Avustralya'da et yiyen bakteri alarmı

Hastalık yumru görünümüyle başlayıp daha sonra yıkıcı ülsere dönüşüyor

(Temsili/Unsplash)
(Temsili/Unsplash)
TT

Avustralya'da et yiyen bakteri alarmı

(Temsili/Unsplash)
(Temsili/Unsplash)

Avustralya'da et yiyen bakteri salgınının Melbourne banliyösünde yayılması, ülkenin baş sağlık görevlisinin uyarılarına neden oldu.

Profesör Ben Cowie, Victoria bölgesine, Buruli ülseri vakalarının eyalet genelinde "yüksek seyrettiği" uyarısını yaptı. Ascot Vale banliyösüyle bağlantılı enfeksiyonlarda son zamanlarda artış görülüyor.

"Lezyonlar genellikle yavaş büyüyen ağrısız yumru veya yara şeklinde ortaya çıkıyor ve başlangıçta böcek ısırığıyla karıştırılabilir" dedi.

Sivrisinekler aracılığıyla yayıldığı düşünülen yumrunun daha sonra yıkıcı deri ülserine dönüştüğünü söyledi.

"Herkesin" enfeksiyona yakalanabileceği uyarısında bulunsa da enfeksiyon daha çok 60 yaş üstü kişilerde görülüyor.

Prof. Cowie bir sağlık tavsiyesinde, hastalığın coğrafi olarak yayıldığını ve artık belirli kıyı bölgeleriyle sınırlı kalmadığını, sağlık yetkililerine 17 Aralık itibarıyla 344 vaka bildirildiğini olduğunu söyledi.

Buruli ülseri nasıl önlenir
Prof. Cowie, halka bol ve hafif giysilerle örtünmelerini, sivrisineklere açık alanlardan kaçınmalarını ve kişisel böcek kovucu kullanmalarını tavsiye etti.

"Hızlı tedavi, cilt kaybını ve doku hasarını önemli ölçüde azaltabilir ve daha yoğun tedavi ihtiyacını önleyebilir" diye ekledi.

Kuluçka süresi 4 haftayla 9 ay arasında değişiyor. Buruli ülseri lezyonu vücudun herhangi bir yerinde oluşabiliyor ancak en yaygın olarak uzuvların açıkta kalan bölgelerinde görülüyor.

Bilim insanlarının keseli sıçanları analiz etmesiyle hastalık, Yeni Güney Galler'in Batemans Bay kasabasında endemik hale geldi.

Keseli sıçanların ülser geliştirdiği biliniyor ve sivrisinekler hastalığın insanlara bulaşmasında rol oynuyor.

Independent Türkçe



Ateşli silahın zorunlu olduğu şehir: Vahşi Batı'daymış gibi yaşamıyoruz

Ateşli silah yasası, Kennesaw kentinin kültürünün bir parçası (Reuters)
Ateşli silah yasası, Kennesaw kentinin kültürünün bir parçası (Reuters)
TT

Ateşli silahın zorunlu olduğu şehir: Vahşi Batı'daymış gibi yaşamıyoruz

Ateşli silah yasası, Kennesaw kentinin kültürünün bir parçası (Reuters)
Ateşli silah yasası, Kennesaw kentinin kültürünün bir parçası (Reuters)

Son dönemde artan silahlı saldırılarla gündemden düşmeyen ABD'de bir şehir, silah sahibi olmayı zorunlu kılan yasasıyla dikkat çekiyor.

ABD'nin güney eyaletlerinden Georgia'daki Kennesaw kentindeki zorunlu silah yasası 1982'de getirildi. 

Kanuna göre kentin ve sakinlerinin emniyetini sağlamak amacıyla, şehirde ikamet eden her hanehalkı reisinin mühimmatıyla birlikte bir ateşli silah bulundurması gerekiyor. 

Birleşik Krallık'ın kamu yayıncısı BBC'nin konuştuğu Kennesaw Belediye Başkanı Derek Easterling, yasanın güvenliği sağlama amacıyla uygulandığını belirterek şunları söylüyor: 

Bu tabancaları Vahşi Batı'daki gibi belinize takıp dolaşmıyorsunuz. Kapınızı çalıp 'Silahınızı göreyim' demiyoruz.

Ağır suçtan hüküm giymiş kişilerle zihinsel veya fiziksel engelli vatandaşlar yasadan muaf tutuluyor.

Easterling, yürürlüğe girdiği 1982'den beri yasanın ihlali nedeniyle biri hakkında gözaltı ya da hukuki işlem yapılmadığını belirtiyor. Belediye başkanı, "Bu sembolik bir yasa değil. Sadece gösteriş olsun diye çıkarılmadı" diye ekliyor.

Bazıları için "gurur kaynağı" niteliğindeki bu yasa, diğerleri açısından "utanç verici" olarak görülüyor.

Kennesaw Polis Teşkilatı verilerine göre 2023'te hiç cinayet işlenmedi fakat silah kullanılan iki intihar vakası yaşandı.

Kentteki Baptist Kilisesi'nde görevli Blake Weatherby, şiddet olaylarının az yaşanmasının nedeninin silah yasası olmadığını savunuyor: 

Kennesaw'da ateşli silahlarla işlenen suçların az olmasının sebebi silahlar değil, silah sahiplerinin tutumudur.

Illinois eyaletindeki Morton Grove, ateşli silah bulundurmayı yasaklayan ilk ABD kentiydi. Bunun ardından Keensaw'da çıkarılan yasa o dönem de tartışma yaratmıştı. 

Silah dükkanı sahibi James Rabun ise tabancaların koleksiyon parçasına dönüştüğünü söylüyor: 

İnsanlar ateşli silahları kendilerini savunmak için satın alıyor. Fakat birçok kişi onları sanat eseri gibi sergiliyor ya da Bitcoin gibi seviyor.

ABD'nin Wisconsin eyaletinde 16 Aralık'ta gerçekleşen okul saldırısı, ülkede ateşli silahlara yönelik güvenlik politikalarını tekrar gündeme taşımıştı.

Abundant Life adlı Hıristiyan okulunda 15 yaşındaki Natalie Rupnow'un düzenlediği silahlı saldırıda, iki kişi ölmüş, 6 kişi de yaralanmıştı. Rupnow da olay yerinde kendini vurmuştu.

Independent Türkçe, BBC, CNN