Christopher Nolan, 2024'te en sevdiği filmi açıkladı

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP
TT

Christopher Nolan, 2024'te en sevdiği filmi açıkladı

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP

Ridley Scott'ın tarihi destanını "dudak uçuklatıcı" ve "ustaca" diye niteleyen Oscar ödüllü Christopher Nolan, Gladyatör 2'yi (Gladiator II) 2024'ün en sevdiği filmi seçti.

Paul Mescal, Pedro Pascal ve Denzel Washington'ın başrollerini paylaştığı Gladyatör 2 gişede büyük bir başarı elde etti. Şimdiden iki Altın Küre'ye aday gösterilen film, ödüller kazanacağı düşünülüyor.

Ridley Scott'ın filmi, 2000'de En İyi Film ve Russell Crowe'a giden En İyi Erkek Oyuncu dahil 5 Oscar kazanan Gladyatör'ün doğrudan devamı niteliğinde.

Bu yıl Oppenheimer'la birden fazla Oscar kazanan Nolan, Variety'ye Scott'ın son yapımının 2024'te gördüğü en iyi film olduğunu söyledi.

Aralarında Andrew Haigh ve Alexander Payne'in de bulunduğu diğer yönetmenlerin yılın en sevdikleri filmleri hakkında konuştuğu makalede Nolan, Ridley Scott'a övgüler yağdırdı.
 

fvbgr
Gladyatör 2 (Paramount Pictures)

54 yaşındaki yönetmen, Scott'ın "zamanımızla paralellik kuramamak için fazla deneyimli bir yönetmen olduğunu" söyledi.

Gladyatör 2'nin dünyasının kendi adına konuşmasına izin veriyor ve bizi çılgın yükselen yolculuğun tadını çıkarmaya davet ederek bir kez daha kim olduğumuzu gösteriyor.

Nolan, "Kolezyumda neden köpekbalıkları var?" diye sordu.

Çünkü biz onları talep ediyoruz ve Scott da ustalıkla onları bize veriyor. Oyunların kamuoyunu manipüle etmek için nasıl kullanıldığını ortaya koyarken, kendi kamusal arenamızın kum üzerine yansıtılmış gölgelerini görmekten kendimizi alamıyoruz.

Nolan daha sonra Scott'ın "dehasının" altını çizerek, "Aksiyon sahnelemesiyle çıtayı yükseltiyor. İnanılmaz, aşırı gözlemci, çok kameralı mizanseni (orijinalinden çok farklı) aksiyonu ustalıkla net ve dudak uçuklatan sekanslara dönüştürüyor" dedi.

"Bıçak Sırtı'ndan (Blade Runner) Thelma ve Louise'e (Thelma and Louise) ve Gladyatör 2'ye kadar birçok filmde, Scott'ın sanatının görsel yoğunluğu, tematik netliğinin altında yatan bir levha görevi görüyor" diye ekledi.

Nolan filme yönelik övgülerini Scott'ın hiçbir zaman hak ettiği değeri görmediğini öne sürerek tamamladı ve "o ve 1970'lerin Britanya reklam sektöründen gelen diğer yönetmenlerin sinemaya getirdiklerinin genellikle yüzeysel denerek umursanmadığını" söyledi.

Onları "filmlerin görsel diline yeni bir derinlik, tasvir ettikleri dünyaların nasıl hissettirebileceğini bize anlatabilecek mizansenler" getirdikleri için övdü.

Nolan, "Bu hiçbir zaman Gladyatör 2'nin, Paul Mescal'ın elinin ilk filmin sallanan buğdayından hasat edilen tahılı nazikçe kucakladığı ustalıklı açılış çekimindeki kadar net olmamıştı" dedi.
 

xz cvdfbg
Yozlaşmış Romalı: Paul Mescal, Ridley Scott'ın Gladyatör 2 filminde (Cuba Scott) 

Başlangıç'ın (Inception) yönetmeni 18 Aralık Çarşamba günü resmi olarak şövalyelik unvanı alırken, tüm filmlerinin yapımcılığını üstlenen eşi Emma Thomas da dame unvanı aldı.

Ortaklıkları, Kara Şövalye (The Dark Knight) üçlemesi ve en son girişimleri olan ve 2024 ödül törenlerini silip süpüren epik biyografik film Oppenheimer gibi büyük gişe canavarı filmler ortaya çıkardı.

Britanya Kralı'yla yaptıkları görüşmeyi değerlendiren 54 yaşındaki Nolan, PA haber ajansına şunları söyledi:

Çalışmalarımızı bilmesi ve farkında olması çok güzeldi ve evet, bunu daha fazlasını yapmam için bir teşvik olarak kabul edeceğimi umuyordu.

Buckingham Sarayı'nda konuşan 53 yaşındaki Thomas ise şunları ekledi:

Oppenheimer'ı izlemiş ve beğenmiş, bunu duymak çok sevindiriciydi.

Independent Türkçe



Musul'da nadir rastlanan bir Asur taş levhası bulundu

Taş levhanın bir parçası (Schmitt)
Taş levhanın bir parçası (Schmitt)
TT

Musul'da nadir rastlanan bir Asur taş levhası bulundu

Taş levhanın bir parçası (Schmitt)
Taş levhanın bir parçası (Schmitt)

Arkeologlar Irak'ta, MÖ 7. yüzyılda yaşamış bir Asur imparatorunu, Mezopotamya uygarlığında tapınılan tanrılarla çevrelenmiş halde tasvir eden ilginç bir antik taş levhayı gün yüzüne çıkardı. 

Yaklaşık 5,5 metre uzunluğunda ve 3 metre genişliğindeki dev levha, Musul yakınlarında yer alan Ninova antik kentindeki Kral Asurbanipal'ın Kuzey Sarayı'nın taht odasında keşfedildi.

Kuzey Mezopotamya'nın en önemli bölgelerinden biri kabul edilen antik kent, MÖ 8. yüzyılın sonlarında Kral Sanherib döneminde Asur İmparatorluğu'nun başkenti olmuştu.

Son kazıda yer alan araştırmacılar taş levhayı sadece büyüklüğünden dolayı değil, aynı zamanda tasvir ettiği sahneler açısından da "olağanüstü" buluyor.

Bunun başlıca nedeni, Asur İmparatorluğu'na ait bugüne kadarki dini kabartma resimlerinde tanrılara pek yer verilmemesiydi.

Prehistorya, Protohistorya ve Antik Yakın Doğu Arkeolojisi Enstitüsü'nden Aaron Schmitt, "Bildiğimiz Asur saraylarına ait çok sayıda kabartma resim arasında büyük tanrıların tasvirleri yok" diyor.

o9p0thyj
Kabartmanın 3D modelinde rekonstrüksiyon koyu renkte gösteriliyor (Michael Rummel)

Kral Asurbanipal'ın yaptırdığı Kuzey Sarayı'nın merkezi bir bölümündeki kazılar 2022'den bu yana devam ediyor. Yeni ortaya çıkarılan levhanın merkezinde, Asur İmparatorluğu'nun son büyük hükümdarı Asurbanipal'ın, iki yüce tanrı tarafından çevrelendiği tespit edildi: Aşur ve Ninova'nın koruyucu tanrıçası İştar.

Ayrıca tanrılara ve hükümdara kurtuluş ve hayat bahşeden balık benzeri bir tanrının yanı sıra büyük olasılıkla bir akrep-adam olarak restore edilmesi gereken, kollarını kaldırmış bir destek figürü de yer alıyor.

Dr. Schmitt, "Bu figürler, kabartmanın üzerine ilk başta devasa bir kanatlı güneş diskinin yerleştirildiğine işaret ediyor" diyor.

defrgthyu
Antik Ninova'daki kazı çalışmaları (Schmitt)

Araştırmacılar gelecek aylarda levhayı detaylıca incelemeyi, tasvirlerin ardındaki bağlamı bulmayı ve sonuçları bilimsel bir dergide yayımlamayı umuyor.

Levha ilk başta, araştırmacıların saraydaki en önemli yer olabileceğini söylediği taht odasının ana girişinin karşısındaki bir alandaydı.

Levhanın parçaları bu girintinin arkasındaki toprak dolu bir çukurda ortaya çıkarıldı.

Araştırmacılar bu çukurun MÖ 3. ya da 2. yüzyılda Helenistik dönemde kazıldığından şüpheleniyor.

Dr. Schmitt şu ifadeleri kullanıyor: 

Britanyalı arkeologların yüz yıldan uzun bir süre önce bunları bulamamasının nedenlerinden biri, kuşkusuz bu parçaların gömülü olmasıydı.

Independent Türkçe