5 soruda zayıflama iğneleri: "Mucizevi" Ozempic hakkında her şey

Logos'ta bu hafta obeziteyle mücadelede "çığır açtığı" söylenen zayıflama iğnelerini masaya yatırıyoruz

2030'da dünya çapında 1 milyar kişinin obeziteyle yaşayacağı tahmin edilirken, zayıflama ilaçları gittikçe yaygınlaşıyor (David J. Phillip/AP)
2030'da dünya çapında 1 milyar kişinin obeziteyle yaşayacağı tahmin edilirken, zayıflama ilaçları gittikçe yaygınlaşıyor (David J. Phillip/AP)
TT

5 soruda zayıflama iğneleri: "Mucizevi" Ozempic hakkında her şey

2030'da dünya çapında 1 milyar kişinin obeziteyle yaşayacağı tahmin edilirken, zayıflama ilaçları gittikçe yaygınlaşıyor (David J. Phillip/AP)
2030'da dünya çapında 1 milyar kişinin obeziteyle yaşayacağı tahmin edilirken, zayıflama ilaçları gittikçe yaygınlaşıyor (David J. Phillip/AP)

Bu yılın en çok konuşulan korku filmlerinden Cevher (The Substance), kadınlara uygulanan güzellik standartlarının nasıl bir bedel ödetebileceğini gündeme taşırken, "Ozempic çılgınlığı"nı da akıllara getirdi. 

Yönetmen Coralie Fargeat'nın da dediği gibi filmde gençlik ve güzellik vaat eden yeşil sıvı, zayıflama iğnelerinin ötesinde yıllardır satılan pek çok "sihirli ürün"e karşılık geliyor.

Hollywood ünlülerinden sosyal medya fenomenlerine çok yaygın şekilde reklamı yapılan Ozempic ise bir yandan muazzam seviyedeki zayıflama etkisiyle, diğer yandan da yarattığı endişelerle son yıllarda bu sihirli ürünlerin en popüler olanı. 

Kilo vermenin yanı sıra çeşitli sağlık faydalarıyla da gündeme gelen zayıflama iğneleri, yaşlanmayı geciktirdiği iddialarıyla birlikte Cevher'deki maddeye gittikçe benziyor gibi görünüyor. 

Bu hafta Logos'ta Ozempic ve Wegovy adı altında satılan zayıflama iğnelerini, faydalarından zararlarına, bırakılması durumunda ne olduğuna ve muadilleriyle arasındaki farklara kadar bütün yönleriyle ele alacağız. 

1) Ozempic ve Wegovy nedir?

Ozempic ve Wegovy, esasen aynı etkin maddeyi içeren ancak farklı amaçlar için kullanılan ilaçlar. 

Danimarka merkezli ilaç şirketi Novo Nordisk'in satışa sunduğu bu iğnelerin etkin maddesi semaglutid. 

Semaglutid, glukagon benzeri peptid-1 (GLP-1) analogları denen ilaç sınıfında yer alıyor. Bu ilaçlar, vücutta doğal olarak üretilen GLP-1 hormonunu taklit ederek iştahı bastırıyor ve kan şekeri seviyesini düzenleyen insülin düzeyini artırıyor. 

Yemek yedikten sonraki tokluk hissini daha uzun süre koruyor, kan şekeri seviyesinin düşük kalmasını sağlıyor ve kana salınan şeker miktarını azaltıyor.

Birleşik Krallık'taki Imperial College London'dan Simon Cork, "Bu ilaçlar, insan vücudunda halihazırda var olan ve görevi, yemek yedikten sonra iştahı bastırmak olan bir sistemi güçlendiriyor" diye açıklıyor.

GLP-1 analogları aslında pek yeni sayılmaz. Ancak semaglutid, bu sınıftaki diğer ilaçlara kıyasla daha güçlü bir etki yaratmasıyla öne çıkıyor.

Ozempic, tip 2 diyabet tedavisinde kan şekerini düzenleme amacı taşırken, Wegovy ise aşırı kilolu veya obez kişilerde kilo kontrolü için kullanılıyor. İkisi de semaglutid içermesine karşın dozları arasında fark var. 

Diğer yandan aynı maddeyi içerdikleri için Ozempic, zayıflama amacıyla da reçete edilebiliyor. Wegovy daha yüksek dozda kullanıldığı için daha fazla kilo verilmesini sağlıyor gibi görünüyor. Ancak bununla beraber yan etkilerin de daha şiddetli olması riski var. 

Doktorlar duruma göre bu iğneler arasında seçim yaparken, kesinlikle ikisinin beraber kullanılmaması gerektiğinin altını çiziyorlar. 

2) Kilo kaybından kalp sağlığına faydaları neler?

Semaglutid, obeziteyle mücadelede çığır açıcı bir etki yarattığı öne sürülerek pek çok bilim insanı tarafından takdir ediliyor. 

Hakemli dergi Nature Medicine'da 2022'de yayımlanan bir çalışmada Wegovy'nin, diyabeti olmayan obez veya aşırı kilolu kişilerde iki yıl içinde vücut ağırlığının yüzde 15'ine kadar kilo kaybı sağladığı bulunmuştu.

Başka bir araştırmada da daha düşük dozda semaglutidin 4 hafta içinde yüzde 7 civarında kilo kaybı sağladığı kaydedilmiş ve bu etkilerin diyabeti olmayan kişilerde daha kuvvetli olduğu gözlemlenmişti. 

New Scientist'in aktardığı üzere daha önce ameliyat dışındaki yöntemlerle vücut ağırlığının yüzde 5'inin kaybedilmesi kayda değer bir başarı sayılıyordu. 

Fakat zayıflama iğnesi kullanılırken bir yandan diyet ve egzersiz yapılması gerektiğini belirtmekte fayda var. 

Yüksek yağ ve şeker oranına sahip gıdalar, işlenmiş yiyecekler ve alkol tüketiminin büyük ölçüde azaltılması tavsiye ediliyor.

Gastroenterolog ve obezite uzmanı Dr. Lauren Donnangelo şu ifadeleri kullanıyor:

Lif, protein ve sağlıklı yağ oranı yüksek gıdaların hem genel sağlık hem de kilo kaybı için dengeli bir beslenme stratejisinin kilit parçaları olduğunu unutmamak önemli.

Son yıllarda Ozempic ve Wegovy'nin zayıflamanın yanı sıra sağlığa çeşitli şekillerde fayda sağladığına işaret eden pek çok araştırma yayımlanıyor.

Özellikle kalp sağlığına iyi geldiği görülürken, ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), obez veya aşırı kilolu kişilerde kalp-damar hastalıklarına bağlı ölüm, kalp krizi ve inme riskini azaltmak için Wegovy'nin kullanılmasına bu yıl onay verdi. 

Ayrıca Novo Nordisk'in yürüttüğü bir araştırmada semaglutidin böbrek hastalıklarına iyi geldiği de gözlemlenmişti. 

Bunların yanı sıra tip 2 diyabet hastalarında kolon kanseri görülme riskini de azalttığı öne sürülüyor. Ayrıca obezite ve diyabetin bilişsel işlevleri etkilediği düşünüldüğünden Ozempic gibi ilaçların Alzheimer'la mücadelede kullanılabileceği iddia ediliyor.

En son bu yıl yapılan bir araştırmada, semaglutidin herhangi bir nedenle ölüm riskini azalttığına dair bulgular edinilmişti.

Yale Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden Prof. Harlan Krumholz, "Semaglutidin başlangıçta hayal ettiğimizden çok daha geniş kapsamlı faydaları var" diyerek ekliyor: 

Sadece kalp krizlerini önlemiyorlar. Bunlar sağlığı destekliyor. İnsanların sağlığını bu şekilde iyileştirerek aslında yaşlanma sürecini yavaşlatması şaşırtıcı olmaz.

3) Beden ve ruh sağlığına nasıl bir tehdit oluşturuyor?

Zayıflama iğneleri bütün bu "mucizevi" etkileri sunarken çeşitli sağlık risklerini de beraberinde getiriyor. 

Ozempic veya Wegovy kullanan kişilerin en az yarısı mide bulantısı yaşadığını bildirirken bu yan etki genellikle zaman içinde geçiyor.

Ayrıca kabızlık, ishal, kusma ve karın ağrısı da sıkça gözlemlenen hafif yan etkiler arasında yer alıyor. Uzmanlar bunların birkaç hafta içinde kaybolacağını söylerken, devam etmeleri durumunda daha ciddi bir sorun sözkonusu olabilir. 

Doktorlar, nadiren de olsa bu ilaçların pankreasta iltihaplanmaya yol açabileceğini belirtiyor. 

GLP-1 analogları uzun zamandır tiroit kanseriyle ilişkilendirildiğinden zayıflama iğnelerinin böyle bir risk taşıdığı ifade ediliyor. Bilim insanları özellikle ailesinde bu hastalıktan muzdarip biri olan kişilerin Ozempic ve Wegovy gibi ilaçları kullanmamasını öneriyor.

Bu ilaçların böbrek hastalıklarına iyi gelebileceği gibi bu organlarda aksamalara yol açabileceği de görülüyor.

Ayrıca yakın zamanda fareler üzerinde yapılan bir çalışmada zayıflama iğnelerinin kalp kaslarını küçültebileceği öne sürülmüştü. 

Diğer ciddi yan etkiler arasında safra kesesi rahatsızlıkları, düşük kan şekeri ve bağırsak düğümlenmesi yer alıyor. 

Temmuzda yapılan bir araştırmada semaglutidin körlüğe neden olabileceği de öne sürülmüştü.

100 binde 10 gibi düşük oranda görülen bu nadir hastalık, optik sinire giden kan akışının azalması sonucu bir gözde acısız ve ani bir körlüğe yol açıyor. Görme becerisi çoğu zaman geri getirilemiyor. 

Hakemli dergi JAMA Ophthalmology'de yayımlanan çalışmada, semaglutid kullanan hastalarda bu nadir göz probleminin daha sık görüldüğü kaydedilmiş ve daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulduğu belirtilmiştir.

Zayıflama iğnelerinin ruh sağlığı sorunları ve intihar düşüncelerini tetiklemesiyse bir diğer tartışma konusu. 

Semaglutid kullananlar, başka kilo verme ilaçları kullananlara kıyasla bu tür şikayetleri daha sık dile getirirken, konu üzerine yapılan araştırmalarda farklı sonuçlar elde ediliyor.

Bazı çalışmalarda Ozempic ve Wegovy'nin intihar düşüncelerini azalttığı iddia edilirken, iğneleri kullanan pek çok kişide depresyon ve anksiyete belirtileri görülmesi ikisi arasında bir bağlantı olduğunu akla getiriyor.

Diyabet nedeniyle Ozempic almaya başlayan Jenny Kent, birkaç ay sonra kilo kaybı ve kan şekeri seviyelerinde olumlu gelişmeler görse de ruh hali için aynı şeyi söyleyemiyor.

Sürekli bunalmış hissettiğini ve ağladığını ifade eden Kent, bir süre sonra doktoruyla konuşup ilacı bırakmış. Ardından ruh halinin iyiye gittiğini görse de bunun Ozempic'i bırakmasından kaynaklanıp kaynaklanmadığından emin değil. 

Yazar Johann Hari de semaglutidin umduğu zayıflama etkisini gösterdiğini ancak yaratacağı psikolojik etkiyi öngöremediğini söylüyor.

Hari "İlacı aldığım ilk 6 ay boyunca istediğim oluyordu; çok fazla kilo veriyordum, sırt ağrılarım geçmişti, her türlü iyi şey oldu" diyerek ekliyor:

Ama aslında duygularımda bir iyileşme hissetmiyordum. Aksine, biraz daha kötü hissediyordum.

Yazar bu hislerin, özellikle stresle başa çıkmak için istediği gibi yemek yeme imkanının olmamasından kaynaklandığını düşünüyor.

Zayıflama iğneleriyle ilgili durumu "kitlesel bir deneye" benzeten Hari, bunu da şöyle açıklıyor:

Ben iki deneyin parçasıyım, sadece bir deneyin değil. Bizi çok daha fazla obez yapan deneyin parçasıydım. Şimdi de ilaç kullanarak bunu tersine çeviren deneyin parçasıyım.

Ozempic ve Wegowy gibi ilaçların fiziksel yan etkileri arasındaysa deri sarkması ve saç dökülmesi yer alıyor.

Uzmanlar bunları hızlı kilo kaybına bağlarken, sarkmış derilerin egzersizle veya gerektiğinde ameliyatla toparlanabileceğini ifade ediyor. 

Saç dökülmesiyse kilo kaybı dengelendiğinde genellikle dursa da dökülen saçlar her zaman yeniden çıkmayabiliyor.

4) Neden herkeste işe yaramıyor?

Zayıflama iğneleri klinik testlerde büyük başarı göstermesine ve pek çok kişi istedikleri gibi kilo verdiğini bildirmesine karşın herkes için durum böyle değil. 

ABD'deki Hackensack Üniversitesi Tıp Merkezi'nde Kilo Kaybı ve Metabolik Sağlık Merkezi Direktörü Dr. Hans Schmidt, hastalarının yüzde 15'inin GLP-1 analoglarına olumlu yanıt vermediğini söylüyor. 

Bazıları haftada bir yapılması gereken iğneleri düzenli uygulamadığı için kilo vermiyor. Dr. Schmidt "Eğer bir sonuç elde etmiyorsanız ve yan etkilere maruz kalıyorsanız, ilaç kullanmanız için bir neden yok demektir" diye konuşuyor.

Diğer yandan bu ilaçları haftalarca kullanıp yine de zayıflamayanlar da var. Tek bir ilaç genellikle herkeste aynı etkileri yaratmaz ancak bilim insanları farklılıkların tam olarak neyden kaynaklandığını söyleyemiyor.

Michigan Üniversitesi'nden endokrinolog Amy Rothberg "Pek çok şey kişinin fizyolojisi ve biyolojisine bağlı. Bir ilacın herkese uygun olmasını bekleyemeyiz" diyor.

Bununla beraber farklılıkların arkasında dozun düşük gelmesi, egzersiz ve sağlıklı beslenmeyle sürecin desteklenmemesi, yeterince iyi uyunmaması veya stres gibi nedenler olabilir.

Uzmanlar Ozempic ve Wegowy gibi ilaçların "sihirli değnek" olmadığının ve esasen zayıflamaya destek olan bir rol üstlendiğinin altını çiziyor.

Ayrıca diyabet hastalarında kilo kaybı daha az gözlemlenirken, aynı zamanda farklı ilaçlar kullanmanın da zayıflamanın önüne geçmesi muhtemel.

Zayıflama iğnelerinden istenen sonuç alınsa bile bu kazanımların kalıcı olmayabileceğini belirtmekte de fayda var. 

Çeşitli araştırmalar bu ilaçları kullanmayı bırakan çoğu kişinin, iştahın geri gelmesiyle tekrar kilo aldığını gösteriyor.

Uzmanlar genellikle başlangıç kilosuna geri dönülmediğini söylüyor. 2022 tarihli bir çalışmada semaglutid alan katılımcıların yarısı, ilacı iki yıl boyunca bıraktıktan sonra bile verdiği kiloların tamamını geri almadı. 

Pittsburgh Üniversitesi'nden Dr. Walid Gellad, "Bu ilaçları ne kadar süre kullanmanız gerektiğini kimse bilmiyor" diyor.

5) Ozempic ve Wegovy'nin muadilleri daha mı iyi?

Uzmanlar, semaglutid kullanarak kilo veremeyen bazı kişilerin ilaç değiştirmesinin faydalı sonuçlar doğurabileceğini söylüyor. 

Novo Nordisk'in semaglutidi bulmasıyla "obeziteyle mücadelede yeni bir çağ başladığı" söylenirken, kısa süre sonra Eli Lilly de kendi GLP-1 analoguyla piyasaya girdi.

ABD merkezli ilaç şirketinin tirzepatid etkin maddesini içeren iki ilacı mevcut: diyabet hastalarına verilen Mounjaro ve aşırı kilo veya obeziteye karşı kullanılan Zepbound.

Esasen aynı şekilde çalışan semaglutid ve tirzepatid arasında çok büyük farklar yok. Diğer yandan son zamanlarda yapılan araştırmalar Eli Lilly iğnelerinin Danimarkalı rakibinden daha etkili olduğunu gösteriyor.

72 hafta süren bir deneyde Wegovy kullananların, vücut ağırlığının yüzde 14'ünü, Zepbound kullananların ise yüzde 20'sini kaybettiği gözlemlendi.

Bununla beraber Mounjaro ve Zepbound'ın yan etkilerinin, Ozempic ve Wegovy'le büyük ölçüde aynı olduğunu belirtmekte fayda var. 

Şubatta iki şirkete, mide felci ve bağırsak düğümlenmesi gibi riskleri açıkça belirtmekleri gerekçesiyle ABD'deki bir mahkemede en az 55 dava açılmıştı.

Zayıflama iğnelerinin yanı sıra kilo vermeyi desteklemesi için geliştirilen Contrave ve Qsymia gibi haplar da mevcut. Ancak bunlar aynı seviyede kilo kaybı sağlamadığı gibi kusma, ishal, ağız kuruluğu ve karıncalanma gibi yan etkilere de neden olabiliyor.

Halihazırda Novo Nordisk ve Eli Lilly piyasaya hükmetse de obezitenin dünya çapında gittikçe daha ciddi bir sorun haline gelmesiyle başka ilaç şirketleri de yarışa giriyor. 

İki dev şirketin yoğun talep nedeniyle tedarik sorunları yaşamasının yanı sıra yüksek fiyatları nedeniyle de yakın zamanda hem iğne hem de hap formunda çeşitli yeni ilaçların raflarda yerini alması bekleniyor.

Logos'un bu haftaki yazısına son verirken, her şeyin başının sağlık olduğunu ve zayıflamak için herhangi bir takviye kullanmadan önce kesinlikle doktor görüşüne başvurmanız gerektiğini hatırlatmak isteriz. 

Bir sonraki yazıda görüşene kadar bu soğuk kış günlerinde sağlığınıza dikkat edin ve merakla kalın!

Independent Türkçe



Tom Cruise'un uzay hayali suya düştü: NASA engeli projeyi durdurdu

Tom Cruise, yönetmenliğini Christopher McQuarrie'nin üstlendiği Mission: Impossible - Son Hesaplaşma'da (Mission: Impossible – The Final Reckoning) "benzeri görülmemiş bir su altı sahnesi çektiklerini" söylemişti (Paramount)
Tom Cruise, yönetmenliğini Christopher McQuarrie'nin üstlendiği Mission: Impossible - Son Hesaplaşma'da (Mission: Impossible – The Final Reckoning) "benzeri görülmemiş bir su altı sahnesi çektiklerini" söylemişti (Paramount)
TT

Tom Cruise'un uzay hayali suya düştü: NASA engeli projeyi durdurdu

Tom Cruise, yönetmenliğini Christopher McQuarrie'nin üstlendiği Mission: Impossible - Son Hesaplaşma'da (Mission: Impossible – The Final Reckoning) "benzeri görülmemiş bir su altı sahnesi çektiklerini" söylemişti (Paramount)
Tom Cruise, yönetmenliğini Christopher McQuarrie'nin üstlendiği Mission: Impossible - Son Hesaplaşma'da (Mission: Impossible – The Final Reckoning) "benzeri görülmemiş bir su altı sahnesi çektiklerini" söylemişti (Paramount)

Tom Cruise'un geliştirme aşamasındaki uzay temalı yeni filminden kötü haber geldi.

Oyuncunun, Yarının Sınırında'nın (Edge of Tomorrow) yönetmeni Doug Liman'la birlikte hayata geçirmeyi planladığı projenin rafa kaldırıldığı öne sürülüyor. Merakla beklenen filmin sinema tarihinde bir ilke imza atması bekleniyordu.

Page Six'in haberine göre filmin çıkmaza girmesinin temel nedeni, Cruise'un NASA'yla çalışabilmek için ABD Başkanı Donald Trump'tan izin istemeye yanaşmaması. 

"Siyasi nedenlerle Trump'tan yardım istemedi"

Yayına konuşan bir kaynak, "Anladığım kadarıyla bu film için NASA'yla koordinasyon şarttı ve Tom Cruise, Donald Trump'tan yardımını rica etmek istemedi" dedi. Kaynak sözlerini, "Federal hükümetten izin alınması gerekiyor. Tom bunu siyasi nedenlerle yapmak istemedi" diye sürdürdü.

2020'de yapılan açıklamalarda Cruise'un, uzayda çekilen ilk kurmaca film üzerinde çalıştığı duyurulmuş, bir NASA yetkilisi de oyuncunun Uluslararası Uzay İstasyonu'nda çekim yapacağını doğrulamıştı.

Ancak 2022'ye kadar projeyle ilgili neredeyse hiç gelişme paylaşılmadı. O yıl Universal Pictures'ın patronu Donna Langley, "Tom Cruise bizi uzaya götürüyor. Dünyayı uzaya taşıyor" diyerek projeyi doğrulamıştı.

Langley, o dönemde yaptığı açıklamada, "Tom'la geliştirme aşamasında harika bir projemiz var" demiş ve şöyle devam etmişti:

Bu proje, gerçekten bunu yapmasını öngörüyor. Bir roketle uzay istasyonuna gitmesi, çekim yapması ve umarız uzay istasyonunun dışında yürüyüş yapan ilk sivil olması hedefleniyor.

İsmi henüz açıklanmayan filmde Cruise'un, "şansı yaver gitmeyen ve bir şekilde Dünya'yı kurtarabilecek tek kişi haline gelen" bir karakteri canlandırması planlanıyordu. 

Oscarlı yönetmenin yeni filminde

Görevimiz Tehlike (Mission: Impossible) yıldızının sıradaki projesi ise Diriliş'in (The Revenant) 4 Oscarlı yönetmeni Alejandro G. Iñárritu'nun imzasını taşıyan ve adı henüz açıklanmayan bir film. 

Yapım hakkında fazla detay bilinmese de 63 yaşındaki Cruise'un, Jesse Plemons, Emma D'Arcy, John Goodman, Sandra Hüller, Riz Ahmed ve Sophie Wilde'ın da yer aldığı güçlü bir oyuncu kadrosuna liderlik edeceği belirtiliyor.

Cruise ve Iñárritu'nun yeni filmi, 2 Ekim 2026'da vizyona girecek.

Independent Türkçe, Page Six, GamesRadar


Rekortmen film 25 yaşında: Jim Carrey 20 milyon doları geri vermek istemiş

Kült klasikte Jim Carrey, Noel'i çalma planları yaparken küçük bir kızla tanışan alaycı, huysuz ve yalnız Grinç rolünde (Universal Pictures)
Kült klasikte Jim Carrey, Noel'i çalma planları yaparken küçük bir kızla tanışan alaycı, huysuz ve yalnız Grinç rolünde (Universal Pictures)
TT

Rekortmen film 25 yaşında: Jim Carrey 20 milyon doları geri vermek istemiş

Kült klasikte Jim Carrey, Noel'i çalma planları yaparken küçük bir kızla tanışan alaycı, huysuz ve yalnız Grinç rolünde (Universal Pictures)
Kült klasikte Jim Carrey, Noel'i çalma planları yaparken küçük bir kızla tanışan alaycı, huysuz ve yalnız Grinç rolünde (Universal Pictures)

Jim Carrey, Ron Howard'ın 2000 yapımı filmi Grinç'in (How the Grinch Stole Christmas) 25. yılı vesilesiyle, filmin yönetmeni ve makyajcısıyla Vulture'a verdiği röportajda, rolün perde arkasına dair çarpıcı ayrıntılar paylaştı. 

Dr. Seuss'un 1957 tarihli çocuk kitabından uyarlanan film, dünya genelinde 346 milyon dolar hasılat elde ederek büyük bir gişe başarısına imza atmış ve ABD'de 2000'in en çok kazanan yapımı olmuştu. 

Ancak Carrey için bu başarı, son derece zorlu bir dönüşüm sürecini de beraberinde getirmişti.

"Sadece yeşile boyayın"

Oyuncu, daha önceki röportajlarında Grinç'i ağır makyaj ve protezlerle canlandırmanın "işkence gibi" olduğunu açıkça dile getirmişti. Vulture'a verdiği yeni röportajda ise bu sürece dair daha önce paylaşmadığı ayrıntıları anlattı.

Carrey'nin yaşadığı zorlu sürece rağmen film, makyaj sanatçısı Rick Baker'a Oscar kazandırmıştı. Baker, stüdyonun başlangıçta Carrey'nin yalnızca yeşile boyanmasını istediğini hatırlattı. Baker, "Stüdyo bize, 'Jim'e 20 milyon dolar ödüyoruz ve onu görmek istiyoruz. Sadece yeşile boyayın' dedi" diye konuştu.

Carrey ise kostümü giymeyi kendisinin istediğini ancak bundan nefret ettiğini anlattı. Oyuncu, Grinç'i canlandırırken ağır makyaj ve maske nedeniyle burnundan nefes alamadığını söyledi. Maske üzerinde nefes almasına izin verecek delikler açmakta zorlandıklarını belirten Carrey, "Sonunda tüm film boyunca ağzımdan nefes almak zorunda kaldım" dedi.

Carrey, kostümün "dayanılmaz derecede kaşındırıcı" olduğunu ve gün boyu onu "çıldırttığını" da sözlerine ekledi. Yüzüne dokunamadığını ya da kaşınamadığını anlatan oyuncu, günde 8 saat makyaj koltuğunda oturduktan sonra projeden ayrılmayı ciddi ciddi düşündüğünü söyledi.

"20 milyon dolarını geri vermeye hazırdı"

Yönetmen Ron Howard da Carrey'nin o dönemde rolü bırakmaya çok yaklaştığını doğruladı. Howard, "20 milyon dolarını geri vermeye bile hazırdı. Bunu ciddi ciddi söylüyordu" dedi.

Ekip, çözümü eski bir özel harekat eğitmeni olan Richard Marcinko'yu projeye dahil etmekte buldu. Carrey, Marcinko'yu "CIA ajanlarına ve özel kuvvetlere işkenceye dayanmayı öğreten biri" diye tanımladı. Oyuncu, Marcinko'nun kendisine stresle başa çıkabilmek için çeşitli yöntemler öğrettiğini anlattı.

Bee Gees'e minnettar

Carrey, makyaj sürecini asıl katlanılır kılan şeyin ise Bee Gees'in müzikleri olduğunu söyledi. Oyuncu, makyaj süresince Bee Gees albümleri dinlediğini anlattı: 

Müzikleri inanılmaz derecede neşeli. Barry Gibb'le hiç tanışmadım ama ona teşekkür etmek istiyorum.

Independent Türkçe, Variety, Vulture, CBR.com


James Cameron sabırsızlıkla beklediği filmi açıkladı

15 milyon dolarlık bütçeyle çekilen Godzilla Minus One, 71 yıllık meşhur serinin en iyileri arasında gösteriliyor (Toho)
15 milyon dolarlık bütçeyle çekilen Godzilla Minus One, 71 yıllık meşhur serinin en iyileri arasında gösteriliyor (Toho)
TT

James Cameron sabırsızlıkla beklediği filmi açıkladı

15 milyon dolarlık bütçeyle çekilen Godzilla Minus One, 71 yıllık meşhur serinin en iyileri arasında gösteriliyor (Toho)
15 milyon dolarlık bütçeyle çekilen Godzilla Minus One, 71 yıllık meşhur serinin en iyileri arasında gösteriliyor (Toho)

James Cameron, Godzilla Minus One'ın devam filmi için heyecanını gizlemekte zorlanıyor. Ünlü yönetmen o kadar hevesli ki gerekirse sette yardımcı olmayı bile teklif etti.

Cameron, Avatar: Ateş ve Kül'ün (Avatar: Fire and Ash) Japonya'daki tanıtımı sırasında, sahneyi Godzilla Minus One'ın yönetmeni Takashi Yamazaki'yle paylaştı ve esprili bir dille, "Minus Zero'yu görmeyi sabırsızlıkla bekliyorum" dedi. 

"Benim için büyük bir onur"

Cameron sözlerini şöyle sürdürdü: 

Yamazaki sırf burada olmak için setten erken ayrılıp geldi, bu benim için büyük bir onur. Ben de kendisine yardımcı olabileceğimi söyledim.

Yamazaki ise bu teklife gülerek, "Bu durumda işimi elimden alırsınız" diye karşılık verdi. Cameron da "Bence her şey kontrolünüz altında" yanıtını verdi.

II. Dünya Savaşı sonrası Japonya'da geçen Godzilla Minus One, Kamiki Ryunosuke'nin canlandırdığı eski kamikaze pilotu Shikishima Koichi'yi merkezine alıyordu. 

Godzilla'yla ölümcül bir karşılaşmadan sağ kurtulan Koichi, yıllar sonra canavarın yeniden ortaya çıkmasıyla Japonya'yı kurtarmaya çalışan bir askeri ekibe katılıyordu.

Akademi Ödülleri'nde En İyi Görsel Efekt dalında Oscar kazanan Godzilla Minus One, bu başarıya ulaşan ilk Godzilla filmi olmuştu. Yapım, aynı zamanda bu kategoride ödül alan ilk Japon filmi olarak tarihe geçmişti.

Kasım 2023'te Japonya'da gösterime giren yapım, 7,65 milyar yenin (yaklaşık 50 milyon dolar) üzerindeki hasılatıyla ülkede en çok kazanan Godzilla filmi unvanını elde etmişti. 

Film, Kuzey Amerika'da da 56 milyon dolar hasılat elde ederek, tüm zamanların en yüksek gişe gelirine ulaşan Japonca canlı çekim yapımı olmuştu.

2026 sonunda izleyiciyle buluşacak

Devam projesinin 2026'nın sonlarına doğru vizyona girmesi planlanıyor. Kamiki'nin Kōichi rolüyle geri dönmesi, Minami Hamabe'nin ise karakterin sevgilisi Noriko'yu yeniden canlandırması bekleniyor. Ancak filmin konusuna dair henüz hiçbir detay paylaşılmadı ve proje gizemini koruyor.

71 yaşındaki Cameron cephesinde ise sıradaki proje, Avatar: Ateş ve Kül. Jake ve Neytiri bu kez, yeni bir Na'vi kabilesiyle karşı karşıya gelecek.

Merakla beklenen film, 19 Aralık'ta sinemalarda gösterime girecek.

Independent Türkçe, GamesRadar, ScreenRant