunun kendisini etkilediğini söyledi: 

Filmin, enfekte olanları insanileştirme çabasında içten bir zarafet var. Önceleri bu yaratıkların evrimleştiği fikri bana sıkıcı ve ilk filmin ilkel tonundan uzak geldi. Ama Garland bu konsepti öyle radikal ve beklenmedik yollarla işliyor ki, kendimi filme kaptırmadan edemedim.

Associated Press'ten Jake Coyle, görsel stilin "rahatsız edici ölçüde dağınık" olduğunu söylese de son incelemesinde şöyle dedi: 

Bu kargaşanın içinde ölüm, ölümlülük ve hatalı üstünlük inancına dair yumuşak dokunuşlar var. Bu fikirlerin küçük de olsa işlenmesi bile 28 Yıl Sonra'yı, bu mevsimde vizyona giren diğer filmlerden daha düşünceli bir yapım haline getiriyor. Omuriliklerin koparıldığı sayısız sahneye rağmen bu film, tuhaf şekilde duygusal bir büyüme hikayesi.
 

Independent Türkçe, Hollywood Reporter, ScreenRant, Associated Press, Indiewire, Entertainment Weekly, Rolling Stone